5 Büyük Bankadan 53,2 Milyon Dolarlık Kredi

Türkiye’nin hazır giyim sektöründeki öncü markalarından DeFacto, coronavirüs salgınının küresel ekonomik sistemi ve finansal piyasaları negatif etkilediği bir dönemde, uluslararası seviyede 53,2 milyon dolarlık sendikasyon finansman anlaşmasına gitti. HSBC’nin katılımcı, tek koordinatör ve düzenleyici banka olduğu anlaşmada; Emirates Islamic Bank PJSC temsil bankası ile katılımcı olarak, ICD (Islamic Corporation for the Development of the Private Sector), Sharjah Islamic Bank ile Ziraat International Bank AG katılım sağlayan finans kurumları içerisinde yer aldı.

Bütün dünya piyasalarıyla beraber Türkiye’yi de etkileyen coronavirüs pandemisi esnasında tedarikçileri için projeler uygulamaya alan hazır giyim markası DeFacto, uluslararası finansmana erişim alanında mühim bir anlaşmayı imzaladı. Türkiye ile 31 ülkede 500’den çok mağazası ve 14 binden fazla personeli olan marka, global anlamda tehlike etkenlerinin arttığı bir süreçte toplam 53,2 milyon dolarlık uluslararası seviyede sendikasyon kaynağı sağladı.

HSBC’nin tek koordinatör ve düzenleyici banka olduğu anlaşma boyutunda fon kaynağı Emirates Islamic Bank PJSC, HSBC, ICD (Islamic Corporation for the Development of the Private Sector), Sharjah Islamic Bank ile Ziraat International Bank AG aracılığıyla temin edilecek.

“ALINAN KREDİ, TÜRKİYE'YE DUYULAN GÜVENİN BİR GÖSTERGESİ”

Alınan uluslararası temeldeki finansmanın oldukça mühim olduğunu ve yabancı yatırımcının Türkiye’ye olan güvenin bir simgesi olduğunu belirten DeFacto CEO’su İhsan Ateş, “Tüm dünyayı etkileyen salgında yatırımcılar çok daha hassas davranıyor. Buna karşın hem finansal yapımız hem de Türkiye’nin salgın sürecinde attığı adımlar, uluslararası kredi kaynağının bulunmasında önemli rol oynadı. Tekstil tedarikçilerine sağladığımız ve ‘Can Suyu Projesi’ adını verdiğimiz 900 milyon liralık finansal destek paketi, 2 milyon cerrahi maske bağışımız ile sağlık çalışanlarına sağladığımız kıyafet yardımı; kredinin değerlendirme aşamasında fark yarattı” diye konuştu.

Sürdürülebilir çevre bilinci oluşmasına katkı sağlamayı hedeflediklerini belirten Ateş, “Parçası olduğumuz toplumun en az zararla salgın sürecini atlatabilmesi için taşın altına elimizi koyarken yabancı yatırımcının aldığımız sorumluluğu takdir etmesi ve finansal kaynak sağlaması bizim de ilerlediğimiz yolda motivasyonumuzu artırdı. Özellikle ‘Hayat Güzeldir’ koleksiyonuyla sürdürülebilir çevre bilincine katkı sağlıyoruz. Su tasarrufu sağlayan, plastik atıklar ve geri dönüşümlü kumaştan üretilen koleksiyonumuzla doğanın korunmasına yardımcı oluyoruz. Her yıl ciromuzun yüzde 5’ini bu özel koleksiyonumuzdan sağlıyoruz. Tüm bu etkenler uluslararası finans kuruluşları tarafından takdirle karşılanıyor. Bu topraklardan doğan global bir marka olarak geleceğe daha güvenli adımlar atmaya devam ediyoruz” şeklinde konuştu.

İş ortaklığından büyük sevinç duyduklarını belirten HSBC Türkiye Genel Müdürü Selim Kervancı da, şu ifadeleri kullandı:

“Müşterilerimize covid-19 döneminde de en iyi bankacılık hizmetlerini sunmak için uluslararası ağımızdan ve ekiplerimizin uzmanlığından faydalanıyoruz. Farklı finansman araçları ve alternatif finansman kaynaklarına erişim sağlayarak hem işlerini büyütmeyi hedefleyen müşterilerimizi destekliyor hem de Türkiye ekonomisi için sürdürülebilir değer yaratıyoruz. Önümüzdeki dönemde de Türkiye’nin yatırım elçisi gibi çalışarak hayata geçirilmesi planlanan yatırımlarda kullanılabilecek farklı finansman modellerini ülkemize getirmeye, müşterilerimizle birlikte büyümeye ve müşterilerimizle yarattığımız sinerjiyle Türkiye ekonomisine değer katmaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.