Merkez Bankası'ndan hükümete açık mektup: Finansal piyasalarda belirsizlik artmıştır

Merkez Bankası, 2023 enflasyonunun tutmaması nedeniyle hükümete mazeret mektubu gönderdi. Mektupta finansal piyasalarda istikrarsızlık dile getirilirken, yılın ikinci yarısında ise ekonominin çıkışa geçildiği kaydedildi. İşte detaylar....

05.04.2024-18:24 - (Son Güncelleme: 05.04.2024-18:24)

Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB), hükümet adına Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek'e "Açık Mektup" gönderdi. Gönderilen mektupta, 1211 sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 42. maddesi uyarınca, enflasyon hedefine ulaşılamaması halinde TCMB'nin hedeften sapmanın nedenlerini ve alınması gereken önlemleri hükümete yazılı olarak bildirmesi ve kamuoyuna açıklaması gerektiği hatırlatıldı.

“Finansal piyasalarda belirsizlik artmıştır”

2023 yılı enflasyonunun hedef etrafında konulan belirsizlik aralığının belirgin şekilde üzerinde gerçekleştiği kaydedilen mektupta "Bu metin, enflasyonun hedeften sapmasının nedenleri ile hedefe ulaşmak için alınan ve alınması gereken önlemleri açıklamaktadır. Bu belgeyle birlikte, 2023'te enflasyon üzerinde etkili olan unsurlara dair analiz ve değerlendirmeleri de içeren 2024'ün ilk Enflasyon Raporu ile kısa ve orta vadede enflasyon hedefine ulaşmak için uygulanacak para politikasını daha detaylı olarak açıklayan 2024 Yılı Para Politikası metni ekte bilgilerinize sunulmaktadır. 2022 sonunda yüzde 64,3 olan yıllık tüketici enflasyonu, 2023'ün ilk yarısında baz etkilerine ek olarak döviz kurundaki yatay seyir, düşen yabancı para cinsi ithalat fiyatları ve enerji sübvansiyonlarının etkisiyle gerilemiştir. Böylece haziranda yıllık enflasyon yüzde 38,2 olarak gerçekleşmiştir. Diğer taraftan, parasal koşulların etkisiyle kredi büyümesinde gözlenen yüksek oranlı artışlar, ücret güncellemeleri ve hane halkına yapılan transferler yılın ilk yarısında enflasyon üzerinde talep yönlü unsurların etkisini belirgin hale getirmiştir. Söz konusu gelişmeler, enflasyondan korunma saiki ile cari açığın altın ve tüketim malı ithalatı kanalıyla yükselmesine neden olmuş ve finansal piyasalarda belirsizliği artırmıştır. Ayrıca, şubatta yaşanan Kahramanmaraş merkezli depremlerin, konut piyasası başta olmak üzere mal, hizmet ve iş gücü piyasalarında oluşturduğu arz-talep dengesizlikleri ile yeniden inşa faaliyetlerinin kamu maliyesi üzerindeki kısa ve orta vadeli etkileri enflasyon üzerindeki baskıları artırmıştır. Bu gelişmeler, fiyatlama davranışlarını olumsuz etkileyerek yılın ilk yarısında gerileyen enflasyonun ikinci yarıda artmasına zemin oluşturmuştur” denildi.

Yılın ikinci yarısında istikrar arttı

Bu çerçevede, haziran-aralık döneminde politika faizinin toplamda 34 puan artırılarak yüzde 8,5 düzeyinden yüzde 42,5'e yükseltildiği hatırlatılan mektupta "Parasal sıkılaştırmayla eş anlı olarak, makroihtiyati çerçevede, piyasa mekanizmalarının işlevselliğini artıracak ve makro finansal istikrarı güçlendirecek şekilde sadeleşmeye gidilmiştir. Parasal sıkılaştırma ayrıca, seçici kredi ve miktarsal sıkılaştırma adımları ile desteklenmiştir. 2023'ün üçüncü çeyreğinde, yurt içi talepte süregelen güçlü seyrin birikimli etkileri, vergi ayarlamaları, döviz kuru gelişmeleri, ücret artışları, hizmet enflasyonundaki katılık ve ham petrol fiyatlarındaki ani yükseliş enflasyon dinamiklerinde etkili olmuştur. Ayrıca, tüm bu gelişmelerin kısa bir süre zarfında aynı anda gerçekleşmesinin fiyatlama davranışlarında oluşturduğu ilave bozulma sebebiyle de enflasyon yükselmiştir. Bu gelişmeler çerçevesinde enflasyon, haziran-eylül ayları arasında 23,3 puan artarak yüzde 61,5 seviyesine ulaşmıştır. Bu artışın 4,7 puanı, vergi dahil kur etkisi hariç olmak üzere, akaryakıt fiyatlarındaki gelişmelerden, 3,8 puanı döviz kurundaki yükselişten, 2,8 puanı akaryakıt haricindeki vergi artışlarından kaynaklanmıştır. Ücret artışı ve talebin halen oldukça güçlü olduğu bu dönemde, şokların bir arada gerçekleşmesinin fiyatlama davranışında oluşturduğu ilave bozulmanın ise enflasyon üzerinde 10,0 puan artırıcı yönde etkisi olmuştur. Bunların dışındaki faktörlerin etkisi ise toplamda 2,0 puan ile sınırlı kalmıştır. Yılın ikinci yarısında, dış finansman koşullarının belirgin şekilde iyileştiği, rezervlerin istikrarlı artış kaydettiği, talep koşullarının cari işlemler açığına yansıyacak şekilde güç kaybetmeye başladığı, Türk lirası mevduat payının yükseldiği, Türk lirası varlıklara yurt içi ve yurt dışı talebin güçlenerek arttığı gözlenmiştir. Tüm bu gelişmeler para politikasının etkinliğine katkıda bulunmuştur” cümleleri kullanıldı.

(AA)


Abdullah Şaşkın
abdullahsaskin@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal