Otomotiv Sektörü Çip Krizini Atlatamıyor!

Koronavirüs salgını nedeniyle kepenk kapatan otomobil üretim fabrikaları, çip krizinin karşısında da toparlanamadı.

21.06.2021-09:21 - (Son Güncelleme: 21.06.2021-09:21) Otomotiv Sektörü Çip Krizini Atlatamıyor!

Aşılamanın yaygınlaşması ile birlikte hem sosyal hayatta hem de iş hayatında normale dönüyor, ancak, yarı iletken çip krizi otomotiv sektörünün yakasını henüz bırakmadı. Yıl başından beri fabrikalarda belirli modellerin üretimi durduruluyor. Avrupalı çip üreticileri ise tedarike yetişebilecek duruma gelemedi.

YENİ KARARLAR GELDİ

Geçtiğimiz hafta içerisinde önce Daimler, Mercedes C Serisi ve GLC gibi modellerin üretildiği Bremen’in yanı sıra Rastatt ve Kecskemet’teki fabrikalarında üretimi kısmi olarak durdururken Volkswagen de Wolfsburg’ta Tiguan, Touran ve Seat Tarraco’nun üretimini gerçekleştirdiği fabrikasında 21-25 Haziran tarihleri arasında beş gün süreyle üretimi durduracağını açıkladı.

TEDARİK SIKINTISI

Bu gelişmelerin ışığında otomotiv sektöründe ortaya çıkan talebin karşılıksız kalması da söz konusu oluyor. Avrupa Otomobil Üreticileri Birliği’nin kötü geçen 2020’nin ardından bu sene için tahmini yüzde 10’luk bir global pazar büyümesi olarak belirtiliyordu. Beklendiği şekilde sene başından bu yana Avrupa pazarı toparlanmaya sahne olsa da çip krizi ile yaşanan üretim duruşları talebin yüzde yüzünün karşılanmasının önündeki en büyük engel olarak göze çarpıyor.

REKOR KIRMAK HAYAL OLDU

Yönetim danışmanlığı şirketi AlixPartners tarafından yapılan bir araştırmaya göre; hammadde maliyetlerinin iki katına çıkması ve elektronik çiplerin eksikliği, önümüzdeki yıllarda otomobil endüstrisinin toparlanmasını yavaşlatacak. Bu yıl dünya çapında yaklaşık 83 milyon otomobilin satılması bekleniyor. 

2018 yılında ulaşılan 94 milyon otomobil rekoru seviyesine muhtemelen 2025 yılına kadar bir daha ulaşılamayacak. Endüstri uzmanı Jens Haas yaptığı açıklamada, kar marjlarının bu yıl yeniden kriz öncesi seviyeye ulaşması gerektiğini belirtirken, buna karşın araç başına hammadde maliyeti yıllık yüzde 92 artarak 3 bin 600 dolar gibi rekor bir seviyeye ualştığını vurguladı. Önümüzdeki yıl için sadece hafif bir gevşeme beklendiği vurgulanırken, neredeyse tüm önemli hammaddelerin eksikliği nedeniyle 'Kriz öncesi seviyeye dönüş henüz görünmüyor' diye konuştu.

ÜRETİCİLER TAM GAZ ÇALIŞIYOR

Uzak Doğu’lu üreticilerin yanı sıra Avrupa’da da çip üretimini artırmak için üreticiler büyük çabalar içerisine girdi. Yeni üretim tesisleri kurularak bu krizin çözümü bulunmaya çalışılıyor. Haziran ayının ikinci haftasında önde gelen teknoloji ve otomotiv üreticilerinden Bosch, Dresden’de yeni yarı iletken fabrikasını açtığını açıklamıştı. Bu gelişme ile her ne kadar otomotiv sektörüne umut veren bir gelişme olsa da Intel’den gelen açıklama kafaları karıştırdı. Intel Almanya patronu Christin Eisenschmid’e göre, Avrupa sübvansiyonlar olmadan yarı iletken üretiminde Asya ile ciddi şekilde rekabet edemeyeceğini vurguladı.

Eisenschmid; 'Asya’da üretim, Avrupa’dan yüzde 40 daha ucuz. Bunun çoğu, uzun yıllardır hükümetlerin endüstriyel stratejisinin bir parçası olan sübvansiyonlardan geliyor. Avrupa’da daha fazla yarı iletken üretmek için benzer bir finansman politikası da şart' dedi.

'ÇİP KONUSUNDA CİDDİ BİR SORUN YOK'

Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) Yönetim Kurulu Başkanı Turgay Mersin, otomotiv sektöründe çip sorunuyla ilgili durumu daha kötü hale getirebilecek yeni bir gelişme olmadığını belirterek; 'Marka ve model bazında firmalara göre değişen bir çip sorunu var ama buna da 'çip krizi' demek ne kadar doğru olur, bu da tartışılır. Açıkçası şu anda bulunurlukta da ciddi bir sıkıntı yok.' dedi

An itibarıyla çip sorunuyla ilgili durumu daha kötü hale getirebilecek yeni bir gelişme olmadığını belirten Mersin; 'Marka ve model bazında firmalara göre değişen bir çip sorunu var ama buna da 'çip krizi' demek ne kadar doğru olur, bu da tartışılır. Açıkçası şu anda bulunurlukta da ciddi bir sıkıntı yok. Tabii ki bunlar bugün için geçerli, temmuz ve ağustosta ne olur bilmiyorum. Ama dediğim gibi bütün markalarla görüşmelerimizde kriz denecek kadar bir çip sorunu yok.' ifadelerine yer verdi.

Marka ve model bazında bazı çok spesifik modellerde belki bir bulunurluk sıkıntısı olabileceğini aktaran Mersin, geçen yıl olan sıkıntıların bugün yaşanmadığını ve mevcut durumu hem Avrupa'daki hem de Türkiye'deki üreticilerin hızlı şekilde aşmaya çalıştığını söyledi.

HAZİRAN AYINDA ARTIŞ BEKLENİYOR

Turgay Mersin, aşılamanın hızlı şekilde yapılmasından dolayı önümüzdeki günlerde ticaretin daha da hareketlenmesini beklediğini ifade ederek; 'Haziran ayında mayıs ayına göre bir artış bekliyoruz. Önümüzdeki günlerde belki faizin biraz düşmesiyle ve ÖTV matrahının düzenlenmesiyle pazarın biraz daha hareketleneceğini düşünüyoruz.' dedi.

Tüketici tarafındaki ertelenmiş talebin devam ettiğine işaret eden Mersin; 'Bu ertelenmiş talebin hareketi var. Bir de firmalar, kampanya ve faiz desteğiyle beraber alım gücünü artırarak piyasayı hareketlendirmek istiyorlar.' diye konuştu.

'Araç fiyatlarındaki yükselişte kurla beraber ÖTV'den kaynaklı oluşan fiyat artışının etkisi var'

OYDER Yönetim Kurulu Başkanı Mersin, tüketicilerin araç fiyatlarındaki yükseliş konusundaki şikayetlerine değinirken, şunları kaydetti:

'Tüketici, günün sonunda cepten çıkan paraya bakıyor. Dolayısıyla çok da haksız değiller. Ama şunu iyi bilmeleri lazım ki tamamen kurla beraber ve ÖTV'den kaynaklı oluşan fiyat artışının etkisi var. Yoksa hiçbir distribütör olduğu yerde zam yapmıyor ve bazı araçların ÖTV matrahına takılmasından dolayı, bir yüksek matraha geçince dolayısıyla araç fiyatları da yükselmiş oluyor. ÖTV'de yüzde 50'den yüzde 80'e geçtiği zaman bir araç 150 bin TL'ye satılırken, fiyat 300 binlere çıkıyor. Araca zam gelmiyor aslında. Arka planda ÖTV ve kur var. Örneğin, bir aracı 129 bin 999 TL'ye aldığınız zaman 235 bin TL'ye mal oluyor, 130 bin 1 TL'lik fatura kestiğiniz zaman araba 275 bin TL'ye çıkıyor. O arabaya o ay 1.000-2 bin TL zam geldiği zaman aslında 40 bin TL olarak yansıyor.'

İNDİRİM YOK TELAFİ VAR

Turgay Mersin, kurlar gerilediğinde bunun fiyatlara aşağı yönlü yansımadığı yönündeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, "Evet, kendi içinde doğru olmakla beraber bu da şöyle oluyor, firmalar araçların fiyatlarını düşürmüyor gibi görünüyor ama bunu da sıfır faiz, uygun finansman, ek donanım ve servis kampanyalarıyla telafi ediyorlar. Dolayısıyla burada aslında gizli bir fiyat indirimi oluyor. Satın alma parametresi artarak fiyat düşmüş oluyor. Bir gerçek daha var; kur zaten sürekli düşmüyor, düşse bile kur tekrar yükseliyor." ifadelerini kullandı.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal