İklim Şurası Konya'da Başladı! Bakan Kurum: Türkiye'nin Kapsamlı Bir İklim Kanunu'na İhtiyacı Var

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, şura öncesi 'Genç Oturum' programına katıldı. Şura öncesi üniversiteli öğrencilerle buluşan Bakan Kurum, Türkiye'nin acilen kapsamlı bir İklim Kanunu'na ihtiyacı olduğunu söyledi.

21.02.2022-14:38 - (Son Güncelleme: 21.02.2022-14:38) İklim Şurası Konya'da Başladı! Bakan Kurum: Türkiye'nin Kapsamlı Bir İklim Kanunu'na İhtiyacı Var

Bakan Kurum, şura öncesi gerçekleştirdiği 'Genç Oturum' programında, ‘İklim Şuramızın katkı sağlayacağı çok önemli 2 temel meselemiz daha var. Biz bu konuları olmazsa olmaz görüyoruz. Nedir bu konular? İklim Kanunu ve Yerel Yönetimlerin Katkısı. Kanunlar, hukukun, devletin işleyişinin, kalkınmanın tek kaynağı değildir ama vazgeçilmez kaynağıdır. Bu sebepten Türkiye’nin acilen kapsamlı bir İklim Kanunu’na ihtiyacı vardır. Hazırlıkları sürdürülen İklim Kanunu’nun Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılını şekillendirecek çerçeve bir belge olacağına inanıyoruz’ ifadelerine yer verdi. 

Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum tarafından Türkiye’de iklim değişikliği ve alınacak önlemlerin konuşulduğu ‘İklim Şurası’ Konya’da başladı. Yurt dışından da bilim insanlarının katıldığı şuraya bürokratlar, çiftçiler, üniversite öğrencileri de katıldı. 


İklim Şurası’nın ilk kez Konya’da gerçekleştiğini ifade eden Bakan Kurum, ‘Bugün Konya’mız, iklim değişikliğinden çok derinden etkilenmektedir. Maalesef, kuraklıkla, susuzlukla, dev obruklarla yüzleşmiş, göllerini kaybetme riskiyle karşı karşıya kalmıştır. Fakat biz inanıyoruz ki; tarih boyunca nice zorluklar görmüş ama direnmiş bu şehir; iklim değişikliğiyle mücadelede de başarılı olacak, öncü olacaktır’ diye konuştu. 

216 MİLYONDAN FAZLA İNSAN AFETLERDEN YER DEĞİŞTİRECEK

Şura öncesi üniversiteli öğrencilerle buluşan Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, 2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden dolayı konum değiştireceğini kaydederek şu ifadelere yer verdi; ‘Şehirlerimiz; sıcak hava dalgaları, meteorolojik afetler, kuraklık, su stresi gibi sayısı ve çeşidi her geçen gün artan olumsuzluklarla savaşıyor. Deniz seviyesinin yükselmesi, yangınlar, kuraklık ve diğer faktörler nedeniyle iklim göçleri başlıyor. Öyle ki; 2050 yılına kadar 216 milyondan fazla insanın afetlerden kaçmak için yer değiştireceği öngörülüyor. Bu büyüklükteki iklim göçleri; birçok ülkenin demografik yapısını değiştirecek, çözümü güç birçok sorunu beraberinde getirecektir. Hiçbir devlet tek başına, bu sosyal patlamaları, bu dev afetleri durdurabilme gücüne sahip değildir’ dedi. 

DÜNYANIN ÖNÜNDE ÇOK KRİTİK BİR EŞİK VAR

Konuşmasında küresel ısınmanın 1,5 derece tutulması gerektiğini ifade eden Bakan Kurum, ‘Dünyanın önünde, çok kritik bir eşik var. O da küresel ısınmayı 1,5 derece sınırında tutabilmektir. 1,5 derece hedefi için küresel emisyonların 2030 yılında yüzde 45 azaltılması, 2050 yılında ise net sıfıra ulaşması gerekiyor. Bu hedefe ulaşmanın yolu, tüm ülkelerin 2030 yılına kadar her yıl 7,6 azaltım yapmasından geçiyor. Şuramızda oluşan ortak kanaate göre; el birliğiyle hızlıca; 2022 yılında ülkemizin güncel Ulusal Katkı Beyanını ve Uzun Dönem Strateji ve Eylem Planımızı hazırlayacağız. Tüm istişareleri bitirip yıl sonuna kadar tamamlayacağız. Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Sekretaryasına sunacağız’ diye konuştu.

YENİLENEBİLİR ENERJİ KAYNAKLARA DAYALI ÜRETİM TESİSİ SAYIMIZI ARTIRMALIYIZ

Bakan Kurum, ‘Şimdi önümüzdeki süreçte; depolama, batarya, akıllı şebekelerin kurulumunu daha da arttırmalı, yenilenebilir enerji kaynaklarına dayalı üretim tesis sayımızı en yüksek noktaya taşımalıyız. Bu noktada 'Uzun Dönemli Enerji Planı'nı acilen hazırlamalıyız. Şehirlerimizin enerji altyapılarının, daha verimli ve dayanıklı hale getirilmesine dair çalışmaları hızlandırmalıyız’ ifadelerine yer verdi.

Sektörlere göre yapılması gerekenleri anlatan Bakan Kurum, Sanayi sektöründe yeşil üretime geçiş ve yenilenebilir enerji kullanımının yaygınlaştırılması; enerji verimliliği, alternatif hammadde ve yakıt kullanımı önceliğimiz olmalıdır.

Bilhassa demir-çelik, çimento, petrokimya gibi endüstri alanlarında yeşil hidrojen kullanımını yaygınlaştırmalıyız. Alternatif hammadde kullanılarak üretilmiş ürünleri, kamu alımlarıyla desteklemeliyiz. Ulaştırmada; demiryollarının taşımacılıktaki payının artırılması, hibrit araçların yaygınlaştırılması, yakıtta hidrojen dönüşümü gibi uygulamaları arttırmalıyız. Sıfır emisyonlu toplu taşıma, bisiklet, lojistik taşımacılığı gibi ulaşım türlerinin kullanımını arttıracak adımları kararlılıkla atmalıyız’ dedi.

SIFIR ATIK

Konuşmalarında sıfır atık projesini açıklayan Bakan Kurum, şunları kaydetti; ‘Döngüsel Ekonomi Eylem Planlarının hazırlanması ve sıfır atık hareketi; atığın azaltılması ve israfın engellenmesi açısından büyük önem arz ediyor. Artık ekonomik bir değer olan atık konusunda; döngüsel ekonomiye geçilmesi için finansal mekanizmaları hızlıca geliştirmeliyiz. Atıksu ve katı atıkların yeniden kullanımı ile yağmur suyu toplama sistemlerinin inşasını hızlandırmak zorundayız. Yeni binalarda yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımını artırmak ve yeşil bina sertifikası ile neredeyse sıfır enerjili bina çalışmalarını geliştirmek için altyapımızı hızlıca oluşturmak mecburiyetindeyiz.


Orman ve tarım arazilerinin yutak alan potansiyellerinin ölçülmesi, doğal karbon yutaklarının korunması için var olan politikalarımızı daha da güçlendirmeliyiz. Son olarak; iklim adaleti, iklim göçü ve adil geçişe dair ulusal tanımlamalarımızı acilen yapmalıyız.’

KAPSAMLI BİR İKLİM KANUNU'NA İHTİYAÇ VAR

Türkiye’nin İklim Kanunu'na ihtiyaç olduğuna dikkat çeken Bakan Kurum, ‘İller Bankamızla yerel yönetimlerimiz için; Dünya Bankası ve JICA iş birliğiyle 20 milyar liralık finansman paketini 2022 yılının ilk yarısında belediyelerimizin hizmetine sunuyoruz. Tüm bunların yanında; İklim Şuramızın katkı sağlayacağı çok önemli 2 temel meselemiz daha var. Biz bu konuları olmazsa olmaz görüyoruz. Nedir bu konular? İklim Kanunu ve Yerel Yönetimlerin Katkısı. Kanunlar, hukukun, devletin işleyişinin, kalkınmanın tek kaynağı değildir ama vazgeçilmez kaynağıdır. Bu sebepten; Türkiye’nin acilen kapsamlı bir İklim Kanunu’na ihtiyacı vardır. Hazırlıkları sürdürülen İklim Kanunu’nun Türkiye’nin önümüzdeki 100 yılını şekillendirecek çerçeve bir belge olacağına inanıyoruz. İnşallah şura üyelerimiz ve komisyonlarımız; 7 farklı alana dair ortaya koyacakları yüzlerce farklı bakış açısından süzülerek gelen bilimsel altlıkları, İklim Kanunu’muza yansıtacaktır. Yüce Meclisimize tüm çalışmalarını, detaylarıyla sunacaktır’ diye konuştu. 

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal