Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Şinzo Abe’nin Partisi Galip Geldi
Erdal Şimşek
Şinzo Abe’nin Partisi Galip Geldi
11.07.2022 Pazartesi 11:53

Eski Başbakan Şinzo Abe’nin ölümü gölgesinde gerçekleşen seçimlerde Japon halkı kararını verdi. Dün yapılan seçimde Japonlar, öldürülen başbakanlarının partisini tercih etti. Şinzo Abe'nin partisi Liberal Demokrat Parti (LDP) seçimleri kesin bir şekilde kazandı.

Sandıkladın tamamen açılmasıyla birlikte LDP ve koalisyon ortağı Komeito seçimlerde Meclis’teki 125 sandalyenin 70'inden fazlasını elde etti.

Oy sayımlarının tamamlanmasından sonda yapılan kesim sayıma göre 248 üyeli Japonya Parlamentosu'nun üst kanadının 125 sandalyesi için yapılan seçimlerde bu sandalyelerden 63'ünü LDP, 13'ünü Komeito kazandı.

Bu kapsamda seçimleri kazanan LDP ve ortağı Komeito'nun anayasada yer alan pasifist ibareleri değiştirebilecek.

Geçtiğimiz gün öldürülen eski Başbakan Şinzo Abe, ülkede anayasa değişikliği için verdiği mücadele ile tanınıyordu. Abe'nin öldürülmesiyle, partisi Liberal Demokratik Parti'nin ve reform düşüncesinin güç kazanabileceği düşünülüyor. Japonya'nın anayasasında yer alan askeri pasifizm maddesi, anayasa değişikliği tartışmalarının merkezinde yer alıyor.

Şinzo Abe siyasi kariyeri boyunca, bu hükmün güvenlik gerekçeleri ile değiştirilmesini savunmuştu.

Bu maddenin değişmesini en çok ABD istiyor ve Japonya’nın 1 milyon kişilik ordu kurmasını istiyor. Yapılan analizlere göre kurulacak ordu, Rusya ve Çin yayılmacılığına karşı korunacak ve Asya’nın ana karasından Japonların toprak işgal edilmesine izin verilecek.

Son yıllarda özellikle Çin ile artan bölgesel ve küresel gerilim paralelinde, Japonya'nın askeri açıdan güçlenmesine ve pasifist politikaları terk etmesine yönelik açıklamalarda artış gözlemleniyor.

Japonya ve pasifizm

Japonya, askeri anlamda pasifist bir politikayı öngören bir anayasaya sahip.

Ülke, 2. Dünya Savaşı öncesinde bölgesinde ciddi bir askeri güç olmuş, Batı Pasifik bölgesini büyük oranda hakimiyeti altına almıştı.

2. Dünya Savaşı'nda ABD öncülüğündeki güçlere yenilmesinin ardından işgal edilen ülke tamamen pasifist bir politikaya sokularak, gerçek bir ordudan da mahrum bırakılmıştı.

Savaş sonrasında 3 Mayıs 1947'de yürürlüğe giren yeni anayasa ile Japonya, pasifist bir ülke oldu. Bu anayasanın 9'uncu maddesinde, uluslararası anlaşmazlıkların çözümü için savaşa başvurulması yasaklanırken, bu doğrultuda silahlı kuvvetlerin varlığı da yasaklandı.

Anayasanın bu maddesinin metni şu şekilde:

"- Adalet ve düzene dayalı bir uluslararası barışı samimiyetle arzulayan Japon halkı, ulusun egemen bir hakkı olarak savaştan ve uluslararası anlaşmazlıkları çözmek için güç kullanma tehdidinden veya kullanımından daimî şekilde feragat etmektedir.

2- Bu itibarla, hiçbir kara, deniz ve hava kuvveti veya herhangi diğer bir silahlı güç muhafaza edilemez. Devlete savaş hakkı tanınmaz."

 

Ancak birkaç yıldır özellikle Çin ve Kuzey Kore'nin artan gücüne karşı Japonya da pasifist politikaları kısmen gevşeterek silahlanma sürecine girmiş durumda. Ülkede 2020 yılında göreve başlayan Yoşihide Suga hükümeti, savunma bütçesini 5.34 trilyon yen'e (51.7 milyar dolar) çıkarmıştı.

Çin'in bölgedeki etkisinin artmasıyla Japonya'nın da zaman içerisinde pasifist politikaları daha fazla gevşeteceği düşünülüyor.