Uzman isimlerden dikkat çeken açıklama: Barbie akımı krize yol açtı

Tüm dünyayı sarsan Barbie filmi, sosyal medyada milyonlarca kişi tarafından yapılan paylaşımlarla sosyal medyada büyük bir akıma dönüştü. Ancak uzmanlardan Barbie akımı ile ilgili dikkat çeken uyarılar geldi. Buna göre, Barbie bebekler güzellik ve beden algısında ciddi değişimlere sebep olduğu için psikolojik ve fiziksel sağlık için ciddi tehlikeler barındırıyor. İşte detaylar...

27.07.2023-16:28 - (Son Güncelleme: 27.07.2023-17:28) Uzman isimlerden dikkat çeken açıklama: Barbie akımı krize yol açtı

Başrollerinde Margot Robbie ile Ryan Gosling’in yer aldığı Barbie filmi tüm dünyada milyonlarca kişi tarafından izlendi. Öte yandan sosyal medyada başlatılan Barbie akımı ile ilgili uzman isimlerden ciddi uyarılar yapıldı.

Sabah gazetesinde yer alan habere göre; alanında isim yapmış birçok psikiyatrist, psikolog ve sosyolog gözünden Barbie bebeklerin insan üzerinde nelere yol açabileceği konuşuldu.

Merakla beklenen ve birçok reklamı yapılan Barbie filmi, yayınlandıktan sonra dünyayı "Barbie akımı" ile kasıp kavurdu.

Barbie Türkiye’yi de etkisi altına aldı

Her yaştan ve cinsiyetten bireyleri hedef alan Barbie, Türkiye'yi de etkisi altına almayı başardı.

Ajda Pekkan, Bülent Ersoy, Merve Boluğur, Melisa Döngel gibi birçok ünlü isim de bu akıma katıldı.

Barbie

Güzellik ve beden algısını değiştiriyor

Dünyayı sarsan bu akım; tüketim toplumunu, güzellik ve beden algısını değiştirmeye başlayınca yetişkin ve çocuklarda başka ne tür sorunlara yol açacağı ise merak konusu oldu.

Bu konu hakkında uzman isimler çarpıcı açıklamalara değindi.

Yeme bozukluğuna kadar götürüyor

Barbie bebeklerin kapitalizmin bir oyunu olduğunun üzerinde duran Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Uzman Dr. Yelda Tan,  "Barbieleri çok tehlikeli buluyorum. Güzel bir beden algısı ve imgesi olarak ideal olanın Barbie ölçüleri olduğu algısı çocukların bilincine alttan alta işleniyor. Ergenliğe gelindiğinde ise beden algısı bozukluğunu görüyoruz. Beden algısı bozulmaya meyilli ergenlerde kendini beğenmeme, beden algı bozukluğu ve bedenini sevmeme, kendinden hoşnutsuz olmaya neden oluyor." dedi.

Bu ciddi durumun yeme bozukluğuna kadar gidebileceğini söyleyen Yelda Tan,  "Her Barbie'si olan 'Barbie gibi olamadığı için üzülmüyor' ama etkilenenler var. Bu noktada aile çocuğu çok iyi tanımalı. Çıkan bozuklukları tetikleyen ise Barbie gibi karakterlerin, günümüz kültürünün, sosyal medyanın bunu pompalamasından kaynaklı. Bu bozuklukların ortaya çıkma hızını bunlar bir nevi artırıyor" açıklamasında bulundu.

Barbie tek tipleşme projesi

Barbie bebeklerin tek tipleşmek için bir araç olduğunun ve dünyaya bu projenin bilinçli bir şekilde yayıldığını dile getiren Çocuk ve Ergen Psikiyatrisi Tan, "Barbie'nin çok da özenilecek bir şey olmadığının ailenin özellikle vurgulaması gerekiyor. Çocuğun güzellik algısı değişmeden kendisini sevmesi ve kabullenmesi çocuğa işlenmeli. Aileler çok dikkat etmeli. 

Yoksa çocuklar Barbie'nin ideal olduğunu ve öyle olmazsa mutsuz olacağına inanıyor, öyle inanmaması için aileler bu noktada kendileri baş edemiyorsa bir çocuk-ergen psikiyatrisine başvurmalı." şeklinde konuştu.

Barbie -1

Sonucu ölümcül olabiliyor

Yaşanılan durumun estetik operasyonlara kadar ilerlediğini söyleyen Tan,  "Bu durum erişkinlerde de böyle. Estetik furyasını düşünecek olursak, herkes tek tipleşmeye başladı. Bunların dünyada bilinçli olarak yapıldığını düşünüyorum. Beden Algısı Bozukluğu sonrasında en tehlikeli olan şey ise yeme bozukluklarına yol açması. Bulimia nevroza, Anoreksiya nervoza gibi bozukluklarda sonuç ölümcül olabiliyor."

Kültürler ve inançlar için büyük tehlike

Sosyolog İsmail Öz ise toplum açısından Barbie akımının en başta yerel kültürler ve inançlar için büyük tehlike olduğunu dile getirdi. Öz, "Küresel zeminde yayılan moda hareketleri, en başta yerel kültürler ve inançlar için en büyük tehdidi oluşturuyor. Toplumlar kedi kültürlerine ve tutundukları sembollerine yabancılaştıkça, yabancı sembollere tutunmaya başlıyorlar." dedi.

Birçok rahatsızlığı tetikliyor

Doktor Klinik Psikolog Rukiye Karaköse ise Barbie akımını psikolojik yönden değerlendirdi. 

Barbie bebeklerin uzun yıllardır kız çocuklarına rol model olarak sunulduğunu söyledi.

"Baribe filmi ile bir kez daha gündeme gelen Barbie çılgınlığının özellikle çocukları ergenlik çağındaki gençleri etkisi altına alıyor. Ergenlikte beden algısı ve beden çekiciliği yoluyla onay kazanma ihtiyacı çok baskındır.

Bu durum ergenlerde özgüven eksikliği, 'beden dismorfik bozukluğu' ve anoreksiya gibi rahatsızlıkları tetikleyebilir." dedi.

Kürşat Muratcan Kılıç
kursat@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal