Ülkemizde uzun zamanlı bir sinema geçmişi olmaması sebebiyle, bu sanat tiyatro dalıyla sürdürülmeye çalışıldı ve bu tiyatro üslubu 1950'lerden sonra kırılmaya başladı. "sinemacılar dönemi" olarak da bilinen bu dönemin başlangıcı ömer lütfi akad imzalı 1949 yapımı "vurun kahpeye" isimli film olarak kabul edildi.
Münir özkul, neriman köksal, fikret hakan, belgin doruk, öztürk serengil, ekrem bora, çolpan ilhan, göksel arsoy, yılmaz güney, erol taş, izzet günay ve fatma girik gibi isimler 1950'li yıllarda uzun oyunculuk dönemlerine adım atarken, 1951'de ilk filmini çeviren ayhan ışık ise döneminin en büyük yıldızı haline gelmişti.
Türk sinemasının verimliliğinin en çok arttığı noktaya çıktığı yıllar olarak bilinen bu dönemde renkli filmler üretilmeye başlandı ve metin erksan'ın 1963 yapımı "susuz yaz" filmi, uluslararası alanda ödül alan ilk türk filmi oldu.
Ertem eğilmez, halit refiğ, tunç başaran ve türker inanoğlu'nun yaptıkları filmnlerle isimlerini duyurmaya başlarken 1960'lı yıllarda filiz akın, ediz hun, hülya koçyiğit, cüneyt arkın, kartal tibet, türkan şoray gibi oyuncular da kariyerlerine adım attılar.
Yaklaşık 500'ün üzerinde film çekilen bu 10 yıllık zamanın ardından 1990'lı yıllarda bugünün önemli yönetmenleri arasında yer alan nuri bilge ceylan, zeki demirkubuz, mustafa altıoklar, ömer vargı ve derviş zaim gibi isimler sinemaya adım attı.
