Mersin'de bulunan bir mağarada Milattan Öncesine ait resimler keşfedildi!

Mersin'de bir çoban keçilerini otlattığı sırada keçilerinden birinin kayalıklardan aşağıya düştüğünü fark etti. Keçisini kurtarmak isteyen çoban aşağıya indiği sırada bir mağara keşfetti. Mağaranın duvarlarına çizilmiş resimleri keşfetti.

17.05.2022-11:50 - (Son Güncelleme: 17.05.2022-14:27)

Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı 20 kilometre uzaklıkta bulunan Arslanlı köyünün eski yerleşim yerine yakın bölgede vadi üstündeki kayalıklarda hayvanlarını otlatan Osman Erdoğan'ın bir keçisi kayalardan düştü. Yaşanan olay sonucu keçiyi aramak için aşağıya inen Erdoğan, mağara içerisinde bulunan çizimleri görünce gizemli yer ortaya çıktı. 3 yıl önce meydana gelen bu olayı o tarihlerde emekli tarih öğretmeni Ahmet Refik Erdem ve yerinde görüp konu hakkında birçok araştırması bulunan Bursa Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Öğretim Üyesi TDK Yazıt Bilimi Kolu Başkanı Prof.Dr. Cengiz Alyılmaz'a durumu bildirdi. Pandeminin de geçmesiyle birlikte bölgeye giden Prof. Dr. Alyılmaz, konuyla ilgi araştırmalar yaptı. Araştırmalarının ardından insandan, dağ keçisi ve ayıya kadar çeşitli hayvanların resmedildiğini bildiren Prof. Dr. Alyılmaz, tasvirlerin milattan önceye ait olduğunu ancak kesin tarih için daha ayrıntılı bir çalışma yapmaları gerektiğini dile getirdi.

Asaleti, cesareti, kararlılığı sembolize ediyor

Konuyla ilgi bilgilerini aktaran TDK Yazıt Bilimi Kolu Başkanı Prof. Dr. Cengiz Alyılmaz, "Türk milletinin buradaki kültürel envanteri olduğunu ve muhakkak suretle korunması gerektiğini söylüyorum. Burada boya ile yapılmış kaya üstü tasvirler görüyoruz. Güneş başlı insanlar, kamlar şamanları temsilen onları görüyoruz. Bunlar o dönemlerin halk önderleri, yaşadıkları toplumun bilgeleriydi. Doğa ile insanın birlikte yaşadıklarına, doğaya gösterilen saygının bir göstergesi olarak ritüel değerleri olan bazı hayvanların resmedildiğini görüyoruz. Asaleti, cesareti, kararlılığı sembolize eden tekeleri yani dağ keçilerini görüyoruz. Yine ayı tasviri var. Bu ayı tasviri çok önemli, ayı çok akıllı bir hayvan, gücü sembolize ediyor" ifadelerini kulandı.

Mağarada Gizemli Resimler

Milattan Önce olarak tarihlendirme mümkün 

Bu bölgenin Türkmen ve Yörük olduğunun altını çizen Prof. Dr. Alyılmaz, "Genetik hafıza ile buraya ilk gelip yerleşen Türklerin burayı Tanrı'ya daha yakın gördüğü için tıpkı Asya coğrafyasındaki, Tanrı Dağları, Altay Dağları ve Sibirya'daki gibi buralara kaya üstü resimler işlediklerini görüyoruz. Buradakiler kök boya ile yapılmış kaya üstü tasvirler. Bunların benzerleri Türk dünyasının farklı bölgelerinde var. Özellikle Doğu Türkistan’da Mongol Küre dediğimiz bölgedeki aynen böyle doğal mağara yapısı içerisinde bu tür yapılar var. Boya söz konusu olduğu için tarihlendirme mümkün. Milattan Önce olarak tarihlendirme mümkün. Biz şu an ciddi bir şekilde yüzey araştırması yaptık. Bunların tarihlendirilmesi çok daha profesyonelce çalışma gerektiriyor. Ben ekip arkadaşlarımla birlikte buraya her türlü izni de alıp bilimsel akademik belgelemesini hem de tarihlendirmeler konusunda çalışmalar yapacağım. Her tarihi eser, her epigrafik belge bunlar bulundukları yerin tapu senetleridir. Bunlar insanlık tarihinin en eski yazılı belgeleridir" ifadelerine yer verdi.

Keçiyi ararken buradaki resimleri görmüş 

Emekli tarih öğretmeni Ahmet Refik Erdem’de konuyla ilişkin, "Keçi yukarıdan aşağı düşmüş. Bu köyden Osman Erdoğan isimli bir genç keçiyi ararken buradaki resimleri görmüş. O getirdi bizi buraya beraber gördük" diye açıklamalarda bulundu.

Ertuğ Güveniş
ertugguvenıs@outlook.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal