İstanbul Öğretmen Akademileri'nin Konuğu: Mesut Uçakan

Reis Bey, İskilipli Atıf Hoca / Kelebekler Sonsuza Uçar, Kavanozdaki Adam, Yalnız Değilsiniz, Ölümsüz Karanfiller ve Anka Kuşu'nun da aralarında bulunduğu çok sayıda filmiyle tanınan yönetmen Mesut Uçakan "İstanbul Öğretmen Akademileri"ne konuk oldu.

19.05.2020-11:53 - (Son Güncelleme: 19.05.2020-11:48) İstanbul Öğretmen Akademileri'nin Konuğu: Mesut Uçakan

2019 yılında Cumhurbaşkanlığı Kültür ve Sanat Büyük Ödülleri'nde "Sinema" ödülüne layık görülen yönetmen Mesut Uçakan, online olarak gerçekleştirilen "İstanbul Öğretmen Akademileri"ne konuk oldu.

Uçakan'la Sinema Üstüne" başlığıyla düzenlenen online etkinlikte Türk sinemasının boyut değiştirdiğini belirten Uçakan, "Hala sinema sektörü yürüyor, orada filmler çekiliyor, kapalı salon sinemalarında oynuyor ve bunlar büyük ölçekte hasılat rekorları kırıyor ise de yavaş yavaş bu dijital hayat çerçevesinde de filmler üretilerek dijital platformlarda seyirciye sunuluyor." dedi.

Film dağıtım platformu kurmanın zor olduğuna söyleyen Uçakan, "Dünyaya hitap eden ya da Türkiye kapsamında bir film dağıtım platformu kurmak belli bir yatırım gerektiriyor. Bu yatırımı da çoğu kişi yapamadığı için henüz buradaki yapılanmalar çok fazla değil." dedi.

Milli değerlere sahip yapımların yer aldığı bir dijital platformun gerekliliğine değinen usta yönetmen Uçakan, "Büyük dağıtım firmalarına giremeyen ama kendi değerlerimize sahip bir platform oluşturmak çok büyük bir ihtiyaç olarak karşımızda diye düşünüyorum. Bu da bir yatırım gerektiriyor, biz en azından dijital platformda böyle bir şeyi kurabiliriz diye düşünüyorum. Her televizyon kanalının dijital platformda yayını var ama sinema odaklı fikir ve estetik olarak sinemaya önem veren, sinema yapma heyecanındaki teşebbüsleri kast ediyorum." ifadelerini kullandı.

PLATFORM İÇİN CİDDİ BİR YATIRIM GEREKLİ

Ciddi bir yatırımla böyle bir dijital platformun kurulacağını belirten "Böyle bir dijital platform kurmak demek ilerleyen dönemlerde Ortadoğu ve Orta Asya ölçekli filmlerin platformunu kurmak demektir. Batı'da da yine bizim inancımıza dayalı çekilen Batılı yönetmenlerin çektiği filmler var. Onları bir araya toplamak gerekiyor. Buna ciddi yatırım yapılması lazım." dedi.

Dava sinemacılığından bir kesmin rahat olduğunu belirten Uçakan, "Sinema anlatım biçimi olarak görsele hitap eden iletim araçlarının en başında yer alıyor. Siz bir mesajı iletmek istediğinizde, davanızı karşı tarafa anlatmak, inancınızı tebliğ etmek istediğinizde en mükemmel anlatım biçimi olarak karşınıza sinema çıkıyor. Fakat Müslümanca düşünme çabası içerisindeki genç sinemacılara bile bu kavramlarla yaklaşamıyoruz, Batılı kafaların o kadar kültürel baskısı altındalar ki kelimelerle de olsa 'Sinemada irşat ve tebliğ' dediğimiz zaman, 'Gerici, yobaz, sen hala oralarda mısın?' denen bir koruma süreciyle karşılaşıyoruz. Oysa irşat ve tebliğ İslam'ın nirengi noktasıdır." ifadelerini kullandı.

YAPIMLARDA AHLAKİ KAYGILAR ARKA PLANA ATILDI

Uçakan, vizyona giren filmlerde ahlaki kaygılar çerçevesinde yer alan çok fazla yapımın bulunmadığını belirterek, "İnsani gerçeklerle ilgili bir şey anlatırsanız, ahlaki olduğu zaman uluslararası festivallerde çok yadırganmazsınız ama işin içerisine inancınızı hissettiren bir dokunuş kattığınız zaman yüzde doksan festivaller size kapılarını kapatır, orada birşey yapma şansınız olmaz." dedi.

Dini kimliği kullana yönetmenlerin yaşadıkları zorluklara değinen Mesut Uçakan, şunları söyledi:

"Dünden çok farklı bir yerdeyiz, bizim dava olarak yürüttüğümüz hareket Türkiye'ye hakim bir iktidara yol açtı. Ama şimdi ruh planında mükemmelleşmeye yönelik yeniden bir dirilişe ihtiyacımız var. Bu yangını biz yeniden yaktığımız zaman ne kadar da şikayet ettiğimiz kişi varsa hepsi canla başla o davanın peşine takılacaktır, bundan eminim. O cevher ve ruh bu toplumda var, yeter ki onu alevlendirmeyi bilelim. Bunun en çarpıcı örneğini 15 Temmuz'da gördük."

Uçakan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Ben hidayeti kafada bir lambanın yanması olarak görüyorum. Ama lambanın tuşuna basan Allah-u teala, o zaman aydınlanıyor. Buna vesile olmak en büyük kıymet, içimizde yanması gereken daha binlerce lamba olduğu için sürekli hidayet dilemek, sürekli aydınlanmayı dilemek lazım. Ben kelime-i şehadet getirdim eyvallah Müslümanım diyip yetinmemek lazım, hayatın çok gerçekleri var. Tabi benim o sancılarım önceki filmlerimde de var. Kelebekler Sonsuz Uçar'da da enteresan dokunuşlar var."


DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal