Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
HDP'den Umduğunu Bulamayan PKK, CHP'ye Yöneldi
Erdal Şimşek
HDP'den Umduğunu Bulamayan PKK, CHP'ye Yöneldi
23.04.2020 Perşembe 12:15

Türkiye’de siyaset maalesef “karşıt üretme” kültürü üzerinden devam ediyor. Tanzimat Fermanı’ndan bu yana bu durum böyledir maalesef. Tanzimat Fermanı ilanından sonra “bundan böyle gâvura ‘Gâvur’ denmeyecek” amir yasa hükmü bile karşıt üretme anlayışının somutlaşmış halidir.

Daha sonra İttihat Terakki..

Ve akabinde katil, yıkıcı ve bölücü İttihat Terakki’nin mirasçısı, bu ülkenin makus talihi olan Cumhuriyet Halk Fırkası/Partisi…

Tamamen karşıt üretme ve ürettiği karşıtı yok etme mantığı üzerinden politika üreten bu siyasi gelenek, CHP üzerinden cebren ve hile ile bu ülkede uzun süre iktidar oldu.

Bugün CHP, son yıllarda geliştirdiği ilişkiler ve iç politikalarından dolayı artık Türkiye’nin bir numaralı güvenlik sorunu olmuştur.

Yargı ne der bilmiyorum ama, CHP’nin Türkiye’nin çıkarlarına aykırı ulusal güvenliğini tehdit eden iç ve dış ilişkilerde bulunması, bir yurttaş olarak benim için artık ülkemin bir numaralı güvenlik sorunu haline gelmiştir.

CHP, NEDEN ESAD- BAE- YPG- MUHABERAT VE ŞEBBİHA’NIN YANINDA?

PKK, Suriye Muhaberatı, DAEŞ, Birleşik Arap Emirlikleri, Muhammed Bin Selman gibi terörist ve terör örgütleri bu bağlamda Türkiye’nin birinci derecedeki ulusal güvenlik sorunu olmaktan çıkmış, ikinci sıraya düşmüştür. Çünkü, CHP’nin ürettiği politika ve uyguladığı strateji bu örgütler, teröristler ve terör devletlerinin tamamının amacına hizmet ediyor.

Türkiye’ye karşı başta Reyhanlı katliamı olmak üzere sayısız terörist faaliyette bulunan Esad/Muhaberat/Şebbiha triosunun ülkemizdeki en büyük savunucusu ve destekçisi CHP oldu.

Türkiye’yi Suriye gibi parçalayıp “Kanton” modeli özerk şehirler kurmak için Güneydoğuda 12 bin civarında tetörist şehirlerimizde hendekler kazıyarak katliamlara giriştiler.

CHP LİDERİ TERÖRİSTLERİ KUTSADI

CHP bu terör eylemlerini kınayacağına bizzat başı Kemal Kılıçtaroğlu’nun ağzından bunlara açık destek geldi. Kemal Kılıçtaroğlu, bütün kamuoyunun önünde teröristlere hitaben “alınlarında öpüyorum o arkadaşların” dedi. Yani terörizmi ve teröristi destekledi.

Diğer partilere karşı erkete bekleyen Yargıtay Cumhuriyet Baş Savcılığı ne hikmetse terörizmi öven, destekleyen ve bunları kutsayan CHP hakkında hiçbir işlem yapmadı. Kim bilir belki de yapamadı.

Cumhuriyet Halk Partisi, son yerel seçimlerde elde ettiği kısmi başarısını (tabi seçmenin AK Parti’deki AKP’lilere kızgınlığı sonucu bu gerçekleşti) kanunsuzluk üzerinde yürütmeye ve bina etmeye çalışıyor. Ve ülkeyi derin bir uçurumun kenarına getirmeyi, toplumsal kutuplaşmayı ve açıkça iç savaşı tetiklemek için elinden geleni yapıyor.

CHP, kurucusu olduğunu iddia ettiği Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yıkılması ve bölünmesi için neden çabalıyor? Öncelikle bunun kodlarına bakmak lazım.

CHP, son yıllarda, bir çok terör örgütüne selam çakanların içinde yer edindiği ve ağırlıkla PKK hempalarının yer edindiği bir partiye dönüştü.

Ayrıca, 1980 ve 90’lı yıllarda üniversitelerde sol terör örgütleri ile PKK terör örgütünün neredeyse bütün eylemlerine katılanlar, destek verenlerin içinden bir çok isim partinin önemli noktalarına geldiler.

CHP, ATATÜRK’E “EMPERYALİZMİN İŞBİRLİKÇİSİ” DİYEN ŞAHISLARLA DOLU

Özellikle Kürtçülük ve bölücülük konusunda CHP, kendi kuruluş kodları ve prensipleri ile birebir ters konuma geldi.

Yani, Cumhuriyet Halk Partisi şu anda, Atatürk’ü sevmeyen, onu “emperyalizm işbirlikçisi” ve “Kürtlere soykırım uygulayan katil diktatör” olarak görenlerin egemenliği altında bulunuyor.

Bu kanaatimce CHP, PKK/YPG/HDP ve DAEŞ’ten daha tehlikeli bir konuma gelmiştir bu ülke için. Çünkü bu örgütler, dağda silahlı alanda, Türkiye’ye, Türk iç güvenlik birimlerine yenilmişlerdir. Ve bu terör örgütlerinin etkinlikleri her geçen gün gittikçe azalmakta ve yok olmaya yüz tutmaktadır.

DAEŞ’liler, Türkiye’nin Suriye operasyonlarından dolayı patronları CIA ve MOSSAD ile doğru düzgün irtibat kuramıyorlar ve etkinliklerini yitirdiler.

PKK’YPG terör örgütü ise yok olmanın eşiğinde. Örgütün savaş baronları kandırdıkları Kürt Lolilatlarla gününü gün etme derdindeler.

HDP bu ülkede başta Kürtler olmak üzere herkesin vicdanında mahkûm olmuş bir organizasyon haline dönüşmüş durumda.

Ama CHP’nin bu ülkedeki meşruiyeti hala varlığını koruyor. CHP’nin samimi Kemalist tabanı hariç hiçbir üyesi, partisinin terör örgütlerinin, Türkiye düşmanı ülkelerin hamisi olduğunun farkında değil.

CHP- HDPKK YÖNTEMİNİ UYGULUYOR: AMAÇ TABANI TERÖRİSTE ETMEK

CHP, PKK terör örgütü geleneğinden gelen ve o geleneğe inananların aklı ile hareket ediyor.

Bunu daha önce HEP,DEHAP ve HDP uygulamalarında gördük. Terör örgütünün legaldeki faaliyet örgütü olan bu “siyasi”(!) partiler, kitlelerini ve sokağı diri tutmak için sürekli yalanlar, algı yönetimi üzerinden mağdur u oynayarak ülkemizi adım adım terör sarmalına doğru sürüklüyorlardı.

HDP’nin ağa babası PKK, belediyelere kayyum tarafından el konulması için inanılmaz çaba sarf ediyor. Kayyum belediyeye el koyunca hem hedef kitle hem de dünyada mazlumu oynayacak. Bu yüzden bilerek ve planlı olarak kanunsuz işler yapmakta ısrar ediyorlar.

PKK’nın HDP üzerinde uyguladığı bu siyaset, hedef kitle ve dünyada beklediği etkiyi uyandırmadı. Kürt yurttaşlarımızın kahir ekseriyeti, PKK ve bütün uzantılarına beş kuruş değer vermiyor. HDP’den umduğunu bulamayan PKK, CHP’ye yöneldi. Ve “kanton” terör eylemlerinden bu yana CHP, bu siyaseti bire bir uyguluyor.

CHP, hiç ummadığı kadar yerel yönetimde başarı elde edince ne yapacağını bilemedi. Çünkü plan, program ve projesi yoktu. Üretim kabızı olan CHP, tabanını kaybetmemek için PKK’nin “sokağı diri tutma” projesini bire bir uyguluyor.

Kovid-19 pandemisi sürecinde CHP’li bütün belediyeler bilerek ve kasıtlı olarak suç işliyorlar. Amaçları sokağı diri tutmak, yani terörize etmek. 

 CHP bunu başarıyor da.

TÜRK İSTİHBARAT BİRİMLERİ NEREDE?

CHP’nin samimi Kemalist tabını dışındakiler bu kirli oyunu görmüyorlar. Peki CHP’nin tabanı bu kirli ve kanlı oyunun farkında değil diyelim. Ya bu ülkenin ulusal istihbarat birimleri niye biliyor, görmüyor ve bunları yargının önüne taşımıyor?

Hal böyle iken, Cumhurbaşkanından sonra kendi anında bir numaralı olan bir adamın ve ailesinin can güvenliği neden tehdit altında?

Bu ülkenin Milli Güvenlik Toplantılarına giren, Cumhurbaşkanı’nın ve Cumhurbaşkanlığının resmen “sır katibi” pozisyonunda olan bir kamu görevlisinin ailesine, hanesine yönelik CHP neden saldırıyor?

Hem bir bilim adamı hem de bu ülkenin Cumhurbaşkanının İletişim Başkanı olan şahsın ailesini haremi ismetinin terör örgütlerine faş edilmesini n anlamı nedir?

CHP, bu ülkenin PKK, DAEŞ, Muhaberat, Şebbiha gibi terör örgütlerinden öncelikli olarak bu ülkenin bir numaralı güvenlik sorunu olmuştur.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu sorunu acilen çözmek zorundadır.