Ukrayna-Rusya savaşı ile İsrail’deki ırkçı faşist hükûmet
gündemimizin neredeyse tamamını işgal ederken, tehlikenin büyüğünü atlıyoruz
sanki.
Rusya’nın Ukrayna savaşını yayma girişimleri sonuçsuz kaldı.
Batı ise ne bitmiş bir rusya ne da ayakları üzerinde duran bir Rusya istemediği
için orta ölçekli ve yoğun çatışmalı bir savaş stratejisi izliyor. Batı
cephesi, bu savaşı Rusya’yı yıpratıp güçsüzleştirmenin hesaplarını yapmış ve
uyguluyor. Tabi burada kurban olan her ikisi de Slav olan Rus ve Ukrayna
gençleridir.
Savaş başladığında, bir çok yorumlarımızda bunun “en azı bir
buçuk yıl süreceğini belirtmiştik. Bunu da bir tahmin değil, mesleki birikim ve
gözlemlerimize dayanarak belirtmiştik. Çünkü pandemiden çıkmış Batı ekonomisi
uzun süreli bir savaşı kaldıramaz. Ha keza Rus ekonomisi de buna müsait değil.
Zaten şu anda bile Rusya cephelerde dökülüyor. Ukraynayı işgale başladığında
açıkladığı hiçbir hedefine ulaşamadığı gibi, daha önce işgal etti iki yerde de
çok zor tutunabiliyor.
Ayrıca, Rus kara gücünün kâğıttan kaplan olduğu, Askeri
lojistiğinin çok kötü olduğu ortaya çıktı. Bütün koca Rus ordusu, cephede
mühimmat sorunu yaşıyor. Rusların tek üstünlüğü balistik füze konusudur. E,
bütün dünyada askeri kuraldır: “Piyadenin süngüsünün girmediği yer alınmamıştır.”
Dünyanın en büyük ikici ordusu daha 15 yıllık bir geçmişe
sahip olan Ukrayna ordusunun karşısında tutunmaya çalışıyor.
Özetle bu savaş artık rutinleşen orta ölçekli çatışma/savaş
haline bürünmüştür. Doğrusunu isterseniz bu savaştan bir nükleer tehdit
şimdilik göremiyorum.
Asıl nükleer tehlike Asya Pasifik hattında bulunuyor.
Çin Hindisan arasındaki gerilim adım adım seviye
yükseltiyor. Ve her iki ülke de nükleer güç sahibi.
Japonya, Çin’e karşı tehdit olmaya başlıyor.
Kuzey Kore’nin nükleer ve balistik füze denemeleri Güney
Kore için büyük bir tehdit unsuru haline dönüşmüş durumda. Güney Kore başbakanı
önceki gün yaptığı açıklamada kendilerinin de nükleer silah üreteceklerini
belirtti.
Diğer yandan Japonya, asker sayısını 1 milyona çıkarmayı ve
yüksek kalibreli füze ve silah stoğuna başladı.
Aynı günlerde Japonya Milli Savunma Bakanı ve Dışişleri
Bakanı, soluğu ABD7de aldılar. Ve ikisi de kendi mevkidaşları ile 4’lü
toplantılar yapıp muhtelif konularda anlaştır. Bu anlaşmada geçen bir madde,
oldukça dikkat çekici. Bu 2 ülke “Amerikan-Japon Uzay Savunma İttifakı
anlaşması imzaladı.
Dünyaya yönelik bir uzaylı saldırısı ve ya dünyayı
kolonileştirme teşebbüsü olmadığına göre bu anlaşma neden yapıldı?
Bu anlaşmanın ana hedefi Kuzey Kore’dir. Çünkü bölgede Güney
Kore’yi balistik ve nükleer tehdit eden tek ülke Kuzey Kore’den geliyor.
Diğer yandan da Çin-Tayvan çekişmesi adım adım nükleer bir
krize doğru hızla ilerliyorlar.
Ve bu süreç o kadar hızlı işliyor ki, Ukrayna-Rusya savaşı
bunun yanında çelik çomak oyunu kalıyor.
Asya Pasifik krizi, dünya için bir kıyamet olacak. Çünkü
dünyanın tedarik merkezi Asya pasifik hattıdır.
Bu arada doğacak bir kriz, dünya endüstrisi ve sanayiini en
büyük darbe vuracaktır. 1929 krizi Asya-Pasifik’ten kaynaklı krizin yanında bir
hiç kalır.
Buradaki en ufak çatışma, kesinlikle nükleer çatışmaya
evrilecektir.