NATO'dan gelen açıklamaya göre, kuantum teknolojilerinde "devrim" niteliğinde değişiklikler oluşturulabileceği, güçlü bir potansiyele sahip olduğu ifade edilirken, yeni teknolojiler beraberinde "oyunun kurallarını" değiştirebileceğinin vurgusu da yapıldı.
Alınan yeni kuantum stratejinin, NATO'yu söz konusu değişiklikler ve kuantum çağına hazır hale getirirken buradaki amacın, ittifakın savunma ve güvenliğini geliştirmesinin amaçladığı kaydedildi. Bu yeni strateji NATO için "en öncelikli" alan olduğu vurgusu yapılırken, kuantum teknolojilerinin kötü niyetlilerin kullanımına karşı kendini koruyacak konuma getirilmesi hedeflendiği belirtildi. Stratejinin ele aldığı konular; kuantumun algılama, görüntüleme, hassas konumlandırma, navigasyon ve zamanlama gibi alanlarda savunma ve güvenliğe nasıl uygulanabileceğini, denizaltıların tespitini nasıl iyi ve güçlü hale nasıl getirebileceği ve kuantuma dayanıklı kriptografi (matematiksel yöntemler bütünü) kullanarak veri iletişimini daha ne kadar geliştirilip güvenli hale getirebileceğini ana hatlarıyla ortaya koymaya çalışılacağı ifade edildi.
Bu strateji, NATO'nun Kuzey Atlantik için Savunma İnovasyonu Hızlandırıcısı programında bulunan ve kuantum teknolojisinde uzmanlaşan 6 şirket ile söz konusu teknolojiler üzerinde çalışmaların başlatılacağı bilgisi verildi. NATO bilgi üretimi için çeşitli hükümet kuruluşları, endüstri liderleri ve akademik kurumlarla ilişkilerin geliştirileceği "Transatlantik Kuantum Topluluğu"nun kurulmasının planlandığı açıkladı. NATO'nun DIANA programının hızlandırıcı merkezlerinden biri olarak seçilen ODTÜ Teknokent'te biyoteknoloji, enerji ve tahrik sistemleri, yenilikçi malzemeler ve diğer derin teknoloji programları çalışmaya devam ediyor.