Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Kazakistan’da KGB (FSB) Darbe Teşebbüsü
Erdal Şimşek
Kazakistan’da KGB (FSB) Darbe Teşebbüsü
05.01.2022 Çarşamba 12:08

Dünyanın en büyük gaz rezervlerine sahip ve bütün dünyada “Gaz Devleti” olarak adlandırılan Kazakistan’da doğal gaza yüzde 50 zam yapılması, tek kelime ile basiret bağlanmasıdır. Nur Sultan Nazarbayev zamanında halka bedava gibi çok cüzi bir fiyatla verilen gazın önce paralı satılması ve akabinde de de yüzde 50 zamla satılmasının başka bir izahı yoktur.

Kazakistan’da gösteriler başlar başlamaz ilk işim Çin ve Rus medyasını sıkı sıkıya incelemek oldu.

Çünkü Kazakistan, Çin’in “her ne olursa olsun işgal edeceği ülkelerin başında geldiğini” tahmin ediyoruz. Bu tahminlerimiz, Çin’in bölgesel politikaları ve Kazakistan sınırına yaptığı minik minik askeri yığılma ve hareketlenmelerden çıkarsıyoruz.

Çin’in ikinci işgal hedefindeki kara parçası Sibirya’dır. Çin’in bu ütopyası, Rusların korkulu rüyasıdır. O yüzdendir ki Türk Birliği’nin kurulmasına Putin en az Erdoğan kadar istiyor. Çünkü Türk birliğinin kurulması demek, yakın zamanda Türk dünyası savunma ve işbirliğini, o da ortak Türk Ordusu’nu doğuracaktır. Türk Silahlı Kuvvetleri gibi dünyanın en savaşçı girdiği her yerde süngüsünü yere çakıp sabitleyen bir ordunun başat olduğu ortak bir ordu ile hiç kimse sıcak temas istemez.

Ayrıca Azerbaycan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin son 30 yılda yaptığı muhteşem reform ve eğitim politikasının yanında, kendini FETÖ ve Rus yanlısı subaylardan arındırması ile birlikte aynı Türkiye’nin ordusu gibi savaşçı ikinci Türk ordusu olduğunu 2. Karabağ savaşında bütün dünyaya gösterdi.

 Azerbaycan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2. Karabağ Savaşı’nda yürüttüğü kara harekâtları ve göğüs göğse girdiği çarpışmalar harp okullarında ders olarak okutulacak türden bir muhabere olarak kayıtlara geçti. Bunları goygoy olarak söylemiyorum. Meslek hayatımın neredeyse tamamını savaş ve cepheleri gözlemleyerek, zaman zaman yaşayarak gözlemleyen biri olarak söylüyorum. Azerbaycan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin 2. Karabağ Savaşı’ndaki göğüs göğse muharebeleri Dünya Harp Tarihi’nde yerini almıştır.

Şuşa’nın alınışı modern orduların neredeyse hiç birinin cesaret edemeyeceği bir savaş yöntemi ile alındı. Şuşa’da tamamen göğüs göğse ve büyük çoğunluğu bıçak ve kamaların kullanıldığı bir çatışma yaşandı. Şuşa’daki Ermeni hastanelerinin kayıtlarını inceleyin. Şehrin düştüğü gece, hastaneye yaralı getirilen Ermeni askerlerinin tamamı bıçak ve hançer yarası taşıyor. Hiç birinde ateşli silah yarası yoktur.

Aslında bu konuyu Azerbaycan Cumhuriyeti’nin ilgili bakanlıkları dünya kamuoyu ile paylaşırsa daha şık olur.

Ayrıca, Ermenilerin savaş ahlakını tamamen çiğnemelerine rağmen kara muharebelerinde müthiş savaşçılar olduklarını belirtmekte fayda var. Aynı koşullarda bir başka ülkenin ordusu olsaydı eğer, Azerbaycan Türk Silahlı Kuvvetlerinin karşısında en fazla bir hafta dayanabilirdi.

Bu kahramanlık olayı başka bir yazı konusudur. Konumuza dönersek, Azerbaycan Türk Silahlı Kuvvetleri de bu savaşta kardeş Türkiye Cumhuriyeti ordusu gibi Mete Han’ın askeri olduğunu ispatlamıştır.

Böylesine savaşçı iki kardeş ordunun başat rol aldığı Türk Dünyası Savunma Kuvvetleri ile kimsenin sıcak temasa girmeye istekli olacağını sanmıyorum. Hele Çin ordusunu hiç düşünemiyorum bile. Çünkü Çin ordusu, kara muharebelerinde dünyanın en beceriksiz ordularının başında geliyor. Kara savaşlarında Amerikan ordusundan bile beceriksiz bir ordudur. Teknolojik gelişmelere bakmayın. Teknolojiyi kullanmak için psikolojik güç lazım. Irak, Afganistan, Somali’de Amerikan ordusunun kara savaşlarını bizzat görmüş, gözlemlemiş bir gazeteci olarak söylüyorum, Yunanistan kara orduları bile Amerikan kara ordularından daha yeteneklidir.

Ana konumuza dönersek, Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev ile ilgili Rus medyası uzun süredir “Çin’in adamı” olduğuna dair karalama kampanyası başlatmıştı. (Unutmayalım ki Rusya’da Medya’nın tamamı İran ve Çin’de olduğu gibi devlete aittir.) Ve Kazakistan’da Rus istihbarat servisi FSB(KGB)’nin mutlak güç olduğunu da hatırlatmakta fayda var. Ayrıca Kazak ordusunda da önemli oranda Rusçu subayların olduğunu da söylemeliyim maalesef. Hatta Rusçu subayların sayısı milli subaylardan da fazladır.

Tokayev’in Çin ile kapışmadan ülkesinin toprak bütünlüğünü korumayı hedefleyen politikaları tabii olarak Rusları rahatsız etmiştir. Bu ve benzer politikalar Rusların ülkede bir operasyon yapması için yeterli neden olduğu kanaati oluşmuştur. Ve bundan hareketle Ruslar, etki ajanları, Rus nüfusu ve etki ettiği diğer unsurları harekete geçirerek Canözen kentinde düğmeye bastı.

Peki, Neden Canözen?

Çünkü, en zengin doğal gaz kaynağı Canözen’de bulunuyor. Bir diğer sebep ise, nüfusu 166. 000 olan Canözen’de Kazaklardan sonra yaşayan ikinci büyük nüfus Rus. Bu önemin üçüncü ayağı ise, Başkentten binlerce kilometre uzakta olması ve Rus istihbarat servisinin şehre tam hâkim olması. Şehirde KGB’nin (FSB) çok büyük ve etkin bürosu var. Şehrin hemen yanıbaşındaki Türkmenistan’ın tam bir KGB Devleti olduğunu da buraya not edelim.

İlk kez 2000’lerin başında olmak üzere Kazakistan’ın o dönemki başkenti Almatı’dan, sonraki başkent Nursultan’dan Orta Asya Steplerini, Hazar Denizi’nin kıyısı Aksu’ya kadar karayolu ile şehir şehir dolaşmış bir gazeteci olarak ülkeyi birkaç kez gözlemleme imkânım oldu.

Olayın başladığı şehir ve bölge, Kazakistan hükûmetinden çok, Rusya’nın, yani FSB’nin hâkim olduğu bölgedir.

Bu yazıyı 5 Ocak Çarşamba sabah kaleme aldığımızda olaylar hala devam ediyor ve maalesef Kazak ordusu göstericilere karşı bilinçsizce müdahalelerini sürdürüyordu. Daha önce de belirttiğimiz gibi Kazak ordusunda Rus hâkimiyeti oldukça fazladır. Tıpkı 15 Temmuz’dan önceki TSK’da FETÖ terör örgütünün egemenliği gibi.

Ruslar, hâkim olduğu şehir ve bölgeyi, hem de başkentten binlerce kilometre uzaklıktaki alanda Kazakistan’a bir ders vermek ya da ülkede yönetim değişikliğine gitmek istediği artık çok net görülüyor.

Bu arada Kazakistan Devlet Başkanı Tokayev’in halkı sükûnete çağrısını tamamen Rusça yapması ayrıca dikkat edilmesi gereken bir konudur. Kazakistan’da Rus karşıtı siyasi hareketler bile hala dillerini düzeltememişler demek ki.

Çin hala sessizliğini koruyor. Ancak Kazakistan Cumhuriyeti’nin kurucu Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev’den doğrusunu isterseniz varisi Altınorda İmparatorluğ’unun aklını gösteren bir operasyon bekliyoruz. Bu pis Rus oyununu bozsa bozsa Nursultan Nazarbayev bozabilir.

Tabi hemen karşı kıyıda komşusu olan Azerbaycan Cumhuriyeti Devlet Başkanı İlham Aliyev ile Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan bu anlamda Nazarbayev’e katkıda bulunmaları onu daha da güçlü konuma getirecektir.

Ne var ki, 2023, 2071 hedefleri olan Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin istihbarat servisinin bu darbe teşebbüsü konusunda Sayın Erdoğan’nı kaç ay önceden bilgilendirdiğini merak ediyorum. Ne var ki gün öğlene yaklaştı hala iki ülkeden ses yok.

Yoksa darbe başladıktan sonra mı haber verdiler her zamanki gibi?