Mavi Vatan Savunmasının Göz Bebeği Yerli ve Milli 'AKYA' Dönemi İçin Geri Sayım Başladı!

Son 20 yılda savunma sanayinde büyük başarı kaydeden Türkiye, Mavi Vatan savunmasında yerlileşme atağıyla dikkat çekiyor.

05.07.2021-13:05 - (Son Güncelleme: 05.07.2021-14:10) Mavi Vatan Savunmasının Göz Bebeği Yerli ve Milli 'AKYA' Dönemi İçin Geri Sayım Başladı!

Yerli üretim denizaltıların ana silahı olarak tasarlanan Roketsan ana yükleniciliğinde üretilen AKYA Milli Ağır sınıf torpidolar başlıyor. Projede son aşamasına geçildiğini ifade eden güvenlik kaynakları, bu alanda gelişmiş bir silah üretme teknolojisinin önemine vurgu yapıyor. Savunma Sanayi Başkanlığı bu yılbaşında TCG GÜR denizaltısı, Marmara Denizi'nde AKYA Talim Torpidosu atışını başarıyla icra ettiğini bildirmişti.  Uzun menzili ile göz dolduran AKYA denizaltıları 533 milimetre çap, 7 metre uzunluk, 1200 kg ağırlığa sahip olduğu bildirildi.

AKYA İLK TEST ATIŞINI 2013’DE GERÇEKLEŞTİRDİ

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da üretim sürecini yakından takip ettiği AKYA; ilk test atışının Temmuz 2013'de gerçekleştirildi. AKYA, testlerinin başarıyla tamamlanmasının ardından seri üretime geçecek. Önümüzdeki yıl Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı envanterine girmesi planlanan milli torpido AKYA ile ithalatın önüne geçecek. Türk savunma sanayinin kilit ürünlerinden biri olacak AKYA ithal muadillerinden üstün yeteneklere sahip olacak. 40 knot hızda 15 kilometre mesafe kat edebilen AKYA, balistik başlığı sayesinde hedefe yüksek hasar veriyor.  KYA'ların TCG PİRİREİS (S-330) olan Reis Sınıfı Denizaltılar ile halihazırda envanterde bulunan Preveze ve Gür Sınıfı Denizaltılarda kullanılacağı öngörülüyor.9 

AKYA, YUNAN MEDYASININ GÜNDEMİNDE!

Öte yandan Türkiye'nin özellikle deniz savunmasında hayata geçirdiği projelerden rahatsız olan Yunan medyası da kendi ülke donanmalarının envanterinde bulunan denizaltıların modern torpidolardan yoksun olduğunu belirterek, Türkiye'nin milli torpido projesi AKYA'yı gündemine alıyor. TÜBİTAK SAGE Müdürü Okumuş, Türkiye’nin ithal ettiği silahlı kuvvetlerimizin mühimmat sistemlerinde ve alt bileşenlerde tamamen yerli çözümler geliştirme konusunda sorumluluk alıp, aldıkları sorumluluğu da başarıyla sonuçlandırdı" diye konuştu.

Savunma sanayiinde genel kamuoyunca görece az bilinen TÜBİTAK Savunma Sanayii Araştırma Geliştirme Enstitüsü (SAGE) kritik ürünler geliştirmede önemli roller üstleniyor. SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, “Son dönemde biraz daha görünür olduk sanırım. Biz büyük bir Ar-Ge ofisi olarak Türkiye’nin ithal ettiği silahlı kuvvetlerimizin mühimmat sistemlerinde ve alt bileşenlerde tamamen yerli çözümler geliştirme konusunda sorumluluk alıp, aldığı sorumluluğu da başarıyla sonuçlandırmış bir kurum” ifadelerini kullandı.

Gürcan Okumuş, çok az sayıda bulunan ses üstü hızlarda görev yapan ramjet teknolojili bir füzenin üzerinde çalıştıklarını, yakın zamanda sonuç alınabileceğini de söyledi.

SAGE, TÜRKİYE’NİN İLK SEYİR FÜZESİ SOM’U GELİŞTİRDİ!

SAGE, Türkiye’nin ilk seyir füzesi SOM’u geliştirdi ve ardından bugünlerde uçaktan atış testi devam eden, hava-hava füze sistemi GÖKTUĞ projesini son aşamaya getirdi. GÖKTUĞ projesinin iki füzesi görüş içi Bozdoğan ve görüş ötesi Gökdoğan’ın en geç 2022 içinde envantere girmesi bekleniyor.   Okumuş, F-16 için geliştirilen bu füzelerin, aday platformları arasında yerli uçaklar HÜRJET ve MMU’nun (Milli Muharip Uçak) da bulunduğunu vurgularken, bu füzelerin yeni geliştirilen SİHA’lardan da atılabileceği bir çalışma içinde bulunduklarını açıkladı. Hava-hava füzelerinin çok ileri bir teknoloji içerdiğini, karadan da atılarak hava savunmanın bir katmanında görev yapabildiğini belirten Okumuş, “Bunun örnekleri var. Biz de GÖKTUĞ füzelerinin karadan atılan varyantları üzerinde çalışıyoruz. Katmanlı hava savunmanın bir aşamasında görev yapabilir” diye konuştu.

ALT BİLEŞENİ TÜRKİYE MİLLİLEŞTİRDİ!

SAGE’nin 90’lı yıllara kadar güdüm kontrol dahil çeşitli yetenekler geliştirdiğini ve ardından uçak mühimmatı, mühimmat ve çeşitli sistemlere yoğunlaştığını belirten Okumuş, “Bizim ana odağımız mühimmat sistem projeleri ama tabi mühimmat sistemlerini çalışırken alt sistemler ve malzeme de çalışmanız gerekiyor. 

Bundan belki 5 sene öncesinde daha çok sisteme odaklanıp hazır olmayan bileşenleri yurtdışından temin edebilme imkânları çok daha genişti ancak son yıllarda açıktan veya üstü kapalı ambargolar ile en basit bileşenleri malzemeleri almak dahi çok zorlaştı.  Ama bunu da şikâyet etmek için söylemiyoruz zira bu durumda çok fazla sayıda alt bileşeni Türkiye millileştirdi. Bu süreç çok yoğun bir şekilde çok çeşitli ürün ailesinde devam ediyor” dedi.

KRİTİK PROJEGÖREVLERİNDE YERİNİ ALDI

Okumuş, küresel konumlama alıcısı KAŞİF, ataletsel ölçüm birimleri, gaz tankları, elektronik komponentler, HİSAR hava savunma ve ATMACA projelerinde harp başlığı, SİPER hava savunmada iş ortaklığı, ASELSAN ile birlikte delici başlıklı minyatür bomba ve bunun anti personel varyantının geliştirilmesi, füzelerden uçaklara çok çeşitli sistemlerde kullanılan “ısılpil”i yerli ve milli olarak üreterek bu alandaki dışa bağımlılığı tamamen önlediklerini söyledi.21 / 101

Okumuş, “Enerjik malzeme, termobarik patlayıcıların yeni varyantları çalışılıyor. SAGE’nin kendisine çizdiği yol haritası savunma sanayinde yeni ve dışa bağımlı olduğumuz silah sistemleri ve teknolojileri Ar-Ge yoluyla ordumuza kazandırmak üzerine kuruludur. SAGE kritik mühimmat projelerini sistem bazında çalışırken bir yandan da bunları tamamlayan alt sistem, bileşen ve malzeme teknolojilerinde çalışmalar yapacak” diye konuştu.

HEDEF VAR OLAN TEKNOLOJİLERİN ÖTESİNE GEÇMEK

TÜBİTAK SAGE Müdürü Gürcan Okumuş, ses üstü hızlarda 5 mach’a kadar olanların tanımlandığı süpersonik ve 5 mach ve üzerinin tanımlandığı hipersonik hızlarda mühimmatlar üzerinde çalıştıklarını açıkladı. Uçaklardan atılan ya da karadan roketle hızlandırılarak çalışır hale gelebilen ramjet (süpersonik) ve scramjet (hipersonik) teknolojisinin kritik önemine değinen Gürcan Okumuş, “Bu noktada artık örnek alabileceğimiz, açık kaynaklardan ulaşabileceğimiz sistemler yok.  TÜBİTAK SAGE’nin içinde olduğu ramjet çalışmamız var, önemli yol aldık. Türkiye yakın zamanda ramjet itki sistemli füzelere sahip olabilecek. Bir sonrası scramjet dediğimiz 5 mah’ın üstü sistemler geliştirmek. Bu noktada da önemli çalışmalar yapılıyor.  Yurt dışında var olan sistemlerin yerli milli geliştirilmesi yanında, kendi konseptini de geliştirip ortaya koyup, kullanıp bunu dünyaya satan pazarlayan, örnek alınan bir ülke konumuna gelinebilir. İHA’larda gösterdiğimiz başarıyı, önümüzdeki yıllar içinde mühimmat sistemlerinde de ortaya koyabiliriz. Burada özellikle ramjet teknolojisini kritik görüyorum.” dedi.26 

SAGE MÜDÜRÜ GÜRCAN OKUMUŞ;

- Ramjet ve scramjet geleceğin teknolojilerinden. Türkiye yakın zamanda ramjet (süpersonik) füze görebilir.

- GÖKTUĞ füzelerinin karadan atılarak hava savunmada kullanılabilmesi için çalışılıyor.

- AKINCI, AKSUNGUR gibi büyük İHA’larda tüm yerli ve milli mühimmatlarımızı kullanma imkanımız var. Kanatlı Güdüm Kiti, Sarb83 (sığınak delici), SOM, GÖKTUĞ füzeleri.

- F-16’lardan yerli mühimmatları atabiliyoruz, bu konuda çözüm geliştirildi

- TÜBİTAK SAGE olarak ses üstü rüzgar tüneli yatırımı yapıyoruz, ODTÜ ve TUSAŞ da yatırım yaptı/yapıyor, bitince bu alanda test altyapısı tamamlanacak.

- Esnek Dikey Atış Sistemlerinde belirli bir aşamaya geldik. Özellikle gaz sistemli “soft verticle launch” gemiler için güvenlik ve yer avantajı sağlıyor.

MİLLİ Savunma Bakanı Hulusi Akar, seri üretim hattından çıkan ilk milli Atmaca güdümlü füzesinin hedefini tam isabetle vurduğu atışı takip etti. Başarılı atışın ardından büyük sevinç yaşayan Akar, telsizle personele hitap ederek, "Sizleri kutluyorum" dedi.

Bakan Akar beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Ümit Dündar, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Küçükakyüz  ve Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Adnan Özbal ile Roketsan tarafından geliştirilen Atmaca güdümlü mermisinin suüstü hedefine yapacağı test atışını takip etmek üzere Sinop’a geldi. Sinop Havalimanı’nda Vali Erol Karaömeroğlu ve diğer yetkililer tarafından karşılanan Akar, buradan limana hareket etti. Atışın yapılacağı milli gemi TCG Kınalıada korvetinde Donanma Komutanı Oramiral Ercüment Tatlıoğlu tarafından karşılanan Akar ve TSK komuta kademesine faaliyete ilişkin bilgi verildi.

ATIŞ TALİMATI AKAR'DAN

Brifingin ardından geminin savaş harekat merkezine geçen Akar ve Komutanlar buradan Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın 'son derece özel ve anlamlı' atışını takip etti. Atış öncesinde gerekli önlemlerin alındığı, atışın belirlenmiş sahada yapıldığı, saha emniyetinin tamamen sağlandığı belirtildi.

Atış senaryosu kapsamında Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nca hurdaya ayrılan bir gemi hedeflendi. Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın talimatının ardından TCG Kınalıada’dan yapılan atışla söz konusu gemi tam isabetle vuruldu. Bölgedeki iki F-16 ve keşif uçağından aktarılan görüntülerle atışın her anı harekat merkezinden anlık takip edildi. Füzenin tam isabetle hedefle buluştuğu an savaş harekat merkezinde büyük coşkuyla karşılandı. Başarılı atışın ardından  telsizle personele hitap eden Akar, "Sizleri kutluyorum. Bundan sonra da aynı şiddet ve tempoda çalışmaya devam ederek inşallah daha nice başarıları yaşayacağız" dedi. Roketsan tarafından geliştirilen Atmaca Güdümlü Mermisi 220 kilometre menzili, gelişmiş güdüm sistemi ile dikkat çekiyor. Güdümlü mermi sabit ve hareketli suüstü hedeflerine yönelik kullanılabiliyor.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal