Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Doktor terörizmine hayır
Erdal Şimşek
Doktor terörizmine hayır
08.07.2022 Cuma 14:05

Türkiye’de bazı kesimler hala 19 ve 20. yüzyıl refleks ve paradigmalarıyla yaşamaya çalışıyorlar. 

Mesleğin sosyal statü olduğu, bazı mesleklerin ise la yüs’el, herkesten ve her şeyden üstün olduğu düşüncesi günümüz dünyasında utanç verici bir ötekileştirme suçu konumuna gelmiştir. 

Toplumu, aileyi ve bireyi ilgilendiren bütün meslekler eşit oranda değere sahiptir. Örneğin, bir atom profesörünün yaşadığı şehir, semt, cadde, sokak apartman veya bahçeli evin temizliği ve bakımı yapılmazsa, pislik ve mezbelelik içerisinde bir yaşam sürdürmek zorunda kalır. Ya da bir astronotun, en zengin para babasının veya petrol tröstünün de öyle. 

Bu durumda, bahçıvanlık, temizlik işçiliği, gibi fiziksel güce dayalı meslekler de kendi alanlarında atom mühendisliği, astronot, işveren ve tüccar gibi diğer meslekler kadar eşit oranda önemlidir. 

Bir insanın sarraf, cerrah, kardiyolog, teknoloji dehası, bilim adamı olması onu toplumun içerisinde üst bir sınıfa yükseltmez. Onun işi, mesleği ve geliri sadece kendi yaşam kalitesini belirler. Benden, sizden veya bir başkasından üstün olmasına sebep teşkil etmez edemez. 21. yüzyılın değer yargıları içerisinde meslekleri statü veya üstün sınıf ayrıcalığı olarak görmek, yüz kızartıcı ve hatta psikolojik bir sendrom olarak değerlendirilir, ki öyledir de. 

Bir psikoloğun bireylerin, ailenin veya toplumun kaotik açmazlarına çözüm bulup üretmesi onu üstün sınıf mensubu yapmaz, sadece toplum için değerli bir birey kılar. Tıpkı sokağı, çevreyi işinin hakkını vererek temizleyen ve insanlara yaşanılır kılan belediyenin temizlik işçisi gibi. 

Türkiye’de muhalefet, üretim kabızlığı, beceriksizliği ve kısırlığını örtmek için maalesef bazı meslek odalarını, sendikaları ve kuruluşları politik bir araç kılarak iktidara karşı kışkırtma unsuru olarak kullanıyor. Bu yüzden toplumda saygınlığı olan mesleklere karşı öfke oluşmasına sebep oluyor. 

Türkiye’de sol, (Sosyal demokratlar da dahil) hiçbir soruna çözüm üretemeyen, ancak demagoji ve toplumsal kırılma ve yarılmayı üretebilen, kriminali kutsallaştıran hastalıklı bir düşünce ve siyaset tarzıdır. Ve bu gerici yobaz zihniyet, topluma ait bütün değer yargılarını ve kurumlarını tek tek tüketiyor. 

Bugün arkaik, gerici ve yobaz sol zihniyetin maalesef hala bazı meslek kuruluşlarında egemen olması, ülkenin tam bağımsız iç ve dış politika üretip hayata geçirmesi önünde en büyük engeli teşkil ediyor. 

Türkiye’de bu kuruluşlar, halkın çıkar ve refahından çok başta ABD ve Alman emperyalizmi olmak üzere bütün emperyalistlerin ülkemizdeki mümessili gibi hareket ediyorlar. 

Böylesine hareket eden kurumların başında maalesef Türk Tabipler Birliği adı da zikrediliyor. 

Bugüne kadar insan sağlığı, toplumsal sağlıklı yaşam kalitesini arttırmak için tek bir çözüm üretemeyen ve öneremeyen TTB, ülkemizdeki terör odakları ile Batı emperyalizmine yakın durmayı tercih etmektedir. Bunun için de temizlik işçiliği, orman memuru, öğretmenlik, Et Balık Kurumu kasabı gibi bir meslek olan doktorluğun toplum nezdindeki saygınlığını kriminalize ederek hekimle toplumu birbirine düşman etmeye çalışıyor adeta. 

Önceki gün Konya’da bir uzman hekim, silahlı saldırıya uğruyor ve öldürülüyor. Hekimimizi katleden katil olay yerinde intihar ediyor. 

Sadece bu şekliyle bile baktığımızda bunun bir kriminal vaka olduğunu, özellikle hekimlik mesleğine yönelik kasıtlı veya kasıtsız bir saldırı olmadığı anlaşılır. 

Bu son olayda olduğu gibi yine sağlık çalışanlarına yönelik saldırıları kriminal vaka olmaktan çıkarıp bir toplumsal ayırıştırma ve nefret suçuna yöneltmeye çalışıyor sürekli. 

Maalesef kamuda çalışan bazı hekimler de bu kriminal eylemlere ellerinde bir avuç tuzla koşuyorlar. Hem de öyle bir üslupla koşuyorlar ki, hekimlik yapmanın bize bir lütuf olduğu edasıyla.

Ve sosyolojik istatistiklere göre oldukça düşük olan bu olayları halka, halkın değerlerine ve halkın yönetimi emanet ettiği iktidara karşı bir saldırı, küfretme, tahkir ve tezyif etme aracı haline getiriyorlar. 

Hemen işi yavaşlatma başta olmak üzere halka hizmeti aksatmak ve durdurmak için ellerinden geleni yapmaya çalışıyorlar.

N’ooluyor lan size?

Sizin ederiniz ne?

Siz üstün bir sınıf ve ırk mısınız? Türkiye’de hiç kimsenin üstün sınıf veya ırk olmadığını, bütün vatandaşların anayasal eşitliğe sahip olduğunu bilmiyor musunuz? Bilmiyorsanız, eşek gibi bunu öğreneceksiniz lan. 

Siz bu milletin, bu devletin okullarında okuyorsunuz. Hem de milletin parasıyla. Bugünkü rakamlara göre bir pratisyen hekimin devlete, yani bu millete maliyeti 2 milyon liranın üstündedir. Bizim paramızla okuyup meslek sahibi oluyor sonra bizim kurumlarımızda maaşlı hizmet ediyorsunuz. Yani her şeyiniz bize ait olduğu halde siz kime karşı neyin üstünlüğünü taslıyorsunuz?

Yok doktorluk yapmayacakmışız diyorsunuz.

Bu eylemleri yapanlar, bu söylemi dillerine pelesenk edenler! Defolun gidin cehenneme kadar yolunuz var. 

Bizim kurumlarımızı işgal ederek. Kamu kadrolarını doldurarak bizim vergilerimizle karnınızı doyurarak bize karşı nasıl efelenirsiniz ulan dangalaklar!?

Defolun gidin boşaltın o kadroları. Tabi yüreğiniz yetiyorsa.

Tabi onurunuz ve haysiyetiniz var ise.

Bakın milletin bir bireyi olarak size s…ktir olun gidin diyorum. O çalıştığınız kamu hastaneleri bana, yani millete aittir. Edebinizle bize hizmet etmeyecekseniz defolun gidin kurumlarımızdan. Biz o kadroları sizden daha yetenekli ve sadece doktorluk yapacak yüzbinlerce insanı çok kısa sürede buluruz. 

Terbiyesiz ahlaksızlar sizi! En ufak olayda hemen hekimliği bırakıyoruz ayaklarına yatıyorsunuz.

Ulah kaltabanlar, ulan namussuzlar, ulan reziller! Bu ülkede 40 yıldır sizin bağlı bulunduğunuz TTB’nin açık açık desteklediği PKK ve sol terör örgütleri binlerce öğretmeni şehid ettiler. Neden sesinizi çıkarmadınız. 

Elektrik Kurumu çalışanlarını, karayolları işçilerini, savcıları, hakimleri, imamları şehid ettiler. Onlar sizin gibi böyle ahlaksızca, böyle rezilce sokağa çıkıp öğretmenlik, memurluk, imamlık, savcılık yapmayacağız diye höykürdüler mi? 

Bakın bu millet 20. yüzyılın en büyük terör örgütü FETÖ’yü bir gecede ezip perişan etti. Siz bu millete çerez bile gelmezsiniz. Aklınızı başınıza alın. Ya kamuda size verdiğimiz o makamlardan mevkilerden def olup gidin ya da adam gibi işinizi yapın lan!

Size en iyi hitap şekli budur. Aslında *Lan” demek bile size bir iltifattır. 

Benim paramla okuyup, dünyanın en pahalı öğrencisi olarak bana mal olduktan sonra bana efelik yapmaya kalkışıyorsun terbiyesiz.

Aslında binlerce hekimlerimiz arasında sizin sayınız bir avuç kadardır. Ama sizin bu habis ruhunuz ve zihniyetiniz, bizim fedakâr cefakâr o hekim ve sağlık çalışanı evlatlarımızı da lekeliyor. 

Bütün diğer kamu çalışanları gibi üzerine vazife geldiğinde zaman mefhumu demeden kendini paralayan evlatlarımız. Kardeşlerimiz olan hekimlerimizin adını kirletmeye ne hakkınız var sizin ulan?!

Hükumet de artık bir an önce üzerine düşeni yapmak zorundadır. Terörist ile hekimi ayırt edebilmemiz için bu PKK yanlısı görüntü veren TTB ve onun benzeri sözde sağlık örgütlerine yönelik bir tedbir almalıdır. 

Üç beş tane kıptiyozdan dolayı hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarımızın tamamı zan altında kalıyor. 

Yönetimi erkini devrettiğimiz hükumet artık bir an önce milletin bu “doktor terörü”nden kurtulması için, işinde gücünde olan hekim ile bu kriminallerin ayrıt edilebileceği bir yasal düzenlemek zorundadır.