Merhaba sevgili okur,
Oyuncu kadrosunu görünce (Mehmet Günsür, Funda Eryiğit ve Alperen Durmaz) ‘vov’ diyeceğiniz ama izlediğiniz zaman cevapsız sorularınızın oluşacağı, Netflix’de yayınlanan KÜL filminden bahsedeceğim size biraz.
KÜL filminin konusu ne?
Evet sevgili okur ilk olarak en çok merak edilen ‘KÜL filminin konusu ne?’ sorusunu cevaplayayım sizler için. KÜL; Yayınevi sahibi olan Kenan’ın iş yerine gelen yazarı belli olmayan KÜL kitabı ile hikaye başlıyor. Gizemli kitabı ilk Kenan’ın biricik eşi Gökçe okuyor. Hikayede biraz ilerleyen Gökçe, karakterin Balat’ta marangoz olduğunu öğrenince peşine düşüyor ve Balat’ın yolarını aşındırıyor. Amacı ilk başta gizemli hikayeye dair bir şey öğrenmekken, ilerleyen dakikalarda kendini kaptırıyor ve hikayenin isimsiz yazarının yerine geçerek, onun yaşadıklarını yasmaya başlıyor. Eee bir süre sora eşi Kenan, Gökçe’de bir gariplik olduğunu anlayarak hikayenin peşine takılıyor ve gerçekleri bir intikam yemeğinde ortaya döküyorlar. Filmin temel hikayesi bu sevgili okur.
KÜL gerçek bir hikayeyi mi anlatıyor?
Gel gelelim filmin detaylarına. Konusu bakımında hikaye ilk başta enteresan geliyor izleyiciye. Amma velakin daha sonra olayların ilerleyiş şekli ‘bunlar ne yapıyor ya? Ne alaka’ gibi sorgulamalara neden oluyor. Çok tutuk anlatıyorlar hikayeyi. Arada sahneler atlanmış gibi. M ve Gökçe nasıl bir hızla yakınlaştı? Kenan akrep burcu mu ya da müneccim otu mu yedi hemen her şeyi anladı? M ve Reyhan gerçekten yattı mı yoksa Duygu şizofren miydi? Kenan Reyhan’ın evine gidince Reyhan neden o kadar panikledi? M salağı Reyhan yanına gidince niye gereksiz sinir yaptı? M ve Kenan kavgasını kim kazandı? filmin sonunda niye Taner ve yeni kitabını gördük? Filmi izledikten sonra elinizde bir avuç cevapsız soru kalıyor.
Netflix Türkiye işleri daha önce de defalarca eleştirdiğim üzere, oldukça özensiz oluyor. Bir şey anlatma özeni yok adamlarda. Tek dikkat ettikleri kitleleri olan oyuncuları bir araya getirmek. Nasıl olsa gerisi iyi kötü izlenir. Yani bir bakıma yanılmıyorlar da aslında. Boş izleyici sayısı çok fazla. İzlenme aldıkları içinde Türk izleyicisini önemsememeye devam ediyorlar.
Toparlayacak olursak; KÜL, beklentinin hayli altında kalan, oldukça sürükleyici bir hikayenin mundar edildiği bir iş. Oyunculara gelince söyleyecek çokta bir şey yok. Zira hepsi çoktan rüştünü ispatlamış isimler. Mekan seçimleri benim hoşuma gitti, Balat’ın vintage sokaklarında gezmek oldukça keyifli. Bazı sahnelerin gösterilme açısı da benim hoşuma gitti. Özellikle Gökçe’nin kitabı okuduğu bir yer var aynadaki yansımasını görüyor. Çok güzel bir kareydi o. Yine zira Kenan ile M’nin hesaplaşma sahnesi de güzeldi. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık