Hadi Bakalım! Uzunca bir zamanın ardından yeniden başladık. Aslında sizlere anlatacak, paylaşacak çok anılarım ve düşüncelerim var. Kaç defa yazmak, haykırmak istedim, bir bilseniz? Her defasında bu şekilde başlanılmaz, bu konuyla gönül hanelere girilmez dedim ve sizlerle buluşmayı erteledim. Sahi, insan sevdikleriyle buluşmayı erteler mi? “Bizim de çok ertelediğimiz zamanlar oldu.” dediğinizi duyar gibiyim ama “Suç ortağı araman nafile.” diyenleriniz de hiç az değil.
Haklısınız… Bu yazının başlığını sizlere bıraktım; yeniden buluşmak, dertleşmek ve kimselere hissettirmeden gözyaşlarımızı beraber silmek için geldim. Dostun evi gönüllerdir, gönüllerinizde tamir olmaya, bir nebze olsun sıhhat bulmaya geldim. Kabul buyurmanızı, bütün sığınılan bahaneleri bertaraf edip sizinle yeni ufuklara yelken açmaya geldim.
Eğer kabul buyurursanız, bir sonraki yazım için şimdiden çayı demleyeceğim. Semaver olmasa da demini iyi almış bir bardak çay bitene kadar okumuş olursunuz diye düşünüyorum. Sizlerden haber bekliyorum, ben sizi yazısız bırakmış bulundum ama siz beni habersiz koymayın. Haftaya görüşmek ümidiyle…