Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Demokrasilerde propaganda ve lobi faaliyetleri
Hasan Birgül
Demokrasilerde propaganda ve lobi faaliyetleri
23.10.2023 Pazartesi 10:58

Şancılar ses aralıklarına göre değişik gruplara ayrılırlar. Sopranolar, tenorlar, baritonlar gibi. Benzeri şekilde Arap taraftarı lobiler ve kuruşlar da birkaç sınıfa ayrılırlar. Fakat; Arap ülkeleri İsrail kadar lobisel ve propaganda faaliyetlerinde daha etkilidirler. Aslında baktığımızda, siyasi propaganda kendisini arzu edilen politik ideallerin gerçekleştirilmesi olarak gösterir. Yani saygıdeğer okurlar bir demokraside demagojik türden propaganda karakteristik olarak demokratik ideallerin gerçekleştirilmesi kisvesi altında genellikle karşımıza çıkmaktadır. Arap hükümetlerin kaderimidir bilinmez, lakin Washington’da İsrail lobisi kadar etkili değildirler. Arap hükümetleri ABD’nin iç dinamiklerini genellikle anlaşılmaz olarak yorumlanır. Filistin Kurtuluş Örgütü de Washington ve New York’ta tam zamanlı bir temsilciye sahiptirler. Fakat örgüt tanıtım kampanyalarını veya sunumlarını ABD halkına veya AB ülkelerine tam manasıyla olumlu bir şekilde aktaramamışlardır, maalesef başarısız olmuşlardır. Fakat soykırımcı İsrail bunun tam tersine sistemin içine entegre olup. Kuruluşlara lobilere finansal yardımlarda bulunmuşlardır. Bunu şöyle yorumlayabiliriz. İsrail’in düşmanını tanımaya yönelik yatırımları semeresini vermiş. Arapların davaları da buna orantılı olarak zarar görmüştür. Edward Said bir keresinde bir röportajında şunları aktarmıştır…

‘’İsrail elli yıldan fazla bir süre önce kurulduğundan beri, ülkedeki İsrailliler ve onların destekçileri propagandaya eşi görülmemiş miktarlarda yardımlarda bulunmuşlardır. Açıkçası bu da bence kendini ciddi addeden her Arap lider ve entelektüeli için cürüm derecesinde bir sorumsuzluktan ibarettir’’..


Operalar, çok sayıda ve birbirinden görünüşte farklı unsurların uyumlu bir bileşimidir. Partisyon, libretto, şancılar, dekorlar, orkestra, şef, sahne yönetmenleri, tanıtım, bilet satışları provalar birbirini izler. Benzeri şekilde ABD dış politikasında, aralarında Başkan, Dışişleri Bakanlığı, Pentagon, CIA, Kongre ve Ulusal Güvenlik Konseyinin bulunduğu bir dizi devlet kurumu arasındaki karmaşık etkileşimden ortaya çıkmaktadır. Fakat her ne kadar Kongre dış yardımlar ve silah yardımları gibi kilit alanlarda çok büyük bir güce sahip olsa da Başkanlar ve danışmanları artık dış politikayı yalnızca kendilerine has bir alan olarak görmeye başlamışlardır. Aynı zamanda kimlerin karar alma sürecine katılabileceğini belirleyen de büyük oranda onlardır. Kısacası, dış politikayı şekillendiren genellikle tepeden aşağı bir tarzda hareket eden küçük kuralsız bir elit grubudur. Bu saatten sonra saygı değer okurlar kayıt dışı haberlere hazırlıklı olun, neden mi böyle dedim. Artık bazı şeylerin bilgi notların haricinde ortaya dökülmesi lazım…Başkan Ford 1970’lerde, Mısır ile Enver Sedat’ı Amerikan yörüngesine çekmek için yürüttüğü müzakerelerin ortasındayken UGK ile bir toplantısı sırasında bu meseleyi doğrudan ele almıştır. 



Bu yazıyı neden yazıyorum. Şu an gerçekleşen soykırım ABD’nin lobilerinin direktifi ve askeri planlaması sonucu gerçekleşmektedir. Ortadoğu’ya yönelik Amerikan dış politikası ve içerideki lobilerin önemiyle ilgili önemli noktalara ışık tutmaktadır. Yahudi lobisi ve ABD dış politikası birbirinin aynasıdır. Yahudi lobisi ’nin ABD dış politikası üzerindeki gücü ve etkisi, 1967’den itibaren çok artmıştır. Son yıllarda Amerikalı yazarlar bile Yahudi lobi ’sinin ABD’deki faaliyetlerinden duydukları rahatsızlığı yüksek sesle dile getirmeye başlamıştır. İsrail ve ABD ilişkilerinin günümüzdeki yakınlığına bakıldığında, iki ülke çıkarlarının ne denli iç içe olduğu ve ilginç bir şekilde son 60 yılda kurulan İsrail ve ABD dostluğunun diğer devletler tarafından kurulamadığını görürüz. Yahudi lobisi sarmalında gelişen İsrail ve ABD dostluğu Ortadoğu ve dünyayı etkilemektedir. Bu sarmal özellikle Avrupa, Asya, Orta Doğu gibi bölge halklarının ve en çok da Amerikan halkının tepkisine yol açmaya başlamıştır. Yeni Dünya Düzeni politikasının özellikle Orta Doğu’yu demokratik bir topluluk haline getirmeyi amaçlamasının sonuçlarına bakıldığı zaman yüzbinlerce insanın ölmesine, yaralanmasına, milyonlarca insanın mülteci durumuna düşmesine Filistin, Afganistan, Irak, Suriye, Yemen ve Libya’da ayaklanmalara, bölgesel istikrarsızlığa, Dünya petrol fiyatlarında değişkenliğe sebebiyet vermiştir. ABD’nin Orta Doğu politikasının temelini İsrail oluşturur. Hiç kuşkusuz ABD politikalarına ciddi anlamda yön veren en önemli faktör Siyonizm’dir. ABD’nin iki önemli partisinden birisi olan Cumhuriyetçi Parti, her seçimde ‘dini sağdan oy almak için İsrail’i kullanmaktadır.