Fatma girik'in evi öyle bir halde ki görenler hayrete düştü.
Ünlü isimler her ne kadar iş yoğunluğundan dolayı evlerinde pek vakit geçiremeselerde, evlerine çokça özen gösteriyorlar. hatta bazıları dekorasyonu ile birebir ilgileniyor.
Fatma girik'te evine düşkün olanlardan. türk sinemasının usta ismi fatma girik, müzeyi anımsatan bodrum’daki üç katlı evinin kapılarını açtı.
Fatma girik, deniz manzaralı 3 katlı evinde 94 yaşındaki annesi ve çok sevdiği köpekleriyle yaşıyor.
Usta oyuncu, 600 metrekarelik o evde çok mutlu olduğunu söylüyor: “evde dolaştığım şortumla çarşıya, pazara her yere gidip gelebiliyorum. buraya çok alıştım. kapım çalsa ‘kim o?’ diye seslenmiyor, kimseden korkmuyorum. bu rahatlığı seviyorum işte...”
“torba sahilindeki bu evi ilk kez 20 yıl önce memduh ün ve kemal sunal ile görüp beğenmiştim. salaş bir binaydı. satın alıp bu hale getirdim.
Tüm odalarına 60 yıl boyunca biriktirdiğim ödüllerimi, fotoğraflarımı, film afişlerimi, kitaplarımı ve benim için çok özel olan eşyalarımı yerleştirdim. bir bakıma müze oldu.”
Fatma girik, bir süredir yeni film ya da dizi projelerinde yer almamasının sebebini şu sözlerle açıkladı: “senaryo çok geliyor ama konular basit. daha önce seyredilmiş filmlerden uyarlama yapıyorlar. kendim seyretmeyeceğim hiçbir filmde oynamam.”
12 aralık 1942 istanbul sultanahmet'te doğan fatma girik, cağaloğlu ortaokulu’nda okurken ailesine destek olmak için 2. sınıfta eğitimini yarım bıraktı. 14 yaşında babasına artist olmak istediğini söyleyen girik, babasının “ne b.k olursan ol ama adam gibi ol” demesi üzerine annesi ile beraber filmlerde figüranlık yaparak oyunculuk kariyerine atıldı.
İlk rollerinde 2.5 lira alan girik, 1957’de 1000 lira karşılığında oyunculuk yapmaya başladı. kazandığı ilk para ile 14 yaşına dek hiç yiyemediği muz satın aldı. 1957 yılında, yönetmenliğini ve senaristliğini seyfi havaeri'nin yaptığı leke’de rol aldı.
Sonraları leke'yi oyuncu olarak adından bahsettirmeyi başaramadığı birkaç iddiasız yapım daha izledi. 1960 yapımı memduh ün'ün yönettiği ölüm peşimizde filmi ile fatma girik adından söz ettirmeye başladı.
Bu dönemlerde beşiktaşlı futbolcu varol ile birlikteliğini de sonlandıran girik’in memduh ün ile tanışması hayatındaki dönüm noktalarından biri oldu. ün ile hala devam eden uzun soluklu birlikteliğe imza atmaya başladı. ilk figüranlık yaptığı dönemlerde tanıştığı memduh ün ,o dönem beraber olduğu muhterem nur ile birlikteliğini sonlandırdı.
1962 yılında yine memduh ün’ün yönettiği belalı torun filminde bir erkeği canlandırmak için saçlarını kısacık kestirdi ve bu filmden sonra erkek fatma olarak anılmaya başlandı.
180'den fazla filmde rol alan girik 1965 yılında oynadığı keşanlı ali destanı filmi ile altın portakal film festivali’nde en iyi kadın oyuncu ödülü’nün sahibi oldu. aynı ödülü 1967 yılında sürtüğün kızı filmi ile tekrar kazandı.
1960'lı ve 1970'li yıllarda fikret hakan'dan suzan avcı'ya, yılmaz köksal'dan hülya koçyiğit'e kadar birçok artist sinemadan sahneye geçti. 1968 yılında girik de şarkıcılık kariyerine başlayarak büyük bir başarı elde etti. aguş / aşka şepke ve aşk düğümü / su sızmazdı aramızdan isimli iki adet 45’lik çıkardı.
Yine 1968’de rol aldığı behçet kemal çağlar’ın romanından uyarlanan ezo gelin ile büyük başarı kazandı ve anadolu kadınlarının sorunlarının işlendiği filmlerde rol almaya başladı.
