Eğitimciler YKS'nin Ertelenmesine 'Fırsat' Gözüyle Bakıyor

Eğitim uzmanları, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın 25-26 Temmuz'a ertelenmesini, üniversiteye hazırlık içerisinde olan öğrencilerin daha fazla çalışması, telafi dersleri ve tekrarların yapılması bakımından "fırsat" gözüyle bakıyor.

28.03.2020-12:50 - (Son Güncelleme: 28.03.2020-12:35) Eğitimciler YKS'nin Ertelenmesine 'Fırsat' Gözüyle Bakıyor
Eğitim uzmanları, Yükseköğretim Kurumları Sınavı'nın 25-26 Temmuz'a ertelenmesini, üniversiteye hazırlık içerisinde olan öğrencilerin daha fazla çalışması, telafi dersleri ve tekrarların yapılması bakımından "fırsat" gözüyle bakıyor.

Covid-19 önlemleri kapsamında eğitime verilen aranın akabinden derslerini online ortamda sürdüren üniversite sınavına çalışan öğrenciler, 20-21 Haziran'da yapılması planlanan YKS'nin ertelenmesinin gündeme gelmesiyle birlikte bir müddet belirsizlik ve endişe yaşadı.

Geçtiğimiz gün YÖK Başkanı Yekta Saraç'ın YKS'nin 25-26 Temmuz'a ertelendiğini açıklamasının akabinden, öğrenciler derin bir nefes aldı. Tarihin netleşmesiyle beraber öğrencilerin kafasındaki belirsizlik ortadan kalkarken, uzmanlar, üniversite adaylarına motivasyonlarını tekrar kazanarak çalışmayı sürdürmeleri önerisinde bulunuyor.

Aynı zamanda uzmanlar, sınavın ertelenmesiyle kazanılan neredeyse 1,5 aylık süreyi öğrencilerin daha fazla çalışması, telafi dersleri ile tekrarların yapılması açısından "fırsat" olarak gördüklerini ifade ediyor.

"Vakitlerini Evde Geçirmeleri Daha Çok Ders Çalışmak Için Büyük Avantaj"
İstanbul Medeniyet Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Selami Aydın'ın açıklamasında, Türkiye'nin ve dünyanın olağanüstü bir süreçten geçtiğini, bu anlamda öngörülememiş belli başlı sonuçların ortaya çıkabileceğini belirtti.

Milli Eğitim Bakanlığı, üniversiteler ile eğitim camiasının bu süreçte pozitif reaksiyonlar gösterdiklerine ve kriz çözmek için ciddi adımlar attıklarına vurgu yapan Aydın, bu sınavın tahmin edilen süre içerisinde teknik olarak yapılma imkanı olmadığından ertelenmesiyle doğru bir karar verildiğini belirtti.

Öğrencilerin endişeni artıran en ciddi neden olan belirsizliğin sınavın ertelenmesiyle ortadan kalktığını belirten Aydın, sokağa çıkmanın pek mümkün olmadığı bugünlerde öğrencilerin zamanlarını evde geçirmelerinin daha çok ders çalışmaları için büyük bir fırsat olduğunu ifade etti.

Prof. Dr. Aydın, "Aileler çocuklarının içinden geçtiği hassas durumu dikkate alarak, çok bilinçli davranmalılar. Anne-babalara, çocuklarına model oluşturacak ve yönlendirecek şekilde bir iletişim kurmalarını tavsiye ediyoruz. Öğretmenlerimiz de bunu bir tatil gibi değil de evden çalışma gibi düşünebilirler. Sınav aşamasındaki öğrencilerimiz öğretmenleriyle iletişim kurarak, bu süreci öğretmenlerinden faydalanarak geçirebilirler. Öğretmenler küçük programlar yapıp web uygulamalarını kullanarak, öğrencilerinin sorularını cevaplayabilirler. Okullardaki psikolojik danışmanlar ve rehber öğretmenlere büyük bir iş düşüyor. Öğrenciler bu süreçte birtakım sorunlar yaşayabilir. Hem eve kapanmanın verdiği rahatsızlıklar olabilir hem sınavın getirdiği sorunlar. Burada okullardaki danışmanlarımız da öğrencilerle bire bir ilgilenmek durumunda." şeklinde konuştu.

Öğrencilerin sınava kadarki süreyi verimli değerlendirmeleri gerektiğine dikkat çeken Aydın, gençlere şu önerileri verdi:

"Öğrencilerimize ilk aşamada programlı, düzenli bir şekilde çalışmayı öneriyoruz. Öğrenciler bu online eğitim sürecinde çok stratejik davranmalı. Öncelikle bu programları aksatmadan, düzenli şekilde takip etmeli. Bunun yanı sıra ellerindeki materyalleri, interneti ve web kaynaklarını da bilgi kaynağı olarak değerlendirebilir, eksiklerini telafi edebilirler. Dolayısıyla mümkün olduğunca çalışma becerilerini geliştirmek ve etkin çalışma tekniklerini kullanmak durumundalar. Bilgilerini artırdıkça kaygının temel kaynağı olan belirsizlik duygusunu da zaman içerisinde giderecekler."

Aydın, öğrencilerin birtakım boş zaman faaliyetlerine de yönelebileceklerini, eğer varsa hobileriyle vakit geçirebilecekleri, makul zamanlar içerisinde bilgisayarda veya farklı ortamlarda oyun oynayabileceklerini, dizi ile film seyredebileceklerini belirterek, "En önemlisi de bolca kitap okumalarını öneriyoruz. Çok kitap okuyan öğrencilerin üniversite sınavında bir tık üstte olduklarını biliyoruz." diye konuştu.

Bütün Özel Öğretim Kurumları Derneği (TÖDER) Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Taşel de sınavın ertelenmesinin son derece yerinde ve doğru bir karar olduğunu belirtti.

Öğrencilerin bu dönemde her ne kadar uzaktan eğitimi sürdürse de eksiklerinin olabileceğini ifade eden Taşel, "Sınavın ertelenmesiyle yaz döneminde eksikliklerin telafisi mümkün olacaktır. Yani öğrenciler 1,5 aya yakın bir zaman kazanmış oldu. Bu anlamda eğitim kurumları da dönemin sonunda yoğunlaştırılmış programlar uygulayarak öğrencileri için konuların tekrarını yapmış olacaklar." şeklinde konuştu.

Taşel, MEB'in YKS'de üniversite adaylarını 9, 10 ile 11'inci sınıf müfredatlarına ilave olarak 12'nci sınıf öğretim programlarının yalnızca birinci döneminden sorumlu olacaklarını hatırlatarak, "Zaten TYT 9, 10, 11'nci sınıf sorularından oluşuyor. Bu yüzden TYT'nin içeriği pek değişmeyecek. Ancak AYT'de yani ikinci basamak sınavında özellikle 12'nci sınıfın ikinci döneminin sorulmaması doğru bir karardır." değerlendirmesinde bulundu.

Öğrencilerin önlemler sebebiyle bu süreci evde geçireceklerini ifade eden Taşel, 8 ile 12'nci sınıf öğrencilerinin bu zamanı, sınava hazırlık, çalışma ve egzersiz yapmak için bir fırsat olarak değerlendirmeleri gerektiğine işaret etti.

İbrahim Taşel, uzaktan eğitim sürecinde öğrencilere şu önerilerde bulundu:

"Öğrenciler uzaktan eğitime mutlaka katılmalılar. Uzaktan eğitim, aynı zamanda tetikleyici, teşvik edici bir unsurdur. Dersi dinleyince arkasından da ders çalışma ihtiyacı doğar. Öğrenciler bu dönemde konu tekrarları yaparak, sınava daha iyi hazırlamış olacaklar. Sınava hazırlanan 12. sınıf öğrencileri ve mezun öğrenciler, sadece 12'nci sınıf değil 9, 10 ve 11'nci sınıfa yönelik konuları da gerek EBA'dan gerek özel öğretim kurumlarının yapmış olduğu yayınlardan dinlemelidirler. Önemli olan öğrencilerin öğrendiği konuları iyi öğrenmiş ve pekiştirmiş olmasıdır."

Öğrencilere motivasyonlarını yüksek tutmalarını öneren Taşel, "Bu evdeki zamanı hem kitap okuyarak hem sosyal aktivitede bulunarak hem de bugüne kadar öğrenmiş oldukları dersleri tekrar ederek çok iyi değerlendirmeleri lazım. Bu dönem bir tatil ve uyuma dönemi değil, evde çalışma dönemi." diye konuştu.

Taşel, MEB ve ÖSYM'nin aldığı tüm kararların öğrencilerin kaygısını büyük oranda azalttığını düşündüğünü ifadelerine ekledi.
DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

En Çok Okunanlar

Modal