Romana kıyasla zaman açısından okuması daha kolay olan kısa öyküler modern edebiyatla birlikte ortaya çıkmış bir tür. Özü barındıran bu hikayeler kısa olmalarının yanı sıra derin anlamlar taşıyor. İşte kısa öykünün tarihi ve en iyi örnekleri…
Kısa öykünün genel geçer bir tanımı olmamakla birlikte genel normalden daha kısa öykülere deniyor. Zaman zaman “küçürek öykü” olarak da adlandırılan bu türün tarihi ünlü Ezop Masalları’na kadar dayanıyor.
Bazı araştırmacılar 300 kelimelik bir düzyazıyı bu tanım içine sokarken bazıları da 1000 kelimeye ulaşan metinleri kısa öyküye dahil etmiştir. Bununla birlikte bilinen gerçeklerden biri de 40 – 50 kelimelik kısa öykülerin de var olduğudur.
Kısa öykü türü Ezop Masalları’na kadar dayanıyor. Ancak Dünya Edebiyatında temsilci diyebileceğimiz türden yazarlar şöyle: Sadi, Bolesław Prus, Anton Çehov, O. Henry, Franz Kafka, H.P. Lovecraft, Ernest Hemingway, Julio Cortázar, Arthur C. Clarke, Ray Bradbury, Kurt Vonnegut, Jr., Fredric Brown ve Lydia Davis.
Türk Edebiyatında ise Tanzimat ile birlikte batılı anlamda örnekler görülmeye başlar. Sami Paşazade Sezai’nin Küçük Şeyler adlı kitabı bu konuda ilk örneklerden sayılıyor. Türk edebiyatında kısa öykü yazarları arasında ise şu isimler bulunuyor: Yusuf Atılgan, Tezer Özlü, Sabahattin Ali, Tomris Uyar, Vüs’at O. Bener, Haldun Taner, Rıfat Ilgaz, Bilge Karasu, Nezihe Meriç, Peride Celal, Mehmet Rauf, Ahmet Mithat Efendi
Edgar Allan Poe, insan ruhunun dehlizlerindeki dillendirilemeyen duyguları, yüzyıllara meydan okuyan bir ustalıkla kaleme alıyor.
İki çiftin kendi anekdotlarını ve deneyimlerini paylaşarak içki içip gerçek aşkın anlamı üzerine derin düşüncelere daldığı Aşk Konuştuğumuzda Ne Konuşuruz, hiç kimsenin yapamayacağı şekilde konunun özüne inen Raymond Carver’ın edebi minimalizm üzerine yaptığı bir alıştırmadır adeta.
Ferit Edgü, “Kimse” ve “Hakkari’de Bir Mevsim” romanlarıyla başladığı topluma yabancılaşma ve bireyin varoluşu temalarına odaklanan yolculuğuna Doğu Öyküleri adlı kısa öykü kitabıyla devam ediyor.
İrlandalı şair, roman ve kısa öykü yazarı James Joyce’un en çok bilinen eserlerinden biri olan Dublinliler on beş ayrı kısa öyküyü içeren bir koleksiyondur. 20. yüzyılın ilk yıllarında Dublin ve çevresindeki İrlandalı orta sınıf yaşamının natüralist bir tasvirini içeren hikayeler, toplu bir şekilde bir ulusun portresini çizer.
Ahmet Hamdi Tanpınar'ın daha önce yayımlanmış olan Yaz Yağmuru ve Abdullah Efendi'nin Rüyaları isimli hikaye kitapları ile dergilerde yayımlanmış fakat kitaplarına girmemiş iki hikayesinden oluşmaktadır.
Oğuz Atay'ın hikayeleri, gündelik hayatı kavrayış derinliği anlatım zenginliği ve okuru alıp götürmedeki enerjileri bakımından romanlarından geri kalmıyor. Kitaba adını veren hikayenin "korkuyu beklerken" kendini evine hapseden kahramanı, Atay'ın edebiyat güzergahındaki farklılığının en büyük kanıtlarından.
1970ler ve 1980ler arasında kaleme alınan, ancak 1992 yılına kadar yayımlanmayan On İki Gezici Öykü, Avrupa’daki Latin Amerikalıların hayatlarıyla ilgili ustaca kaleme alınmış on iki ayrı kısa öyküden oluşur.
Julio Cortazar’ın üç ciltlik öykü külliyatının ilk kitabı olan Ötekinin Rüyası, edebiyata ve gerçekliğe yaklaşımıyla çağdaşlarını olduğu kadar sonraki nesilleri de derinden etkileyen Arjantinli yazarın zengin ve fantastik öykü dünyasının ilk durağı.
Modern Türk öykücülüğünde "altın kuşak" olarak tanımlanabilecek 1950 kuşağının önde gelen isimlerinden birisidir Vüs'at O. Bener. 1950'de New York Herald Tribune gazetesi ile Yeni İstanbul gazetesinin ortaklaşa düzenledikleri öykü yarışmasında "Dost" adlı öyküsüyle adını duyurdu.
Sabahattin Ali’nin 1944-1947 yıllarında yazdığı ve 1947 yılında yayımlanan fakat politik mesajlar içerdiği gerekçesiyle toplatılan kitabı Sırça Köşk, dördü masal biçiminde olan on yedi kısa hikâyeden oluşmaktadır.