Doğum Korkusu Nedir?

Her kadın doğum anı yaklaştıkça hissedebileceği ağrının şiddetin korkar. Etrafından duydukları, internette okudukları bilgiler onlarda endişe yaratabilir. Fakat bu zannedildiği kadar korkulması gereken bir korku olmamalıdır.

TOKOFOBİ NEDİR?

Genel olarak tedirgin, evhamlı, acı eşiği düşük olan, karamsar veya doğum hakkında kötü deneyimleri olan veya kötü hikayeler duymuş olan kişilerde yaygın olarak görülebilen tokofobi, doğum korkusu anlamına gelen ciddi bir psikolojik problemdir. Kadınlar doğum ağrılarından, bebeklerinin veya kendilerinin zarar görebileceğinden endişe duyarlar. Neyse ki, kişinin depresyona girmesine bile neden olabilecek bu tür korkuları psikolojik destek ile aşmak mümkündür.

DOĞUM KORKUSUNUN NEDENLERİ NELERDİR?

Öğrenilen korkuların yanı sıra kişinin kaygı düzeyi, mizacı ve deneyimleri de tokofobi oluşmasına neden olabilir. Kaygı düzeyi yüksek olan kişilerde bilinmeyenden doğan korku daha yoğun olduğundan özellikle ilk doğumlarda tokofobi görülme oranı çok yüksek olabilmektedir. Filmlerde gördüğümüz o korkunç doğum sahneleri, anlatılan negatif doğum hikayeleri gibi pek çok faktör, doğum algımızın değişmesine ya da yanlış şekillenmesinin sebepleri arasında olabilir. Aynı şekilde eşlerinin veya kendisinin aile öyküsünde genetik rahatsızlık olan kadınlarda da çocuklarının hasta doğma endişesi ile doğum korkuları oluşabilmektedir. Kendini hazır hissetmeden hamile kalan kadınlarda da bebeğe nasıl bakacaklarını bilemediklerinden tokofobi oluşabilmektedir.

TOKOFOBİNİN NEDENLERİ NELERDİR?

Tokofobi birincil, ikincil ve üçüncül olmak üzere üç kategoriye ayrılabilmektedir.

Birincil tokofobide sürecin başlangıcı çocukluk dönemine kadar uzanabilir, kişilerde cinselliğe karşı bir önyargı veya soğukluk görülmez ancak hamile kalma fikrine dahi katlanamazlar. Bunun sebebi genellikle dinledikleri korkunç doğum hikayeleri olmaktadır.

Küçük yaşlarda annelerinin doğum sancılarına tanık olan çocuklarda da bu görülebilmektedir. Annelerini kaybetme korkusu yaşayan çocukların bilinçaltlarında doğum yapmanın kötü olduğu fikri yerleşebilir. Aile geçmişlerinde sakat doğumların yoğun olduğu kadınlarda da çocukları için duydukları endişe sebebiyle tokofobi oluşabilmektedir. Bu tokofobi türünde bireyler hamile kalmaktan kaçınmak için her yola başvururlar, hamile kaldıklarında ise kürtaj yoluyla hamileliği sonlandırmayı tercih edebilirler. Aşırı alkol alarak, yüksek yerlerden atlayarak veya ağır şeyler taşıyarak da bebeği düşürmeye çalışabilirler. Çocuk sahibi olmakta kararlı olan tokofobikler ise doğum yöntemi olarak sezaryeni tercih ederek doğum anını yaşamaktan kaçınırlar. Doğum onlar için kanlı ve korkunç bir olaydır ve o anı yaşamaktan kesinlikle kaçarlar.

İkincil tokofobilerde; korku belirli bir travmanın ardından başlar, genellikle ilk doğumu zorlu geçen ve bebeği ölü ya da sakat doğan kadınlarda bu görülür. Bebek hakkında duyulan endişe ilk doğumda korku yaşamayan kişilerde bile tokofobi doğmasına sebep olabilir.

Üçüncül tokofobilerde ise hamilelik dönemi depresyonuna eşlik eden tokofobidir. Bu türde, kadınlar hamilelik öncesinde herhangi bir korku duymaları halinde hamilelik esnasında büründükleri depresif duygu durumlarına bağlı olarak tokofobiye kapılabilirler. Mutsuz giden evlilikleri ve hayatlarının istedikleri gibi gitmiyor olması da doğum olayını bir felaket olarak görmelerine sebep olabilir.

TOKOFOBİ’NİN ÖNÜNE NASIL GEÇİLİR?

Tokofobi sahibi kadınlar terapiler ile bu korkularından tamamen kurtulabilirler. Kendilerinde böyle bir korku olduğunu fark ettikleri andan itibaren terapilere başlamaları bu durumu kısa sürede atlatabilmelerini sağlayacaktır. Hamile kalmadan önce korkularının farkındalarsa terapiye başlayarak daha sağlıklı bir hamilelik süreci geçirme şansını da elde edebilirler.

Doğum esnasında yanlarında güvenilir birinin olacağını bilmek de korkunun azalmasına yardımcı olacaktır, bu sebeple tamamen güvenebilecekleri bir uzmanla görüşüyor olmaları rahatlamalarını sağlayacak ve endişelerini azaltacaktır. Zor gerçekleştirdikleri doğumlarla ilgili anılarını anlatmak isteyen kişilerden uzak durarak da olumsuz fikirlere kapılmaktan kurtulabilirler.