Türkiye ile Yunanistan arasındaki ipler gerildi: Savaş sebebi olacak

Ege Denizi’nde karasularını 12 mile çıkartmayı planlayan Yunan tarafına, “ Türkiye, savaş sebebi sayacak” mesajını iletti. Yunanistan'ın Girit'in güneyinde ve batısında kara sularını 12 mile çıkarmaya hazırlandığı iddia edildi.

11.01.2023-14:28 - (Son Güncelleme: 11.01.2023-17:56) Türkiye ile Yunanistan arasındaki ipler gerildi: Savaş sebebi olacak

Yunanistan'ın dönem dönem gündeme getirdiği bu kışkırtıcı adım atılırsa, Türkiye için ne anlama gelecek ve Ege'deki dengeleri nasıl etkileyecek?

Yunanistan’ın Girit’in güneyinde ve batısında kara sularını 12 mile çıkarmaya hazırlandığı iddia edilmişti. Birleşmiş Milletler Deniz Hukuku Sözleşmesi devletlere kara sularının genişliğini 12 deniz miline kadar belirleme hakkı veriyor. Şu anda, hem Yunan tarafı hem de Türk tarafı kara sularını 6 mil olarak belirlemiş durumda.

Kıta sahanlığı, bir ülkeyi oluşturan kara parçasının deniz altındaki doğal uzantısı olarak tanımlanıyor ve 350 deniz miline kadar uzanabiliyor. Sahilleri bitişik veya karşı karşıya olan, birbirlerine yakın ülkeler ise kara sularını belirlerken ‘hakkaniyet ilkesine’ uyulması bekleniyor. Devletlerin kıta sahanlığı üzerine araştırma yapma ve üzerlerinde işletme kurma egmenlik hakları bulunmakta.

Yunan tarafından savaş sebebi olacak iddia karar

12 deniz miline çıkarmak istiyorlar

Peki Ege Denizi'ndeki krizin kaynağı ne, Yunanistan ne istiyor ve Türkiye nelere karşı çıkıyor?

Yunan tarafı 1936 yılında Lozan’da yer alan 3 mil olarak belirlenen kıta sahanlığını 6 mile çıkarmıştı. Türkiye ise bu duruma ilişkilerin olumlu havası nedeniyle ses çıkarmamıştı.

1964’te Kıbrıs sorunu ve Yunanistan’ın Anadolu kıyılarına yakın adları silahlandırması sonrasında Türkiye karasularını 6 deniz miline çıkarmıştı.

1974 Kıbrıs Barış Harekatı'ndan sonra Yunanistan karasularını 12 deniz miline çıkarma girişiminde bulundu. Türkiye ise 1976 yılında bu adımı, savaş sebebi sayacağını açıkladı. Sonraki yıllarda Yunanistan'ın bu talebi zaman zaman gündeme gelmeye devam etti.

TRT Haber'de yer alan habere göre, Yunanistan'ın yaklaşık 100 yıldır kurmaya çalıştığı Ege projesinin geçmişi anlatıldı.

"Yunanistan'ın Ege Denizi'nde kara sularını ve hava sahasını Türkiye'nin aleyhine genişletme girişimlerinin geçmişi 1931 yılına kadar dayanıyor. O tarihte kara suları genişliği 3 deniz mili ( 5, 55 kilometre ) olan Yunanistan, hava sahasını tek taraflı olarak 10 deniz mili ( 18,52 kilometre ) olarak deklare etti.

Türkiye ile Yunanistan, Ege'deki deniz sınırlarını bir anlaşma ile belirlememiş olsa da geçerli olan tarafların yetki alanlarının 6 deniz mili olarak uygulanmasıdır.

Ancak Yunanistan 1923 Lozan ve 1947 Paris Anlaşmaları'nın aleyhine olacak şekilde Ege ve Doğu Akdeniz'deki sınırlarını genişletmek için aralıksız şekilde girişimlerini sürdürdü. Yalnızca sınırlarını genişletmeye teşebbüs etmekle kalmadı, 1960'lı yıllardan itibaren silahtan arındırılmış olması gereken Ege Adaları'nı da silahlandırdı.

Türkiye'yi revizyonizmle yani sınırların mevcut durumunu değiştirmeye çalışmakla itham eden Atina yönetiminin yazılı anlaşmaları çiğneyip adaları silahlandırmasına gerekçe olarak dile getirdiği "adaların statükosu tartışılamaz, Türkiye adaların statükosunun değiştirmeye çalışıyor" yaygarasının bölgedeki enerji havzalarında çıkarları olan Fransa ve ABD'den karşılık bulduğu dikkat çekmekte."

Ege Deniz'inde gerilim devam ediyor

Türkiye için savaş sebebi

Mehmet Kancı'ya göre, “Uluslararası konjonktürün bugün geldiği nokta ve Yunanistan'ın ABD ve Fransa tarafından silahlandırılması gibi gelişmeler dikkate alındığında Lahey Adalet Divanı'na başvurulması halinde hakkaniyetli bir sonuç alınabileceği de şüpheli.

Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen Ermenistan'ın Yukarı Karabağ'da 36 yıl süren işgali ve bu süreçte Minsk Grubu aracılığıyla Azerbaycan'ın adalet talebinin nasıl uyutulup sürüncemede bırakıldığı dikkate alınacak olursa Lahey Adalet Divanı gibi seçeneklerden medet ummak da bugünün şartlarında mümkün görünmüyor.” 

Karasularının 12 deniz miline çıkarılması, Ege Denizi'ndeki çıkar dengelerini Türkiye'nin aleyhine orantısız bir şekilde değiştirecek. Şu anda, sahip olduğu birçok ada sebebiyle, Yunanistan'ın karasuları Ege Denizi'nin yüzde 40'ını oluşturuyor.

Karasularının 12 deniz miline çıktığı takdirde bu oran yüzde 70'e yükselecek.

Bu durumda açık deniz büyüklüğü yüzde 51'den yüzde 19'a düşerken, Türkiye'nin karasuları da Ege Denizi'nin yüzde 10'undan daha az kalacak. Kancı'ya göre Atina yönetiminin 12 deniz mili ısrarı, Türkiye'yi yalnızca Ege Denizi'nde değil Doğu Akdeniz'de de dar bir deniz alanına sıkıştırarak, kaynaklardan mahrum etme çabasının parçası. Yunanistan'ın, Türkiye'nin Doğu Akdeniz'e çıkışını engelleme çabası, 2010 yılından itibaren Kıbrıs Adası'nın çevresinde zengin doğalgaz yataklarının tespitiyle başladı.

Atina’nın peri masalından uyanması lazım

Atina farklı ülkelerle iş birliğine gitmeye çalışsa da Türkiye'nin İsrail, Mısır ve Suriye ile ilişkilerini normalleştirme yönünde attığı adımlar, Yunanistan'da hayal kırıklığı yarattı.

Akdeniz'de Türkiye aleyhinde bir inisiyatif geliştirme şansını yitirdiğini anlayan Yunanistan, şimdi 19 ve 20'inci yüzyıllardan kalan alışkanlıklarıyla Türkiye'yi tahrik ederek bir çatışma ortamı yaratmaya ve Batılı ülkeleri Ege'ye çekmeye çalışıyor.

Ömer Faruk Ekinci
ekomerfaruk@gmail.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal