Uzmanlardan Kovid-19’a Karşı Bağışıklık Güçlendirme Önerisi

Uzmanlar, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı bağışıklık sisteminin güçlendirilmesi için bitki özütlü pastillerin kullanılmasını öneriyor.

14.10.2020-12:06 - (Son Güncelleme: 14.10.2020-12:03) Uzmanlardan Kovid-19’a Karşı Bağışıklık Güçlendirme Önerisi

Farmakognozi ve Fitoterapi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Erdem Yeşilada, yeni tip koronavirüse (Kovid-19) karşı öncelikle ağız ve boğaz bölgesinin korunmasının çok önemli olduğunu belirtti.

Kış aylarında sık görülen boğaz ağrısı ve öksürüğe karşı ıhlamur ile ebegümeci gibi bitkilerin çay olarak içilebileceğini belirten Yeşilada, gribal enfeksiyonlardan korunmak için de ada çayı içilmesi, özellikle okaliptol oranı yüksek olan Anadolu ada çayının tüketilmesini önerdi.

Yeşil çay içilmesi ve yoğun şekilde hazırlanıp gargara yapılmasının da gribal enfeksiyonların önlenmesinde etkili olacağını sözlerine ekleyen Yeşilada, ‘Bütün bunlar şekersiz içilecek. Çünkü şekeri mikroorganizmalar gelişmek için kullanıyor. Biyofilm yapıyor, ağzınızın ve organlarınızın içini kaplıyor. O yüzden ağzınızda şeker olmayacak’ dedi.

Prof. Dr. Yeşilada, eczanelerde satılan bitki özütlü pastillerle ilgili Milano'da 2 klinik çalışma yapıldığını belirterek, konuşmasına şöyle devam etti:

‘Kovid pozitif hastalar için hasta-vaka tartışması oluyor. Bu çalışma, Kovid pozitif bulunan ama semptom, belirti göstermeyenler üzerinde yapıldı. Çalışmada, nar, zencefil ve zerdeçal ekstresi taşıyan pastilden günde 3 tane uygulandığında, 11 hastadan 10'unda ağızdaki Kovid mikrobunu tamamıyla giderdi. Çünkü bu Kovid pozitif hastalarını tam bir pimi çekilmiş el bombasına benzetiyorum. Kendisinde bir şey yok ama herkese bu mikrobu bulaştırabiliyor. İşte bunları yok etmek lazım. Maske, mesafeyle giderilebilecek bir şey değil. Başka önlemler de almak lazım.’

‘NAR, ZENCEFİL VE ZERDEÇAL EKSTRESİNDEN OLUŞUYOR’

İtalya'da yapılan başka bir araştırmadan bahsede Yeşilada, virüs mideye indikten sonra 1 ay boyunca pastilin uygulandığını söyledi. Prof. Dr. Yeşilada araştırmanın sonucunda ağızdan alınan tükürük örneklerinde bağışıklık sisteminin korunduğu, vücut elemanlarının güçlendirildiğinin belirlendiğini vurguladı.

Pastillerin içeriğine ilişkin açıklamalarda bulunan Yeşilada, şu bilgileri paylaştı:

‘Bu pastiller bitkilerin özütlerinden oluşuyor. Nar meyvesini bütün kabuğuyla özel olarak ekstre ediyorlar. Zencefili ve zerdeçalı da ekstre ediyorlar. Bunların hepsinin alkolünü uçuruyorlar. Sonra bunları pastil haline getiriyorlar. Pastil, ağzın içerisindeki virüsleri ve diğer maddeleri tutsun diye Arap zamkıyla yapılıyor. Burada önerilen şey 1 saat hiçbir şey yiyip içmemek. Bir şey yiyip içersen mideye gider. Bunlar vücudun bağışıklık sistemini de geliştiriyor. Bu pastilleri herkes kullanabilir.’

Pastillerin şekersiz olması gerektiğini belirten Yeşilada, ağızdan giren virüslerin hücrelerde tutunmasını önlemek için şeker tüketiminin hemen ardından ağız temizliğinin yapılması gerektiğini belirtti.

VİRÜSÜN TUTUNMASINI ENGELLİYOR

Prof. Dr. Yeşilada, ağız yoluyla vücuda giren virüsün ACE2 reseptörüne tutunduğunu aktararak, ‘Ondan sonra bizim kendi hücremizden besleniyor. Geliştikten sonra hücrenin içerisine giriyor ve hücre artık virüs üreten fabrika haline dönüşüyor ve bu virüsleri yaymaya başlıyor. İşte bu mekanizmayı hem bağlanmayı engelliyoruz hem de yeni gelişen virüslerin o hücreden ayrılarak diğer hücreleri enfekte etmesini önlüyoruz. İşte bu pastil de ağızda bir kalkan oluşturuyor ve virüs burada tutunamıyor’ dedi.

Virüsün giriş kapısının boğaz ve burun olduğuna dikkati çeken Yeşilada, şu değerlendirmede bulundu:

‘Mesela, bu sene meslektaşlarımız ifade ediyorlar, soğuk algınlığı şikayetleri de azaldı. Çünkü herkes koronavirüs belasından korunuyor. Birbiriyle mümkün olduğunca temas etmiyor. Çünkü bu koronavirüsün esasında her yıl karşılaştığımız soğuk algınlığı pandemisi içersinde yüzde 10'luk bir yeri vardı. Yani zaten koronavirüs vardı ama başroldeki oyuncu influenza virüsüydü. Aşı ona karşı geliştirilmişti ama şimdi koronavirüs başrol oyuncusu olunca bir şey yapamadık. Çünkü şimdiye kadar onu hiç dikkate almamışız.’

Prof. Dr. Yeşilada, doğada her hastalığın bir karşılığı olduğunu, bunu bulmanın bilim insanlarına düştüğünü söyledi.

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal