Dış
politikada, düşmanın açıkça ortada olmadığı durumlarda, karşı konulması gereken
en korkunç düşman düzensizliktir.
Kaos ilk planda olduğunda, düzenli dünya ikincildir ve her zaman tehdit altındadır. Düzensizlik, özgürlük gibi, her
yerde mevcuttur. Dolayısıyla bir seçkin bunu aydınlığa kavuşturmaya çalışmadıkça,
bu tür bir tehlike asla bertaraf olmayacaktır. Amerika stratejik teorinin biçimsel
geleceğine büyük ilgi gösterir ve önemli askeri reformlar hazırlar. Güvenlik
perspektifinden bakıldığında en yalın haliyle reformlar, kendi varlığını geliştirme ve sürdürme ile karşı tarafın
bertaraf edilmesine yönelik eylem ve uygulamaları aktarmaktadır. Bu reformlar
ve yeni sistem NATO toplantılarında deklare edilir. Küresellik kavramının
dünya gerçekliğinde ilk yükselişleri 1995’ten itibaren Amerika Birleşik
Devletleri’nde
yeni ittifak tanımlarının üretilmesiyle kendini göstermiştir. Kuzey Atlantik
Antlaşması Örgütü “NATO” realist yaklaşıma göre gerektiğinde güç kullanmak
suretiyle NATO üyelerinin güvenliğini sağlıyor. Ama bir süredir etkisiz bir dönem
geçiren NATO üzerinden pası atmak üzere 14 Haziran 2021 günü ihtişamlı yeni
binasında toplandı. Bu zirvenin daha önceki zirvelerden farklı olacağı çok
belliydi. Artık işlevini ciddi anlam da, kaybetmiş bir sistemsel örgütten
bahsediyoruz. Uzun süredir, NATO’nun terörle mücadele alanında özellikle etkin
istihbarat paylaşımı konusunda bir takım sorunlar yaşadığı biliyoruz ve takip
ediyoruz.
Küresel
salgın Kovid-19 diplomasiyi ve uluslararası ilişkileri eşi benzeri görülmemiş bir
şekilde sekteye uğrattı.
Uluslararası siyasetin pistonları durma noktasına geldi. Dışişleri bakanlıkları,
diplomatlar, büyükelçilikler ve çok uluslu kurumların hepsi sessizliğe gömüldü.
BM Güvenlik Konseyi Odası terk edildi; Cenevre’deki Milletler Sarayı sessiz kaldı,
NATO genel merkezi ise derin bir uykuya daldı. Açıkçası fiziksel diplomasi askıya
alınmasıyla diplomatlar, kısıtlamaların ve kapanmaların üstesinden gelmek
umuduyla dijital teknolojilere öncelik verdi. Bazı önemli büyükelçilikler,
konsolosluk yardımını koordine etmek için WhatsApp gruplarını aktif bir şekilde
kullandı. Diplomatlar, uzak yerlerde kalan vatandaşlarla iletişim kurmak için
sosyal medyaya yöneldi. Diplomasi ve böyle önemli ilişkilerde, dijital çok
etkili bir rol oynamaz. NATO toplantısı bu çerçevede daha fazla önem kazandı.
NATO liderleri 2019 yılının aralık ayında Londra’da gerçekleştirilen toplantıda NATO
Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’e ittifakın
siyasi ve savunma boyutunu güçlendirecek geleceğe dönük bir koalisyon ve
ittifakları güçlendirmek için değerlendirme
sürecine öncülük etmek görevini verdiler. Jens Stoltenberg de bu süreçte bağımsız
görüşleri ve saha araştırmaları yaparak bir Sistem Grubu oluşturdu. NATO temel
alt yapısını korumak için harekete geçmeye kararlı, çünkü düşmanı radarına net
bir şekilde tekrar geri aldı. NATO, Rusya ve Çin ile teknolojik savaş açısından
güçsüz kaldı ve bunun kendi aleyhine çevirmek için ciddi çaba sarf ediyor. Ne
kadar başarılı olurlar bilemem ama Jens Stoltanberg ekibine güveniyor. Müttefikler
arası boşlukların ve sorunların olmasını istemiyor. ABD asıl bu sistemin tekrar
güncellenerek hazır durmasını istiyor. Nedeni basit Karadeniz’de
güçlenerek giremediği bu bölgeye müttefikleriyle çıkarma yaparak bu oyunu ben
oynatıyorum “Sen kimsin?’’ demek istiyor.
2014
yılında Rusya’nın
gayri hukuki ve gayrimeşru şekilde Kırım’ı işgal ve ilhakı ve Doğu Ukrayna’yı
istikrarsızlaştırmayı amaçlayan saldırgan politikalar uygulamaya başlaması üzerine
NATO caydırıcılık ve savunmayı artırmayı hedefleyen bir dizi çalışma ve plan
hazırlamıştı. Fakat bu engel olmaya yönelik değil vakit kazanmaya yönelik
planlardı. NATO yeni ortaya çıkmakta olan çatışma alanlarında bir takım
problemlerle karşı karşıya geliyor. Artık siber gücün inanılmaz yıkıcı cazibesi
karşısında harekete geçmeyi hedefliyor. Özellikle; Avrupalı ittifakların kâbusu
haline dönen siber saldırılar büyük abiyi kızdırmış gözüküyor. Örneğin siber ve
uzay alanların daha fazla konuşulduğu ve işlevini arttırdığı bir dönemdeyiz. Bu
karışık alanların ortaya çıkması roket, uydu ve ağlar arası etkileşimler üzerine
düşmesi gereken problemlerin en başında yer alıyor. Aslında artık savaşın bilişsel
dönemini açık ve net bir şekilde göreceğiz ve NATO buna hazır değil. Ama çabalıyor saygıdeğer okurlar. Bilişsel savaşlarda
hedefe ulaşmak için sahte bilgiye ve haberlere ihtiyaç olmadığını bir kez daha
söylemekte fayda var. Bilişsel savaşların amaçları kısa bir zaman dilimine sığacak
şekilde sınırlı olabilir. Toplumların veya ittifakların yapısını bozmak gibi
uzun vadeli hedefler için birbiri ardına kampanyalar başlatılabilir. Bunlar
sistemle ilgili şüphe tohumları yerleştirmeye, demokratik süreçleri çökertmeye,
halk arasında huzursuzluk yaratmaya veya ayrılıkçı hücrelerin tekrar canlanmasına
sebebiyet veren kampanyalardır. Hatta bunun için NATO inovasyon fonu oluşturuldu.
Yeni girişimlere ve teknolojilere ciddi yatırım yapabilmeleri ve desteklemek için
ciddi fonlar oluşturulacak. Uluslararası nizamın korunması için deneysel bir
koalisyon ve geleneksel ittifak devreye girmiştir.