Nükleer Santral nedir, patlarsa ne olur? Zaporijya nükleer santral patlama etkileri nasıl olur? Rusya tarafından ele geçirildi, reaktörde yangın çıktığı açıklandı!

Rusya'nın ele geçirdiği Ukrayna'daki Avrupa'nın en büyük nükleer santralinde yangın çıktı. Yangınla birlikte nükleer facia korkusu tüm dünyayı kapladı. Bu santralin patlaması durumunda akıllara gelen, Zaporijya nükleer santral patlama etkileri nasıl olur? sorusunu ve daha fazlasını sizler için derledik.

04.03.2022-14:20 - (Son Güncelleme: 04.03.2022-14:28) Nükleer Santral nedir, patlarsa ne olur? Zaporijya nükleer santral patlama etkileri nasıl olur? Rusya tarafından ele geçirildi, reaktörde yangın çıktığı açıklandı!

Rusya’ya birlikleri ile  Ukrayna birlikleri, Zaporijya Nükleer Santrali çevresinde şiddetli bir çatışmaya girdi. Dünya, çatışmayı yakından takip ederken gelen bir haberse bir anda felaketin eşiğine geldiğimizi gösterdi. Tadilatta olan ve aktif olarak çalışmayan, fakat içerisinde nükleer yakıt bulunduran reaktörde yangın çıktığı açıklandı.

Korkulan olay olmadı ve söz konusu yangın, büyük bir faciaya dönüşmeden Ukrayna’nın itfaiye ekipleri tarafından başarıyla söndürüldü.  Rusya ise o esnada Ukrayna’nın taleplerine rağmen bölgeyi ateş altına almayı devam ettirdi. Yangın sönmüş olsa da Ukrayna, nükleer santrali Rusya’ya karşı koruyamadı ve Rusya, santral bölgesinin kontrolünü ele aldı. Eğer nükleer santral patlasaydı ne olurdu? sorusunun cevabını açıkladık.

Çernobil'den 10 kat daha büyük olacaktı

Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmytro Kuleba tarafından yangın haberi geldiğinde verildi. Kuleba, Rusya’ya ateşkes çağrısında bulunurken itfaiye ekiplerinin bölgeye müdahale etmesine izin verilmesi gerektiğini bildirdi. Açıklamanın devamındaysa şu açıklamalarda bulundu:

'Patlarsa Çernobil'den 10 kat daha büyük olacak!'


Sonuçları ne olurdu?

Uluslararası Nükleer Olay Ölçeği, daha önce gerçekleşen iki büyük nükleer felaket Çernobil ve Fukuşima I Nükleer Santrali kazalarını en yüksek derece olan 7 ile ölçeklendirmişti. Bu ölçek, bir nükleer facia sonrasında büyük nükleer kirlenmeler, çok sayıda sağlık ile çevre problemleri ve fabrika sızıntısının gözlemlendiğini belirtiyor. Şu anda Çernobil faciasıyla karşılaştırılan ve daha yıkıcı olabileceği söylenen olası bir facianın boyutunu anlamak için, önce Çernobil’in etkilerini hatırlayalım. 1986 yılında gerçekleşen Çernobil Faciası sonucunda çevre ülkelere radyoaktif parçacıklar yayılmıştı. Çernobil’in Avrupa üzerindeki etkilerini gösteren harita ve çizelgeler, radyoaktif serpintinin Avrupa’daki pek çok ülkeyi doğrudan etkilediğini göstermişti.

Felaket, ülkemizi de doğrudan etkiledi. Türk Tabipler Birliği’nin 'Çernobil Nükleer Kazası Sonrası Türkiye'de Kanser' raporu, özellikle Karadeniz bölgesindeki kanser vakaları ile Çernobil arasındaki ilişkiyi kamuoyuna sunmuştu. Öte yandan reaktör faciasından en çok etkilenen ülkeler elbette Ukrayna ve Belarus idi. Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu tarafından hazırlanan bir rapora göre 2008 yılına kadar kazadan yüksek dozda radyasyona maruz kalan 4.000 kişiden 64’ü hayatını kaybetti. Diğer taraftan müdahalede çalışan işçiler, kurtarılmış kişiler ve tahliye edilenlerin toplam 3.940’ı, 50’si kazadan kısa süre olmak üzere radyasyona bağlı nedenlerle hayatını kaybetti. Ayrıca yapılan tahminler, Avrupa’da da binlerce kişinin facianın etkileriyle kanser olduğunu gösteriyor.

Faciaya 600 binden fazla işçi müdahalede bulundu, facia sonrasında tahmini olarak 18 milyar ruble masraf yapıldı ve facia, binlerce kişinin hayatını kaybetmesine, on binlerce kişininse radyasyondan etkilenmesine neden oldu. Bu felakette Çernobil’deki 4 nükleer reaktörden sadece 1’i patlamıştı.

Avrupa’nın en büyük nükleer santrali olan Zaporijya da olası bir patlama sonucunda Çernobil ile benzer ölçekte etki yaratabilir. Bu etkinin bir reaktörün patlaması sonucunda kâğıt üzerinde Çernobil ile hemen hemen aynı olabileceği düşünülebilirken, birden fazla reaktörün patlamasının bu etkiyi kat kat artırabilir.

Fakat Çernobil Faciasından sonra insanlığın aldığı en büyük derslerden biri, nükleer reaktörleri koruma altına almak oldu. Çernobil Nükleer santralinde bulunan ve biri patlayan 4 adet RBMK (Yüksek Güçlü Kanal-Tipi Reaktör) tipi reaktör, tamamen korumalı bir yapı içinde bulunmuyordu. PWR (Basınçlı Su Reaktörü) tipi reaktörün kullanıldığı Zaporijya da dahil olmak üzere günümüzdeki tüm nükleer santrallerde reaktör, yüksek korumalı yapılar içinde bulunuyor. Aradaki koruma farkı, reaktörün patlaması durumunda çevreye daha az radyoaktif parçacık salınacağı anlamına geliyor. Ayrıca bahsettiğimiz ve günümüzde çoğunlukla tüm reaktörlerde kullanılan PWR tipi reaktör, RBMK tipi reaktöre göre daha güvenli bir çalışma prensibine sahip durumda.

Yapılan saldırı Nükleer erimeye sebep olabilir

Fakat olası bir patlama durumunda çevre felaketlerinin, can kayıplarının ve uzun süreli radyasyon etkilerinin yaşanmayacağının garantisi yok. Diğer taraftan dün gece gerçekleşen saldırılar gibi olaylar, nükleer santral için bir başka tehlikeyi beraberinde getiriyor: Nükleer erime.

Son olay üzerinden durum hakkında açıklama paylaşan Nükleer Politika Programı’nın eş direktörü James Acton, saldırılarda korkuların asıl nedenini paylaştı. Acton, Ukraynalı yetkililer tarafından paylaşılan bilgilere göre 6 reaktörden üçünün şebekeye bağlı olduğunu, diğer üçününse çevrimdışı olduğunu belirtti. Fakat içinde nükleer yakıt olan tüm reaktörlerin, yani bu durumda 6 reaktörün de aktif soğutma sistemine ihtiyaç duyduğunu söyledi.

Dün gece gerçekleşen saldırı gibi durumlarda operasyonel durumda olan üç reaktör kapalı duruma getiriliyor. Üç reaktörün kapanması, santraldeki 6 reaktörün de artık soğutma için dışa bağımlı olması anlamına geliyor. Dolayısıyla saldırı nedeniyle kapatılan ve dışa bağımlı hale gelen reaktörler, bu esnada dış kaynaklı soğutma sistemlerinin zarar görmesi durumunda büyük tehlike saçıyor: 2011’de Japonya’nın Fukushima Nükleer Santrali’nde bu olayı görmüştük.

Santraldeki yangın, santralin şebekeyle olan bağlantısını tamamen koparabilir, böylelikle santrale elektrik verilmemesine neden olabilirdi. Ayrıca bu durumda aktif hale getirilecek acil durum jeneratörleri de yine yangının büyümesi halinde devre dışı kalabilirdi. Soğuyamayan nükleer yakıtsa bu nedenle nükleer erimeye neden olabilirdi. Nükleer erimenin gerçekleştiği Fukushima Nükleer Santrali’nin de nükleer olay ölçeğinin en yüksek seviye, Çernobil ile aynı seviye olduğunu hatırlatalım. Fukushima’daki erime sonrasında bölgedeki radyasyon seviyesinde artış gözlemlenmişti.


Nükleer Santral Nedir?

Bir veya daha fazla sayıdaki nükleer reaktör için yakıt olarak kullanıldığı radyoaktif maddelerin elektrik enerjisine çevrilmesinin sağlandığı tesistir. Günümüzde elektrik ihtiyacı için yaklaşık olarak yüzde 17’lik kısmı nükleer enerji ile karşılanmaktadır. Bazı ülkelerde ise elektrik ihtiyaçlarının çok büyük bölümünü nükleer santrallerden karşılamaktadırlar. Fransa’nın elektrik enerjisini yüzde 75 oranında nükleer santrallerden karşılamaktadır. Dünya genelinde 400’den daha fazla sayıda nükleer santral bulunurken, bu nükleer santrallerin 100 tanesi sadece Amerika’da bulunur.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal