Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Çağın hastalığı: 'Kolay para kazanma'
Mihrab Kurt
Çağın hastalığı: 'Kolay para kazanma'
20.10.2023 Cuma 16:34

Yaklaşık son on yılın en büyük hastalığı ‘kolay para kazanma’ isteği. Milli Piyango, bahis oyunları, kripto para, tefecilik, dolandırıcılık, fenomenlik kolay para kazanma peşine düşenlerin en sık başvurduğu yollar. Bunlardan en yaygını ve bence en tehlikelisi ‘fenomencilik’ adı altında oluşturulmaya çalışan, meslek grubu gibi görünen amma velakin çoğunlukla dolandırıcılık olarak kullanılan fenomen algısı. Bunun en güzel örneği Dilan Polat ve Kıvanç Talu vakası.

Biliyorsunuz ki son 6 yılda, takip edin ya da etmeyin bir şekilde karşımıza çıkan Dilan Polat hayatımıza girdi. Güzellik merkezi olan bu kadın eşi ile beraber çektiği, binbir şaklabanlık yaptığı Tiktok videoları ile izlenme kazanmış (gerçekten içler acısı), buralardan kazandığını iddia ettiği para ile ne hikmetse son yıllarda yurt dışlarında şube açacak kadar para kazandı. Peş peşe yayınladığı, ‘lüks yaşıyorum siz fakirler’ paylaşımı ile de en sonunda kendi balonunu patlattı. MASK hakkında inceleme başlattı, para aklamak, vergi kaçırmak falan derken millete tüküre tüküre gösterdiği paralarının asıl kaynağı patlamış oldu. Haftalardır konuşulan bu olay, ‘kolay para kazanma’ hastalığının en iyi örneklerinden biridir. Verdiğin emeğin karşılığını almak yok! Daha çok para, sadece para, nasıl olursa olsun para. Ve ne yazık ki Polat ve türevleri (bunlardan sosyal medyada çok var), özellikle genç kesimi etkisi altına almış. Kimliklerinin oluşma çağında olduğu nesil; eğitim almak, kendini eğitmen, üretmek ve üretimin karşılığını almak gibi değerleri tamamen yitirdi. Tek hedef, çok para kazanmak, en kısa sürede kazanmak, lüks yaşamak. Eee tabi ki bunda güzelim mesleklerimizin değersizleştirilmesi de büyük bir etken. Bunu da söylemeden geçemeyeceğim, binbir emekle okuyup tamamladığımız bölümlerimiz de iş bulamamak, işin niteliğini önemsemeyen sadece personelinin etinden et kopartmak isteyen ama haklarını vermemek için kırk takla atan iş verenler, öyle bir konuma getirdiler ki meslekleri; işini yaparak hak ettiğini kazanmaya çalışana yani bize ‘keriz’ gözü ile bakılıyor, hatta acıyorlar. Basın Yayın eğitimi aldığım ve 2015 yılında girdiğim sektörde aldığım yola bakınca bende kendimi zaman zaman keriz gibi görüyorum. Eee diyorum sen okudun, kendimi geliştireyim diye eğitime hep devam ettin, işi mutfağında öğrenmek için (tanıdıksız) sektöre girdin, ne şartlarda çalıştın ama ‘çantamda ne var’ videosu çeken senin maaşının 5 katını kazanıyor. Sonra da ‘çantam da ne var’ videosu çekebilmeyi kendime yakıştıramıyorum, yine işime yöneliyorum, yine üretiyorum, kitlelere ulaştırıyorum. 

'Kolay para kazanma hastalığı' insani her şeyin sonu olacak


Reklamcılık mezunu zehir gibi arkadaşlar hak ettikleri kazancı sağlayacak işleri bulmaya çalışırken, Dilan Polat ‘vallahi billahi’ diyerek reklam yapıyor ve markalar reklamları için Polat ve türevleri ile büyük paralara anlaşmalar sağlıyor. Eee hiç mi etik iş yapan yok? Tabi ki var. Influencer marketing dediğimiz; içi dolu, reklam bilgisi olan, etik işler yapan fenomen arkadaşlar da var. Ki bu arkadaşlar üretiyor. Reklam bilgileride 'vallahi billahi' değil, içerikleri de 'acı biber yiyorum' değil. 

Yani demem o ki; her geçen gün duyduğumuz dolandırıcılık vakaları giderek artmaya, fiziksel ve ruhsal sağlığımızı kaybetmeye, avukat, doktor, muhasebeci, halkla ilişkiler uzmanı, gazeteci, reklamcı, yayıncı, tasarımcı, terzi, eczacı, mühendis, öğretmen ve benzeri birçok önemli meslek kaybolmaya, değersizleşmeye devam ediyor. Ailelerden iş verenlere kadar değinen bu konunun, ilerleyen yıllarda daha da ciddi problemlere yol açacağını düşünüyorum ve diyorum ki ‘kolay para kazanma hastalığı’ oldukça tehlikelidir.