MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin TBMM grup toplantısındaki açıklamasında, "13. Olağan Büyük Kurultayımızın hazırlıklarını gerçekleştirmek maksadıyla toplantılarımıza ara vermiştik. Çanakkale Deniz Zaferi'nin 106. yıl dönümü olan 18 Mart'ta tarihi buluşmamızı, örnek gösterilecek demokratik şölenimizi aziz dava arkadaşlarımızın irade ve iştirakiyle icra ettik." dedi.
Koronavirüs pandemisi sebebiyle katılımı kısıtlı tutmaya, maske ile sosyal mesafe önlemlerine azami uymak dikkat ile titizlikle özen gösterdiklerini ifade eden Devlet Bahçeli, "Elbette salonlara sığmayıp taşmayı isterdik. Elbette dileyen, isteyen, heves eden her insanımızla, her dava arkadaşımızla görüşmeyi, ortak bir heyecanda birleşmeyi arzu ederdik. Fakat salgının yol açacağı tehlikeleri düşünerek davetli sayımızı mümkün mertebe kısıtlı tuttuk. Buna rağmen 13. Olağan Büyük Kurultayı'mız muhteşem bir atmosferde gerçekleşmiştir." dedi.
MHP'nin oldukça önemli bir demokratik aşaması yüz akı ile geride bıraktığını ifade eden MHP lideri Bahçeli, siyasi partilerin, demokrasi yaşamının vazgeçilmez ögeleri olduğunu, parti kongrelerinin geçmişin mütalaa ile muhasebesine ve gelecek hedeflerin mukavele, muhakeme ile muhtevasının tezahürüne bir imkan, bir olanak, bir vesile olduğunu söyledi.
MHP 13. Olağan Büyük Kurultayının, Türkiye'nin önemli bir sürecinde, siyasi, ekonomik ile diplomatik güçlüklerin daha da zorlaştığı bir kavşak noktasında vuku bulduğuna işaret eden Devlet Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:
"18 Mart 2021 tarihinde, Anadolumuzun sazıyla, sözüyle, ruhuyla kenetlendik. Şehitlerimizin haysiyetiyle, hatırasıyla, hamiyetiyle sözleştik. Yurdumuzun oyunuyla, onuruyla, oğul vermiş haşmetiyle bütünleştik. Toprağımızın acısıyla, hüznüyle, sevinciyle birleştik. Milletimizin iradesiyle, itibarıyla, varoluş kıvancıyla bilendik. Semahın hasretiyle, semanın huzuruyla, sevginin engin ufkuyla kaynaştık. Beşeriyeti zelzele gibi sallayan salgın hastalığa rağmen, yüreğimizdeki heyecanla, gönlümüzdeki kızıl elma ülküsüyle, aklımızda Türkiye sevdasıyla istiklal için 'birlik' dedik. Küresel senaryolara, zalim planlara, iç ve dış husumet cephesine meydan okuyarak istikbal için 'dirlik' dedik. Türklüğün boynunu bükmek, Türk milletini boyunduruk altına almak için vaziyet kollayanlara, ortam yoklayanlara sarsılmaz bir inançla seslenerek kazananın Türkiye olacağını haykırdık. Demem odur ki, istiklal için birlik, istikbal için dirlik, kazanan Türkiye olacak. Gayemiz daha güçlü bir Türkiye'dir. Gayemiz daha müreffeh bir millettir. Gayemiz daha kudretli bir devlettir. Bu mücadelede, üç hilal mücevher gibi parlayan şuurumuzun ziyneti, Bozkurt ise kutlu ülkülerimize giden yolun Ergenekon'dan beri kılavuzudur. Yaşanmış geçmişin yazılmış sayfaları nereden gelip nereye gitmek istediğimizin her yönüyle belgesi niteliğindedir."
Zorluk yaşasalar da ilkelerine çizik çekmediklerini ifade eden Devlet Bahçeli, "Mahkum olsak da, irademize mahcubiyet lekesi düşürmedik. Zindana girdik, 'Vatan sağ olsun' dedik. Şehit olduk, 'Vatan bölünmez' dedik. Gözyaşlarını içimize akıtıp, Allah bes baki heves dedik. Satanlardan, kaçanlardan, korkanlardan, dönenlerden, yılanlardan, yorulanlardan, ilk sallantıda yoldan sapanlardan olmadık, bundan sonra da olmayacağız. Ülkücü yaşadık, ülkülerimizi fazilet ve fedakarlık ruhuyla yaşattık." dedi.
MHP'nin 52 senedir birçok badireyi atlatarak bugünlere ulaştığını belirten MHP Lideri, şu açıklamada bulundu:
"Kimileri devrilmemizi bekledi, kimileri aramızdan devşirildi. Bazıları düşmemizi bekledi, bazıları da yakamızdan düşüp gitti. Nefsine esir olanlar, nefesi yetişmeyenler, çıkar ve ikbal peşinde niyetini kirletenler zaman içinde ya kendiliğinden ayrıldılar, ya da gerçek yüzleri netleştiğinden kararlılıkla ayıklandılar. Lafa geldi mi, büyük dava adamı rolüne bürünenlerin, süreç içinde ne kadar küçüldüğünü, ne kadar bayağılaştığını, başkalarının dolduruşuna gelerek nasıl kişiliklerini kaybettiklerini üzülerek gördük ve yaşadık. Bunların, Milliyetçi Hareket Partisi'ne karşı yapılan karanlık operasyonlarda figüranlığa nasıl da teşne olduklarını ibretle seyrettik. Çok şükür ayrık otlarından arına arına kabuğun içinde saklı duran özü çıkardık, öz değerlerimizle, özgüven içinde geleceği kucaklamak için atılganlık ve cesaret gösterdik. Her dem yeniden doğarak, her gün bir başka açarak, tuzakları bozarak, iftiraları yenerek, kumpas duvarlarını berheva ederek kutlu davamızı onun bunun doymaz kursağına bırakmadık, ona bunun melun emeline peşkeş çekmedik, çektirmedik."
Partisinin 13. Olağan Büyük Kurultayının 106 sene evvel Çanakkale'de devleşen imanın ile mücadele dirayetinin aynısı ile hayat bulduğunu belirten Devlet Bahçeli, karşılaşılan yer ve zaman, çatışan etken ile düşmanlar değişse dahi hedeflerin aynı, yolların benzer, işbirlikçilerin tanıdık olduğunun altını çizdi.
Devlet Bahçeli, MHP'nin 2023'ü kafasında cem etmiş, sonrasındaki senelerin yol haritasını belirlemiş bir görüş bir arayış, bir hedef eşliğinde yolunu sürdüreceğini belirterek şu açıklamada bulundu:
"Büyük Kurultayımızda, geleceğe dönük beş aşamalı stratejik hedeflerimizle rotamızı çizmiş durumdayız. Milliyetçi Hareket Partisi olarak, 2023 ve takip eden on yılları kapsayan stratejik hedeflerimizin ilki, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'ne, daha yerinde bir ifadeyle, Türk Tipi Başkanlık Modeline sahip çıkmak, ilke, kural ve kurumlarıyla yaşamasına, daha doğrusu kökleşmesine hizmet etmektir. Sivil, geniş katılımlı, herkesi kapsayan, yeni yönetim sisteminin ruhuna ve dokusuna müzahir bir anayasa hazırlığı ikinci stratejik hedefimizdir. Çalışan, üreten, ruh kökümüzden beslenen, manevi ve moral değerlerimizle eklemlenen yeni, yerli ve milli bir ekonomik sistemin ihyası ve inşası üçüncü stratejik hedefimizdir. Cumhur İttifakı'nın varlığı içinde terörle amansız mücadeleye, son terörist, son kanlı silahıyla ele geçirilesiye kadar destek vermek, Türk milletini bu şiddet ve dehşet sarmalından çekip çıkarmak dördüncü stratejik hedefimizdir. Hem ülkemizde, hem de küresel ve bölgesel zeminde diyalog, barış, huzur, sükunet ve istikrar beşinci stratejik hedefimizdir."
Cumhur İttifakı'nın munzam ile muazzam varlığı ile Türkiye'ye sahiplendiğini belirten Bahçeli, "Al bayrağımızın solmasına, aziz milletimize zincir vurmaya çalışan yerli ve yabancı ahmaklara izin vermeyeceğiz, müsaade etmeyeceğiz." diye konuştu.
Türkiye'nin İstanbul Sözleşmesi'nden geri çekilmesine değerlendiren Devlet Bahçeli, "İstanbul Sözleşmesi beklentileri karşılayamamış, sadra şifa olamamıştır. Sözleşmeyi imzalayıp taraf olmak kadar, çekilmek de imzacı bir ülke adına haktır, hukuki bir tasarruftur. Sözleşme feshi doğru ve yerinde bir uygulamadır." diye konuştu.
Bahçeli, "Hiç kimse bize, mesela esir Türkler hakkında istikamet gösteremez, ikazen hatırlatma yapamaz. Uygur Türkleri’nin hüznü yüreğimizdedir." şeklinde konuştu.
Harp Okulları Yönetmeliğinde farklılıklarla alakalı da Bahçeli, "TSK'nın töhmet altında bırakılması, irticai tehditlerin odağı haline geleceğinin yüzsüzce ifade edilmesi tepeden tırnağa kara propagandadır." dedi.
Devlet Bahçeli, "(Sonbaharda seçim olur) diyenler, rüyalarında darı ambarı düşlüyorlar. Kılıçdaroğlu ve İP’e dolanmış yoldaşları, boşuna heveslenmesin, boş yere umutlanmasın, seçim zamanında yapılacak, bu millet ufkunu karartan zilleti önüne kattığı gibi kaçtığı yere kadar kovalayacaktır." dedi.