Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Türkiye’nin Petro-Gaz Arama Serüveni
Erdal Şimşek
Türkiye’nin Petro-Gaz Arama Serüveni
22.08.2020 Cumartesi 19:41

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Karadeniz’de Türkiye’nin Münhasır Ekonomik Bölge Alanında yaptığı çalışmalar sonucunda ortaya çıkardığı 320 milyar metreküplük doğal gaz yatağını açıklamasından sonra Türkiye’de büyük bir sevinç yaşandı. Gazın ekonomiye katkısı, oluşturacağı ekonomik katkının yanısıra, psikolojik etkinin de ülke ekonomisine katkıları konuşulurken, hiçbir zaman kamu mutluluğunu tatmayan, tatmak istemeyen kronik mutsuz, huzursuz ve obsesif atakları olan Besleme Medyası ve Besleme Muhalefet bu zenginleşmeye kara çaldı.

Özellikle Amerikan fonları tarafından beslenen medya bu kara çalmanın merkezi oldu adeta.

Joe Biden’ın daha önce gizli gizli el altından desteklediğini ve bundan sonra açık açık destekleyip yönlendireceğini açıkladığı Türkiye’deki muhalefet kesiminde de aynı temelsiz ve tamamen ruhsal huzursuzluk ve mutsuzluktan kaynaklanan kara çalma refleksiyle harekete geçti.

Cumhuriyet Halk Partisi milletvekilleri ve medyası derhal tezviratlar eşliğinde Türkiye’nin elde ettiği bu kazanımın bir kazanım olmadığını hatta zarar olduğunu söylemeye başladılar.

Ancak, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu, bütün milletvekillerine birer SMS göndererek gazı eleştirmemeleri talimatını verdi.

Kemal Bey’in bu talimatından sonra Milletvekilleri, ABD’nin fonladığı Besleme Medya üzerinden içlerindeki kara çalma cürufu akıtmaya devam ettiler.

ABD Başkan adayı Joe Biden’in “bizim çocuklar” dediği CHP ve İP’liler, Türkiye’nin bu muazzam başarısını lekelemek ve toplumsal mutluluğu bozmak için çeşitli yalanları piyasaya sürdüler.

Kronik mutsuz muhalefetimizin Karadeniz’de çıkan azı karalamak için en kullandıkları “gaz çıktı”, “petrol çıktı” haberlerinin neredeyse tamamı Türkiye’de petrol ve gaz arama imtiyazına sahip emperyalist ülkelere ait petrol şirketlerinin medyaya verdiği demeçler olması hayli dikkat çekici.

Öncelikle şunu belirtelim: Petrol ve gaz arama çalışmaları oldukça pahalı. Şöyle örneklersek, Bizim Oruç veya Hızır Reis gemisi ile yaptığımız sismik araştırmadan sonra  Fatih veya Kanuni ile yaptığımız bir kazının maliyeti 30 milyon dolar civarı. Özel şirketler bunu 120 ile 150 milyon dolar arası yapıyorlar. Büyük bir rant var. Ve yabancı şirketler, bu çalışmalarını sürdürtmek, yani uzatıp başka yerlerde de arama imtiyazı elde edebilmek için bu tür haberleri üflüyorlar gazetelerin kulağına. Ve bu gazetelerin tamamı da çalışma yaptıkları ülkedeki hükümet yanlısı gazete ve televizyonlardır. Bu çok normaldir. Böylece hükümetin algısı üzerinde etki yaparak yeni yeni milyarlarca dolarlık petrol gaz arama imtiyazı elde etmeyi başarmak.

Bu şirketlerin ortaya üfledikleri bu balon haberlerde petrol miktarını gaz miktarını şişire şişire söylerler. Bunların tamamı yalan olduğunu hepimiz biliyoruz ve hiç itibar etmedik. O yıllarda muhalefet ve Besleme Basın da itibar etmedi.

Müzmin mutsuz muhaliflerin petrol arama imtiyazı alan şirketlerin açıklamaları ile ilgili yalanlarını kaale bile almıyorum. Çünkü bu açıklamaların tamamı petrol ve gaz araması yapan şirketlerin yaptırdıkları manipülatif haberler. Bu haberlerden de amaç, imtiyaz sürelerini doldurmak ve hükümetlerden biraz daha vurgun yapmak.

Bunları önlemek için Sayın Erdoğan, tüm petrol ve gaz arama çalışmalarını millileştirdi. Ve Türkiye’nin kesesinden milyarlarca doların çıkmasını önledi. Ve bir diğer önemli husus da, Türkiye’nin yeni yeraltı maden ve petrol haritası yabancıların eline geçmeyecek artık.

Ben şunu açık açık iddia ediyor ve hodri meydan diyorum: Bu haberlerde adı geçen şirketler, gazın/petrolün miktarı, verimliliği ve maliyeti ile ilgili yayımladıkları tek bir laboratuvar test sonucunu gösterin, bu yalan iddiaların tamamını kabul edeceğim.

Ancak petrol ve gaz aramalarının millileşmesinden sonra bir çok gaz, kaya gazı ve petrol yatakları bulundu. Bunların ekonomik değerleri ile ilgili gerekli raporlamalar yapıldı. Ve özellikle Türkiye’nin tara topraklarında bulunan petrol ve kaya gazının bugünkü teknoloji ile çıkarma maliyeti oldukça yüksek olduğu için hükümet, bu yatakların haritalarını kayıt altına alarak devletin arşivine kattı. Petrol ile ilgili hükümete atıf yapılarak yayımlanan haberlerin tamamı doğrudur. Ancak, muhalefet burada şu uyanıklığı yapıyor? Bulunan petrol ve kaya gazının ekonomik değeri ile ilgili hükümetin görüşlerini kamuoyu ile paylaşmayarak hakikatin üstünü örtüyorlar. Sanki, hükümet sadece kamuoyunu aldatmaya yönelik bir algı çalışması yürütüyormuş gibi bir hava oluşturdular.

Atalarımız ne güzel demiş, “Kişi, kendinden bilir işi.” Joe Biden’ın “bizim çocuklar” dediği Besleme Muhalefet ile Besleme Medya’nın bu yalanlarında başarılı olmasının en büyük sebebi ise, sosyal ve dijital medyayı çok iyi domine etmeleridir.

 Besleme Medya ve onları aparat olarak kullanan kronik mutsuz müzmin muhalefetimizin dile getirdikleri bir diğer iddia da Karadeniz ve Akçakoca gaz yatakları ile ilgili. Bunlarla ilgili kamuoyunu inanılmaz derecede yalanlara aldatıyorlar ve maalesef bunu becerdiler.

Türkiye’de Petrol ve gaz arama çalışmaları ile ilgili devlet ve hükümet yetkilileri sadece Akçakoca ve Karadeniz gaz ile Hakkari’de bulunan petrol yatakları konusunda açıklama yaptılar.

Şimdi gelelim dillerine doladıkları Karadeniz ve Akçakoca gazı ile Hakkari’de bulunan petrolün gerçek öyküsüne.

Akçakoca gazı ile ilgili çalışmalar Ak Parti hükümetlerinin ilk dönemlerinde yapıldı ve gaz bulundu. Daha sonra yapılan çalışmalar ile bu gaz çıkartılarak halkın kullanımına sunuldu.

Akçakoca’da gaz bulunduğunda, hükümet ilk başlarda temkinli yaklaşmış ve ihtimalleri dile getirmişti. Fakat bu ihtimallerin tamamı sıfırlandı ve gaz çıkarılarak halkın kullanımına sokuldu.

Akçakoca gazı çıkarıldıktan birkaç ay sonra TPAO Üretim Daire Başkan Yardımcısı Mehmet Kul, Düzce’nin Akçakoca İlçesi açıklarındaki 4’üncü doğalgaz üretim platformunun devreye girmesiyle günlük 250 bin metreküp olan doğalgaz üretimlerinin 600 bin metreküpe çıktığını söylemişti.

Bu gazı 2007 yılında dönemin Enerji Bakanı, halkın hizmetine sunulduğunu açıklamıştı. Ve hizmete girerken yapılan törenin görüntüleri de basında yer almış durumda. Dileyen internet arama motorlarında bu açılış töreni ile ilgili bol bol görsel bulur. Ayrıca bu haberlerle ilgili linkleri de yazımısın sonunda sizlerle paylaşacağız.

Hakkari’de bulunan petrolün çıkarılmamasının sebebi ise oldukça trajik. Dönemin Enerji Bakanı Taner Yıldız’ın “Hakkari’de petrol bulduk ama çıkaramıyoruz. Çünkü bölgede ciddi terör faaliyetleri var. Bu terör faaliyetleri temizlenene kadar petrolü çıkaramıyoruz” diyordu.

Hakkari’de o yıllarda hangi örgüt terörist eylemler yapıyordu ve halen de yapmaya çalışıyor?

Cevabı çok açık, Besleme Medya’nın silahlı kanadı PKK. Evet, Amerika tarafından fonlanan ve kendisine muhalif süsü veren Besleme Medya’nın silahlı kanadı PKK'nin yaptığı vahşi terör eylemlerinden dolayı Türkiye, çalışanların hayatını riske etmemek için bulduğu petrolü çıkarıp işleyemiyor. Ama aldığım bilgiler bu sahalarda kuyu açmaya çok az süre kaldı. Sınır ötesi yapılan bu kalıcı KAPLAN-PENÇE harekatlarının bir diğer sebebinin de bölge il ve ilçelerdeki petrollerin ekonomiye kazanılması için olduğunu belirtmekte fayda var.

https://www.memurlar.net/haber/275809/bakan-yildiz-hakkari-de-petrol-bulduk-ama-teror-yuzunden-cikaramiyoruz.html

https://www.ahaber.com.tr/ekonomi/2012/08/25/petrol-bulduk-ama-cikaramiyoruz