Sosyal medyada yankı uyandıran İsrail boykotu: Markalar itibarını kaybediyor!

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına destek veren markaların, bu durumunun itibarlarını olumsuz etkilediği gözlemleniyor. Marka İletişim Stratejisti ve Bilişim Vadisi Kurumsal İletişim Koordinatörü Leyla Gök, bu konuda yaptığı açıklamada, milyonlarca insanın bu zulme sessiz kalmamak adına İsrail'e destek veren markaları boykot ettiğini belirtti. Gök, dünya genelinde verilen bu tepkinin oldukça etkili bir yöntem olduğunu ifade etti.

27.02.2024-12:26 - (Son Güncelleme: 27.02.2024-14:33) Sosyal medyada yankı uyandıran İsrail boykotu: Markalar itibarını kaybediyor!

Marka İletişim Stratejisti ve Bilişim Vadisi Kurumsal İletişim Koordinatörü Leyla Gök, küresel düzeyde yapılan İsrail ürünlerine karşı uygulanan boykotun, Gazze saldırılarına karşı duyarlılığın bir ifadesi olduğunu belirtti. İnsanların, sivil halka yönelik saldırıları durdurmak amacıyla çeşitli tepkiler gösterdiğini ve bunun marka boykotlarıyla da ifade edildiğini dile getirdi. Gök'e göre, İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarına duyarlılık göstermek isteyen milyonlarca insan, İsrail'e destek verdiği iddia edilen markalara yönelik bir boykot başlatmış durumda. Bu boykot, tüketicilerin sadece maddi değil, aynı zamanda manevi olarak da tatmin olma arzusundan kaynaklandığı belirterek, "Bu zulme sessiz kalmak istemeyen milyonlarca insan da dua etmenin dışında neredeyse yapabilecekleri tek şey olan İsrail'e destek veren markaları boykot ediyor. Tüm dünyada verilen bu tepkinin oldukça etkili bir yöntem olduğunu söyleyebiliriz. Markaların satışlarının düşmesi, bazı şubelerini kapatmak zorunda kalmaları ve buna karşı reklamlarını artırma çabaları da bu tepkinin ne kadar güçlü bir etki alanı oluşturduğunu gösteriyor." dedi.

Uzun yıllar süren itibar zedelenmesi

Gazze saldırıları esnasında İsrail'i destekledikleri iddiasıyla boykot edilen global markalar, yaşadıkları itibar kaybının geçmişteki benzer durumlar gibi sadece kısa vadeli bir maddi zarar olarak değerlendirilebileceğini düşünebilir. Ancak, Kurumsal İletişim Koordinatörü Leyla Gök, bu boykotun markalar için sadece kısa vadeli maddi zarar olmadığını, aynı zamanda markaların uzun yıllar süren itibar inşasını zora sokan bir durum olduğunu ifade ediyor.

Gök, boykotun markaların sadece ekonomik değil, aynı zamanda manevi değerlerini de etkilediğini belirtiyor. Boykotun markaların uzun vadeli hedeflerine zarar verebilecek ciddi bir etkisi olduğunu söyleyen Gök, markaların itibarlarını korumak için daha duyarlı ve etik bir tutum sergilemeleri gerektiğini vurgulayarak şu açıklamada bulundu:

"Bu boykot markalar için sadece kısa süreli bir maddi zarar değil, onlarca yıl verdikleri sözle inşa etmeye çalıştıkları markalarının temeline dinamit döşemektir. Markaların eylemleriyle vaatlerinin çelişmesi halinde tüketici güvenini zedeleyerek, markanın temeline zarar verebilecek bir uyumsuzluk yaratır."

İnsanlık sevgisi, ayrımcılık karşıtlığı, dünyayı kurtarma...

Gök, İsrail saldırılarını destekleyen markaların, satış ve pazarlama sırasında verdikleri "ayrımcılık yapmayacakları" vaadiyle gerçekliğin çeliştiğini aktararak, markaların reklamlarında yer verdikleri "insanlık sevgisi, ayrımcılık karşıtlığı, dünyayı kurtarma" gibi vaatlerinin konu İsrail olunca geri plana itildiğini kaydetti.

Markaların müşterilerle olumlu iletişime geçmek için kurdukları cümlelerin Gazze saldırılarında bir anda yok olduğuna değinen Gök, "Bu markaların, tüm dünyanın gözü önünde gerçekleşen sivil katliamları ve savaş suçlarına karşı verdikleri destekle bize satmaya çalıştıkları insanlık tablosu akıl almaz bir çelişki." dedi.

Müşteri sadakat ve güven istiyor

Leyla Gök, markaların günümüzde artık sadece ürünlerine değil, aynı zamanda pazarlama stratejilerine de önemli yatırımlar yaptıklarını vurgulayarak, yeni nesil müşterilerin markalardan yalnızca kaliteli ürünler beklemekle kalmayıp aynı zamanda topluma olumlu katkıda bulunmalarını talep ettiklerini ifade ediyor. Müşteri sadakatinin ve güvenin, markaların sadece ürün kalitesi değil aynı zamanda sosyal sorumluluklarına uygunluk, etik değerlere bağlılık ve şeffaf iletişim stratejilerine dayalı olduğunu belirten Gök, müşterilerle söylem ve vaat birliği sağlayamayan markaların zamanla maddi zorluklarla karşılaşabileceği uyarısında bulunarak şunları söyledi:

"Markaların gerçek bir problemle karşılaştıklarında sergiledikleri duruş, asıl pozisyonlarını belirler. Boykot listelerinde yer alan markaların düştükleri hata tam da söylemleri ve eylemlerinin uyuşmadığı noktadır. Boykot listelerinde yer alan global bir kozmetik şirketi kendi misyonlarında ayırt etmeksizin sözde dünyadaki tüm kadınların güzelliklerini ortaya çıkarmayı vaat ediyor. Peki İsrail güçleri tarafından hapse atılan, öldürülen ve aralarında bebekli annelerin de bulunduğu kadın esirler, dünyadaki tüm kadınlar kapsamına girmiyor mu?"

Gök, markaların çıkarları için müşterilere yalan söylediğine vurgu yaparak, boykot edilen markaların müşteriler gözünde hiçbir değerinin kalmayacağı görüşünü paylaştı.

Gök: “Markalar "suçludan" yana tavır aldı!”

Gazze saldırılarında boykot edilen markaların "suçludan" yana tavır almasının stratejik ve "vicdani" olarak yanlış bir tercih olduğunu vurgulayan Gök, sözlerini şöyle tamamladı:

"Marka vaatlerini özellikle 'insanlığın geleceği, mutluluğu, birlikteliği' gibi kavramlar üzerine temellendiren markalar saflarını suçludan yana tutarak kendi vaatleriyle çelişiyor ve aslında müşterilerine yalan söylüyor. Tüm insani ve vicdani değerleri bir kenara bıraktığımızda ve olayı tamamen marka çalışmaları bağlamında değerlendirdiğimizde dahi boykot edilen markaların müşterilerinin gözünde hiçbir güveni kalmaması gerekir. Çünkü markalar vaatleriyle müşterilerine bir söz verir ve müşterinin zihninde oluşturduğu duygu ve düşüncelerle var olur. Tüm insani değerleri bu vahşet, suç, çaresizliği bir tarafa bıraktığımızda, bu suça destek veren markaları, sadece mesleki ve etik değerler çerçevesinde dahi değerlendirdiğimizde marka sözleriyle çeliştikleri ve insanları ayrıştırdıkları için bu boykotu sürdürmeliyiz. Kendimize ve insanlığa duyduğumuz saygı için boykota katılmak ve sürdürmek oldukça kıymetli."


Ceren Pekşen
cerenpeksen@haber365.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal