Vefatının 420'nci yılında Divan Edebiyatı Şairimiz 'Baki'

Türk edebiyatının en büyük şairlerinden Baki, vefatının 420. yılında anılıyor.

07.04.2020-14:25 - (Son Güncelleme: 07.04.2020-14:25) Vefatının 420'nci yılında Divan Edebiyatı Şairimiz 'Baki'
"Âvâzeyi bu âleme Davud gibi sal / Bâkî kalan bu kubbede bir hoş sadâ imiş" mısralarının şairi Baki, hayatı ve edebi kişiliği ile öne çıkan Divan edebiyatı şairlerimizdendir.

Asıl adı Abdülbaki Mahmut olan şair, 1526'da İstanbul'da dünyaya gelmiştir. Kısa süre saraç çıraklığı yapan Baki, daha sonra medresede eğitimi almıştır.

Devrin ünlü alimlerinden Karamanlı Ahmet Efendi ile Mehmet Efendi'den dersler alan Baki, 18-19 yaşlarına geldiğinde İstanbul'un en beğenilen genç şairlerinden biri olmuştur.

Tarihçi Hoca Sadettin Efendi ve şair Nev'i ile ders arkadaşlığı da yapan Baki'nin hocası Mehmet Efendi için yazdığı "Sümbül Kasidesi" ile ününü artırmış ve dönemin ünlü şairlerinden Zati'nin dikkatini çekmiştir.

Nahçıvan seferinden dönen Kanuni Sultan Süleyman'a 1554'te takdim ettiği kasidesi ile padişahın da dikkatini çeken şair, Süleymaniye Medresesi'nde derslerine devam ettiği Kadızade Ahmed Şemseddin Efendi'nin Halep kadılığına atanmasının ardından Halep'e gitti.

İstanbul'a döndükten sonra 1560'ta Şeyhülislam Ebussuud Efendi ile tanışan şair, 1564'te ise padişahın isteğiyle Silivri'deki Piri Paşa Medresesi'nde göreve başlamıştır.

SARAY TOPLANTILARINA ÇAĞRILDI

Kanuni Sultan Süleyman'ın vefatı üzerine duyduğu üzüntüyü "Kanuni Mersiyesi" ile dile getiren Baki, 2. Selim döneminde Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa'nın yakınında bulunmuştur.

Saray toplantılarına çağrılmaya başlanan divan şairi, 3. Murad döneminde de vazifesine devam etti ve Süleymaniye Müderrisi oldu.

1578-1585 yılları arasından Mekke, Medine ve İstanbul kadılıkları, 1585-1590'da iki kere Anadolu 1591, 1595 ve 1597 senelerinde ise üç kere Rumeli Kazaskerliği görevlerini icra eden Bâkî'nin en büyük isteği şeyhülislam olmakmış lakin bu makama ulaşamadan İstanbul'da 1600 senesinde hayata veda etmiştir.

Hayattayken "Şairlerin Sultanı" anlamına gelen "Sultanü'ş Şuara" unvanını alan Baki'nin cenaze namazını Fatih Camii'nde Şeyhülislam Sun'ullah Efendi kıldırmıştır.

Baki, cenazeye katılan devlet erkanı, vezirler, alimler, şairler ve sevenlerinden oluşan kalabalık tarafından kendisi için Edirnekapı'nın dışında Eyüp Sultan'a giden yol üzerinde La'li Efendi Çeşmesi yakınında hazırlanan kabre defnedilmiştir.

ESERLERİ

16'ncı yüzyıl Osmanlı toplumunun beğenisine uygun, sanat incelikleri ve hayal güzellikleriyle eserlerini bezeyen şair, duru ve temiz bir İstanbul lehçesinin yanı sıra, şiirlerinde halk deyimleri ve söyleyişleri de kullanmıştır.

Divanını, Kanuni Sultan Süleyman döneminde hazırlayan şairin bu divanı, şiirlerini kapsamazken, başında münacaat ve na't bulunmayan divanında 27 kaside, 2 terkib-i bend, 1 terci-i bend, 7 tahmis, 619 gazel, 24 kıta, bir tarih ve 38 müfred yer almıştır.

Çevirileri ve dini konularda çalışmaları olan Bâkî'nin eserlerinde Dîvânı 4 bin 508 beytiyle en önemli eseri olarak tarihe geçmiştir. Bâkî'nin bu eserini ise Fezâ'ilü'l-Cihad, Fezâil'i-Mekke, Hadîs-i Erbain Tercümesi ve Kanuni Mersiyesi isimli çalışmaları izlemiştir.
DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal