Marmara Denizi'nde Müsilajın Ardından Denizanası İstilası

Marmara Denizi'ni bir süredir müsilaj kaplamıştı. Şimdi de denizanası istilası başladı. Uzmanlar, konuyla ilgili açıklamalarında, ''Marmara Denizi adeta ölü bir deniz oldu'' dedi.

31.05.2021-09:45 - (Son Güncelleme: 31.05.2021-11:02) Marmara Denizi'nde Müsilajın Ardından Denizanası İstilası

Marmara Denizi müsilaj felaketi ile mücadele  ederken İstanbul Boğazı da denizanası istilasına meydana geldi. Türkiye sularında 15 çeşit denizanası olduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, küresel ısınma ile evsel ve endüstriyel atıklar sebebiyle denizanalarının çok fazla çoğaldığını belirtti. 

İstanbul Boğazı’nda Kuruçeşme, Bebek, Arnavutköy, Emirgan benzeri az akıntılı  bölgelerde denizanaları neredeyse denizin üzerini kapladı. Teknelerin arasındaki bütün boşlukları dolduran, çıpa ipleri ile halatların arasındaki kısımda oldukça fazla bir şekilde karşılaşılan denizanaları görüntü kirliliği yol açarken su kalitesi giderek azalıyor. Bilim insanlarının açıklamasına göre Boğaz’ın Avrupa sahilinde karşılaşılan denizanası çoğalışının kirliliğin neticesi.

''MARMARA DENİZİ 50 YILDIR DOĞRU YÖNETİLMİYOR''

Milliyet gazetesindeki habere göre,  ülkemizin sularında 15 çeşit denizanası olduğunu ifade eden İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, evsel-endüstriyel atıklar  ile küresel ısınma sebebiyle denizanalarının ciddi oranda çoğaldığını söyledi. “Marmara Denizi 50 yıldır doğru yönetilmiyor. Azot ve fosfor yüküyle ortaya çıkan müsilaj, Doğu Marmara’da büyük sorunlara yol açacak. İstanbul Boğazı’nda güçlü akıntıya rağmen iklim değişikliği ve habitat bozulmasını fırsata çeviren denizanaları devasa sayılara ulaşıyor. Bu ekosistemin ciddi tahrip edildiğini gösteriyor, radikal kararların alınmalı” ifadelerini kullanan Prof. Dr. Okyar, denizanası nufüsundan görülen artışım çok fazla balık avcılığının da etkili olduğunu dile getirdi.

''BOĞAZ'DA AŞIRI DENİZ ANASI GÖRMEK ŞAŞIRTICI DEĞİL''

Su üzerinde görülen deniz analarının hem evsel hem de endüstriyel kirlilik ile sahillere ulaştığını, denizanalarının tuzluluğa ve sıcaklığa uyum sağladığını belirten Okyar şu ifadeler kullandı:

 “Kıyı suları geçmişe oranla daha sıcak. Ayrıca, denizlerimiz artık besin tuzu yönünden ötrofik yani kirli. Oksijen oranının düşmesiyle denizanaları baskınlık kurar ve olumsuz çevre koşullarına kolayca uyar. Oksijen düşüşüyle avantajı ele alırlar. Ölen bireyler parçalanır ve dibe çöker. Çürüyen denizanası oksijeni azaltır. Denizanaları larval dönemde sert zemin arar. Kıyılarda dolgu ve beton üreme ve gelişme alanları artar. Boğaz’da aşırı denizanası görmek şaşırtıcı değil, çünkü larval dönemleri için gerekli betonlaşmayı görüyoruz.”

''MARMARA DENİZİ'NDE ÇOK ZEHİRLİ DENİZANASI YOKTU''

“Marmara Denizi’nde Chrysaora hysoscella pusula denizanasını saymazsak çok zehirli denizanası yoktu. Fakat yüzücüler için tehlikeli Drymonema sp. kaydedildi”  diye konuşan Prof. Dr. Okyar, şu uyarı yaptı:

 “İklim değişikliği, habitat tahribatı ve kirlilikte tehlikeli türlerin artışı kaçınılmaz. Kıyılarımızda zehirli denizanası türleri artıyor. Cotylorhiza tuberculata, Aequorea vitrina ve Drymonema sp. gibi zehirli türler artık görülüyor. Ay denizanası Aurelia aurita ve fıçı denizanası Rhizostoma pulma gibi türler de. 

''UZAKDOĞU'DA BESİN OLARAK KULLANILIYOR''

Büyük kümelerle görülen bu denizanası artışı turizm ve balıkçılığı olumsuz etkiler. Onları yok edemeyeceğimize göre ekonomik kazanca dönüştürebiliriz. Uzakdoğu’da besin olarak tüketiliyor. Balıkçılar için ihraç ürünü olabilir. Ekonomik gelir için kozmetik, ilaç ve tıp sanayinde kullanabiliriz, çünkü kolajen kaynağıdır. Denizanası, mikroplastik parçacıklarını tutkal gibi yakalar. Gübreden, balık yemine hatta insan gıdasına kadar işlenebilir.”

''TEMEL NEDENİ, DENİZLERDEKİ KİMYASAL VE ORGANİK KİRLİLİK''

İstanbul’un da deniz anası istilası ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, daha hava sıcaklıkları artmadan görülen  bu artışın kirliliği gözler önüne serdiğini söyledi. Dr. Kesici, “Bunun temel nedeni, denizlerdeki kimyasal ve organik kirlilik. 

''MARMARA DENİZİ ÖLÜ BİR DENİZ OLDU''

Müsilajla su yosunları artarken denizdeki azot, fosfor, karbon yükünün yanı sıra evsel, endüstriyel ve tarımsal atıklardan kaynaklanan besi elementlerinin oluşturduğu su yosunları da denizanaları için besin kaynağı oluyor. Besin bulmakta güçlük çekmeyen istilacı denizanaları doğal dengenin bozulması ve tür çeşitliliğinin azalmasıyla baskın oluyor. Marmara Denizi’nin 1970’lerden beri kirlendiği bilinmekte ve yanlış uygulamaların ağır sonuçları yaşanmakta. Kimyasalları biriktiren dip çamurunun bilimsel yöntemlerle temizlenmemesiyle Marmara Denizi adeta ölü bir deniz oldu” şeklinde konuştu.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal