Firari Levent Göktaş kimdir? Ne iş yapar? Levent Göktaş şimdi nerede?

AK Parti döneminin ilk faili mechul cinayeti 18 Aralık 2002'de Ankara'nın Çankaya ilçesinde işlenmişti. Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Necip Hablemitoğlu, evinin bulunduğu Çankaya’daki Portakal Çiçeği Sokağı'nda saat 20:40 esnasında 2 kurşun ile öldürülmüştü.

48 yaşındayken hayata gözlerini yuman Hablemitoğlu'nun otopsi raporunda vücudunda kalan mermi çekirdeği ucunun kesili olduğu ortaya çıkmıştı. Tahribat artırma amacıyla yapılan bu yöntemin o dönemde Özel Kuvvet askerleri ve Özel Harekat polislerince kullanıldığı biliniyordu.

Gülen yapılanması hakkında araştırma yapıyordu

Hablemitoğlu, cinayet öncesinde 'Alman Vakıfları ve Bergama Dosyası' adlı kitabı çıkarmış, daha sonra Emniyet içerisindeki Gülen yapılanmasını anlattığı 'Köstebek' kitabının yazımını tamamlamış ve kitap basım aşamasına gelmişti.  Kitabı Hablemitoğlu'nun ölümünün ardından yayımlanmıştı.

Necip Hablemitoğlu'nun eşi Prof. Şengül Hablemitoğlu, cinayete dair verdiği ilk ifadede olay günü araç içinde dini müzikler dinleyen 2 şüpheli gördüğünü, akşam aracını park edeceği sırada bu kişilerin yine orada olduğunu belirtti.

1997 yılı Mart ayı sonrasında Fethullah Gülen'le alakalı kasetler yayımlandığında, e-postadan tehdit edildiklerini söyleyen Hablemitoğlu, 2001 yılında 'Seni çok iyi tanıyoruz, her gün nereye gidip geldiğini biliyoruz, bir gün ensende bir kurşun hissedeceksin' şeklinde bir e-posta geldiğini anlattı. 

Hablemitoğlu, bundan sonra gelen mesajlarda da 'Sonunda cezanı bulacaksın' benzeri tehditler aldıklarını ifade etti. Bir keresinde arabasının lastiklerinin kesildiği belirten Şengül Hablemitoğlu, 'Eşim son günlerde oldukça tedirgindi' ifadesini kullandı.

Levent Göktaş kim?

Mustafa Levent Göktaş 1959 Tokat doğumlu, Özel Kuvvetler personeli eski emekli albaydır. 

Çerkes asıllı olan Göktaş'la alakalı Wkipedia'da yazan bilgiler şunlardır:

Türk Silahlı Kuvvetleri'nde çalıştığı dönemde, PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan'ın Suriye'den çıkarılması ve Kenya'da yakalanarak Türkiye'ye getirilmesinde görev aldı. Genelkurmay Başkanlığı'na bağlı Özel Kuvvetler Komutanlığı bünyesindeki Muharebe Arama Kurtarma Birliği’nde (MAK) alay komutanlığı görevinde bulundu. Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 3 adet üstün cesaret ve feragat madalyasına sahip olan tek kişidir.'

Rusça, İngilizce, Arapça ve Kürtçe bildiği belirtilen Göktaş, 2005 yılında emekli olduktan sonra avukatlığa başladığı belirtiliyor.

Göktaş ve Hablemitoğlu cinayetinin bağlantısı nedir?

İkili arasındaki bağlantı eski Özel Kuvvetler mensubu Gökhan Nuri Bozkır'ın yaptığı itiraflarla başladı. 

2015'te Şanlıurfa'da yakalanan ve IŞİD'e gönderilmek istenen soğan yüklü tırdaki patlayıcı maddelerle alakalı davada hapis cezası alınca Ukrayna'ya kaçan Bozkır, Ocak ayında MİT tarafından yakalanmış ve Türkiye'ye getirilmişti.

Bozkır'ın itirafları sonrasında ikinci dalga operasyon yapılmış ve 7'si özel kuvvetlerden, 2'si sivil olacak şekilde 9 kişi ile ilgili gözaltı kararı verilmişti.

Bu kapsamda eski Özel Kuvvetçiler Tarkan Mumcuoğlu, Fikret Emek, Altan Bora, Bülent Kutsal, Kamil Metin, Tan Dervişoğlu ile siviller Memiş Aytekin ve Osman Tuncer gözaltına alındı. Levent Göktaş'a ise ulaşılamadı.

İtirafçı olan Bozkır, Hablemitoğlu cinayetini Özel Kuvvetler mensubu Tarkan Mumcuoğlu’nun işlediğini söylüyordu.

Göktaş ile Fethullah Gülen bağlantısı ne?

Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında Gülen yapılanmasının üst düzey yöneticilerinden Mustafa Özcan ile halen tutuklu olan eski MİT’çi Enver Altaylı da şüpheli olarak dosyada yer alıyor. 

Savcılık, cinayet talimatının Gülen yapılanması tarafından verildiği iddiası üzerinde duruyor.

Mustafa Özcan ile Enver Altaylı’nın cinayetin Özel Kuvvetler içerisinde Levent Göktaş’ın liderliğindeki askerlere yaptırıldığı iddia ediliyor.

"Ben şerefli onurlu bir Türk subayıyım bunu herkes bilir"

Göktaş, Hablemitoğlu cinayeti ile ilgili yaptığı bir açıklamasında cinayete karıştığı iddialarını kabul etmeyerek, "Bu olayın uzak yakın benle hiç ama hiçbir ilgisi yok. Ben kendisinin kim olduğunu bile öldükten sonra öğrendim. Ben şerefli onurlu bir Türk subayıyım bunu herkes bilir. Bunu yapacak ya da yaptıracak kişi şerefsiz onursuz biri ya da birileridir. FETÖ işi olduğu aşikârdır. Yakın zamanda gerçek ortaya çıkar.” demişti.