Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Korona Virus Neden Psikolojik Silah Yapıldı?
Erdal Şimşek
Korona Virus Neden Psikolojik Silah Yapıldı?
27.02.2020 Perşembe 13:07

Korona virüs denen virüs, halk tabiri ile bir grip hastalığı. Yeni bir gribal enfeksiyon.

Ve Corona’nın insan hayatı üzerindeki ölümcül etkisine baktığımızda çok zayıf bir enfeksiyon olduğunu görürüz.

Korona virüsün bugüne kadar bütün dünyada ölümüne sebep olduğu insan sayısı 2500 civarında.

Diğer yandan bu hastalığa yakalanan on binlerce insan tedavi edilip kurtuldu. Ama ölümler abartılarak verilirken kurtulanlardan hiç söz edilmiyor.

Korona virüsün korkutucu gücü öldürücü gücünü binlerce kat aşmış durumda. Virüsün çıktığı yer Çin halk Cumhuriyeti.

Hatırlarsanız bundan yaklaşık 18 sene önce Kasım 20002’de yine Çin’de öldürücü bir virüs çıktığı yazıldı çizildi. Ve o yıllarda yine Çin’in ekonomisine büyük bir darbe vuruldu.

Halen Sars virüsü dediğimizde tüyleri diken diken eden bu gripal enfeksiyondan bütün dünyada kaç kişi öldü biliyor musunuz? Sadece 800 kişi. Evet yanlış duymadınız sadece 800 kişi öldü.

Oysa her yıl ABD’de yaşanan normal gripal enfeksiyondan dolayı ölen insan sayısı on binlere yakındır. Açın Amerikan Sağlık Bakanlığı İnternet sitesinin verilerine bakın.

Bu virüs Çinle sınırdaş olan Hindistan’a neden sıçramadı hiç düşündünüz mü? Hindistan’ın Çin ile olan sınırı Türkiye Suriye Sınırının üç katından çok fazla. Tamı tamına 3380 km. Bu sorunun cevabını bulursanız Coronavirüs denen gripal enfeksiyonun ile ilgili sorulara da cevap vermiş olursunuz.

Çünkü Hindistan, Çin ile aynı kampta yer almadı. Virüsün yayıldığı hatta bakın, Yeni İpekyolu hattı. Ve bu hata ortak olan ülkelere yayılıyor ne hikmetse.
Bu hattın en önemli iki istasyonlarından biri olan Türkiye’nin dört bir yanı virüsle kuşatıldı. Hükümetin inanılmaz çabaları sonucu bu virüsün ülkeye girişi engellendi. Ama diğer ikinci istasyon olan İtalya virüsü engelleyemedi buna teslim oldu. Çin ve İran’dan sonra en çok akanın görüldüğü ve ölümün olduğu ülke İtalya.

Bu virüs eğer oluşturulan psikolojik hava gibi öldürücü ve tehlikeli olsaydı Dünya Sağlık Örgütü Pandemi olduğunu ilan eder ve bütün dünyada olağanüstü tedbirler aldırırdı.

Türkiye’deki aptal muhalefete ve cahil sözde muhalif ama maaşlarını Almanya’dan İngiltere’den Fransa’dan alan gazetecilere bakmayın.

Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı da halkının hizmetinde olan bir kurum ve Sağlık Bakanlığı’nın sözlerine itibar edin. Coronavirüs konusunda en soğukkanlı ve en dikkatli tedbiri alan Türk sağlık bakanlığıdır.

Bu yüzden içiniz müsterih olsun

Öyle pahalı maskelere paranızı vermeyin. Satın almakla o maskelerin parası ile baş edemezsiniz. Bütün maskelerin belirli saat kullanım ömürleri var.

Paranızı boşuna bu fırsatçılara vermeyin. Cornadan önce 3 lira 25 kuruş olan petrokimya kimya ürünü maskeyi bu gün 200 300 liraya almayın.

Başta Türkiye olmak üzere bütün dünyada her yıl gripal enfeksiyondan dolayı ölen insan sayısı yüz binlercedir.

Ve bu ölüm oranı maalesef 60 yaş üstü insanlarda daha çok meydana geliyor. Sebebi de bu yaş grubunun kronik hastalıklara daha çok maruz kalmalarıdır.

İran’da neden 50 civarında insan öldü diye soracak olursanız, bu ülkenin ambargo altında olduğunu ve bebek mamasına dahi muhtaç olduğunu hatırlatırım size. İran’da her hangi bir hastalığın bile tedavisi neredeyse imkansızdır. İran devletinin Afganistan, Pakistan, Irak ve Yemen üzerinden kaçak yollarla getirdiği sağlık malzemeleri ve ilaçlarla tedavi yöntemleri uygulamaya çalıştığını burada belirteyim.

Corona, kanaatimce kaza sonucu bir laboratuvardan dışarı çıkmış ÜRETİLMİŞ BİR VİRÜSTÜR ve bu kaza da Çin-İpekyolu projesine darbe vurmak için kullanıldı. Ve bunda da istedikleri başarıyı elde ettiler.

Bu arada Çin’i tamamen izole etmek oldukça yanlış bir tutum olup bu virüsün yayılmasına çanak tutmaktır. Çünkü bütün danyanın kullandığı bu koruyucu maskeler başta olmak üzere bir çok ilaç ve sağlık malzemesi Çin’de üretiliyor.

Çin’e uçuşları yasakladığınız kapıları kapadığınız anda bu hastalığı tetiklemiş olursunuz. En iyisi bütün ülkelerin birbirleri ile diyalok ve kapıların açık olması şeklinde mücadele etmesi gerekiyor.

Söyleyeceğim son söz, herkes Sağlık Bakanlığı ve Dünya Sağlık Örgütünün dışında hiçbir kurum kişi veya kuruluşun sözüne itibar etmesin.