Uzman isimden annelere önemli uyarı! Doğum yapan her kadın için risk taşıyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, yeni doğum yapan annelere lohusa sendromu ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Lohusalığın her kadın için risk taşıdığını ifade eden Salihoğlu, annelerin psikolojik destek almasının çok önemli olduğunu kaydetti.

09.08.2022-16:55 - (Son Güncelleme: 09.08.2022-16:55) Uzman isimden annelere önemli uyarı! Doğum yapan her kadın için risk taşıyor

Doğum yapan pek çok kadında görülen lohusa sendromu, uzmanlara göre bazı sorunlara yol açabilir. Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, yeni doğum yapan annelere lohusa sendromu ile ilgili önemli uyarılarda bulundu. Lohusalığın her kadın için risk taşıdığını ifade eden Salihoğlu, annelerin psikolojik destek almasının çok önemli olduğunu kaydetti.  

Doğum yapan her kadın için risk taşıyor

Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Kerime Nazlı Salihoğlu, yeni doğum yapmış olan kadınları özellikle doğumdan sonraki ilk hafta içinde yaşadığı bir durum olan lohusalık ile ilgili olarak ‘’Lohusalık döneminde hepimizin de bildiği gibi annelerimiz duygusal, biyolojik, fiziksel, toplumsal, psikolojik olarak değişiklikler yaşıyor. Anne doğumu takiben kendini mutsuz, karamsar, üzgün, hayattan zevk alamama, bebeğine yeterli sevgiyi hissedememe, dışarı çıkma isteğinde azalma, aşırı uyku hali ve aşırı iştah ya da tam tersine uykusuzluk, iştahsızlık çok sık görülebilir’’ sözlerini kullandı.

Çalışan ve doğum yapan kadınlarda daha fazla rastlanıyor

Lohusa sendromunun kadınlar arasında oldukça yaygın olduğunu ifade eden Dr. Salihoğlu, ‘’Bu süreç çok önemlidir ve dikkatten kaçabilir. Bazen hastalarımız, kadınlarımız bu durumu gizledikleri için ya da çok farkına varamadıkları için ortaya çıkması da gecikebilir. Toplumda her doğum yapan kadında Lohusalık Sendromu görülme riski vardır. Her 100 doğum yapan kadının 10-15 ‘inde de görülebilir. Aslında bu oranlar daha fazla ama kadınlar paylaşmadıkları için oranlar biraz daha düşükmüş gibi algılanıyor. Doğumu zor olan hastalarımızda, travmatik bir doğum yaşamışsa, prematüre bir doğum yaşamışsa, daha önce gebelik döneminde depresyon şikayeti varsa, ailesi ile ve eşiyle problemi olan hastalarımızda Lohusalık Sendromu risk altındadır. Daha önce gebelikte anksiyete ya da sosyo-ekonomik düzey olarak düşük seyreden hastalarımızda Lohusalık Sendromunu daha fazla görüyoruz. Aynı zamanda normal doğum yapanlarda sezaryen doğuma oranla yapılan çalışmalarda daha fazla Lohusalık Sendromunun görüldüğü belirtilmiştir. Çalışan annelerde de çalışmayan annelere oranla daha fazla görülüyor’’  dedi.

Lohusa sendromu

Tedavisi mümkün bir hastalık 

Lohusa döneminde annelerin psikolojik olarak hassas olabileceği uyarısında bulunan Nazlı Salihoğlu, ‘’Bazen Lohusalık Sendromunda anne şu şekilde hissediyor, bebeğini kucağına aldığında yeterli sevgi hissedemediğini söyleyen anneler oluyor. Ya da anne olamadım mı? diye düşünenler oluyor. Bebeği reddetme durumu oluyor. Bazen kötü davranma, emzirmeme, bakımını yapmama gibi tepkilerle karşılaşabiliyoruz. Bu süreçte anneler bebeğine gerçekten kötü davranma meyillin de olabiliyorlar. Bu süreçte mutlaka psikolojik ve psikiyatrik destek almalarını öneriyorum. Mutlaka eşiyle, hekimiyle, aile hekimiyle ya da kadın doğum hekimiyle mutlaka paylaşılmalı. Çünkü bunlar önlenemeyen şeyler değildir. Herkeste görülebilen bir durumdur. Tedavisi olmayan bir durum değildir. Genelde konuşarak ya da bazen psikolog desteği alarak da ortadan kaldırılabilir. Bazen psikoza kadar ilerleyebilir. O zamanda ilaç tedavisi ya da psikiyatrik destekte öneriyoruz mutlaka. Bu süreçte aileye ve eşe çok fazla destek düşüyor’’ ifadelerini kullandı.

Annelerle vakit geçirmeye özen gösterilmeli 

Dr. Salihoğlu, lohusalık sendromuna yakalanan annelerin spor yapmalarını ve sosyalleşmelerini tavsiye etti. Doğum yapan annelerin yalnız kalmaması konusunda eşlere büyük görev düştüğünü söyleyen Salihoğlu, ‘’Bazen eşler eve yeni bir bebek gelmenin heyecanıyla bütün ilgi bebeğe kayabiliyor. Anne burada kendini değersiz, sevilmediğini, artık ikinci planda olduğunu hissedebiliyor. Bazen bu hissiyatta annelerimizi Lohusalık Sendromuna sokabiliyor. O yüzden ailede bebeğe bakımı açısından destek olup, eşler yeri geldiğinde mutlaka annelerimizle birlikte ayrıntılı vakit geçirmeliler. Annemize bu süreçte en önemli tavsiyem mutlaka kendisine vakit ayırmasını öneriyorum. Bolca dinlenmesini, uyku düzenini oturtmasını, ailesinden bebek için yardım almasını, eşiyle birlikte yalnız olarak dışarı çıkıp birlikte vakit geçirmelerini öneriyorum. Ya da annemizin arkadaşlarıyla birlikte vakit geçirmesini öneriyorum. Bolca egzersiz yapabilir, yürüyüş yapabilir, televizyon izleyebilir, sosyal medyada anne bloklarını takip edebilir. Hayatta her şey rol olduğu gibi annelikte bir roldür ve oynadıkça, öğrendikçe bizler öğreneceğiz. O yüzden kendimizi yıpratmamızın bir anlamı yok. Mutlaka önemli olan sevgi temeline dayalı, bebeğiyle birlikte vakit geçirerek bu süreci birlikte atlatabileceklerini düşünüyorum’’  sözlerine yer verdi.

Kürşat Muratcan Kılıç
kursat@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal