Sözlerine bu yapılanların Türk futbolu için utanç kaynağı olacağını vurgulayan Koç "Uzun tutmayacağım, sadece bilgi vermek istiyorum. Türk futbolu için utançtır. Bu iki kulübü birbirine vurdurmaya, iki kulüp arasında şiddet ve nefret tohumu ekmeye son 13-14 yıldır ön ayak olanlar var. 1996 şampiyonluğundan sonra aslında tansiyon yükseldi ama hiçbir zaman böyle nefret tohumu ekilmemiştir. Bu terör örgütü iki kulüp arasındaki istediği seviyeyi getirmeyi başarmıştır. Bu camiaların aklıselim insanlarını, uzun vadeli, sabırlı ve akil düşünüp bu sorunları ortadan kaldırmamız lazım. Trabzonspor ülke futbolunun en önemli değerlerinden birisidir” cümlelerini kullandı.
Trabzon tarafından aldığı bir iddiayı paylaşan Fenerbahçe başkanı Ali Koç “Dün bizi belki bizim onları ağırladığımızdan daha iyi ağırladılar. İki başkan arasında hiçbir sorun yok. Fenerbahçe olarak hem kendimize hem de Trabzonspor camiasına geçmiş olsun demek istiyoruz. Üzülerek öğrendim ki Trabzon tarafında belirli çalışmalar olduğunu duyuyoruz. Bu gerginlikleri Fenerbahçe'ye bağlayacaklarına dair duyumlar alıyoruz. Umarım bunu yapmazlar, hiçbir başkan ve yönetim kurulu dün yaşananların yaşanmasını istemez. Trabzon'da turuncu yelek giyen özel güvenlik görevlilerine teşekkür etmek istiyorum. Bu olayların en büyük mağduru Fenerbahçe'dir ve taraftarıdır. Yönetim Kurulu ile oturduk, konuştuk. Artık bu iş çığrından çıktı. 3 Temmuz'da yaşananları biliyorsunuz. Fenerbahçe'yle ilgili ne devletimiz ne futbolu yönetenler hiçbir aksiyon olmadı. Saldırı hala faili meçhul, ya başına bir şey gelseydi nolacaktı. Ya bir futbolcu linç edilseydi ne olacaktı. Bu son olsun diyecektik. Hep son olsun diyoruz. Şiddeti artık meşrulaştarmaya başlayan hale geldik. Kendinize gelin. Dün yaşananlara futbol açısından bakmayın. Futbol üzerinden organizasyon mu yapılıyor bilmiyorum ama dün yaşananlar organizeydi” dedi.
Polislerin olmadığını bastıra bastıra açıklayan Koç “Maç başladı ve aşama aşama olaylar büyüdü. Hakem uyguladıklarında geç kaldı ve tribünler cesaretlendi. Goller gelince tribünler daha da cesaretlendi. İşi az bilen biri olayların nereye gittiğini görürdü. Denizli'de kaybettiğimiz maç, su savaşı denilen Galatasaray maçı da iptal edilmeliydi. Dünkü maç da iptal edilmeliydi. Ülkenin içinde bulunduğu futbol ortamı nedeniyle hangi hakem olursa olsun, o maçı iptal edemezdi. Rakibimizin gücünü biliyorsunuz. Siyasi ve bürokrasi gücünü biliyorsunuz. Sahaya meşale geliyor. Hakem görüyor meşaleyi ve oyunu devam ettiriyor ve 2-2 oluyor. Ya biz 3-2 yenilseydik veya 2-2 berabere kalsaydık ne olacaktı? Zorbalıkla bir şampiyonluğumuzu daha mı alacaktınız? Hangi derbi olursa olsun bizim maçlarımızda bütün polisler gelir, saha kenarını doldurur. Dün polis yoktu stadyumda. İnsanların üstleri ne kadar arandı? Ramazan'da geçen sene buraya geldiler. İnsanların pet şişelerini almadılar. Belki polis haklıydı. Trabzon'a da geçmiş olsun. Ertuğrul başkana dün oğlumu teslim ettim. Bizi çok güzel ağırladılar. Dün Cumhurbaşkanımızın da müdahil olmasıyla, bakanlarımıza da teşekkür ediyoruz fakat onların müdahil olmasına gerek kalmayacak ortam sağlanmalıydı. Dünkü yaşananlar herhangi bir Trabzonspor-Fenerbahçe maçında yaşanacak olaylar değildi. Dolayısıyla biz 2 Nisan'da toplanacağız. Ben biraz evvel Kulüpler Birliği Başkanlığı'ndan istifa ettim. Biz bu muameleyi kabul etmeyeceğiz” ifadelerini kullandı.
Al ligde de oynayabileceklerini ve bundan gocunmadıklarını dile getiren Koç “Gerekirse bir alt lige düşeceğiz. Herkes aklını başına alsın. Her gün ölmektense bir gün öleceğiz. Gerekirse 1 sene oynar, çıkarız. Maç 2-2 bitse şampiyonluk gitti. Bunu kim organize etti? Trabzonspor Yönetim Kurulu organize etmedi ama birileri etti. Neden polis yoktu, neden emniyet önlemi alınmadı? Bu ligde Fenerbahçe'ye yer yok. Biz dürüstçe mücadele vermeye çalışıyoruz. Şimdi de başlamışlar; Fenerbahçeli oyunculara şu ceza verilsin bu ceza verilsin. Hadi verin, ne ceza veriyorsanız verin. Fenerbahçe tarihi için çok önemli bir virajdan geçiyoruz. Rica ediyorum kongre üyelerine, gelin kulübünüzün yanında durun. İstenen Fenerbahçe'nin kazanmaması hatta sahalarda yer almamasıdır. Biz Genel Kurul'da Kongre Üyelerimiz'le birlikte bu işin nereye gideceğine karar vereceğiz” dedi.
]]>Kurum, mal varlığını provokasyonu yürüten Ekrem İmamoğlu'nun danışmanı Murat Ongun'u tiye aldı. Sosyal medya hesabından "Madem şeffaflar neden hala açıklamıyorlar mal varlıklarını" diyen Ongun'a tepki gösteren Kurum "Onun vasfı nedir? O da eş başkan gibi hareket ediyor da. Onun vasfını bilmiyoruz. O bizim muhatapımız değil, işine baksın"
]]>Sözlerine bu seçimden de Ak Parti’nin başarıyla çıkacağını dile getiren Fidan “Öncelikle ağırladığınız için programınıza teşekkür etmek istiyorum. Türkiye seçimlerde bir demokrasi şöleni yaşıyor bildiğiniz gibi. Alanda da gerçekten çok dinamik ve canlı bir seçim var. Benim özellikle aday arkadaşlarıma destek olmak için gittiğim illerde büyük coşku var. Ben AK Parti'nin bu seçimde büyük bir başarıyla seçimlerden çıkacağına inanıyorum. Demokrasimiz çok kıymetli var gücümüzle buna sahip çıkacağız. Ben kişisel olarak baktığım zaman bir vazife insanıyım. Genel merkezin belirlediği bir koordinasyon merkezi var. Biz o illere gidiyoruz aday arkadaşlarımıza desteklerimizi veriyoruz, halkla bir araya geliyoruz. Çok yoğun ve dinamik bir süreç var. Biz halkımızın teveccühüne elimizden geldiğince layık olmaya çalışıyoruz” dedi.
Terör örgütü PKK’nın her ülkede tehdit unsuru olduğunu vurgulayan Hakan Fidan “Masadaki çalışmalarımız fevkalade önem arz ediyor. Irak'la güvenlik anlamında temas halindeyiz. Irak son 4-5 yıldır gerçek manada belirli miktarda savaşsız durumda. Biz Bağdat'ta hükümetlerle uyumlu çalışmaya gayret ediyoruz. Özellikle hizmet çabalarına destek veriyoruz. 20 yıldır halkına temel hizmetlerde zorlanan bir ülke. PKK tam da Irak'taki karışıklıktan faydalanarak meydan genişletmiştir. PKK, Türkiye'de 1 cm kare bile toprak kontrol edemiyor. Suriye ve Irak'ta daha geniş yer teşkil ediyor başkalarının desteğiyle. Bu şunu gösteriyor, aslında PKK kendilerini misafir eden ülkelerin düşmanı. Bu noktada bana zarar veriyor daha fazla Irak'a zarar veriyor Suriye'ye zarar veriyor. PKK'yı yasaklı örgüt ilan ettiler. Bu fevkalade önemli. Bu noktada fikir bütünlüğü içerisinde olmaları gerekli. Irak'ta farklı devlet kurumları var. Bunların aynı konuya destek vermeleri önemli. Çünkü ekonominin de enerjinin de içinde bulunduğu büyük bir ticaret ilişkisinden bahsediyoruz” Sayın Cumhurbaşkanımıza duyulan güven burada çok önemli. Bizim fikirlerimiz duruşumuz amacımız hiçbir zaman farklı olmadı. Bunu gördükleri zaman biz Türkiye ile gelecek kuracaksak terör örgütlerinin olduğu ortama ne büyük yatırımcı gelir ne bankalar kredi verir. Irak'ın da artık buna ihtiyacı var. Şu anda aramızda devam eden iş birliği mekanizması var. Daha da üst çerçeveye taşıyacağız. Nisan ayında Cumhurbaşkanımızın ziyareti var. Üzerinde çalıştığımız sadece güvenlik değil, enerji, tarım, su geniş bir anlaşma metni üzerinde çalışıyoruz. Güvenlik bunun bir ayağı. Bir mutabakat muhtırası olacak” cümlelerini kullandı.
Bakan Fidan, asıl amaçlarını şu sözlerle açıkladı; “Şu anda yürüyen istihbari bir işbirliği alanları var. Suriye-Irak arasındaki terör geçişini engellemek için merkezi yönetimle görüş alışverişimiz oldu. Bir takım sınırdaki yolların kapanması için biz de destek olduk. Bizim amacımız Irak'la Suriye arasındaki sınır emniyetini mümkün kılıp örgütün geçişini bitirmek. Örgüt yapısına yönelik tedbirlerin düşünülmesi önemli. Bizim orada egemen olan siyasi iradelerle anlamlı ilişkiler geliştirmek niyetimiz. Burada sözle düşünmeyle alanları iyi yönetirseniz askeriniz istihbaratınız daha az yorulur. Dolayısıyla amacımız bölgedeki ortaklarımızı terörle mücadeleye ortak etmek. Çalışmalar iyi gidiyor, Irak da büyük adım attı. Herkes elektrik istiyor, yol istiyor, iyi bir eğitim istiyor, hastane istiyor. Irak son derece zengin bir ülke petrol açısından. Biz de Türkiye olarak bölgede bizden daha iyi bir ülke olamaz. Bizim önem verdiğimiz konu örgüte sahip çıkılmayıp destek verilmemesi. Bizim derdimiz örgütle değil, örgüt yüzünden bölgedeki ülkelerle ilişkilerimizin kronik bir şekilde bozulmasını istemiyoruz. Burada diplomasi ile çözmek niyetimiz çözülmezse mecburen silahlı kuvvetlerimiz devreye giriyor.”
Devletlerin artık terör örgütlerinin tehdidi karşısında uyanmasını vurgulayan Fidan “Süleymaniye şehri kadim bir şehirdir. Böyle büyük bir şehrin Türkiye Cumhuriyeti'nin hasımlarının bulunduğu yer olarak çıkması manevi olarak da bizi çok üzüyor. Örgütün Süleymaniye civarında varlığına destek verilmesiyle kalmıyor, Suriye'deki YPG'nin lojistik olarak desteklenmesi konusuna da Süleymaniye'yi dayanak olarak kullanıyorlar. Bastırınca da "Bu ABD'nin baskısı, Süleymaniye'deki ortamı kullanıyorlar hava köprüsü olarak kullanılıyor" diyorlar. Biz bu mazeretleri kabul etmiyoruz. Açıkçası bu konudaki baskımız devam edecek. Yol yakınken yollarından geri dönmeleri lazım. Bağdat, Kerkük, Musul'da terör örgütüne artık yer yok. Geleceği beraber kuracağız. Biz bu ruhla bu aktörlere yaklaşıyoruz. Süleymaniye'deki halk Türkiye'nin dostu kadim bir halk. Sistem içerisinde bu hız nasıl gider öngörmek zor. Biz hep şuradan bakıyoruz. Bizim talep ettiğimiz adımlar var. Ona bakıyoruz onun hayata geçmesini bekliyoruz. Müşterek harekata nasıl geçeriz. İşbirliği alanları daha önce oldu. Bunu daha geniş bir alana nasıl taşırız. Güvenliğin dışında da çok önemli alanlar var. Şu anda bir denge arayışı var. Dönüşümlü bir yapıyı öngörüyoruz. Belli bir dönem Türkmenler, belli dönem Araplar, belli dönem Kürtler dönüşerek valilik yapsın. Şehrin ahenginin bozulmaması lazım. Yoksa PKK, DEAŞ devreye girebiliyor. Onları elemine etmek için böyle bir sistem için görüşüyoruz. Temaslarımız devam ediyor. Buna ihtiyaç var DEAŞ'la mücadeleden sonra Kerkük diken üstündeydi. Şimdi normale dönmesi gerekiyor. İnşallah oradaki taraflar bizim bu telkinlerimizi dinler” dedi.
ABD’nin terör örgütlerine verdiği desteği azaltmasını dile getiren Hakan Fidan, Irak ile yapılan anlaşmanın da iyi bir sinyal verdiğini de şu cümlelerle dile getirdi; “Haşdi Şabi'nin bizim mutabakatımıza bakışı olumlu. Haşdi Şabi Komisyonu Başkanı Falih el-Feyyad toplantıdaydı. Öncesi de Türkiye'ye ziyareti vardı benimle de görüştü. Sürekli irtibattayız. Bütçesini merkezi hükümetten alan silahlı resmi bir milis güç. Masada onların da olması önemli. Daha sonra hiçbir taraf, 'ben bu konudan haberdar değildim' demesin. Irak'la ilgili terörle mücadelede ABD ile görüşmelerde oradaki ABD birliklerine yönelik muhtemel bir kaza olup olmaması konusunda gerekli mekanizmanın kurulması. Bu bizim ulusal güvenliğimizin konusu. Operasyonlarımız kesintisiz devam ediyor. Aslında PKK'ya alan kapatma faaliyeti. Bu planın adım adım ilerlemesi. Bunlar devam edecek örgüt tehdidi bitene kadar. ABD'nin YPG'ye olan desteği bizim için bir numaraları tehdit. Bizim için kırmızı çizgi. ABD bunun için geçici demişti. Bizim tavrımız net. Obama döneminde başlayan politika bizim de lehimize değil onların da değil. ABD'ye hep diyoruz; bu sizinle bizim aramızda bir sorun alanıdır. Bu alanı kapatmamız lazım. Şu ana kadar yaptığımız diyaloglarda bunu biraz daha beraber konuşup, değerlendirelim durumu var. Kendi içlerinde de yürüyen bir dinamik var. DEAŞ'la mücadelemizin ne kadar tarihi bir mücadele olduğunu bizi takip edenler bilir. Şu anda DEAŞ tehdidinin var olduğunu ikna etmeye çalışan bir kanat var. Biz Irak'ın topraklarını, Suriye'de işgal etme niyetinde değiliz. Cumhurbaşkanımızın liderlik tarzını da biliyorlar. Sen benim düşmanımı beslersen ben buna sessiz kalamam. Senin de sessiz kalmadığın gibi. Şam ile görüşmekten ortada olan sorunları konuşmaktan hiçbir zaman geri durmuyoruz. Bölgedeki gelişmelere göre almış olduğu kararlar var. Şam'da, İran varlığı var, Rusya varlığı var. Şam yönetimi bir görüş oluştururken, İran'lıları hesaba katmak zorunda Rusya'yı hesaba katmak zorunda. Bu zor bir denge. Bizim İran ve Rusya ile sağladığımız yıllardır bir denge var.”
Gazze’deki İsrail zulmünün durmasının en önemli madde olduğunu dile getiren Fidan “F-35 ile ilgili uzmanlarımız bu konuda devletin çıkarlarına göre karar verecektir. Bunların hepsi bir hesaplama işi. Önemli olan NATO müttefiki iki ülkenin bir ilişki sarmalı. Sen bana belirli bir yaptırımlar uygularken, Suriye'de teröre karşı operasyon yapıyorum diye Avrupa'da orda burada konuşuyorsun. Biz ciddi bir devletiz. Önemli olan müttefiklerin birbirleri içerisinde dışlayıcı bir tavrı olmaması. Birincisi gerek NATO gerek Avrupa platformlarında bu yönde barış çağrısı yapan ülkelerden biriyiz. Bu savaşın artık durması lazım. Gazze'de çok sayıda insan büyük bir trajedinin kurbanı. Cumhurbaşkanımız bütün bir liderlik kredisini kullanarak barış çağrısında bulunuyor. ABD'de de başka toplantılarda da bana hep soruluyor. Dediğim şu, yıpratma savaşına döndü her iki taraf da kayıplar veriyor. Bu yayılma riskini diri tutuyor. Biz bu durumdan rahatsızız. Savaşın bölgeye yayılma riski var. Yayılma önce dille başlıyor sonra eyleme dönüşüyor. Ukrayna'daki duruma bizden daha çok Avrupa'nın tedirgin olması gerekiyor. Gazze ile ilgili süreç yüreklerimizi dağlamaya devam ediyor. Kafamız kalbimiz 2.2 milyon köşeye sıkıştırılmış kardeşimiz ile beraber. Yardımlar hangi niyetle ve gerekçeyle olursa olsun hepsine teşekkür ediyorum. Esas olan ateşkesin sağlanması ve insani yardımların içeriye girmesi. Katar ve Mısır bu konuda gerekli girişimleri yapıyorlar. Biz de desteği veriyoruz. Netanyahu bu işi şova değiştirmesi ve daha da vahim olanı batının sesini çıkarmaması. Süren trajedinin bir an önce bitmesi gerekiyor” cümlelerini kullandı.
FETÖ’nün kendisini nasıl deşifre ettiğini açıklayan Fidan “7 Şubat krizi aslında FETÖ'nün kendisini açığa çıkarttığı niyetini belli ettiği bir şeydi. Bu FETÖ'cüler her yerde kendi adamlarını içeriye sokmak gibi bir niyetleri var. Devlet içerisinde başka bir paralel devlet kurmak gibi niyetleri vardı. 28 Aralık 2011 MGK günü, Efkan Ala bey dedi ki, bizim kontrollerde bulunmamız lazım. Bizim kontrollerimiz sonucu dinleme cihazlarını bulduk. Cumhurbaşkanımız kendi kafasında ne zaman ilan edeceğini çok iyi biliyor. Biz bunu bulduk ve FETÖ'cüler de bunu öğrendi. Sonra Uludere olayı oldu ve bunu bizim üzerimize atmaya çalıştılar. Bunu ortaya çıkaran MİT'i hedefe koymaya çalıştılar. Cumhurbaşkanımız cuma namazı çıkışı bunlara cevap da verdi. Arkasından 7 Şubat kriziyle beni ifadeye çağırma olayı yaşandı. 2016'dan sonra FETÖ sistemden söküp atıldı. Cumhurbaşkanımızın duruşuyla bu belirli bir noktaya gidildi. MİT'te iken nöbet tutan bir asker konumundasınız. Büyük de bir emanet. Oradan yiyeceğiniz bir golün tehdidi yok. O kadar ağır bir mesuliyet ki. Biz bu psikoloji ile çalışırken, oradaki arkadaşlar isimsiz kahramanlardır, hiçbirisinin ismi bilinmez ketum insanlardır. Ben devletime hizmet edeyim ve ismim de bilinmesin. Bu çok ulvi bir görev. Şimdi artık daha fazla ekranlardayız. Oradayken çok gezerdim, Irak'a giderdim, ABD'ye giderdim ve hiç bilinmezdi. Şimdi daha çok bilinmesi gerek. Orada konuşmamak esas, burada sözünüz gücünüz, konuşmanız gerekiyor” yorumunda bulundu.
]]>Trabzon'da yaşananlardan dolayı kulüp başkanı Ertuğrul Doğan açıklama yayınladı. Olayların takipçisi olacaklarını ifade eden Doğan'ın açıklamalarında "Yönetim Kurulumuz tüm yaşanan süreci dikkatli bir şekilde takip etmektedir. Kulübümüz, Türkiye Futbol Federasyonu’nun yarınki disiplin sevklerinden sonra yapacağı detaylı açıklamayı kamuoyuyla paylaşacaktır. Şunun gayet iyi şekilde bilinmesini isteriz ki; hiç kimse ya da herhangi bir kurum Trabzon şehrini, Trabzonspor Kulübü’nü ve Trabzonspor’un şerefli taraftarını dünkü olayların önüne meze etmeye kalkışmasın! Buna asla izin vermeyeceğimizi hatırlatmakta fayda görüyoruz” ifadeleri kullanıldı.
]]>Dünya Gıda Programı (WFP), Entegre Gıda Güvenliği Aşama Sınıflandırması (IPC) raporunu yayınladı. Raporda Gazze Şeridi'nin kuzey kesiminde kıtlığın kapıda olduğu belirtilerek, “Gazze nüfusunun tamamı kriz seviyelerinde ya da daha kötü gıda güvensizliğiyle karşı karşıya. Akut gıda güvensizliği için kıtlık eşiği çoktan aşılırken, 5 yaş altı çocuklar arasında akut yetersiz beslenme ikinci kıtlık eşiğine doğru rekor bir hızla ilerliyor” denildi.
Rapor, Gazze Şeridi’nde 7 Ekim’den önce akut yetersiz beslenme oranının yüzde 1’in altında olduğuna dikkat çekerek, Gazze Şeridi’nin güneyindeki Deir al Balah, Han Yunus ve Refah’ta açlığın acil durum seviyesinde olduğu belirtildi.
(İHA)
]]>Sözlerine Çanakkale zaferine değinerek başlayan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Çanakkale Geçilmez dedirten büyük kahramanları rahmetle yad ettik. Çanakkale sadece bizler için sadece deniz zaferi değil. Bir milletin küllerinden yeniden doğuşunu gösteren direniş ruhudur. Çanakkale aynı zamanda parçalanmak istenen devletin, yok edilmek istenen milletin yeniden ayağa kalktığı büyük bir kıyamdır. Çanakkale Deniz Zaferi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni doğuran, büyüten ruh olmuştur. Çanakkale ruhuna ne kadar sahip çıkarsak geleceğimize o kadar güvenle bakacağımıza inanıyorum. Asker millet olarak nam salmış bir milletin mensupları olarak bizi biz yapan temel değerlerden şehadet ruhunun zayıflamasına asla izin veremeyiz. 40 yıllık bölücü terörle mücadelemizde vatan topraklarımız müdafaası için binlerce evladımızı şehit verdik. 15 Temmuz'da 253 insanımız kahramanca toprağa düştü. Terör örgütlerinin eylemlerinde ve sınır ötesi operasyonlarda nice kardeşimiz canlarını feda etti. 1071'den beri hem bu toprakları vatan yapmak hem de ebedi vatanımız olarak muhafaza etmek için can verdik. Bundan sonra da aynı azim ve kararlılıkla vatanımıza, ezanımıza, bayrağımıza sahip çıkmayı sürdüreceğiz” cümlelerini kullandı.
Terörle mücadele ve olması durumunda savaş öncesi ordunun güçlü olması gerektiğini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Güçlü bir orduya sahip olmak bizim için tercihten öte bir mecrubiyettir. Biz caydırıcılığını her zaman en üst seviyede tutması gereken ülkeyiz. Türk milleti olarak bizi hasımlarımıza karşı kendi geliştirdiğimiz imkan ve kabiliyetlerimiz koruyabilir. 20 sene önce biz yüzde 20'lerdeydik. Ama şimdi yüzde 80'lerdeyiz. Şimdi yüzde 80 yerli milli olarak silahımıza, araç gerece sahibiz. Bunlarla da asla yetinmiyoruz. Çok daha ileriye taşımak zorundayız. Şimdi uçak gemimizi yaptık. Şimdi ikinci uçak gemisinin daha da büyüğünü yapma kararlılığımız var. İnsansız malum uçaklarımız ortada. Bunun dışında denizin altında da insansız deniz altıları bunları da yapmanın gayreti içerisindeyiz. Bu işi de halledeceğiz. Yerli ve milli savunma sanayi diyor her alanda tam bağımsız Türkiye için çalışıyoruz. Artık kendi göbeğimizi kendimiz keseceğiz dedik ve kestik. Bunu Cudi'de yaptık Gabar'da yaptık. Bundan sonra da yapacağız. Sınır ötesi de yapacağız. Sınır ötesi ne işiniz var orada diyenlere karşı cevabımız oralara yaptığımız operasyonlardır. Biz onun için güçlü Türkiye güçlü ordu diyoruz. Kahraman ordumuzun vatan müdafaası görevini en güzel şekilde yerine getirebilmesi için hiçbir fedakarlıktan kaçınmıyoruz” dedi.
Yerli silahların dış ülkelere de ihraç edildiğinin vurgusunu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bize Amerikası, Batısı normal tabanca vermiyordu! Biz seninle müttefikiz. Ama şimdi biz onlara yerli tabanca satıyoruz, onlar sıraya giriyor. Artık bunları aştık. Şimdi bizde tabancanın yanında orta menzilli tüfekleri üretiyoruz. Bundan da sıraya giriyorlar. Mühimmatta çok çok öndeyiz. Eli kanlı terör örgütlerine karşı yürüttüğümüz zorlu mücadelenin başarıya erişmesi için sizlere her türlü desteği vereceğiz. Silahlı insansız hava araçlarımızla kendi ürettiğimiz mühimmatlarla nerede bir terörist varsa buluyor ve başını kopartıyoruz. Artık can çekişen ve bitme noktasına gelen bu kiralık katil sürülerinin yeniden palazlanmasına kesinlikle izin vermeyeceğiz. Kimin projesi olduğuna bakmadan bir teröristan kurulmasına müsaade etmeyeceğiz. Irak hudutumuzun güvenliğini bu yaz itibarıyla kontrol altına alacağız. Suriye'de yarım kalan işi de tamamlaycağız” ifadelerini kullandı.
]]>Öte yandan Trabzon'da yaşananlardan dolayı Fenerbahçe Yönetim Kurulu üyeleri 2 Nisan 2024'te yeterli çoğunluğun sağlanamaması halinde 9 Nisan 2024'te bir araya gelecek. Sarı lacivertliler, futbol takımının Süper Lig'den çekilme dahil alınabilecek aksiyonları değerlendireceklerini açıkladılar.
Yapılan açıklamada; "18.03.2024 TARİHLİ YÖNETİM KURULU TOPLANTI TUTANAĞI Yönetim Kurulu, 18.03.2024 tarihinde toplanarak aşağıdaki kararı almıştır.
1- Tüzüğümüzün 20. Maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereği Yönetim Kurulu’nun tamamının talebi üzerine, aşağıdaki gündemle Olağanüstü Genel Kurul Toplantısı yapılmasına; toplantının, 2 Nisan 2024 Salı günü saat 17.00’da Ülker Stadyumu Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu Spor Kompleksi, Kadıköy, İstanbul adresinde yapılmasına, gerekli çoğunluk sağlanamadığı takdirde toplantının, 9 Nisan 2024 Salı günü, aynı yer ve saatte, aynı gündemle, çoğunluk aranmaksızın gerçekleştirilmesine karar vermiştir.
Gündem: 1- Açılış,
2- Genel Kurul Başkanlık Divanı Seçimi,
3- Saygı Duruşu,
4- İstiklal Marşı,
5- 17 Mart 2024 gecesi oynanan Süper Lig müsabakasında meydana gelen olaylar ve son dönemde Türk futbolunda yaşananlara istinaden Futbol A Takımımızın Süper Lig’den çekilmesi dâhil, alınacak aksiyonların değerlendirilmesi,
6- Kapanış” ifadeleri kullanıldı.
]]>İsrail, Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki kara çatışmalarında bir askerinin öldüğünü duyurdu. Ordudan yapılan açıklamada; Nahal Tugayı'ndan Çavuş Matan Vinogradov'un (20) hayatını kaybettiği belirtilirken adının açıklanmasını istemeyen bir askeri kaynak, gazetecilere yaptığı açıklamada söz konusu askerin bu sabah Gazze Şeridi'nin kuzeyindeki Şifa Hastanesi'ne düzenlenen baskın sırasında öldüğünü belirtti.
(AA)
]]>Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı tarafından engelli, yaşlı, çalışmayan dar gelirli vatandaşların birçoğuna sosyal yardım destek ödemeleri hız kesmeden hesaplarına yatırılmaya devam ediliyor. Bakanlık tarafından güncel olarak resmi internet sitesi üzerinden ve sosyal medya hesabı üzerinden yapılan ve yapılacak ödemeler detaylı bir şekilde paylaşılıyor. Mart ayında gelmişken vatandaşlar, aldıkları ödemelerle zor zanaat geçinirken sosyal yardımların ne zaman zamlanacağını konusu büyük bir merakla araştırır oldu. Temmuz ayı içerisinde sosyal yardımların hangi oranda zamlanacağına yönelik gelişmelerin aktarılacağı düşünülüyor. Şu anda güncel olarak evde bakım maaşı çerçevesinde 7.608 TL, aile destek paketi ödemeleri doğrultusunda ise 850 TL ile 1.250 TL arasında haneye göre değişen sosyal yardımlar söz konusu. Bunlara ek olarak sosyal ve ekonomik destek ödemesi de düzenli olarak hesaplara yatırılmaya başlanacak. Bu ödemenin de bu hafta itibariyle vatandaşların hesaplarına 5.330 tl olarak iletilmesi bekleniyor.
Güney Kore’den Yonhap'ın haberine göre; Güney Kore Adil Ticaret Komisyonu (SKFTC), kullanım şartları ve abonelik iptal şartlarını belirleyen diğer belgeleri teslim almak üzere, Netflix'in başkent Seul'daki binasına müfettiş yolladı ve soruşturma açıldığı bildirildi.
Netflix, "kullanıcılarının üyeliğinin erken iptalini zorlaştırmak ve fatura dönemi içerisindeki üyelik iptal süreci hakkında kullanıcıları yeterli bilgilendirmemek" ile suçlanıyor. Öte yandan Netflix 11 milyonu aşkın abonesiyle ülkedeki aylık kullanıcı sayısı en yüksek olan dijital platformken, soruşturma kapsamında incelenen bir diğer dijital platform olan Wavve ise 4 milyon civarındaki abonesiyle 4'üncü sırada yer alıyor.
(AA)
]]>Sosyal medya hesabından Trabzonspor Fenerbahçe maçının bitiminden sonra yaşanan olaylarla ilgili bir paylaşım yapan Infantino, "Trabzonspor-Fenerbahçe karşılaşması sonrasında yaşanan şiddet kesinlikle kabul edilemez. Bunların saha içinde veya saha dışında, sporumuzda ya da toplumumuzda yeri yoktur. Futbolcuların sahaya çıkabilmeleri için güvende ve emniyette olmaları gerektiğini belirten Infantino, "İlgili makamları, buna her düzeyde saygı gösterilmesini sağlamaya ve Trabzon'daki şok edici olayların faillerini yaptıklarından sorumlu tutmaya çağırıyorum.’’ dedi.
FIFA’nın derbide yaşanan olaylarla ilgili verilecek cezaları takip edeceği ifade ediliyor.
]]>ALTERNATİF BANK
Faiz oranı: Yüzde 47
Net getiri: 7.829,04 TL
Vade sonu ödeme: 207.829,04 TL TL
ODEA BANK
Faiz oranı: Yüzde 45
Net getiri: 7.890,41 TL
Vade sonu ödeme: 207.890,41 TL
ON
Faiz oranı: Yüzde 50
Net getiri: 8.767,41 TL
Vade sonu ödeme: 208.767,41 TL
TEBB
Faiz oranı: Yüzde 45
Net getiri: 7.890,41 TL
Vade sonu ödeme: 207.890,41 TL
DENİZBANK
Faiz oranı: Yüzde 44
Net getiri: 7.329,32 TL
Vade sonu ödeme: 207.329,41 TL
Vatandaşlar; sunulmuş olan bankalardan ON Dijital Bankacılığa 200.000 TL ana parasını 32 gün vadeyle yatırması durumunda en yüksek %50 faiz oranıyla 8.767,41 TL net gelir elde edecek. Yine aynı anaparayı %44 faiz oranı ile 32 günlüğüne vadeye yatırdığı noktada ise 7.329,32 TL net gelir elde edebilecek. Böylelikle %44 faiz oranından vade sonunda 207.329,41 TL olarak ana paranızı çekebileceksiniz. Sizler de dilediğiniz bankadan sizlere uygun koşulları sağlayanı seçebilir, ana paranızı 32 günlük vadeye yatırdıktan sonra vade sonu ödemeyle gelir elde edebilirsiniz.
]]>Sözlerine açılışında bulunduğu Ankara Cumhuriyet Kulesi’nin önemini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Sevgili Ankaralılar, sevgili Keçiörenliler, değerli kardeşlerim sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. Bugün 18 Mart zaferi biliyorsunuz. Buraya Çanakkale'deki törenden geldik. Çanakkale'deki şehitlerimiz başta olmak üzere tüm kahramanlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Uzun yıllar boyunca ikamet ettiğim Keçiören'imizi Ankara'nın yıldızı haline getireceğine inandığım Atatürk Cumhuriyet Kule'sinin başkentimize ve sizlere hayırlı olmasını diliyorum. Keçiören Belediye Başkanımız ve Büyükşehir Belediye Başkan adayımız Turgut Altınok başta olmak üzere herkese teşekkür ediyorum. Malumunuz Ankara'nın Çankaya tarafında yapıldığı tarihten itibaren şehrin simgelerinden biri olan Ata Kulesi vardı. Aynı mimarın tasarladığı Atatürk Cumhuriyet Kulesi ile şehrimize yeni bir sembol kazandırıyoruz. Bu kule Keçiörenlilerin sahip çıkması sayesinde ayakta kalmış ve bugün Ankaralıların hizmetine girebilmiştir. Şayet ilçe halkı sahip çıkmasaydı şimdi bu gördüğünüz eserin yerinde yeller esiyordu. Kulemiz aslında başlı başına bir azim abidesidir. Atatürk Cumhuriyet Kulesi Ankara'nın en yüksek binası sıfatıyla 197 metreden Ankara'mızı selamlayacak. Kütüphane, spor salonu, kafeterya, nikah salonu, sergi salonu, seyir alanı, lokantası ve diğer birimleriyle ziyaretçilerine unutulmaz hizmetler verecek. Kulenin en üst kısmında yer alan Selçuklu yıldızı buraya başlı başına vurulmuş bir Ankara mührüdür” dedi.
CHP yönetiminin Ankara’ya hizmet etmeyeceğini ve yapılan algılar hakkında konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan “Bu kule Ankara'ya hizmet ettiği sürece, Turgut Altınok kardeşimize de dualar sürecektir. Kendisi bu birikimizi, bu çalışkanlığını 31 Mart'tan sonra Ankara'nın tamamı için devam edecek. Şu CHP zihniyetinin fetret devrinden Ankara'mızı kurtarmaya var mıyız? Bunlardan bir şey olmaz. Bunların Ankara'mıza, başkentimize verecekleri hiçbir hizmet yoktur, bundan sonra da olmayacaktır. Ankara'yı Türkiye Yüzyılı'na hazırlayacak yeni bir dönemin kapılarını Turgut kardeşimizin açacağına ben inanıyorum. Cumhurbaşkanı olarak ben yanındayım. Cumhur İttifakı olarak biz yanındayız. Ve vereceğimiz desteklerle sadece Keçiören değil inşallah Ankara'mız yeniden ayağa kalkacak. Türkiye son 21 yılındaki tüm atılımlarını eser ve hizmet siyasetiyle gerçekleştirmiştir. Demokrasi ve kalkınma hamlelerimizden istifade etmeyen ne tek karış vatan toprağı ne bir fert vardır. Vizyonsuzluk, programsızlık, projesizlik, esersizliği yücelten bir anlayışın öne çıkarılmaya çalışıldığını görüyoruz. Düşünebiliyor musunuz, yol yapmayan, hizmet üretmeyen verdiği sözlerin arkasında durmayan siyasetçi profilleri arzı endam etmeye başlıyor. Havalimanından şehir merkezine kadar şu yollarda en ufak adım atıldı mı? Sadece Melih Bey'in döneminde atılmış adımlar var. Gel gör ki, bu beyefendi geldi geleli yollarda ne asfalt ne şu ne bu hiçbir şey yok. Ben Ankaralıyım. Havalimanından şehir merkezine kadar ne yapıyorsak biz yapıyoruz” ifadelerini kullandı.
CHP’deki para skandalına değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan “Önümüzdeki dönem için iş yapmayacaklarını açıkça beyan ettiklerine göre bunlardan bir şey beklenemez. Bu taboyu iftihar olarak anlatanları ben Ankara halkına bırakıyorum. Bu anlayışın musallat olmasından üzüntülüyüz Nerede CHP belediyesi varsa dökülüyor, rezalet. Bu paraların akibetllerine dair ipuçları görmeye başladık. Dolarları gördünüz değil mi? Hayırdır, ne iş? Bu başka bir partinin başına gelse, yer gök yıkılırdı. Bir dönem ben hesap uzmanıyım diyorlardı. Hesap uzmanı şimdi Ankara'da bir dairede, emekliye ayrıldı. Bunlar da gidecek. 31 Mart'ta bunları emekli edin” cümlelerine yer verdi.
CHP’nin DEM ile olan ittifakına ve enflasyonun gidişatı hakknda da çarpıcı açıklamalarda bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan “DEM'e destek için atmadıkları takla kalmadı. 14-28 Mayıs'ta kazandık geliyoruz dediler. Ankara ve İstanbul başkanıydı bunlar. Altılı masada kazanıyoruz, geliyoruz diyorlardı. Hiçbiri Melis'te yok. İşte bunların siyaset bilinci de bu kadar. Kazanmak değil, sadece bize kaybettirmek için paçamıza yapışanlar çıktı. Biz kaybedince kazanacak olan kim tabii ki tek parti faşisti CHP ve DEM. Allah bunlara akıl fikir versin diyor işimize bakıyoruz. Cumhur İttifakı olarak Türkiye Yüzyılı'nın inşasına kararlılıkla devam ediyoruz. Ülkemize hizmet için gece gündüz çalışmaya devam edeceğiz. Bu şehri bir köy görünümünden dönüştürdüysek, geleceğe de en iyi şekilde biz hazırlacağız. Yepyeni bir Ankara diyoruz, yola böyle koyuluyoruz. Bu arada birileri yine sinsi planlar peşinde. Seçim sonrası için felaket tellallığı yapanlar vurgun amaçlıyor. Milletimizin gönlü ferah olsun. Ekonomi programımızın başarısı için çalışıypruz. En büyük sorunumuz olan enflasyonun yılın ikinci yarısından itibaren hızlı düşüşü beraber izleyeceğiz. Bizim için milletimize verdiğimiz her söz, namus sözüdür. Bir verdiğimiz sözleri unutmayız. Bu hedefe hiç endişe etmeyin ulaşacağız” dedi.
]]>Valilikten yapılan açıklamaya göre; sanayi tüpünün patlaması sonucunda 2 kişi hayatını kaybetti, 6 kişi ise yaralandı. Yaralılar hemen hastaneye kaldırılarak tedavi altına alındı. Valiliğin açıklaması şu şekilde:
‘’Bugün 112 Acil Çağrı Merkezine iletilen ihbara göre; Kocaeli ili Gebze ilçesi Pelitli mevkiinde bulunan bir fabrikada sanayi tüpünün patladığı bilgisi alınır alınmaz Vali Seddar Yavuz'un talimatları doğrultusunda bölgeye güvenlik güçleri, AFAD ve sağlık ekipleri yönlendirilmiştir.
Bölgeden alınan ilk bilgilere göre 2 vatandaşımızın patlama anında vefat ettiği, 6 kişinin de yaralı olarak çevredeki hastanelere sevk edildiği anlaşılmıştır.
Olay bütün yönleriyle incelenmekte olup, vefat eden kardeşlerimize Allah'tan rahmet, yakınlarına başsağlığı, yaralılarımıza da acil şifalar diliyoruz.
Kamuoyunun bilgisine saygıyla duyurulur.’’
]]>İddiaya göre ÖSYM, en azından sözel bölüm öğrencilerinin gireceği elektronik bir sınav için çalışma başlattı. Ancak sayısal bölüm öğrencileri için sınavın yüz yüze yapılabileceği söyleniyor. Düzenlemenin resmileşmesi durumunda 2025 YKS elektronik ortamda da yapılabilir.
Konu hakkında ÖSYM’den henüz resmi bir açıklama yapılmadı.
YKS’nin TYT, YDT ve AYT oturumları 8-9 Haziran 2024 tarihlerinde gerçekleştirilecek.
]]>Eğitim Bir Sen’den geçtiğimiz günlerde yeni bir ek protokol çağrısı gelmişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan ise bu protokol çağrısına karşılık vererek memurlara ve öğretmenlere yeni bir protokol geleceğinin altını çizdi. Sendika primi artırımlı olarak yeniden düzenlenip onayı alınacak olan ek protokol için hâlen daha çalışmalar devam ediyor. %2 barajı ile mi yoksa %2 barajı katılmadan mı protokol imzalanacak henüz konuşulan detaylar arasında. Söz konusu olan %2 barajı ise memurlar arasında en büyük tepki meselelerinden birisi. Katılıp katılmayacağını ve ek protokolleri ne zaman yürürlüğe gireceği ilerleyen süreçlerde belli olacak.
Toplu sözleşme ikramiyesi kapsamında onay alınmasıyla birlikte memur ve öğretmenlere 500 TL değerinde ikramiye imkânı sağlanacak. Henüz detaylar belli olmasa da Eğitim Bir Sen’den gelen ek protokol çağrısı yerine ulaşmış durumda. Yapılan çalışmaların sona ermesinden sonra meclisten onay alacak ve yürürlüğe girecek.
Koo, bu ifadenin "Kuzey'in liderlerini" nitelerken kullanıldığını savunarak "Kuzey Kore'nin resmi medyasında kullanılan ifadelere ve protokol seviyesine bakılırsa Kim Ju-ae'nin (Kuzey'in) halefi olması ihtimali göz ardı edilemez’’ ifadelerine yer verdi.
Dikkat çekilen diğer bir nokta ise, Kuzey Kore liderinin kızı Kim Ju-ae, Kasım 2022'den bu yana çok sayıda askeri etkinliğe katıldı. Babasının dizi dibinde ayrılmadığına ve tüm işleyişi öğrettiğine işaret edildi.
]]>Ömer sahneyi terk ederken, Gamze'nin onu durdurma çabaları başarısız olur ve aralarında büyük bir tartışma yaşanır. Öfkesini kontrol altına almaya çalışan Reşat, oğlunu sakinleştirmeye çabalar. Tahir'in hapisten çıkabilmesi için Hasan'ı itirafçı olmaya ikna etmek için çabalayan Reşat ve Ömer, Melek'i yalnız bırakmak istemeyen Hasan'ın mahkemeye gitmeyi kabul etmesiyle umutlanır. Melek'in Reşat'ların yanına gelmesi, ev halkı için yeni bir dönemin başlangıcı olurken, Ömer'e büyük bir sorumluluk yükler.
Nisa, Gamze'nin kendilerini zor durumda bırakmasından dolayı üzgündür ve annesinin sattığı evi geri alabilmek için harekete geçer. Gizli aşk notlarını alan Nisa, kimin gönderdiğini bulmak için çaba sarf eder. Samet'in gelmesi, Reşat'ı derinden etkileyen bir gerçeği ortaya çıkarırken, Ömer'i Gamze ile arasındaki bağın onarılmasını bekleyenler için kötü haber kapıdadır.
Ömer dizisinin yeni bölümü 18 Mart 2024 Pazartesi günü saat 20.00’de Star TV ekranlarında olacak.
]]>Ulaşımda büyük uğraşlar verdiklerini aktaran Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Uraloğlu, ülke genelinde şehir içi raylı sistem hatlarının 416 kilometrelik kısmını Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın yaptığını belirterek, İstanbul, Kocaeli ve Bursa'da toplam 60,7 kilometre raylı sistem hattının yapım çalışmalarına devam ettiklerini açıkladı.
İstanbul’a da önemli yatırımlar yaptıklarını ifade eden bakan Uraloğlu, bakanlık olarak İstanbul'da toplam 147,7 kilometre uzunluğunda olan 7 raylı sistem hattının da İstanbulluların hizmetine sunulduğunu belirterek sözlerine şu şekilde sürdürdü: ‘‘Marmaray'ın yanı sıra Levent-Hisarüstü Metrosu, Pendik-Sabiha Gökçen Havalimanı Metrosu, Gayrettepe-Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metrosu ve daha nice proje bizim tarafımızdan yapıldı. İstanbul'u bir baştan diğer başa modern raylı sistem ağlarıyla da donattık. Amacımız çok daha fazlasını İstanbullu vatandaşlarımıza kazandırmak"
Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı'nın da çalışmalarının tamamladığını açıklayan Uraloğlu, 14 kilometrelik yeni metro hattının yarın hizmete alacaklarını bildirdi. Hattın Arnavutköy, Taşoluk, İstanbul Havalimanı Kargo ve İstanbul Havalimanı Terminal olmak üzere 4 istasyondan oluştuğunu söyleyen Uraloğlu, "Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metro Hattı ile Arnavutköy ilçemizi Gayrettepe-Kağıthane-İstanbul Havalimanı Metro Hattı ile bağlamış olacağız. Böylece Arnavutköy'den İstanbul Havalimanı ve Zincirlikuyu'ya kadar kesintisiz ulaşım sağlanmış olacak. Ayrıca yarın hattın açılması ile birlikte Bakanlığımızın İstanbul'a kazandırdığı raylı sistem hatlarının uzunluğu da 161,7 kilometreye ulaşacak, İstanbul'un toplam raylı sistem ağı uzunluğu ise 362 kilometreye çıkacak" diye konuştu.
Bakan Uraloğlu, Arnavutköy'den İstanbul Havalimanı Hattı ile birlikte bu hattın devamı olan Halkalı-Kayaşehir-İstanbul Havalimanı Kesimi'nin tünellerinin birlikte tamamlandığını açıkladı. Hatların tünellerinin çapı 6,60 metre olan 6 adet Tünel Açma Makinası (TBM) ile açıldığını kaydeden Uraloğlu, toplam 55 bin 600 metrelik hat tünelinin rekor ilerlemeler sağlanarak tamamlandığını söyledi.
Uraloğlu, sözlerine şu şekilde devam etti: "İstanbul Havalimanı metrolarında İstanbul'da ve Türkiye'de, metrolarda ilk defa kullanılan demir yolu hat altyapı sistemini kullandık. Beton fabrikasında özel olarak üretilen beton plaklar hassas bir şekilde tünele yerleştirildi. Raylar bunun üzerine sıfır hata ile yerleştirildi. Yerinde dökülen beton seçeneğine göre demir yolu hattında yüksek hassasiyet sağlayan bu yöntem ile hat boyunca daha sessiz ve daha konforlu tren sürüşü standardını sağladık. Böylece kent içi metrolarda son zamanlarda dünyada kullanılmaya başlayan bu farklı altyapı ile metro standartlarını bir adım daha ileriye taşıdık"
Metro hakkında bilgilendirmelere devam eden Bakan Uraloğlu, hattın devamındaki 17,5 kilometrelik Arnavutköy-Halkalı etabını da en kısa sürede tamamlamayı planladıklarının altını çizerek, "Arnavutköy-Halkalı etabını da tamamlayarak, tamamı yeraltında teşkil edilen metro sınıfında Türkiye'nin en uzun ve en hızlı, dünyanın da en uzunlarından olacak 69 kilometrelik bir ring hattını tamamlamış olacağız. Her zaman söylüyoruz. Bakanlığımız yatırımları olmasa İstanbul trafiği felç olurdu. İstanbullu vatandaşlarımız için özveriyle çalışıyoruz, Türkiye'nin ilklerini İstanbullular için bir bir hizmete alıyoruz" dedi.
Bakan Uraloğlu, Arnavutköy-İstanbul Havalimanı hattının yarını hizmete açılması ile Arnavutköy'den İstanbul Havalimanı'na ulaşımın 8 dakikaya düşeceğinin de altını çizdi. Ayrıca hattın İstanbul Havalimanı'ndan diğer metro hatlarına entegre olacağını kaydederek bu sayede Arnavutköy ile Göktürk arasının 20 dakikaya Arnavutköy ile Kağıthane arasının ise 32 dakikaya düşeceğini söyledi. Uraloğlu, Arnavutköy ile Gayrettepe arasının da metro konforu ile 41 dakikada aşılacağını vurguladı.
]]>Yeni bölüm fragmanında, Timur'un eşi Bahar'a ve çocuklarına gösterdiği ilgi ön plana çıkarken, "Ben seni çok özledim Bahar..." diyen Timur ve Bahar'ın arasındaki yakınlaşma dikkat çekti. İkilinin ilişkisinin nasıl gelişeceği merak konusu oldu. Timur'un duygusal yönünü ilk defa gördüğümüz fragman, hem geçmişine hem de Bahar'a karşı değişen duygularına dair ipuçları verdi.
Bahar dizisinin 6. bölümü 19 Mart 2024 Salı (yarın) akşam saat 20.00’de Show TV ekranlarında olacak.
Bahar dizisinin oyuncu kadrosunda Demet Evgar, Buğra Gülsoy, Mehmet Yılmaz Ak, Ecem Özkaya, Füsun Demirel, Elit Andaç Çam, Demirhan Demircioğlu, Nil Sude Albayrak, Alisa Sezen Sever, Hasan Şahintürk, Sena Mia Kalıp ve Hatice Aslan yer alıyor.
]]>81 ilde farklı farklı ulaşım kartları kullanımının iptal edileceğini duyuran PTT Genel Müdürü Hakan Gülten, PTT Pul Müzesi içerisinde toplu taşıma alanındaki büyük çaptaki dönüşümün detaylarını açıkladı. 2024 yılının sonlarına doğru 81 ilin %50’sinden fazlasını kapsamak için yeni bir çalışma düzenlediklerini dile getiren Gülten, bir sonraki yıl içerisinde ise bu sistemin tüm ülkede geçerli olacağını aktardı. Türkiye Kart Projesi kapsamında toplu taşıma için kullanılacak olan kartların entegrasyonuna yönelik yeni düzenlemeler getirildiğini dile getiren müdür, şehirler arası yapılan yolculuklarda yaşanan kart karmaşasından kaynaklı bu yeni çalışmaya imza attıklarını dile getirdi.
Başlatılan bu yeni düzenleme ile birlikte yapılacak olan tek kart, 81 ilde geçerli olacak. Türkiye Kart sayesinde vatandaşlar başka bir şehre gittiklerinde kart telaşına girmek zorunda kalmayacak. Projenin yalnızca toplu taşıma kart sistemi olarak tanımlanmayacağını dile getiren müdür Gülten, bu kartların ek olarak ülke ekonomisine de oldukça büyük miktarda katkı sağlayacağını aktardı. Vatandaşlar cep telefonuyla ya da kare kod ile Türkiye kartlarına yüklemelerini yapabilecek ve 81 ilde kartlarını kullanabilecekler.
İstanbul’da etkili olan sağanak yağışlarla birlikte Elmalı ve Ömerli Barajı’nda doluluk seviyesi yüzde 90’ların sınırına geldi. İstanbul Su ve Kanalizasyon İdaresi'nin (İSKİ) verilerine göre, 18 Mart tarihi itibarıyla İstanbul'daki baraj doluluk oranları şu şekilde:
Alibey Barajı: %70.49
Büyükçekmece Barajı: %75.47
Darlık Barajı: %86.24
Istrancalar Barajı: %77.42
Kazandere Barajı: %72.18
Elmalı Barajı: %89.21
Ömerli Barajı: %88.33
Pabuçdere Barajı: %69.94
Sazlıdere Barajı: %58.65
Terkos Barajı: %80.8
]]>Haber7’de yer alan habere göre; 2023-2024 eğitim öğretim yılı sonunda Sınavla Öğrenci Alacak Ortaöğretim Kurumlarına İlişkin Merkezi Sınav Başvuru ve Uygulama Kılavuzu'na göre, fen liseleri, sosyal bilimler liseleri, proje okulları ve mesleki teknik Anadolu liselerinin Anadolu teknik programlarına öğrenci alımı için yapılacak merkezi sınavın tarihi belli oldu. Bu sınav, resmi ve özel ortaokullar ile imam hatip ortaokullarının 8. sınıfında öğrenim gören öğrencileri hedef alacak ve 2 Haziran'da gerçekleştirilecek.
Merkezi sınav başvuruları için süreç başladı ve öğrenciler, başvurularını 29 Mart'a kadar "e-Okul" üzerinden isteğe bağlı olarak yapabilecekler. Sınava katılım isteğe bağlı olacak ve katılmak isteyen öğrenciler, başvurularını ücretsiz olarak elektronik ortamda gerçekleştirebilecekler.
Okul müdürlükleri, öğrencilerin başvuru sürecinde rehberlik yapacak ve sınav başvurularını 1 Nisan 2024'e kadar onaylayacaklar. Yurt dışındaki e-Okul sistemine kayıtlı olmayan okullarda eğitim gören öğrenciler ise başvurularını, kılavuzda yer alan formu doldurarak yapacaklar. Öğrenciler, başvurularının durumunu elektronik ortamdan kolaylıkla takip edebilecekler.
Sınavlar, il ve ilçelerde belirlenen okullarda düzenlenecek. Fotoğraflı sınav giriş belgeleri, 24 Mayıs'tan itibaren elektronik ortamda okul müdürlükleri tarafından alınacak, mühürlenecek ve onaylandıktan sonra öğrencilere dağıtılacak.
Öğrenciler, sınav günü yanlarında fotoğraflı ve onaylı giriş belgelerini bulundurmalı ve geçerli kimlik belgelerini de unutmamaları gerekiyor.
LGS sonuçları 28 Haziran 2024 tarihinde açıklanacak.
]]>Kararsız seçmenle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kabaktepe, "Çoğu seçmenimiz kararını zaten vermiş durumda. Ancak kararsız seçmenlerin çoğunluğu son 15 güne kadar kararlarını kesinleştiremiyor. Seçmenin kararının tamamen netleştiği bir seçim süreci yaşamadık. Yüzde 1 gibi küçük bir oran bile önemli. Kararsızların oranı her geçen gün azalıyor. Bu azalmada 2 temel faktör var: Kampanyaların etkisiyle bir kısmı kararını veriyor ve zaman ilerledikçe kararlarını netleştiriyorlar" ifadelerini kullandı.
"Birçok firma anket yapıyor, farklı sonuçlar çıkarıyorlar" diyen Kabaktepe, şunları söyledi:
"Bir yol haritası, bir fikir veriyor. Bizim kendi çalışmalarımız da var. Kurum açıklamıştı, şu an yarışı 1-1.5 puan önde götürdüğümüzü görüyoruz. 31 Mart günü her şeyin şekilleneceğini, vatandaşlarımızın mührü vurduğu gün gerçek anketi göreceğimizi biliyoruz. Kampanyaların iyi gittiğini düşünüyorum."
"Çeşitli firmalar anketler yapıyor ve farklı sonuçlar ortaya çıkarıyorlar" diyen Kabaktepe, şunları söyledi:
"Bu anketler bize bir yol haritası ve genel bir fikir veriyor. Ayrıca kendi çalışmalarımız da var. Kurum açıklamıştı, şu an yarışı 1-1.5 puan önde götürdüğümüzü görüyoruz. Ancak 31 Mart günü vatandaşlarımızın mührü vurduğu gün gerçek anket sonuçlarını göreceğiz. Kampanyaların iyi gittiğini düşünüyorum."
Kabaktepe, şunları söyledi:
"Her seçimin, kendisinden sonraki seçime olumlu ya da olumsuz etkileri olur. Vatandaşlarımız yerel seçimlerde, tabii ki partilerinin siyasal duruşlarına bakarlar, ama tercihlerini seçimin özelliğine göre belirler.’’
]]>Yalova Belediyesi tarafından Altan Kültür Merkezi'nde düzenlenen iftara katılan Bakan Özhaseki, Anadolu'nun dünyanın en eski yerleşim yerlerinden biri olduğunu belirtti. Konuşmasında Türkiye'nin yer altındaki iki önemli sorununa dikkat çeken Özhaseki, şunları söyledi:
"Her güzelin kusuru olduğu gibi bu vatanın da ne yazık ki iki tane kusuru var. İkisi de yerin altında. Gerisi zaten Cenab-ı Allah'ın bize verdiği güzellikler. Ancak yer altında iki tane kusurumuz var. Birisi ne hikmetse, fitne odakları bitmek bilmiyor arkadaşlar. FETÖ'sünden İŞİD'ine, PKK'sından DHKPC'sine kadar, yer altında barınan ve ülkemizin huzurunu bozmaya çalışan, bu ülkeyi parçalamak isteyen çeşitli örgütlerdir. Bu örgütler, belirli bir merkezden destekleniyorlar. Onlara sürekli destek verilerek, güçlendirilerek, imkanlar sunularak başımıza bela olmaya çalışıyorlar."
Bakan Özhaseki açıklamasında şunları söyledi:
"Biraz önce söylediğim örgütlerin neredeyse tamamını destekleyen ne yazık ki okyanus ötesindeki ülke var. Avrupa Birliği'nde bizi dost olarak tarif eden, bazılarında stratejik ortak gibi tanımladıkları ülkeler var. Bunların hepsine emin olun silahları da onlar veriyorlar. Biz, bu gerçekliği biliyoruz. Ne yapmak istediklerini de biliyoruz. Allah'a hamdolsun şehirlerimizi, dağlarımızı, köylerimizi temizledik. Bir koridor oluşturduk. Artık hareket kabiliyetleri kalmadı. Ülkede onlara katılan kimse de kalmadı. Huzuru tesis ettik.
Son yüzyıl içerisinde bizim karalarımızda ve denizlerimizde meydana gelen 6 ve üzerindeki şiddetle ilgili tarif ettiğimiz deprem sayısı 231. Sadece ana karamızda meydana gelen yıkıcı deprem sayısı ise artmış arkadaşlar. Ölen insan sayımız 130 bin ve şu anda hareketli 500'e yakın fay hattı var. Şu andaki bilim, bunların nerelerde olduğunu tahmin edebiliyor, çizgileri kestirebiliyor ama hangi tarihte nasıl bir şiddetle dışa vuracağını, nasıl bir tesir meydana getireceğini bilemiyor. Bizim bu gerçeklikten hareketle konutlarımızı, iş yerlerimizi çok güvenli yapmamız icap ediyor. En son malumunuz 6 Şubat'ta birinci gece yarısı, gündüz öğle vakti meydana gelen çok uzun süren iki tane deprem meydana geldi.’’
6 Şubat depremi sonrasında bölgede yürütülen çalışmalar hakkında bilgi veren Özhaseki, özellikle Yalova ile birlikte önemli büyükşehir belediyelerini Hatay'da görevlendirdiklerini vurguladı.
"Burada bizler, Cumhurbaşkanımız, bakanlarımız, AFAD'daki görevli arkadaşlarımız, valilerimiz, kaymakamlarımız ve naçizane ben. Tüm belediyelerimizi oraya görevlendirdik." diyen Özhaseki, şunları ekledi:
"Mustafa Bey de şahittir, oralarda çok çalıştık. Ancak sadece özel jetlerle gelip, yanlarında sosyal medya ekibini getirip selfie çekilip giden deprem turistleri gibi, çok ünlü belediye başkanlarımız da var. Allah onlara da iyilik versin. Ne diyelim? Şükür, şimdi binden fazla şantiyemiz var. Binlerce ev yapıyoruz, yüz binlerce ev yapıyoruz. 3 bin 433 köyde şu anda çalışmalarımız devam ediyor. Çelik karkastan evler yapıyoruz ve teslimatları başladı. İnşallah bu Salı günü yine devam edeceğiz ve biten evlerimizi teslim edeceğiz. 75 bin konutu teslim etmiş olacağız. Bundan sonra da her ay 10 bin, 15 bin evi vermeye devam edeceğiz. Devlet olarak bizler, bu kardeşlerimize sahip çıktık. Sayın Cumhurbaşkanımız söz verdi ve bizler de o sözleri yerine getireceğiz, Allah'ın izniyle. Değerli kardeşlerim, kıssadan hisse."
İstanbul'da yaptığı çalışmalar sırasında 14 ilçede tüm belediyelerin AK Parti'ye ait olmasının dikkatini çeken Özhaseki, Cumhuriyet Halk Partisi'nden bir belediye olmamasını eleştirdi.
Benzer bir durumun İzmir'de de devam ettiğini belirten Özhaseki, şunları söyledi:
"İstanbul'da bir tek Cumhuriyet Halk Partili belediye bir binayı değiştirmek, dönüştürmek için uğraşıyor mu? Hayır. Ne yapıyorlar peki? Çiçek, böcek, sanatçı, yandaş. Akşamları çağırıyorlar, türküler söyletiyorlar, paraları veriyorlar. Bir de iyi öğrenmişler. Algı belediyeciliği yapmak. Reklama acayip para veriyorlar. Olmamışı olmuş gibi, yapılmamışı yapmış gibi sunuyorlar. 'Beni parlatın.' diye sosyal medyada trilyonlarca para akıtıyorlar. Yazıktır arkadaşlar, günahtır, bunlar kamu kaynakları. İstanbul'da kentsel dönüşüme ayrılan para 500 milyon liranın altında ama ajansların sadece parlatma hareketi için sosyal medyaya verilen para tam iki misli. Günah değil mi arkadaşlar? Yazık değil mi? Bizi bir an önce kentsel dönüşüme ağırlık vermemiz lazım. Biz, bunu yapmaya hazırız. Siz de buralarda eğer izin verirseniz Mustafa Başkanımız'ın önünü açarsanız, onun hazırladığı her projeye ben destek vereceğim."
Kentsel dönüşümde bakanlık, belediye ve vatandaş olmak üzere üç ayaklı hareket edilmesi gerektiğini vurgulayan Özhaseki, "Biz hazırız. Ben Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı olarak açık ilanda bulunuyorum. Ulusal televizyonlarımız da burada. Hangi partili belediye başkanı olursa olsun, eğer kentsel dönüşüm yapmak istiyorsa lütfen gelsin. Sonuna kadar kapımız açık. Elinden tutacağım, yanında duracağım, para verilmesi icap ediyorsa para, arsa verilmesi icap ediyorsa arsa vereceğim. Yeter ki gelsin. Bu konuda asla parti ayrımı olmaz." şeklinde konuştu.
İftar programına Yalova Valisi Hülya Kaya, AK Parti Yalova milletvekilleri Ahmet Büyükgümüş ve Meliha Akyol, Yalova Belediye Başkanı Mustafa Tutuk, Yalova Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Bahçekapılı, sanatçı Cengiz Kurtoğlu, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri ve partili yöneticiler katıldı.
]]>DHA’da yer alan habere göre; Kızıldeniz'den Süveyş Kanalı'nı geçerek Akdeniz'e gelen istilacı türlerin sayısı, iklim değişikliğinin etkisiyle her geçen gün artıyor. Bu istilacı türler, Akdeniz'deki yerli türleri baskılayarak yerlerini almaya başladılar. Popülasyonlarının kontrol altına alınması ve dikkat çekilmesi amacıyla çeşitli çalışmalar yürütülüyor. Özellikle balon balıklarının popülasyonunu azaltmak için farklı zamanlarda yakalama yarışmaları düzenleniyor. Geçtiğimiz hafta Tarım ve Orman Bakanlığı, balığın kuyruğunu getiren balıkçılara 25 lira ödeme yapılacağını duyurdu.
Ancak, istilacı türlerin ölüsü de yeni bir tehdit oluşturuyor. Antalya'da kıyı balıkçılığı yapanların oltalarına takılan zehirli balon balıkları, sokak hayvanları için de tehlike oluşturuyor. Finike ilçesinde çekilen görüntülerde, tutulan zehirli balıkların sokak hayvanlarının yaşam alanlarında bırakıldığı görüldü.
Akdeniz Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi'nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, balon balığının tüketilmesinin ölümle sonuçlanabileceğini vurgulayarak, "Kıyıdan ya da teknelerle avlanan balıkçılar, yakaladıkları balon balıklarını genellikle rastgele atıyor veya oldukları yerde bırakıyor. Ancak bu davranış, ciddi tehlikelere yol açabilir. Bu balıkların tesadüfen atılmaması gerekiyor çünkü bir kara hayvanı, örneğin kedi veya köpek, bunları yiyebilir ve ölüme yol açabilir. En tehlikeli tür, boyutu nedeniyle içerdiği zehir miktarı fazla olan küçük balon balığıdır." şeklinde konuştu.
Prof. Dr. Gökoğlu, balon balıklarının ölülerinin de canlılara zarar verebileceğine dikkat çekerek, "Balıkçılarımız bu konuda daha hassas olmalı ve balıkları rastgele atmamalı. Bu davranış, başka canlıların ölümüne neden olabilir. Daha önce, balon balığı tüketen ve zehirlenen vatandaşlarımız ve sokak hayvanları olduğunu gördük. Bu nedenle yakalanan balıkların gömülmesi daha doğru olacaktır." şeklinde konuştu.
]]>Haber7’de yer alan habere göre; Bursa’da bir etkinlikte söz alan Bakan Fidan, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) görevindeyken söylediği Sadece karşımıza çıkan teröristle uğraşmayacağız. Peşine düştüğümüz teröristleri yakalayıp gerekeni yapacağız" sözlerini hatırlattı ve devamında şunları söyledi:
Öyle de yaptık. Dış politikamıza bunu uyguladığımız zaman sadece önümüze çıkan tehditlerle değil, aynı zamanda ülkemiz için gerekli olan fırsatları, imkanları, milli menfaatleri dünyanın neresinde olursa olsun bulup elde edeceğiz. Sadece uluslararası sistemin önümüze çıkardığı engellerle vaktimizi harcamayacağız, mücadele ederken ülkemiz için, milletimiz için, bölgemiz için iyi olanın da peşinden koşacağız. Fırsatların da peşinden koşacağız. İşte bu yüzden Türkiye artan imkan ve kabiliyetleriyle adalet ve vicdan temelinde yeni bir dünya düzeni kurulması için öncü rol üstlenmiş durumdadır. Cumhurbaşkanımızın, 'Dünya beşten büyüktür' söyleminin dünyanın her köşesinde karşılık bulması asla boşuna değil.
Bakan Fidan, Türkiye’nin artık oyun kuran ve oyun değiştiren bir ülke seviyesine geldiğini söyleyerek şöyle devam etti:
Bunu terörle mücadele stratejimizde de görüyoruz. Hükümetimizle, askerimizle, güvenlik güçlerimizle, terörle mücadelede son 21 yılda kaydedilen mesafe apaçık ortadadır. Terör illetini sadece ülkemizden değil, sınır ötemizden de temizleme çabalarımız tüm hızıyla devam ediyor. Geçtiğimiz günlerde Milli Savunma Bakanımız ve MİT Başkanımızla Bağdat'taydık. Hem kendi sınırlarımız içinde hem sınırlarımız dışında terörist unsurları temizleme irademizi Iraklı mevkidaşlarımızla paylaştık. Onlardan da bu konuda bizimle birlikte ortak hareket edeceklerine dair söz aldık. PKK'nın Irak'ın çıkarlarına aykırı hareket eden ve orada da müsaade edilmemesi gereken bir terör örgütü olduğunu ilk defa bu süreç sayesinde muhataplarımız kabul ettiler. Iraklı kardeşlerimizle iş birliğimiz ve koordinasyon toplantılarımız önümüzdeki süreçte de devam edecek.
]]>İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya, "Dün akşam oynanan Trabzonspor-Fenerbahçe Süper Lig futbol karşılaşması sonrası meydana gelen olaylarla ilgili olarak ilk belirlemelere göre 12 kişi yakalanarak gözaltına alındı." dedi.
Bakan Yerlikaya'nın açıklaması şu şekilde:
Maç esnasında Fenerbahçe Teknik Direktörü İsmail Kartal’a yabancı madde atan C.K. isimli şahıs, müsabaka esnasında tespit edilmiş, yakalanarak gözaltına alınmış ve hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Müsabaka sonrası sahaya ilk atlayan H.Ç. adlı şahsın kaldığı otel tespit edilmiş, otelde yapılan araştırmada şahsın otelden ayrıldığı anlaşılmış, Rize istikametine gittiği bilgisinin alınması üzerine yapılan çalışmalar sonucu şahıs Yomra ilçesinde yakalanarak hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Müsabaka sonunda sahaya atlayıp korner bayrağını alarak futbolculara doğru koşan şahsın, stadyuma giriş yapmış olduğu passolig sahibinin C.Ç. olduğu tespit edilmiş, sahaya giren şahsın passolig sahibi olmadığı anlaşılmış, yapılan incelemelerde sahaya giren E.T. isimli şahıs Araklı ilçesinde yakalanmış ve gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Müsabaka sonunda sahaya girerek Fenerbahçe kalecisi Dominic Livakovic'i darp eden şahsın O.B. olduğu tespit edilmiş, şahıs Kalkınma Mahallesi'nde yakalanmış ve hakkında gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Sosyal medyada paylaşım yaparak taraftarları havalimanına çağıran T.C.S., K.M. , O.O., E.T., ve A.A. isimli şahıslar yakalanarak haklarında gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Müsabaka sonrası yapılan kamera çalışmaları sonucunda sahaya girdiği tespit edilen A.S., B.T.
isimli şahıslar yakalanarak, haklarında gerekli soruşturma başlatılmıştır.
Şu ana kadar tespit edilen 12 şahıs ile ilgili adli ve idari işlemlere başlanmıştır. Yaşanan olaylarla ilgili inceleme ve soruşturma devam etmektedir.
]]>Bakan Yerlikaya, Van'da Seyithan Durdu'nun elebaşılığını yaptığı "Düzensiz Göçmen Kaçakçısı Organize Suç Örgütü"nün, Gaziantep'te Abdulmuttalip Kurtoğlu'nun elebaşılığını yaptığı "Nitelikli Dolandırıcı Organize Suç Örgütü"nün, Kırklareli'nde ise Doğan Sabuncu'nun elebaşılığını yaptığı "Nitelikli Dolandırıcı Organize Suç Örgütü"nün çökertildiğini kaydetti.
Düzensiz göçmenlerin ülkeye girişine izin verilmedi!
Türkiye jeopolitik konumu gereği, göçmenlerin güzergahı konumuna geçme durumunda kalmıştır. Buna yönelik çalışma başlatan İçişleri Bakanlığı, operasyonlarda elebaşlarının da içerisinde bulunduğu organize suç örgütü üyesi 22 şüphelinin yakalandığını belirten Yerlikaya, şu bilgileri paylaştı: "Van Saray Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu, İran üzerinden gelen düzensiz göçmenlerin yasa dışı yollardan ülkemize geçişini sağlamaya çalışarak 'göçmen kaçakçılığı' suçunu örgütlü olarak işledikleri tespit edilen organize suç örgütü üyesi 7 şüpheli yakalandı.’’
Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Gaziantep İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu, Gaziantep ve Adana'da eş zamanlı olarak operasyonlar düzenlediğini kaydeden Yerlikaya şu bilgiler aktardı: ‘‘İnternet üzerinden araç satış ilanı vererek, kendileri ile iletişime geçen vatandaşlardan para toplamak suretiyle bilişim sistemlerini kullanarak 'nitelikli dolandırıcılık' suçunu örgütlü olarak işleyen organize suç örgütü üyesi 10 şüpheli yakalandı.’’
Kırklareli’de nitelikli dolandırıcılık yapan bir çete çökertildiğini belirten Yerlikaya şunları ifade etti: ‘‘Kırklareli Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde, Kırklareli İl Jandarma Komutanlığınca yapılan çalışmalar sonucu, kendilerini kamu görevlisi olarak tanıtarak 'nitelikli dolandırıcılık' suçunu örgütlü olarak işledikleri tespit edilen organize suç örgütü üyesi 5 şüpheli yakalandı.’’
Son olarak operasyonlarda çok sayıda dijital materyale, suçtan elde edildiği değerlendirilen çok miktarda altın, döviz ve Türk lirasına el konulduğunu aktaran Yerlikaya, ‘‘Aziz milletimizin bilmesini isterim ki suçta kibirlenenlere, halkımızın huzurunu kaçıranlara, organize suç örgütlerine ve çetelere göz açtırmayacağız. Cumhuriyet başsavcılıklarımızı ve operasyonları gerçekleştiren kahraman jandarmamızı tebrik ediyorum. Allah ayağınıza taş değdirmesin. Milletimizin duası sizinle.’’
]]>Akşam’da yer alan habere göre; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın paylaştığı mesaj şu şekilde:
Çanakkale Zaferimizin 109. yıl dönümünü, millet olarak büyük bir gurur ve heyecanla idrak ediyor; Çanakkale destanının bütün kahramanlarını bir kez daha rahmetle, tazimle yâd ediyoruz.
İstiklal Harbimizde, Kıbrıs Barış Harekâtı'nda, terörle mücadelede, 15 Temmuz'da vatanı için, bayrağı için canını feda eden güvenlik güçlerimize ve vatandaşlarımıza da bu vesileyle Allah'tan rahmet diliyorum.
İmanlı yürekler karşısında dünyanın en güçlü orduları Çanakkale'de hüsrana uğramış, inanç galip gelmiştir. Çanakkale Zaferi, dönemin en modern ordularını dize getiren, "Çanakkale Geçilmez" sözünü tarihe nakşeden şanlı bir destan olmuştur.
Kahraman askerlerimizin iman ve azmi, milletimizin üstün fedakârlıklarıyla Çanakkale'de elde edilen eşsiz başarı, İstiklal Harbimizi zafere ulaştıracak direniş ruhuna da ilham vermiştir. Burada verdiği eşsiz mücadeleyle Türk milleti tüm mazlumlara umut olmuş, sömürge altındaki birçok ülke Çanakkale'den ve daha sonra İstiklal Harbimizden aldıkları ilhamla kendi mücadelelerini başlatmışlardır.
Çanakkale millet olarak bizim ebedi ve ezeli kardeşliğimizi ifade ettiği kadar, bulunduğumuz bölgenin de kader ortaklığını yansıtır, sembolleştirir. Bu vatanın evlatlarının, ecdadımızın ortaya koyduğu fedakârlıklardan, Çanakkale'de verilen çetin mücadelelerden öğrenecekleri bulunmaktadır.
Bu düşüncelerle, Çanakkale Zaferi'nin 109. yıl dönümünü kutluyor, 18 Mart Şehitler Günü'nde tüm şehitlerimizi, başta Gazi Mustafa Kemal olmak üzere bütün kahramanlarımızı rahmetle, şükranla anıyorum. Ruhları şad, mekânları cennet olsun."
]]>Gazete Oksijen’de yer alan habere göre; Catherine'in ansızın kaybolmasının ardından TikTok ve Twitter platformlarında tuhaf komplo teorileri ve çeşitli şakalar hızla yayıldı. Sosyal medyada, birçok meraklı birey, prensesin son aylardaki aktivitelerini inceleyerek detaylı zaman çizelgeleri oluşturdu ve gerçek endişeleri tuhaf komplo teorileriyle birleştirdi. Olayla ilgili şaka yapmak yerine, bazı kişiler Kate'in son görüntülerinin montaj olduğunu iddia ederek, nerede olduğuna ve gerçeği kimin sakladığına dair çeşitli teoriler üretti. Başlangıçta espri konusu olan durum, prenses ve üç çocuğunun Anneler Günü fotoğrafının manipüle edilmiş olması ve haber ajansları tarafından geri çekilmesiyle daha ciddi bir hal aldı.
İngiliz medya kuruluşları, konuyla ilgili daha keskin sorular sormaya başladı. Amerikan televizyon programları ise, hızla bir kraliyet krizine dönüşen bu durumu hicivli bir şekilde ele aldı. Aralık ayından bu yana Kate halkın karşısına çıkmadı ve bu durum daha fazla spekülasyona neden oldu.
Reddit ve diğer platformlarda kraliyet dedikodularını takip eden 28 yaşındaki Amerikalı Carly Wainsworth, CNN'e tüm bunların bir nevi gizem çözmek gibi hissettirdiğini dile getirdi. Wainsworth, "Bir tür kurgu gibi hissettiriyor ama öyle değil. Sadece gerçek olacak kadar gerçek, eğer bir anlam ifade ediyorsa. Photoshop'lu bir resim gibi unsurlar da işin içine giriyor ve insanın ne olup bittiğini merak etmemesi imkansız hale geliyor. Herkes gizemi sever. Arkadaşlarımın çoğu genellikle kraliyet ailesine pek ilgi duymaz, ama prensesin yaşadığı dramaya bile ilgi gösteriyorlar." şeklinde konuştu.
İngiliz medya mensupları, Kate'in aniden kaybolmasıyla ilgili resmi açıklamaları sorgulamaya başladı. Genellikle kraliyet haberlerine sempatiyle yaklaşan The Daily Mail, son zamanlarda yayımladığı bir manşetle Kraliyet Ailesi'nin daha şeffaf olması gerektiğini vurguladı.
Bu süreçte, Prens William ve Kate'in Londra'daki ikametgahları ve ofisleri olan Kensington Sarayı'ndan gelen resmi bilgiler düzensiz ve eksikti. Ayrıca saray, Anneler Günü fotoğrafının gerçek versiyonu için yapılan taleplere cevap vermedi ve Kate'in nerede olduğuna dair detayları paylaşmadı. Londra merkezli bir halkla ilişkiler ve kriz iletişimi uzmanı olan Mark Borkowski, verdiği demeçte Kraliyet Ailesi'nin uzun süredir devam eden sessizliğinin, Kate'in kaybolmasıyla ilgili teorileri bastırma konusunda işe yaramadığını dile getirdi.
]]>Haber7’de yer alan habere göre; Merkez Bankası’nın açıklaması şu şekilde:
"Türkiye’deki konutların kalite etkisinden arındırılmış fiyat değişimlerini izlemek amacıyla hesaplanan Konut Fiyat Endeksi (KFE) (2017 =100), 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre yüzde 2,3 oranında artarak 1190 seviyesinde gerçekleşmiştir.
Bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 68 oranında artan KFE, aynı dönemde reel olarak yüzde 1,4 oranında artış göstermiştir.
İstanbul, Ankara ve İzmir’in konut fiyat endekslerindeki gelişmeler değerlendirildiğinde, 2024 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre, sırasıyla yüzde 1,3 2,4 ve 2,8 oranlarında artış gözlenmiştir. Endeks değerleri bir önceki yılın aynı ayına göre, İstanbul, Ankara ve İzmir’de sırasıyla yüzde 54,5 85 6 ve 70,4 oranların da artış göstermiştir."
]]>Yapılan yazılı açıklamada, Şifa Hastanesinin kapısında Yangın çıktığı, hastaneye sığınan kadın ve çocuklar arasında dumandan etkilenenler olduğu ve iletişimin kesildiği belirtilerek, çok sayıda sığınmacının özel ameliyathane binası ile 8 numaralı binadaki acil durum bölümünde mahsur kaldığını da vurguladı!
Hastaneye İsrail tarafından düzenlenen saldırı sonrası, çok sayıda Filistinlinin hayatını kaybettiği ve yaralandığı, yangının söndürülememesi nedeniyle yaralıların kurtarılamadığı aktarılan açıklamada, pencerelere yaklaşan herkesin hedef alındığına işaret edildi. İsrail güçlerinin Şifa Hastanesine yönelik bir kez daha katliam yaptığına dikkat çekilen açıklamada, BM ile tüm uluslararası kurumlara İsrail'in Şifa Hastanesinde hasta, yaralı, sığınmacı ve sağlık personeline yönelik devam eden bu katliamını durdurmasını istedi.
]]>Akşam’ın yer verdiğine göre; CHP'nin DEM Parti ile uzlaşarak Esenyurt'ta aday gösterdiği Prof. Dr. Ahmet Özer, "Esenyurt'un il olup olmaması aslında genel idarenin vereceği bir karardır. Tabii ki, Esenyurt halkı da bir referandum ile böyle bir talepte bulunabilir. Bakacağız, edeceğiz. Biz Esenyurt'u Esenyurt olarak planlamaya çalışıyoruz" şeklinde yanıtladı.
Özer'in Kürtçenin eğitim dili olarak kabul edilmesi ve "tarafsız" vurgular içeren, çok kimlikli bir vatandaşlık tanımını savunduğu biliniyor. Bu talepler, Anayasa'nın ilk dört maddesinin değiştirilmesini gerektiriyor. Öte yandan, Ahmet Özer'in geçmişteki tartışmalı açıklamaları da dikkat çekiyor. "Kürdistan" ifadelerini kullanan Özer, "Devlet kurmak Kürtlerin hakkıdır" gibi sözlerle gündeme gelmişti.
Terör örgütü liderlerinden Mustafa Karasu, DEM Parti-CHP işbirliğini öven ve yerel seçimlerin genel seçimlerden daha büyük önem taşıdığını belirten Karasu, "Kayyumları da götürmeli. 'Yeni belediyeler de kazanacağız' diyorlar. Böyle yapacaklar doğrusu budur. Bu yönüyle çalışmalar yapılıyor. Kürtler yerel seçimi önemsiyor. Kürtler için yerel seçim, genel seçimden daha önemli. Kürtlerin bir özgürlük sorunu var. Kendi kendini yönetme sorunu var. Kendi değerlerine sahiplenme sorunu var. En başta da kendisine sahiplenme sorunu var. Bu bakımdan yerel yönetimler Kürtler için çok çok önemlidir. Bu nedenle zaten Kürtler önemli görüyor. Yoksa Meclis'e de grup kurma, orada da siyaset yapma önemlidir. Bunlar zaten oluyor, gerçekleşiyor ama Kürtler için yerel yönetimler, belediyeler daha da önemli. Doğrudan kendi toplumunu, kendi coğrafyasını ilgilendirir, kendi insanını ilgilendiriyor. Kendi toplumuyla iç içe siyaset yapacağı bir yerdir. Bu bakımdan yerel yönetimler önemlidir" ifadelerini kullanmıştı.
]]>Bu yıl 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Deniz Zaferi etkinlikleri, 'Şan, Şeref, Tarih Bizim, Bizim Çanakkale' temasıyla düzenlenecek. Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından organize edilen etkinlikler kapsamında, Çanakkale Şehitler Abidesi'nde bir tören gerçekleştirilecek. Anma programlarına Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da katılması planlanıyor. Bu törenlerde, vatan uğruna canlarını feda eden şehitler özlemle ve minnetle anılacak. Osmanlı Devleti'nin Birinci Dünya Savaşı sırasında Almanya'nın yanında yer alarak Çanakkale Cephesi'nde verdiği kahramanca mücadele unutulmaz bir destan olarak tarihe geçti.
Çanakkale Zaferi, Türk milletinin tarihinde eşsiz bir dönüm noktasıdır. 18 Mart 1915'te başlayan ve 25 Nisan 1915'e kadar devam eden bu savaş, Osmanlı İmparatorluğu'nun zorlu bir döneminde yaşandı. İtilaf Devletleri'nin denizden İstanbul'a ulaşarak Osmanlı İmparatorluğu'nu işgal etme planı çerçevesinde Gelibolu Yarımadası'na yönelik bir saldırı başlatıldı. Ancak Türk milleti, bu saldırıya karşı büyük bir direniş gösterdi. Türk askerleri, savaş meydanında kahramanca mücadele etti ve düşmana karşı büyük bir direnç sergiledi.
Çanakkale Savaşı, dünya tarihinde de büyük yankı uyandırdı. Osmanlı İmparatorluğu'nun burada gösterdiği direniş, düşmanları şaşırttı ve planlarını alt üst etti. Türk askerinin destansı mücadelesi, düşmanın ilerleyişini durdurdu ve Çanakkale Boğazı'nın geçilemez olduğunu bir kez daha kanıtladı.
Bu zafer, Türk milletinin vatan sevgisi ve bağımsızlık tutkusunun en güçlü ifadesidir. Çanakkale'de şehit düşenler, Türk ulusunun bağımsızlık ve özgürlük uğruna verdiği büyük mücadelenin sembolüdür. Her yıl 18 Mart günü, Türk milleti, bu kahramanlık destanını anmak ve şehitleri minnetle anmak için bir araya gelir. Çanakkale Zaferi, Türk ulusunun birlik ve beraberlik içinde neler başarabileceğini gösteren bir örnektir ve Türk milletinin gurur kaynağıdır.
Etkinlikler çerçevesinde, Deniz Kuvvetleri'nin yüzer unsurlarıyla Çanakkale Boğazı'nda geçit töreni düzenlenecek. Ayrıca, SOLOTÜRK adlı akrobasi ekibi de gösteri uçuşu gerçekleştirecek. Şehitler Abidesi'nin yanı sıra, Çanakkale Savaşları'nda eşsiz kahramanlık sergileyen 57. Alay'ın şehitliği ve Conkbayırı gibi önemli noktalar, ziyaretçilerin ilgisini çeken yerler arasında bulunuyor.
Fatih Sultan Mehmet tarafından 1462-1463 yıllarında yaptırılan Çimenlik Kalesi'nde bulunan Çanakkale Deniz Müzesi, zaferin 109. yıl dönümünde yeni sergileriyle ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor.
Çanakkale Deniz Müzesi, Türkiye'deki ender askeri deniz müzelerinden biri olarak, canlandırmalar, etkileşimli uygulamalar, animasyonlar, seslendirmeler, müzik ve ışıkla desteklenen sunum tekniğiyle yeniden ziyaretçilere açıldı. Müzenin Komutanı Albay Seyhan Aras, "Müze olarak Türk gençliğine ecdadını tanıtmayı hedefliyoruz" dedi. Ayrıca, Kültür ve Turizm Bakanlığı Çanakkale Savaşları Gelibolu Tarihi Alan Başkanlığı tarafından hazırlanan Çanakkale Savaşları Mobil Müze TIR'ı, Türkiye turu kapsamında son dört yılda 81 ilde yaklaşık 700 bin ziyaretçiyi ağırladı.
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İnsan ve Toplum Bilimleri Fakültesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Murat Karataş, kayıp olan 'Halileli Batarya Şehitliği'nin yerini 109 yıl sonra tespit etti. 1915 yılında Çakaltepe-İntepe Mıntıkası içerisinde yapılan askeri bir krokide şehit mezarlarına ulaşıldı. Prof. Dr. Karataş, "Yeni bir şehitlik alanı, tarihsel verilerle gün yüzüne çıktı. Buranın tescil edilmesi için gerekli bilimsel çalışmaların yapılması gerekiyor" şeklinde konuştu.
Çanakkale Savaşları'nın üzerinden tam 109 yıl geçmiş olmasına rağmen, o dönemin izleri hala canlılığını koruyor. Çanakkale'nin Eceabat ilçesine bağlı Kilitbahir Köyü'ndeki tarihi su havuzlarının kenarlarındaki mermerlerde, Çanakkale'de savaşan Mehmetçiklerin kazıdığı isimler günümüze kadar ulaşmayı başardı. Askeri Tarih Uzmanı İslam Özdemir, bu mermerlerde farklı askerlerin kimlik bilgilerinin yanı sıra şiirlerinin de yer aldığını ifade etti.
]]>Çanakkale Zaferi, Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde, vatanı için neleri başarabileceğinin en güzel örneklerinden biridir. Bu şanlı mücadele Türk milletinin azim ve kararlılığını tüm dünyaya göstermiştir. Her yıl 18 Mart'ta Çanakkale Zaferi'nin anısına Türkiye genelinde çeşitli etkinlikler düzenlenir ve şehitler dualarla anılır.
Bu şanlı zaferde birçok kahramanlık hikayesi ve destanlar bulunmaktadır. İşte 18 Mart kahramanlık hikayelerinden bazıları;
Seyit Onbaşı, Çanakkale Savaşı sırasında Nusret Mayın Gemisi'nde topçu olarak görev yapmaktadır. Bir gün, top mermilerinin çok ağır olduğu bir anda, kendisinin taşıyamayacağını düşündüğü bir mermiyi 276 kilogramlık mermiyi, tek başına taşıyarak topa yerleştirir ve bu mermiyle düşman gemilerine ve Birleşik Krallık'a ait Ocean Zırhlısı'nı dümenden vurarak kontrolden çıkmasına ve bir mayına çarpıp batmasına sebep olmuştur.
Conkbayırı Muharebesi, 7 Ağustos 1915 tarihinde Anzak ve İngiliz birliklerinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine taarruzlarıyla başlayan ve 10 Ağustos 1915 tarihine kadar süren çarpışmalardır. Yaşanan çarpışmalarda, Mehmetçiklerin gösterdiği cesaret ve direniş, tarihe geçmiş kahramanlık öykülerine sahiptir. Conkbayırı'nda, düşmanın zorlu saldırılarına karşı gösterilen kahramanlık ve fedakarlık, zaferin elde edilmesinde büyük rol oynamıştır.
Bu alayın adını çok sık duymaktayız. 57. Alay, Çanakkale Savaşı'nda büyük kahramanlık gösteren bir birliktir. Özellikle Conkbayırı'ndaki çarpışmalarda gösterdikleri direniş ve cesaret, 57. Alay'ı efsanevi bir birlik haline getirmiştir.
Çanakkale Boğazı'nın girişine döşenen mayınlar, düşman gemilerinin geçişini engelleyen önemli bir savunma hattı olmuştur. Nusret Mayın Gemisi, bu mayınların döşenmesinde büyük rol oynamış ve Çanakkale Savaşı'nda kritik bir noktada zaferin kazanılmasına katkı sağlamıştır. Bu kahramanlık hikayeleri, 18 Mart Çanakkale Zaferi'nin çok az ismi bilinen güçlü kararlı ve şanlı askerlerden bir kaçıdır. Bu zaferin ardında, sayısız Türk askerinin gösterdiği cesaret ve fedakarlık bulunmaktadır.
]]>Meteoroloji Genel Müdürlüğü'nün son tahminlerine göre, ülkemizin güney ve doğu bölgelerinde yer yer çok bulutlu hava öngörülüyor. Batı Akdeniz'in iç kesimleri, Doğu Akdeniz, İç Anadolu'nun doğusu, Doğu Karadeniz, Doğu ve Güneydoğu Anadolu ile Antalya'nın batı kıyıları ve Tokat çevrelerinde ise yağış bekleniyor. Diğer bölgelerde ise parçalı ve az bulutlu bir hava öngörülüyor.
Güneydoğu kesimlerinde şiddetli olabilecek yağışlar genellikle yağmur ve sağanak şeklinde görülecek. Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusunda ise karla karışık yağmur ve kar yağışı bekleniyor. Bu gece ve sabah saatlerinde Marmara ve iç kesimlerde pus ve yer yer sis, doğu kesimlerde ise buzlanma ve don olayı yaşanabilir. Ayrıca, Doğu Karadeniz'in iç kesimleri ile Doğu Anadolu'nun kuzey ve doğusunda çığ tehlikesi bulunmaktadır.
Elazığ ile Gaziantep arasında görülecek olan yağışların, Şanlıurfa'nın doğu kesimleri, Diyarbakır, Batman ve Mardin illeri ile Siirt ve Şırnak'ın batı bölgelerinde kuvvetli yağışlar şeklinde olması bekleniyor. Ayrıca, Hakkari ve Bitlis çevreleri ile Muş'un güney kesimleri, Van'ın güney ve batı bölgeleri ile Siirt ve Şırnak'ın doğu kısımlarında yoğun karla karışık yağmur ve yer yer yüksek rakımlarda şiddetli kar yağışı olabileceği tahmin ediliyor. Kuvvetli yağışların etkisiyle sel, su baskını, şiddetli rüzgar ve tipi gibi olumsuzlukların yaşanabileceği bölgelerde dikkatli olunması önem arz etmektedir.
Mısır Cumhurbaşkanlığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi ve Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis'in başkent Kahire'de iki ülke arasında Yüksek İş birliği Konseyi'nin kurulmasına ilişkin ortak bildiri imzalandığı ifade edildi. Dikkat çekilen husus ise, Cumhurbaşkanlığının açıklamasında konuya ilişkin ayrıntılı bilgiye yer verilmedi. Ayrıca dün de Mısır ile Avrupa Birliği (AB) arasında, ilişki düzeyinin stratejik ve kapsamlı ortaklığa yükseltilmesi deklarasyonu imzalanmıştı. Meselenin Mısır’ın Filistin’e Refah sınır kapısını açıp ya da açmayacağınıda ileriki dönemlerde kendisini göstereceği tahmin ediliyor. Nitekim Yunanistan’ın uyguladığı hukuksuz göçmen politikası, halen dünya basınında da yerini koruyor.
]]>AA’da yer alan habere göre; Zan, yaşanan durumun daha önce de tecrübe edildiğini belirterek, "Daha önce adaylıktan çekilmem için 'Lütfü Savaş adına geldiklerini, çekilmezsem bana ve aileme zarar vereceklerini, sahte kayıtlarla itibar suikastı yapacaklarını' söyleyenlerin şantajına maruz kaldım. Ancak bu tehditlere ve şantajlara asla boyun eğmedim. Bir daha gelirlerse haklarında suç duyurusunda bulunacağımı belirterek onları kapı dışarı ettim." şeklinde konuştu. Zan, yaşadığı durumu Türkiye İşçi Partisi (TİP) ile paylaştığını aktararak şunları ekledi:
"Partimden, 'Bu tür şantajların devam etmeyeceğini, boyun eğmemem gerektiğini ve yanımda olduklarını' ifade ettiler. Ancak dün itibarıyla, az önce haklarında suç duyurusunda bulunduğum şahıslar, bana sahte bir kayıtla şantaj yaparak adaylıktan çekilmemi istediler. Aksi takdirde daha önce bahsettikleri gibi aileme ve bana zarar vereceklerini, basın yoluyla da itibar suikastı yapacaklarını tehdit ettiler." dedi.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, verdiği bir röportajda TİP'in seçimde başarısız olabileceğini dile getirdi. Özel, "Hatay'da en uygun alternatifin Lütfü Savaş olduğunu düşünüyorduk. Hatay'dan gelen haberler olumluydu. Şu anda başabaş bir yarışın içindeyiz. TİP'in adayının seçimi kaybettirebilecek potansiyele sahip olduğunu düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. Bu açıklamaların ardından TİP, Gökhan Zan'ı adaylıktan çektiğini duyurdu. Gökhan Zan ise, pes etmeyeceğini ve mücadeleye devam edeceğini belirtti.
]]>DHA’da yer alan habere göre; Bayrampaşa Vatan Mahallesi'nde bulunan bir plastik ham madde deposunda sabah saatlerinde çıkan yangın kısa sürede büyüdü. İddialara göre, yangın depoda bulunan giriş katında başladı ve hızla yayılarak binayı dumanlarla kapladı.
Çevrede bulunan vatandaşlar yangını fark ederek hemen itfaiyeye haber verdi. Olay yerine gelen ekipler, yangına müdahale ederek 19 işçiyi mahsur kalmaktan kurtardı. Ancak yangını söndürme çalışmalarında yer alan bir işçi hafif şekilde yaralandı ve tedbir amaçlı olarak hastaneye kaldırıldı. Yangının başladığı bölgedeki esnaflardan Şahin Ertüzün, "Yangını fark ettiğimde hemen komşum olan iş yeri sahibini uyararak içeriye girdi ve işçilere haber verdi" şeklinde konuştu.
]]>Genç kadın Esen'e 3 el ateş eden şüpheli kaçtı. Silah sesini fark edenler tarafından, polis ve acil Sağlık ekiplerine haber verildi. Sağlıkçıların kontrolü sonrası başından vurulduğu belirlenen Esen’in, ambulansla Darıca Farabi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırıldı. Ancak doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamadı. Cenaze defnedilmek üzere genç kadının memleketi Erzurum'un Oltu ilçesine gönderildi.
Takıntılı eski erkek arkadaş!
Soruşturma başlatan polis ekipleri, Gülhan Esen'i öldüren şüphelinin takıntılı eski erkek arkadaşı M.T. olduğu öğrenildi. Şüphelinin, yaklaşık 1 hafta önce Gebze'deki bir lojistik firmasında işe başlayan Gülhan Esen'i takip ederek eve giriş ve çıkış saatlerini öğrendiği, olay günü ise bir hafif ticari araçla İstanbul'un Sultanbeyli ilçesinden gelerek evinin önünde Gülhan Esen'in çıkmasını beklediği sonrasında da 3 el ateşle olayı gerçekleştirdiği belirtildi. Ekiplerin kaçan şüpheliyi yakalamak için çalışmaları halen devam ediyor.
Şüpheli M.T. ile, Gülhan Esen'in birkaç yıl önce tanıştığı, bir süre arkadaşlık yaptıktan sonra ayrıldıkları belirtildi. İddiaya göre, M.T.'nin, Esen'in 7 ay önce yaptığı evliliği kabullenemediği için bunu takıntı haline getirip, genç kadını öldürdüğü öğrenildi.
]]>Haber7’de yer alan habere göre; TFF’nin resmi internet sitesinden olaylı Trabzonspor-Fenerbahçe derbisi ile ilgili şu sözlere yer verildi:
"Trendyol Süper Lig'de Trabzonspor ile Fenerbahçe arasında oynanan maç sırasında ve maçtan sonra meydana gelen olaylarla ilgili; temsilcilerimiz ve devlet yetkililerimiz ile iletişim halindeyiz. Dostluk, barış ve kardeşlik oyunu olan futbolda yaşananlar asla kabul edilemez. Bu olayların tekrarlanmaması için soruşturmalar tamamlandıktan sonra olayların sorumluları ile ilgili gerekli cezai müeyyide uygulanacağından kimsenin şüphesi olmasın."
]]>‘‘Pakistan Afganistan’ı suçlamamalı!’’
Taliban Sözcüsü Zabihullah Mücahid, ‘‘Saldırılar egemenlik ihlali. Afganistan İslam Emirliği, hiç kimsenin Afgan topraklarını kullanarak güvenliği tehlikeye atmasına izin vermiyor. Pakistan, kendi topraklarındaki kontrolsüzlük, kabiliyetsizlik ve sorunlar için Afganistan'ı suçlamamalı’’ şeklinde konuştu.
Pakistan'ın hava saldırıları, son zamanlarda Pakistan'da meydana gelen güvenlik güçlerini hedef alan saldırılardan sonra gelmesi de dikkat çekti. 16 Mart Cumartesi günü Afganistan sınırına yakın bir bölgede askeri bir karakola patlayıcı yüklü bir araçla saldırı düzenlenmiş ve en az Pakistanlı 7 güvenlik personeli ölmüştü.
Pakistan Cumhurbaşkanı Asıf Ali Zerdari, askerlerin cenazesine katılmış ve misilleme sözü vermişti. Pakistan yönetimi, son dönemde arttığını söylediği saldırılardan Pakistan Talibanı'nı sorumlu tutuyor; örgütün saldırılar için Afganistan topraklarını kullandığını iddia ediyor. Afganistan ise, Pakistan'ın dile getirdiği bu iddiaları reddediyor.
]]>Gerilimi artıran füze denemeleri
AA’da yer alan habere göre; füze denemelerinin, Japon Denizi'ne düştüğü belirtildi. Açıklamada, füzelerin Kore Yarımadası'ndaki barışı ve istikrarı tehdit ettiği ifade edildi. Japonya Savunma Bakanlığı, Kuzey Kore'nin füzelerinin en fazla 50 kilometre yüksekliğe ulaşabildiğini ve Japon ulusal suları dışına düştüğünü bildirdi.
Japonya Başbakanı Kişida Fumio, meclis oturumunda yaptığı konuşmada füze denemelerine sert tepki gösterdi ve bunların Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını ihlal ettiğini belirtti.
Başbakan Kişida, denemeleri "kabul edilemez" olarak nitelendirdi ve "Şiddetle kınıyoruz. Kuzey Kore'nin bir dizi eylemi ülkemizin, bölgemizin ve uluslararası toplumun barış ve güvenliğini tehdit ediyor" şeklinde konuştu. Füzelerin düştüğü bölgede deniz ve hava unsurlarında herhangi bir hasar tespit edilmediği bildirildi.
Denemelerin, 18-20 Mart tarihlerinde Seul'de düzenlenecek ve ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken'ın da katılacağı "Gelecek Nesiller için Demokrasi" zirvesi öncesinde gerçekleşmesi dikkat çekti.
Kuzey Kore, en son 14 Şubat'ta ülkenin doğu kıyısından yeni tip "Padasuri-6" karadan denize seyir füzesini fırlatmıştı.
]]>İsrail güçlerinin son 24 saatte Gazze Şeridi'ne yönelik saldırılarında 81 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, 116 Filistinlinin yaralandığı belirtildi. İsrail'in 7 Ekim'den bu yana Gazze Şeridi'ne düzenlediği saldırılarda yaşamını yitirenlerin sayısının 31 bin 726'ya, yaralı sayısının da 73 bin 792'ye ulaştığı bildirildi. Binlerce insanın enkaz altında kaldığını ve ulaşılamadığını aktaran Filistin Sağlık Bakanlığı, ayrıca yol kenarlarında ölülerin bulunduğunu ancak İsrail güçlerinin engellemesi nedeniyle sağlık ekipleri ile sivil savunma görevlilerinin cenazelere ulaşamadığının altını çizdi.
]]>Garanti Bankası, Akbank ve QNB Finansbank tarafından emekli vatandaşların yüzlerini güldürecek destek kampanyası başlatıldı. Destek kampanyası doğrultusunda yeni dönemde emekli vatandaşlara özel olarak 12.000 TL tutarında kredi imkanını sunulacağı paylaşıldı. Emekliler belirtilmiş olan şartları karşılamaları durumunda sunulan 3 bankadan birisinden 12.000 TL tutarındaki nakit ödemelerini alabilecekler. Tek yapmaları gereken aynında banka müşterisi olmak.
Garanti Bankası, Akbank ve QNB Finansbank’tan Cumhurbaşkanı onaylı şekilde sunulacak olan 12.000 TL tutarındaki nakit kredi için belirli şartları yerine getiriyor ve karşılıyor olmak gerekiyor. Bu şartlardan en önemlisi ise 55 yaş sınırı. 55 yaş altı emekli vatandaşlar bu krediden anında faydalanabilecek. Ek olarak kredi alacak oldukları bankaya maaşların taşıyıp 3 yıl boyunca taahhüt vermeleri doğrultusunda maaş ödemelerine ek olarak 12.000 TL tutarındaki kredinin sahibi olabilecekler. Sizler de anında krediye ihtiyacınız varsa; bu 3 bankadan birisini seçip banka müşterisi olduktan sonra kredinizi çekebilirsiniz.
Seçime katılım oranı ise yüzde 74,22 olarak açıklandı. 2018'deki seçimde bu oran yüzde 67,5'ti. Rus halkına teşekkür eden Putin, " Rusya şimdi daha güçlü ve etkili olacak. Ukrayna'daki NATO varlığı dünyayı 3. Dünya Savaşı'nın eşiğine getirebilir" dedi.
Putin’in zafer konuşmasındaki satır başlıkları şu şekildeydi: ‘‘Yüksek katılım oranının içinde bulunduğumuz durumla ilgisi var. Halkımızın çıkarları ve iyi bir gelecek inşa etmek için kelimenin tam anlamıyla silahlarla savaşmamız gerekiyor’’
NATO kuvvetlerinin Ukrayna'da olduğunu iddia eden Putin, bunun dünyayı üçüncü dünya savaşının eşiğine getirebileceğini öne sürerek, batının Ukrayna desteğinin altını çizdi. Rusya Devlet Başkanı, Ukrayna'daki savaşta her gün ilerleme sağlandığını da aktardı. Sahada durumun Rusya'nın inisiyatifinde olduğunu belirtti. Ayrıca Putin, Fransa'nın Olimpiyat oyunlarını sürecini kapsayan ateşkes önerisini değerlendirdi. "Görüşmeye hazırız" açıklamasını yaparak, Rusya'nın cephedeki çıkarları doğrultusunda hareket edeceklerini söyledi.
Putin'in gündeminde geçen ay hapishanede hayatını kaybeden Aleksey Navalni'nin ölümü de vardı. Putin, "Navalni'nin ölümünden birkaç gün önce kendisinin Batı'daki tutuklularla takas fikri olduğu söylendi. Navalni takasını kabul etmiştim. Ancak tek şartım vardı. O da Navalni'nin bir daha Rusya'ya dönmemesi gerektiğiydi’’ şeklinde açıklamada bulundu.
Fom şirketinin sandık çıkış anketine göre, Komünist Parti’den Nikolay Haritonov yüzde 4,7, Yeni İnsanlar Partisi’nden Vladislav Davankov yüzde 3,6, Liberal Demokrat Parti’den Leonid Slutskiy yüzde 2,5 oy aldı. Yüzde 1,4 oy ise geçersiz sayıldı. Rusya'nın 2014'te Ukrayna'dan ilhak ettiği Kırım'da, 2022'de ilhak ettiği Donetsk, Luhansk, Herson ve Zaporijya bölgelerinde de devlet başkanı seçimi için sandık başına gidildi. Devlet başkanlığı koltuğuna oturmak için 4 adayın yarıştığı seçimde, mevcut Devlet Başkanı Vladimir Putin, Birleşik Rusya Partisinin desteğiyle bağımsız aday olmuştu. Liberal Demokrat Parti Başkanı Leonid Slutskiy kendi partisi, Nikolay Haritonov Komünist Partisi, Vladislav Davankov da Yeni İnsanlar Partisi adına aday olarak seçim pusulasında yerini almıştı. Putin'in 2020'deki yapılan anayasa değişikliğiyle 2030'da da tekrar aday olması mümkün.
Zelenski Putin’in tekrar seçilmesine ne yorum yaptı?
Seçim sonucuna ilk tepki Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski'den geldi. Zelenski, seçimlerin meşruiyetinin olmadığını belirterek, "Putin sonsuza kadar yönetmek istiyor" dedi.
Beyaz Saray’ın Tepkisi!
Seçim sonuçlarına bir tepki de Beyaz Saray’dan geldi, "Putin'in siyasi rakiplerini nasıl hapse attığı ya da seçime sokmadığı göz önüne alındığında seçimin özgür ve adil olmadığı açık" açıklaması yaptı.
Türkiye’de yaşayan Rus vatandaşları, ülkelerindeki devlet başkanlığı seçimi için sandık başına gitti. Rusların yoğun ilgi gösterdiği seçim nedeniyle İstanbul ve Antalya’daki oy verme merkezlerinde uzun kuyruklar oluştu. Yüzlerce kişi oy vermek için saatlerce kuyrukta bekledi.
]]>Özellikle son dönemler içerisinde vatandaşlar düşük faizle ihtiyaç kredisi çekebilecek olduğu kredileri detaylı bir şekilde araştırıyor. Tam bu noktada Yapı Kredi’den ise 33.000 TL tutarında ihtiyaç kredisi sunulacağı paylaşıldı. T.C. kimlik numarası fark etmeksizin, vatandaşlar 3.000 TL tutarında kredinin sahibi olabilir. T.C. kimlik numaranızın sonuna göre bugün ya da yarın başvurduğunuz andan itibaren kredinizi alabileceksiniz. Hemen sizlerde acil nakit ihtiyaç kredinizi Yapı Kredi bankası müşterisi olarak bankadan karşılayabilir hiç beklemeden ve şubeye gitmeden kredinizi mobil üzerinden çekebilirsiniz.
Yapı Kredi Bankası ihtiyaç kredisine başvuruda bulunacak olan vatandaşlar için en önemli kriter kredi puanı. Kredi puanı 1.500 ve üzeri olan vatandaşlar 33.000 TL tutarındaki krediye anında başvuru yapabilecekler. Dilerlerse çalışan dilerlerse emekli olsunlar fark etmeksizin Yapı Kredi tarafından koşulları sağlayan tüm vatandaşlara kredi fırsatı sunulacak.
Başka bankalar da borcu olan vatandaşlar bu ihtiyaç kredisini borç kapatma kredisi olarak da kullanarak borçlarını Yapı Krediyi taşıyabilecekler. Böylelikle Yapı Kredi’den düşük faizle yüksek vade oranlı ihtiyaç kredisini kullanabilecekler.
Enflasyon oranlarının yükseldiği, vatandaşların ekonomik olarak büyük bir sıkıntıda olduğu bu dönem içerisinde vergi borçlarının da ekstra olarak yüklenmesi vatandaşların büyük bir sıkıntı içerisine girmesine sebebiyet veriyor. SGK uzmanı Özgür Erdursun ise bu noktada yeni bir düzenlemenin getirileceğinin konuşulduğunu aktardı. Yeni getirilecek düzenleme ile vergi ödemesi konusunda sıkıntı yaşayan vatandaşların yüzleri bu defa gülecek. Borçların büyümesinden kaynaklı banka hesaplarına bile bloke haciz işlemlerinin getirildiğine dikkat çekerken, yapılacak düzenlemeyle birlikte vatandaşların vergi borçlarını yarısı silinecek diğer yarısına ise yapılandırma getirilecek.
Özellikle son dönemlerde içerisinde vergi borçlarından kaynaklı birçok vatandaşın büyük oranda etkilendiğinin altını çizen SGK uzmanı Özgür Erdursun, vergi borçlarının büyümesinden kaynaklı birçok vatandaşın banka hesaplarına bloke getirildiğini ve e - haciz işlemlerinin artışa geçtiğinin altını çizdi. Uzman Özgür Erdursun, özellikle yeni işletme açma oranlarının büyük oranda düşmesinin ve açılan iş yerlerinin ise borçlardan kaynaklı kapatılmasının yeni yapılandırma getirilmekteki en büyük etken olduğunu söylüyor.
Nihat Hatipoğlu bu soru karşısında genç kadının babasına sinirlenerek şunları söyledi: "Baban ve annen ebediyen evli kalmak durumunda olmayabilirler. Evli kalmaları doğru olan da. Ama boşanabilirler, anlaşamazlar. Bir müddet sonra başka şeyler devreye girer. Muhabbet kalmaz, sevgi kalmaz bir şeyler döngüye girer. Bunlar tamam bunları kabul edebiliriz. Ama bir babanın ilk evliliğinden olan çocuklarını yok sayması onları küçümsemesi onlara hakaret etmesi mutluluğu onların gözüne sokarcasına yapması elbette ki büyük vebaldir. Yeni evladı varsa o da çocuğudur. Sizi arayacak gel kardeşlerinle buluşun bir araya gelin. Annenizle ayrılmış olabilirim ama ben sizin babanızım demesi lazım."
Hatipoğlu'nu dinleyen genç kız gözyaşlarına hakim olamadı. Genç kız "Eşi sürekli bizi kötülüyor" deyince Hatipoğlu'ndan cevap gecikmedi.
Sözlerine devam eden Hatipoğlu, "Problem babanızın aldığı eşte değil babanızdadır. Kusura bakmayın suç sende... Özel hayatta evlenir, boşanırsınız bu sizin kararınızdır. Yeni hanıma 'bak eski bir evliliğim var oradan 2 çocuğum var, onlara annelik yapmalısın sen annelik yapmazsan ben de sana kocalık yapmam.' Öyle deseydi o kadın şu an size böyle davranmazdı, şu an problem babanızda" ifadelerini kullandı.
]]>