Pınar Gültekin davasında flaş karar! Katil zanlısı Cemal Metin Avcı'ya ağırlaştırılmış müebbet cezasız tahrik indirimiyle 23 yıla indirildi

Muğla'da, üniversite öğrencisi olan Pınar Gültekin'i boğduktan sonra varilin içerisinde koyarak yakan Cemal Metin Avcı ve suçuna ortak olan ailesinin yargılandığı davanın 13'üncü duruşması Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü. İşte haberin detayları...

20.06.2022-16:29 - (Son Güncelleme: 20.06.2022-17:51)

Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İktisat Bölümü öğrencisi olan Pınar Gültekin, 16 Temmuz 2020'de ortadan kaybolmuştu. Yapılan soruşturma kapsamında 5 günün ardından gözaltına alınan eski sevgilisi Cemal Metin Avcı, aralarında çıkan kavga esnasında Gültekin'i boğarak öldürdüğünü, cesedini bağ evindeki varile koyup yaktığını, üzerine ise beton döktüğünü itiraf etmişti. Katil zanlısı Avcı'nın gösterdiği yerde bulunan varilde, Gültekin'in kısmen yanmış cesedine ulaşıldı. 

Ardından adliyeye sevk edilen Cemal Metin Avcı, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme' suçundan tutuklanmıştı. Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın telefon sinyallerinden ağabeyiyle aynı zaman içerisinde bağ evinde olduğu yapılan incelemeler sonucu tespit edildi. Gözaltına alınan Mertcan Avcı da kardeşiyle birlikte tutuklandı. 

Kardeşi Mertcan Avcı, 15 Şubat 2021 yılındaki duruşmada, imza atma yükümlülüğü ve yurt dışı çıkış yasağı konularak tahliye edildi. Pınar Gültekin'in ailesinin avukatı, sanık Cemal Metin Avcı'nın annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eski eşi Eda Karagün ile ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da 'delilleri yok etme, gizleme ve değiştirme' suçunu işlediğini öne sürerek şikayetçi oldu. Böylece Muğla Cumhuriyet Savcılığı, 2 Ekim 2020 yılında şüpheliler hakkında ek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi. Karara yapılan itirazın ardından Muğla Sulh Ceza Hakimliği de kesin bir şekilde reddine hükmetti. 

Ailenin avukatı olan Rezan Epözdemir, Muğla Sulh Ceza Hakimliği'nin vermiş olduğu kesin kararın Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulması istemiyle Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurdu. Başsavcılık konuya yönelik, kararı bozup 4 şüpheli hakkında iddianame hazırlanmasına karar verdi. Savcılık tarafından hazırlanan yeni iddianamede, şüpheliler Selim Avcı, Ayten Avcı, Eda Karagün ile Şükrü Gökhan Orhan'ın 'kasten öldürme' ve ardından geçen zaman diliminde olay mahalline beraber gidip, suç delillerini yok ederek gizlediklerine dair haklarında yeterli şüphe bulunduğuna kanaat getirilip ayrı ayrı cezalandırılmaları yönünde talep edildi. 


Gültekin ailesi bir kez daha savcılığa başvurdu 

Söz konusu davanın 24 Ocak 2022 yılında görülen 9'uncu duruşmasında savcı, mütalaasını açıkladı. Savcı, Pınar Gültekin'in hayattayken yangına maruz kaldığının oy birliğiyle kabul edildiğini bildirerek, Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle öldürme' suçundan cezalandırılmasını talep etti. Mertcan Avcı'nın ise 'suç delillerini gizleme ve değiştirme eyleminde bulunması', Cemal Metin Avcı'nın eski eşi Eda Karagün, iş ortağı olan Şükrü Gökhan Orhan, annesi Ayten ve babası Selim Avcı'nın da 'suç delillerini yok etmek ve gizlemek' suçlarından cezalandırılması yönünde talepte bulundu. 

Ayrıca Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir konuya ilişkin, adli kontrol şartıyla daha önce serbest bırakılan Mertcan Avcı'nın tutuklanması için bir kez daha savcılığa başvurdu. Mertcan Avcı, 21 Şubat tarihinde 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ suçuna iştirakten tutuklandı. 


Ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi 

Diğer yandan Muğla Cumhuriyet Başsavcı Vekili Ali Cenk Düzgün tarafından hazırlanmış olan iddianamede, Mertcan Avcı'nın, Pınar Gültekin'in bulunduğu varildeki yangını önleyecek, sonlandıracak ve ağabeyini engelleyecek söz konusu hiçbir eylemde bulunmadığına yer verilerek, 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek öldürme’ doğrultusunda suçuna iştirakten ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. 


İddianamenin iadesine karar verildi

Söz konusu iddianame, Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi. Mahkeme heyeti, suça doğrudan bir şekilde etki edebilecek nitelikteki delillerin toplanmadan hazırlandığını gerekçe göstererek iddianamenin iadesine karar verdi. Muğla Cumhuriyet Başsavcısı Vekili Ali Cenk Düzgün, iade kararına karşı itiraz etti. Düzgün, itirazında Mertcan Avcı hakkında yürütülen soruşturmada, mevcut verilerle toplanabilecek olan neredeyse tüm delillerin toplandığını, suçun işlendiği hususunda yeterli şüphe oluşturacak delil elde edildiğini aktardı. 


İddianamenin iade kararının yerinde olmadığına kanaat getirildi 

Böylece savcılığın itirazını değerlendiren Muğla 1'inci Ağır Ceza Mahkemesi, iddianameyi kabul etti. Verilen kararda, itirazın kabulünün gerekçesi adına "Muğla Cumhuriyet Başsavcılığı'nda Pınar'ın kesin ölüm sebebi ile zamanının belirlenmesi için mevcut veriler bağlamında mümkün olan tüm tespitler yapılarak iddianamenin düzenlendiği kanaati oluştuğundan, yeniden rapor alınmasının artık mahkemenin takdirinde olduğu, iddianamenin iade kararının yerinde olmadığı kanaatine varılmıştır" diye ifade edildi. 


İtiraz yolu açık olmak üzere tahliyesine karar verildi

Katil zanlısı Mertcan Avcı'nın tutukluluğu üzerine avukatı itiraz etti. Yapılan itirazı değerlendiren Muğla 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Avcı'nın mevcut delil durumu, aynı delil durumuyla sanığın tutuklanma taleplerinin reddedilmesi, kaçma şüphesinin olmaması, adli kontrol tedbirlerine uymasından dolayı itiraz yolu açık olmak üzere tahliyesi yönünde karar verdi. 


Anne Gültekin hakkında kamu davası açıldı 

Cemal Metin Avcı'ya yönelik, 14 Şubat tarihinde görülen davanın 10'uncu duruşmasında, "Seni öldüreceğim, öldüreceğim köpek. Sen niye orada konuşuyorsun köpek" şeklinde hakarette bulunduğu gerekçe gösterilerek anne Şefika Gültekin hakkında, savcılık tarafından hazırlanmış olan iddianamede, 4 yıl 4 ay hapis istendi. Hazırlanan iddianame, mahkeme tarafından kabul edildi ve anne Gültekin hakkında kamu davası açıldı. 

Söz konusu davanın 16 Mayıs tarihinde görülen 12'nci duruşmasında savcı, esasa yönelik mütalaasını verdi. Savcı, mütalaasında Cemal Metin Avcı'nın 'canavarca hisle eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürmek’ suçundan, kardeşi Mertcan Avcı'nın ise 'canavarca hisle ve eziyet çektirerek ve tasarlayarak öldürme suçuna iştirak'ten ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılması yönünde talepte bulundu. Verilen mütalaada Eda Karagün, Şükrü Gökhan Orhan, anne Ayten ve baba Selim Avcı'nın ise 'suç delillerini gizlemek ve yok etmek' suçundan 2 yıldan 5 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları talep edildi. 


Mahkeme kararı çıktı 

Muğla'da üniversite öğrencisi olan Pınar Gültekin'i öldüren sanık Cemal Metin Avcı ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırıldı. Verilen ceza ise, haksız tahrik indirimiyle 23 yıla kadar indirildi. Mertcan Avcı da serbest bırakıldı. 


Pınar Gültekin’in ailesinden mahkeme kararına itiraz 

Söz konusu mahkemede, katil Cemal Metin Avcı'nın kardeşi Mertcan Avcı'nın, annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı eşi Eda Karagün ve ortağı olan Şükrü Gökhan Orhan'ın beraati yönünde karar verdi. 

Konuya ilişkin ailenin açıklaması ise şu şekilde: "Adalet bugün burada ölmüştür Bu kararlardan dolayı Türkiye'de profesyonel katil durumu ortaya çıktı. Benim kızım gittikten sonra içerde olsa ne yazar olmasa ne yazar. Bir baba olarak 2 senedir boşa geldik, bugün mahkemeyi terk ettim böyle sonuç çıkacağını biliyordum. Karşı taraf parasal maddi olarak güçlü, ben bu ülkede artık adalet beklemiyorum." diye konuştu.

Baba Sıddık Gültekin, kızının diri diri yakıldığını anlatarak, ''Evladıma yönelik atılan iftiraların gerçek olmadığı her defasında ortaya çıktı'' diye söyledi. Anne Şefika Gültekin ise, ailece perişan halde olduklarını, kızının geri gelmeyeceğini dile getirdi.


''Varili tek başına kaldırmanız için superman olmanız gerek'' 

Avukat Rezan Epözdemir, cinayet öncesi ve sonrasının profesyonel bir şekilde tasarlandığını ifade ederek, "Sanık, ailesini bağ evine göndererek etrafı temizletmiş. Pınar, sanığı tehdit etmemiş, evli olduğunu öğrendikten sonra ayrılmaya karar vermiş. Ancak sanık son kez konuşmak için Pınar'ı alarak eve götürüyor. Bu cinayet tek başına işlenemez. Hayatın olağan akışına ve fizik kurallarına aykırı. Evde ve yolda kan izi yok. Deliller varilde yok ediliyor. Profesyonel sanık profili ile karşı karşıyayız. 162 kilogram varili tek başına kaldırmanız için superman olmanız gerekiyor" diye ifade etti. Tutuksuz Mertcan Avcı ise suçlamaları kabul etmediğini, olaya ilişkin hiçbir ilgisi olmadığını ileri sürdü. 


''Tek kurban ben değilim'' 

Cemal Metin Avcı, bağ evinde yapılan keşif sırasında 165 kilogram varil kaldırdığını dile getirerek, "Varili havaya da kaldırdım. Değişik manipülasyonlar yapılmaya çalışılıyor. Canavarca hisle eziyet çektirerek ya da tasarlayarak bir kişiyi öldürmedim. Maktulün benden şantajla aldığı paraların makbuzu olmak üzere birçok delili mahkemeye sundum. Kendisiyle bağ evinde görüşmemizin nedeni elindeki görüntüleri almaktı. Maktul şerefimle ve onurumla oynadı. Tek kurban ben değilim. Pişmanım, keşke sonuç böyle olmasaydı" dedi. Mahkeme heyeti, esasa yönelik savunmaların alınmasının sonrasında kararını açıklamak üzere duruşmaya yarım saat ara verdi. Aranın sonrasında ise mahkeme heyeti, oy birliğiyle Cemal Metin Avcı'ya önce 'tasarlayarak kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis verdi sonra da haksız tahrik indirimi uygulayıp, verilen cezayı 23 yıl hapse çevirdi. Mahkeme heyeti, Avcı'nın tutuksuz sanık olan erkek kardeşi Mertcan Avcı'nın 'tasarlayarak, canavarsa hisle ve eziyet çektirerek öldürme' ve 'delilleri yok etme ve gizleme', annesi Ayten Avcı, babası Selim Avcı, boşandığı Eda Karagün ve ortağı Şükrü Gökhan Orhan'ın da 'delilleri yok etme ve gizleme' suçlarını işlediklerinin sabit olmaması nedeniyle beraatlerine karar verdi. Verilen kararda istinaf yolunun açık olduğu bildirildi. 

''Bu karar utanç vesikasıdır'' 

Pınar Gültekin davasında kararın açıklanmasının ardından Gültekin ailesinin avukatı Rezan Epözdemir, duruşma çıkışında açıklama yaptı. Cemal Metin Avcı'nın, olayın en başından kendisiyle çelişen ifadeleri olduğunu savunan Epözdemir duruma ilişkin, "Kendi içinde değişen haksız tahrik savunması oldu. Geldiğimiz noktada mahkeme, haksız tahrik indirimi uyguluyor. Ağırlaştırılmış müebbet hapsi, Cemal Metin Avcı bakımından 23 yıl hapse çeviriyor. Başsavcılık, ağırlaştırılmış müebbet uygulanması için karar vermişti. Mertcan Avcı bakımından yine ağırlaştırılmış müebbet istemişti. Cinayet mahallinde maktul diri diri yakılırken başında olan ağabeyiyle 'Kokoreçleri yakıyorum' diye şakalaştığı Mertcan Avcı'ya beraat kararı verildi. 

Böyle bir utanç günü olamaz. 'Suç delillerini gizleme ve yok etme'den yargılanan 4 sanığa da beraat kararı verildi. Hukuken, fiilen bize göre kabul edilemez bir karardır. Hukuk devleti olarak hak arama özgürlüğümüzü kullanacağız. İstinaf nezdinde bu karara itiraz edeceğiz. 

Yargıtay'a başvuru yapacağız. Sürecin başında Cumhurbaşkanı'nın 'Hukuki sürecin tamamen takipçisi olacağım', Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık'ın da 'Sürecin takipçisi olacağız' diye açıklaması vardı. Bugün hukukun öldüğü bir gündür. Hukuk ayaklar altına alındı. Tarafımızca mahkemeye güvenilmiyordu. Bu karar utanç vesikasıdır, 'Yazıklar olsun' diyoruz" diye ifade etti.

Hüsna Gizem Güven
husnagguven@gmail.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal