Başkan Erdoğan canlı yayında açıkladı: Seçim tarihi ile ilgili önemli detay

Başkan Erdoğan’ın konuşmasında dikkat çeken en büyük ayrıntı seçim tarihine ilişkin sarf ettiği sözler oldu, “Seçim tarihini öne çekebiliriz.”

05.01.2023-14:30 - (Son Güncelleme: 05.01.2023-17:06) Başkan Erdoğan canlı yayında açıkladı: Seçim tarihi ile ilgili önemli detay

Başkan Erdoğan konuşmasının başlangıcında, “Sizlerle birlikte tüm milletimizin büyük umutlar ve heyecanlarla girdiği 2023 yılı inşallah hayırlara vesile olacaktır. Kuruluşumuzun 21,5 yılını ve iktidarımızın 20 yılını geride bıraktığımız şu günlerde yeni bir imtihanın da eşiğindeyiz. Mevsim şartlarını dikkate alarak belki birazcık öne çekerek tarihini güncelleyeceğimiz 2023 seçimlerinin önemini en iyi sizler biliyorsunuz. Milletin kurduğu, iktidara getirdiği ve her mücadelesinde yanında yer aldığı bir siyasi teşekkül olarak tarif ettiğimiz AK Parti'nin bu imtihanı da başarıyla geçmesini sağlamak öncelikle bizlerin, buradaki heyetin sorumluluğundadır.” İfadelerini kullandı.

Recep Tayyip Erdoğandan açıklama

Konuşmasının devamında, “Şu gerçeğin altını bir kez daha çizmek istiyorum. AK Parti resmen kurulduğu 14 Ağustos 2001 tarihinden bugüne kadar sadece girdiği her seçimi kazanmakla kalmamış milletimizin gönlündeki yerini de sürekli güçlendirmiştir. Bu gücün en müşahhas tezahürlerinden birini üye sayımızda görmek mümkündür. Kuruluşumuzun ardından girdiğimiz ilk seçim yılı olan 2002'de üye sayımız 400 binler seviyesindeydi. Bir sonraki seçim yılı olan 2007'de üye sayımız 1 milyon 350 bine yükseldi. Ardından 2011'de üye sayımız 4,4 milyonu buldu. 2015 yılında üye sayımız 9 milyonun üzerine, 2018 yılında 10 milyon sınırına çıktı. Yargıtay Başsavcılığı tarafından açıklanan kayıtlara göre 2023 yılına 11 milyon 241 bin üyeyle girdik.” dedi.

“Bu eser hepinizin. Aslında parti kayıtlarımızda bu rakam 11 milyon 393 bine yaklaşıyor. Eksikleri tamamlayarak kısa sürede kayıtlarımızla Yargıtay Başsavcılığı rakamlarını birleştireceğiz. Diğer partilerin üye sayılarını vereceğim. Bunların hepsini üst üste koyun, sonra ikiyle çarpın, yetmedi üçle çarpın yine de AK Parti'nin üye sayısına yetişemiyor. AK Parti'nin üye sayısı artık ilk 100 yılını devirmek üzere olduğumuz Cumhuriyet tarihimiz boyunca bir siyasi partinin erişebildiği en yüksek üye rakamıdır.”

Başkan Erdoğan siyasi rekabete dair, “Türkiye gibi siyasi rekabetin oldukça sert yaşandığı bir ülkede rekor üye sayısına ulaşmak elbette kolay değildir. Aradan geçen 21 yıla rağmen ilk günkü heyecanla, inançla, azimle, kararlılıkla çalışarak bu başarıyı elde ettik. Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak diyerek çıktığımız bu eser ve hizmet yolculuğunda gerçekleştirdiğimiz demokrasi ve kalkınma devrimleriyle milletimize verdiğimiz sözü tutmanın gönül huzuru içindeyiz. Hatırlarsanız ülkeyi yönetme emanetini teslim aldığımızda karşımızda yorgun ve kırgın ama aynı zamanda Türkiye biziz iradesine sahip bir millet bulmuştuk. Her inançtan, her kökenden, her kesimden insanımızla topyekûn milletimizi tüm alanlarda kendine ve devletine güvenen bir dünya gücü haline getirmek en büyük şeref payemizdir.”

 Sadece eser ve hizmet için çalışarak bugünlere geldik

Erdoğan Konuşmasının ilerleyen yerlerinde ,” AK Parti'yi kuruluşundan bugüne üye sayısı ve seçim sonuçları itibarıyla hep zirvede tutan sır işte budur. Bizler sadece Allah'a güvenerek, sadece millete dayanarak, sadece eser ve hizmet için çalışarak bugünlere geldik. Halihazırda 81 vilayetimizin tamamında partimize yeni üyeler kazandırmak için gece gündüz gayret sarf eden teşkilatlarımızdaki kardeşlerimizin motivasyon kaynağının da bu olduğunu gayet iyi biliyorum.” İfade etti

Bizim için her yeni üye Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun hayata geçmesine verilmiş ilave bir omuzdur, ilave bir heyecandır, ekstra bir güçtür. Üye sayımızı oluşturan her bir rakamı, her bir ayrı bir dünya, ayrı bir birey olarak gönlümüzde yer edinen dava ve yol arkadaşlarımızla ahdimizin yeniden seslendirilmesi olarak görüyoruz. Emin olun bu sesin karşısında durabilecek hiçbir fani güç, hiçbir engel, hiçbir tuzak tanımıyoruz. Niyet hayr, akıbet hayr diyerek çıktığımız bu kutlu yolda girdiğimiz her mücadeleyi zaferle taçlandırmamızı, milletimizle aramızdaki işte bu güçlü bağa borçlu olduğumuza inanıyorum. Bunun için genel merkezimizden il ve ilçe teşkilatlarımıza üye sayımızın sürekli artırılması için canla başla çalışan tüm arkadaşlarımıza teşekkür ediyorum.

AK Parti saflarına katılarak Türkiye Yüzyılı ahdimize ortak olan her bir üyemize şükranlarımı sunuyorum. Üye çalışmalarımızı ilk günkü heyecanla sürdürerek bu rakamı sürekli daha yukarı taşımaya kararlıyız. Dünyadaki ve bölgemizdeki her gelişme ister istemez ülkemizi de etkiliyor. Türkiye'nin diğer ülkelerden farkı hem bu etkinin olumsuzluklarını en aza indirecek altyapıya hem de krizleri avantaja çevirecek iradeye sahip olmasıdır. Ülkemizin makroekonomik görünümüne baktığımızda 2012, 2013, 2014 yıllarında gerçekten hedeflerine uygun bir zirve yaptığını görüyoruz. Demokraside sessiz devrimlerle milletimizin her kesiminin hak ve özgürlük taleplerini karşıladığımız, yaptığımız yatırımlarla asırlık ihmalleri giderdiğimiz, sergilediğimiz başarılı yönetimle ülkemizi hızla kalkındırdığımız bir dönemden söz ediyoruz. Milli gelirimizden enflasyona, faiz oranlarından büyük projelerin ritmine kadar her alanda tarihi bir yükseliş yakalamıştık. Dünyanın en büyük 10 ekonomisi hedefimize emin adımlarla ilerlediğimiz bu süreçte bir anda önümüze akılla, izanla, mantıkla, siyasi ve sosyal gerekçelerle açıklanamayacak hadiseler çıkmaya başladı.

15 Temmuz darbe girişimi de milletimizin sinesine çarpıp akamete uğradI

Daha öncesindekinde işaretleri bir kenara bırakarak söylüyorum. Gezi olayları bahanesiyle önümüze konulan talepler bile tek başına alenen ve resmen Türkiye'ye dur ikazıydı. Biz bu resti görüp yolumuza devam edince 17-25 Aralık yargı emniyet darbe girişimiyle ülkenin meşru yönetimini devirmeye yönelik kumpaslar devreye sokuldu. Milletimizle birlikte bu kumpası da akamete uğratınca çukur eylemleriyle vatan topraklarının bütünlüğüne saldırdılar. Kahraman güvenlik güçlerimizle birlikte teröristleri açtıkları çukurlara gömünce sınırlarımızı ve şehirlerimizi hedef aldılar. Tehditleri kaynağında yok etme stratejisi ile yeni güvenlik konseptimizi hayata geçirerek ardı ardına yaptığımız harekatlarla bu oyunu da bozduk.

Ordu içine sızdırdıkları hainler vasıtasıyla başlattıkları 15 Temmuz darbe girişimi de milletimizin sinesine çarpıp akamete uğradı. Yönetim sistemimizi değiştirerek mücadeleyi bir üst seviyeye çıkarmamız üzerine dünyada eşi benzeri olmayan ekonomimizi çökertme tehdidine maruz kaldık. Aldığımız tedbirler ve hayata geçirdiğimiz mekanizmalarla bu meseleyi de hal yoluna koyarken bu defa tüm dünyayı etkileyen krizlerin rüzgarı esmeye başladı.

COVID-19 salgınıyla başlayan süreç, uzunca bir süredir bizi köşeye sıkıştırmaya, sinsi yol ve yöntemlerle diz çöktürmeye çalışanların aslında ne kadar kırılgan bir siyasi, sosyal, ekonomik, güvenlik mimarisine sahip olduğunu gösterdi. Rusya-Ukrayna savaşıyla genişleyen kriz, gelişmiş diye tabir edilen ülkelerin güvenlik ve refahları dışında hiçbir şeyi umursamadıkları, bunu korumak için her yola başvuracaklarını bir kez daha ispatladı.

Türkiye-Rusya-Suriye zirvesi

Bu sabah sayın Putin'le bir görüşmem oldu. Etraflıca Rusya-Ukrayna savaşını ele aldık. Bunun yanında neler bölgede yapabileceğimizi konuştuk. Türkiye-Rusya ilişkilerini değerlendirdik. Suriye'deki gelişmeler, Rusya-Türkiye-Suriye olarak istihbarat, savunma bakanlarımızın Moskova'da bir araya gelişleriyle bir süreç başlattık. Ardından inşallah Dışişleri bakanlarımızı yine üçlü olarak bir araya getireceğiz. Daha sonra da gelişmelere göre liderler olarak bir araya geleceğiz. Derdimiz bölgedeki sükuneti, suhuleti sağlamak, bölgedeki barışı egemen kılmak.

Bugün yine biraz sonra izninizi alacağım. Zelenskiy ile bir görüşmem olacak, bu görüşmede de yine aynı şekilde sayın Putin'le yaptığımız görüşmeler ve Rusya-Ukrayna ilişkilerini daha yumuşak bir düzeye oturtabiliriz bunları görüşeceğiz. Tahıl koridorunu görüşeceğiz, amonyak olayını görüşeceğiz, gübre olayını görüşeceğiz ve fakir Afrika ülkelerine Rusya tahıl verme noktasında hazır olduğunu bugün yine söyledi. Biz de bu tahılı alıp bunları fabrikalarımızda öğüterek una çevirmek suretiyle bu az gelişmiş Afrika ülkelerine bunları göndermenin gayreti içerisinde olacağız.,


Ömer Faruk Ekinci
ekomerfaruk@gmail.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal