Salih Omurtak Paşa Kimdir?

Cumhuriyet’in kurucu kadrolarından olan Salih Omurtak Paşa, kurucu kadronun aksine halkla neredeyse hiç didişmeyen, yalnızca bir asker olarak vazifesini yapan biriydi.

23.06.2020-13:12 - (Son Güncelleme: 23.06.2020-14:05) Salih Omurtak Paşa Kimdir?

Orgeneral Omurtak; 1889 senesinde Selanik'te doğdu. 1907 senesinde harp okulu'nu teğmen rütbesiyle bitirdi. Aynı sene girdiği harp akademisi'ni 1910 senesinde bitirerek kurmay oldu. 1920 senesine kadar çeşitli karargah ve birliklerde vazife aldı. 22 ocak 1920 tarihimde görevle geldiği Ankara'da kalarak Milli Ordu'ya iltihak etti. 1926 senesine kadar farklı birliklerde komutanlık yaptı. 1926 senesinde tümgeneral (mirliva), 1930 senesinde korgeneral ve 1940 senesinde orgeneralliğe yükseldi.

Tümgeneral rütbesiyle 8'nci kolordu komutanlığı, korgeneral rütbesiyle 9'ncu ve 3'ncü kolordu komutanlığı görevleri yaptı. Orgeneral rütbesinde yüksek askeri şura üyeliği, genelkurmay başkanlığı ve ordu komutanlığı yaptı. 29 Temmuz 1946'da genelkurmay başkanlığına atanarak 8 Haziran 1949'a kadar genelkurmay başkanlığı yaptı. Rahatsızlığı sebebiyle 1 ocak 1950'ye kadar sıhhi nedenden izinli oldu . Yüksek askeri şura üyeliği vazifesindeyken, 6 Temmuz 1950'de isteğiyle emekli oldu. İyi düzeyde Almanca ve Fransızca biliyordu. 23 Haziran 1954'te vefat etti. Ankara'da Devlet Mezarlığı'na defnedildi. Bu tarih merhum paşanın bilinen tarihi. Bir de bilinmeyen gayriresmi bir tarihi var ki, o da onu kendi kuşağının ceberrut asker ile sivil bürokratlarından ayıran en önemli özelliktir.

Omurtak Paşa, ömrünün hemen hemen tamamı cephelerde geçmiş, barış döneminde dahi daima ordularının başında durarak eğitim ve tatbikatlarda vazife yapmış nadir askerlerden birisidir.

Erzurum’da 9. Kolordu komutanıyken, II. Ağrı isyanı başlar. İsmet İnönü’nün bütün baskılarına karşın, o bu isyanı olabildiğince kan dökülmeden bastırmaya çalışır. İsmet İnönü’nün, tüm Ağrı, ve Doğubayezit hattını tenkil etmesi emrine karşın Paşa bizzat isyan bölgesine gider ve isyancı önderlerle iletişime geçer. İsyancıların ciddi bir bölümünü ikna eder ve vazgeçirir. Onlara verdiği sözünde durur ve hiç kimseyi yargı önüne çıkarttırmaz. Salih Omurtak’ın verdiği “devlet sözü”nü tutması sebebiyle o isyanda affettiği hiçbir ailenin üyesi hala devlete karşı gelmiyor ve normal vatandaş olarak hayatlarına devam ediyorlar. Fakat çatışmada ısrarcı tutum sergileyen isyancılarla savaşır ve hayatta kalanların hepsini toplayarak yargıya verir.

Salih Omurtak Paşa’nın bu isyanda affettiği adlardan biri de Sipkan Aşireti önderi Halis Öztürk’tür. Halis Öztürk’ün babası Abdülmecit Bey, bir hamidiye alayı üyesidir. Osmanlı Rus harbi esnasında olağanüstü başarılara imza atar. Ağrının ciddi bir bölümünü kurtarır. Kendileri atlı milis oldukları halde Rusların topçu birliklerini kelimenin tam manasıyla dağıtır.

Omurtak Paşa, böyle kahraman bir Kurtuluş Savaşı’nın gazisinin oğlunun isyancı olarak yaşamını yitirmesine gönlü razı gelmez ve İsyan bölgesinde Halis ağa ile görüşerek kendisini isyandan vazgeçirtirir ve yagıya çıkarttırmaz. Halis Öztürk, Demokrat Parti’nin kuruluşuna katılır ve Ağrı Milletvekili olarak 1960 darbesine kadar Meclisde parlamenter olarak vazife alır. Darbeden sonra tutuklanır ve öteki Demokrat Parti milletvekilleri ile Yassı Ada’da tutuklanır.

Salih Omurtak Paşa’nın bir diğer özelliği de müthiş bir stratejist ve taktisyen olmasıdır.

19 Mayıs 1934 yılında bir darbe yapan Bulgar ordusu, kurdurduğu geçici hükümet sayesinde hitler Almanya’sının safında yerini almış, Bulgaristan Türkleri arasında yaygınlaşan "turan gençlik ve spor cemiyetleri Birliği’ne karşı polis takibatına geçip işkence ile öldürmeler çoğalmıştı. Ayrıca Bulgar köylerinden teşkil ettikleri çetelerle toplu katliama başlamak üzereyken, Türk istihbaratı bu haberi Atatürk’e iletir. Mustafa Kemal de, o sıralarda Trakya'da askerî tatbikat yapmakta olan 3. ordu komutanı salih omurtak paşa’dan yardım ister. Salih omurtak Paşa derhal bir plan yapar ve harekete geçer.

Yağmurlu bir gecede akşamdan Bulgar sınırını sapa bir yerden geçen askerimizin öncü birlikleri, sabah ortalık aydınlandığında Filibe yakınındaki Hacı İlyas (bugünkü adıyla Pırvomay) kasabasına varmışlardır. Önce kendi askerleri sanan Bulgarlar, hava iyice aydınlanınca, Filibe'ye doğru ilerleyen birliklerin Türk askeri olduğunu fark etmişler ve olay Bulgar kralına iletilmiş.telefona sarılan kral ııı. Boris, Mustafa Kemal ile yaptığı görüşmede, "ekselansları acaba Bulgaristan'a harp mi ilân ettiniz?" diye sorar telâşla. Atatürk, "neden böyle bir şey yapalım ki!" deyince, Kral Boris:'askerleriniz Filibe önlerinde ve Sofya yönünde ilerliyorlar!" diye cevap vermiş. Atatürk "yolu şaşırmışlardır, kral hazretleri, şimdi olayı tetkik eder, haşmetmeaplarına malûmat arz ederim" diyerek teskin eder. Ve derhal Salih Omurtak Paşa ile iletişime geçerek derhal geri dönmesini emreder. Omurtak Paşa, çar naçar geri döner. Yoksa, onu Sofya’da dahi kimse durduramayacaktır. Bu gözdağı üzerine, kral hemen duruma el koymuş ve kitle halinde yapılması plânlanan Türk katliamı da durdurulmuştur. O zamanki turancı liderlerden, cemiyetin genel başkanı Varnalı Ömer Kâşif Bey'den, Bulgaristan'da bu olay için Bulgar köylerinden ırkçı "Rodna Zaştita" (vatan savunması) çetelerinin hazırlandığını ve her Türk köyünün katliamı için büyük hendekler kazılmıştı.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal