Günlük hayatta sık sık tükettiğimiz bitki çaylarını ne kadar
doğru kullanıyoruz? Alternatif içecek tercihi olmalarının yanı sıra ciddi
tedavilerde kullanılan bitki çaylarının içerikleri oldukça önemlidir. Bitkilerin
bünyelerinde ürettikleri etken maddeler bu bitkilerin tedavi alanlarını
belirlemektedir. Her bitki çayı hastalıklarda koruyucu ya da yardımcı olarak
kullanılmamaktadır. Özellikle poşet çay içerikleri ve oluşturulma şekilleri
standartlara uygun olmalıdır. Karışım çaylarda bitkiler birbirine uygun olmalı
ve karışabilmeye uygun olmalılardır. Örneğin bir uyku çayında stres azaltıcı
lavanta bitkisi ile enerji verici turunçgillerin birlikte kullanılması amaçlanan
etkiye ulaşmamızı engelleyebilir. Hangi çayların hangi etki için
kullanılabileceği araştırılarak tüketilmelidir. Poşet çay içeriklerindeki
bitkilerin oranları bu anlamda çok önemlidir. Bu çayların özellikle metal zımba
içermemesi önemlidir. Metal zımbalar bitki çayların etkisini azaltmakta ve etkileşime
girerek istenmeyen duruma sebep olabilmektedir. Poşetlerin kimyasal koruyucu
maddeler içermemesi ve mümkünse bitki lifleri gibi (muz bitkisinin gövde lifi) doğal
malzemeden yapılmış olması istenmektedir. Kendimiz yapmak istersek bitkinin
doğru kurutulmuş drogları keten bir bez içerisine alınarak doğal iple
bağlanabilir ya da dikilebilir. Unutulmamalıdır ki bitki çayları kür şeklinde
çeşitli rahatsızlıklarda kullanılmaktadır. Paketlenmiş baharat olarak satılan
kuru bitkiler (nane, kekik gibi) bu tür çaylar uygun değildir. Bitkiler çay
olarak kullanılacaksa dikkat edilmesi gereken noktalar vardır;
Toplandıkları ortam: bitkilerin yetiştikleri ortam
(toprak, kum gibi) herhangi bir kirletici ile kirlenmiş olmamalı, maden alanı,
kanalizasyon ya da fabrika sularının karıştığı sulama alanlarından
toplanmamalıdır.
Toplanma zamanları: hasat edildikleri zaman
bitkilerde bulunan etken madde açısından çok önemlidir. Kullanacağımız bitki
drogu bir yapraksa bitki çiçek açmaya başladığında toplanmalı, bir çiçekse
çiçekler tam açıldığında, kök ise bitki toprak üstü tam kuruduğunda
toplanmalıdır. Bu toplanma zamanları geç ya da erken olursa kalite o kadar
düşer.
Kurutma: toplanan bitkiler uygun koşullarda
kurutulmalıdır. Aksi takdirde küflenme, mantarlaşma, renginde kararma ya da
kokusunda kayıplar meydana gelmektedir. Kurutma süreleri drogların türlerine
göre değişmektedir.
Paketleme: kuruduğundan emin olduğumuz bitki
droglarını uygun paketleme ile muhafaza etmeli, kemirgen, böcek ya da herhangi
bir patojene karşı korunaklı olmalıdır.
Tedavi amaçlı kullanılan bitki çayları için poşet çaylar
yerine uygun kurutulmuş ve paketlenmiş dökme çaylar uygun olacaktır. Hasat
zamanından itibaren en fazla 1 yıl içerisinde tüketilmelidir. Aksi takdirde
içerdikleri etken madde miktarları azalacak ve etki göstermeyecektir. Satın
aldığımız koşullara dikkat etmeli çuvallarda ağzı açık, tozlanmış, rengi
kaçmış, kokmayan bitki drogları tercih edilmemeli, pencereli vakumlu paketlerde
satılan ürünler tercih edilmelidir.
Bir sonraki yazımızda bitki çaylarının demlenmesinde dikkat
edilmesi gereken noktalar üzerinde durulacaktır. Şifa olsun..
Dr. Biyolog Tuğçe AĞBA SEVENCAN