Haber 365
Haberlere Hızlı Erişin Son Dakika Haberleri ve Gelişmeleri Anında, Herkesten Önce Öğrenmek İçin;
Takip Et
Basılan Bütün Paralar Karşılıksız
Erdal Şimşek
Basılan Bütün Paralar Karşılıksız
16.03.2020 Pazartesi 16:30

ABD başkanı Donald Trump, Corona’dan dolayı duran piyasaları canlandırmak için piyasaya 4.5 trilyon dolar süreceğini söyledi.

Trump’ın bu açıklamasından sonra özellikle sosyal medyada ve günlük gazetelerde bir tartışmadır sürüyor. Bu paranın karşılığı var mı? Yani para karşılıksız mı basılacak diye soruyorlar.

Öncelikle bu arkadaşlara bir hatırlatmada bulunayım, bütün dünyada 1973’ten beri bütün merkez bankası matbaaları, karşılıksız para basıyor. Bunun gerekçelerini başka bir yazı konumuzda anlatmak üzere şimdilik noktalayıp konumuza dönelim.

Trump’ın bu açıklamasının esas amacı ekonomiyi canlandırmak ve dünyanın girdiği resesyon sürecini durdurmak ve mümkünse dünyayı resesyondan, yani ekonomi küçülmesinden kurtarmak.

Ucuz bedava para demek, zaten bunu bedava vermiyor aslında. Daha önce Amerikan hükümetlerinin piyasaya sürdüğü borçlanma araçlarını satın alıyor. Yani hazine bonolarını piyasadan topluyor.

Parayı piyasaya sürmeden önce de Amerikan Merkez Bankası faizleri 0’a düşürdü. Böylece şirketler, ellerindeki hazine bonolarını hükümete satıp para alıyorlar. Ve bu parayı da ucuz kredi, yatırım kredisi gibi isimlerle piyasaya sürecekler. Böylece piyasa hareketlenecek. İnsanlar alışveriş yapacak, hisse senedi alacak, yeni model elbise alacak. Yani tüketecek, kredi veren şirketlerin borsadaki işlem hacmi yükselecek, hisseleri artacak. Hedef bu.

Buradaki faizler sıfır da olabilir. Sıfır faizli para olunca insanlar çok daha rahat kullanacak.

ABD bu parayı piyasaya sürünce Amerikan dolarının değeri düşmeyecek mi? Normal koşullarda Türkiye’de dövizin fiyatını düşürür. Ancak, bir çok ülke ekonomisi gibi Türk ekonomisinin sıkıntıları olduğunu unutmayalım.

Yani paranın nisbi değeri normalde faiz farklarından kaynaklanıyor. Ama uzun vadede ekonominin gücüne bağlı bir durum. Ama şunu hemen belirtmeliyim ki ABD’nin piyasaya para sürmesi, Türk ekonomisine ciddi anlamda pozitif yansıyacaktır.

Türk ekonomisinin iki büyük sorunu var kanaatimce, biri FETÖ’cü teröristlerin kullanıldığı kara propaganda ve onları kullanan güç ve sermaye çevreleri. Diğeri de Betonist Ekonomi Politikası.

Bu politikanın sadece mali yönü değil siyasi yönü çok iyi incelenmeli. Ali Babacan ve ekibi on yılı aşkın süre bu ülkenin ekonomi politikasını belirlediler. Piyasanın bütün uyarılarına rağmen Türk ekonomisini beton ekonomi merkezli hale getirdiler. Üretim ve istihdamı gerileyen beton ve lüzumsuz altyapı yatırımları ile Türk ekonomisini kilitlenme noktasına getirdiler.

Yurt dışında faizlerin düşmesi, Aslında Erdoğan’ın son iki yılda eline aldığı ve tek başına çekip çevirdiği Türk ekonomisinin işleyiş ruhuna çok uygun. Erdoğan’ın da sıfır faizli ekonomi politikasını savunan ilk siyasi lider olduğunu unutmayalım.

Erdoğan, faizleri bu süreçte en az iki kere daha faizi düşürecek. Dünyanın neredeyse tüm ülkeleri faizleri düşürme yoluna gidiyor. Gelişmiş ekonomiler, tahvillerini eksi faizle satacaklar. Yani 100 dolarlık hazine bonosu sana satıyor, senden 99 dolara geri alıyor.

Almanya zaten eksi yüzde 1 faizli tahvil satmaya başladı bile.

Peki bu durum ekonomik küçülmeyi; resesyonu durdurabilir mi? Kanaatimce durduramaz. Resesyonu durduracak tek şey, Coronavirusun aşısının bulunmasıdır. Çünkü parayı piyasaya sürdünüz diyelim. İnsanlar sokağa çıkıp alışveriş yapmazsa siz ekonomiyi nasıl canlandıracaksınız?

İnsanlar, e ticaret yapıyor. Ve bunlar da zaruri ihtiyaçları kapsıyor sadece. Piyasaları hareketlendirmek için Virüsün aşısını bir an önce bulunup seri bir şekilde üretilip tüm dünyaya yayılması sağlanmalıdır.

İnsanların yeniden sokağa inmeden, alışverişe başlamadan, Talep arzı zorlamadan ekonomik canlılık olmaz. Şu anda sadece şirketlerin borçlarını çevirmeleri sağlanır.

Ayrıca kredi faizlerinin düşürülmesi de piyasadaki hareketliliği tetikler.