Ege Denizi'nde Yaşanan Göçmen Mağduriyeti Devam Ediyor, Kadınları Taciz Bile Ediyorlar!

Ege Denizi'nde, Yunanistan'ın göçmenlere karşı olan orantısız güç kullanımı artıyor. Yunan sahil güvenlik ekipleri, yakaladıkları göçmenleri dövüyor, gasp ediyor, hatta kadınları taciz ediyor.

Daha iyi bir hayat yaşamak için Avrupa'ya geçmeye çalışan göçmenler, ya Ege Denizi'nde boğuluyor ya da Yunanistan Sahil Güvenlik ekipleri tarafından darp edilip şiddete maruz kalıyor. Yunanistan'ın bu insanlık dışı davranışlarının ardından Ege Denizi'nde can pazarı yaşanırken göçmenlerin imdadına Türk Sahil Güvenlik ekipleri yetişiyor. Bu bağlamda, Sahil Güvenlik Ege Bölge Komutanlığı yaptığı açıklamada, yılın ilk 10 ayında Yunanistan zulmünden toplamda 16 bin 23 göçmenin kurtarıldığını açıkladı.

GÖÇMEN BOTLARININ NEREDE BATIRILDIĞINI YUNANİSTAN AÇIKLIYOR

Kuşadası Sahil Güvenlik Komutanlığı yaptığı açıklamada, Yunanistan'ın batırdığı botların konumunu Türk yetkililere söyleyip buradaki göçmenlerin kurtarılmayı beklediğini söylüyor. Kısa bir süre içinde bölgeye giden Türk yetkililer ise göçmenleri kurtarıyor. Edinilen bilgilere göre yaşanan son olayda, 4 lastik botun içinde 32 çocuk, 4'ü bebek, biri 8 aylık hamile kadın, 82 mülteci denizin ortasında her an batma tehlikesi yaşarken kurtarıldı.

YUNANİSTAN ÖNCE KANDIRIYOR SONRA ORANTISIZ GÜÇ KULLANIYOR

Yunan yetkililerin kendilerini denizden çıkardığına başta oldukça iyi davrandıklarını belirten, Lübnanlı İsam Abduli yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi; "Yunanlılar bizi İtalya'ya götüreceklerini ve yardım edeceklerini söylediler. Gemiye çıkınca bize saldırdılar. Bizi dövdüler. En çok erkekleri dövdüler. Yunanlı bir asker gözüme yumruk attı. Üzerimizdeki bütün değerli eşyaları aldılar. Cep telefonları, paramız her şeyimiz gitti. Sonra bizi bu şişme botlara bırakıp gittiler"

MAZLUMLARI ÖNCE DÖVÜP SONRA TACİZ EDİYORLAR

Kurtarılan göçmenlerden olan Romario Tambe yaşadığı kötü olayları anlatırken göz yaşlarını tutamadı. Tambe yaptığı açıklamada şu sözlere yer verdi;  İkinci gün kurtarılan botta bulunan Romario Tambe ise yaşadıklarını şöyle anlattı: "Kamerunlu, Kongolu ve Angolalı bir grup arkadaşımız ile hayallerimizi gerçekleştirmek için Avrupa'ya gitmek istiyorduk. Bunun için yıllarca çalıştık, para biriktirdik. Bir tekneye atlayıp karşıya geçtik. Samos Adasına varmak üzereydik. Yunan ekiplerine yakalandık. Bizi dövdüler, paramızı, cep telefonlarımızı her şeyimizi aldılar. Üst araması sırasında kadınları taciz ettiler. Sonra da bizi Türkiye tarafına getirdiler, denizin ortasında bıraktılar. İçme sularımızı bile elimizden aldılar. Soğuktan donmak üzereydik. Küçücük bir botta 24 kişi çaresizce bekledik."

YENİ DOĞMUŞ BEBEKLERİN MAMALARINI DENİZE ATTILAR

Türk  yetkililer tarafından kurtarılan Amani İsmail, Yunan Sahil Güvenlik ekiplerinin bebeğinin mamasını bile denize attıklarını belirterek şu açıklamalarda bulundu; Lübnanlı Amani İsmail yaşadıklarını gözyaşları içinde anlattı; "Kişi başı 3 bin dolar ödeyerek Lübnan'da tekne satın aldık. Kaçakçılar bazılarımıza tekne kullanmayı öğretti. Hedefimiz önce İtalya'ya ardından da Almanya'ya gitmekti. Kıbrıs açıklarından Girit Adası'na doğru giderken fırtınaya yakalandık. Teknemiz arızalandı. Yunan sahil güvenlik ekipleri bizi fark etti. Kurtulduğumuzu düşündüğümüz anda felaketi yaşadık. Bize saldırdılar, dövdüler. Paralarımızı, cep telefonlarımızı, değerli eşyaları aldılar. Bebeklerimin mamalarını bile denize attılar. O kadar çaresizdik ki Allah'a dua etmekten başka yapacak hiçbir şeyimiz yoktu. Teknemize el koydular, bizi şişme botlara sıkıştırıp denizin ortasına bıraktılar. Nerede olduğumuzu bile bilmiyorduk. Sonra da siz gelip bizi kurtardınız."

YUNANİSTAN'IN SIĞINMACI POLİTİKASI

Avrupa Birliği 7 Ekim'de yaptığı açıklamada Avrupa Birliği'nin Yunanistan sınırlarında orantısız güç kullanarak geri itmelerin olduğunu açıkladı. Bu geri itme politikasının endişe verici olduğunu bildiren AB Sözcüsü Adelbert Jahnz "Böyle bir şey olmamalı. Uluslararası sınırları geçmeye çalışan her bir kişinin, her bir göçmenin bireysel değerlendirilme hakkı var.” şeklinde konuştu.

Yunanistan'ın sınır dışı edilen sığınmacılara orantısız güç kullanmasının yasa dışı olduğunu üstüne basarak belirten Adelbert Jahnz, uluslararası kuruluşları bu konuyu araştırmaya davet ederek konuşmasını sonlandırdı.