Türk sinemasının en hisli, en etkileyici “bir kadına bağlanamama” hikayesi ıssız adam, uzun yıllardır izleyenlerini etkilemeyi sürdürüyor. büyükşehrin kalabalığı arasında kaybolan “ıssız” bir kuşağın hikayesini anlatan bu film, popüler kültürümüzün de önemli simgelerinden biri oldu. sinemamıza da sürekli hüzünlü bakan gözleriyle cemal hünal’ı armağan etti. neyse çok uzattım, “ada, ben ayrılmak istiyorum!”.
Fahriye evcen – burak özçivit aşkını bizlere armağan eden aşk sana benzer izleyenlere bolca aşk, romantizm ve dram sunuyor. siz de bu iki başarılı oyuncuyu yan yana gördüğünüzden beri “ah pek de yakışırlar birbirlerine, var mı acaba aralarında bir şeyler?” diyenlerdenseniz, bu güzel aşk hikayesini kaçırmayın.
paylaş mutluluk zamanı 3 kişi izlemiş. | 5 kişi izlemek istiyor. fragmanlar mutluluk zamanı olumsuz örnek oluşturabilecek davranışlar içerir7 yaş ve üzeri izleyici kitlesi içindir13 yaş altı izleyici kitlesi aile eşliğinde izleyebilircinsellik ımdb puanı: - filmin puanı:6.0 /10 - filmin yorumlarını oku filmi oyla: 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 (12 oy) sen de oy kullan! tür:romantik, komedi yapım yılı:2017 ülke:türkiye gösterim tarihi:10 kasım 2017 paylaştweetlepaylaşgönderyorumla filmin konusu mutluluk zamanı, kusursuz bir hayata sahip olan mert ile heykeltıraş ada'nın sürpriz bir şekilde yollarının kesişmesini konu alıyor. kaybedenleri kazananlara çeviren, müşterilerini hayata karşı ayakları dimdik yere basan insanlara dönüştüren "mutluet.com.tr " şirketinin başındaki yakışıklı, zengin ve çapkın mert'in hayatı dünyalar güzeli ada'yı gördüğünde değişmeye çoktan başlamıştır bile. tüm hayatını; tam bir kaybeden olarak yaşayan abisi cengiz'in mutlu olmasına adayan ada, bir türlü güvenemediği mert'e karşı içinde "ilk" kez yaşadığı aşk duygusuna engel olmaya çalışsa da başarılı olamaz. ne cengiz'in "çapkın arkadaşı mert'in kız kardeşine aşık olduğundan" haberi vardır. ne de ada'nın "abisinin mert'ten çapkınlık dersleri aldığından". henüz!
Yıllar önce ayrıldığı çanakkale'ye geri dönen levent eski dostlarıyla hasret giderirken, istanbul'da yaşayan zeynep ise arkadaşları aslı, murat ve engin'in ısrarıyla kafasının dağıtmak için çanakkale'ye bir tatile gider. tatil boyunca zeynep'in ilgisini çekmeye çalışan engin, sahilde oldukları bir an zeynep'in yaralanmasına neden olur. engin panikleyip kaçtığında ise zeynep'i sahilde yürüyüş yapan levent bulur. bu tatsız karşılaşma sonrasında ikilinin arkadaşlıkları kısa sürede aşka dönüşür. ancak istanbul'dan aldığı haberden sonra geri dönme vaadiyle giden zeynep'ten uzun süre haber gelmeyince, levent aramalara başlar. yılların sonunda levent, zeynep'in ortadan kayboluşunun asıl nedenini öğrenecektir.
Filmde fahriye evcen; kardeşiyle kurduğu düzende, küçük mutluluklarla yaşamını renklendiren zeynep karakterini canlandırırken, murat yıldırım ise işine bağlı, genç yaşta profesör olan cerrah can karakteriyle izleyicisiyle buluşacak. ilk bakışta hiçbir ortak noktaları yokmuş gibi görünen, can ve zeynep beklenmedik bir şekilde birbirlerinin hayatlarına dahil olduklarında, aşılması zor engelleri de beraberinde getiren sonsuz bir aşkın içine düşerler.
Uzun yıllar yurt dışında yaşayan yazar-editör orhan şahin, ünlü yönetmen deniz soysal'ın ilk kitabı üzerinde çalışmak için istanbul'a gelir. deniz, zenginliğinin son demlerindeki ailesiyle birlikte bir yalıda yaşamaktadır. orhan daha ilk günden kendisini deniz'in karmaşık ilişkileri, esrarengiz arkadaşları ve aile bireylerinin ortasında bulur.
Senaryonun tamamının istanbul'da geçtiği filmde sayışman, barış karakterine hayat verirken, işçil ise onun 63 kere ayrılıp barıştığı ve bir türlü unutamadığı eski sevgilisi feride'yi canlandırıyor. filmde, 14 şubat günü yolları tesadüfen kesişen çiftin macera dolu bir günü anlatılıyor.
Genç ve başarılı iş kadını deniz'in geçirdiği ölümcül kaza sonrası, hayatında radikal değişiklikler yapmasıyla başlıyor. işinden, nişanlısı ve evinden ayrılıp, mutluluğu arayan deniz'in kaderi, intihara teşebbüs eden kerem'i kurtarmasıyla bir kez daha değişiyor. kerem'i vazgeçirmek için ona yedi gün içinde hayatın yaşanmaya değer olduğunu kanıtlamaya çalışan deniz, bir yandan kerem'in sorunlarını çözerken, diğer yandan kendilerini köşe bucak takip eden, takıntılı eski nişanlısından kaçmaya çalışır. yedi günlük süre dolarken deniz, verdiği sözü tutmaktan çok, kerem'e karşı olan duygularının değişmesinden ve gerçek aşkı bulmasından korkmaya başlar.
Yiğit, ömer, serdar, onat ve can liseden beri hiç ayrılmamış beş arkadaştır. yaşları büyüse de kendileri çocuk kalmıştır fakat yiğit'in evlenme kararı ile grup gençliğin bittiğini farkına varır. hem geçmişe hem de yiğit'e veda olarak lise anılarını beş gün içinde tekrar yaşamaya karar verirler. bir de tüm bu maceranın içinde aşk hayatları berbat olan grup, lisedeki can düşmanları besim'le düğüne sevgilileriyle geleceklerine dair iddiaya girerler. bu beş gün içinde hem kendilerine kız arkadaş bulmak zorundadırlar hem de belki de son kez birlikte olmanın tadını çıkaracaklardır.
Kayla, daha doğumhanedeyken babası tarafından terk edilir ve koca dünyada annesiyle bir başına kalır. hem babasız olma gerçeği, hem de her gün annesinin hayat mücadelesinde karşılaştığı zorluklarla yüzleşmek kayla'yı güçlü, tutkulu ve ne istediğini bilen bir genç kız haline getirmiştir. bir gün kayla'nın babası vural çıkagelir. kızına daha iyi bir eğitim ve rahat bir hayat sunmak için onu büyük şehre götürmek istemektedir. annesi nazlı ise kayla'nın iyiliği için ve yılların verdiği yorgunlukla bu isteği geri çeviremez. kayla, kendi deyimiyle tam bir biyolojik gereksiz olan bu hiç tanımadığı adamla yeni bir hayata başlayacaktır. yeni okul, yeni arkadaşlar ve hiç bilmediği kocaman bir şehirle bezenmiş bu yeni hayattaki tek amacı, ne pahasına olursa olsun, nefret ettiği biyolojik gereksizden kurtulup eski mutlu hayatına geri dönmektir. yeni okulunun ilk gününde esrarengiz ve ona karanlık gelen biriyle tanışır. meriç, okulun en karizmatik ve bir o kadar da sırlarla dolu çocuğudur. kayla bu kötü çocuğu eski hayatının kilitli kapısının anahtarı olarak görür. bu çocukla yakınlaşıp yeni hayatında türlü dertler yaratarak eski hayatına geri dönebilmeyi planlamaktadır. fakat kayla'nın planları umduğu gibi gelişmez.
Emre, içine kapanık ama sosyal yaşayan, çevresince çok sevilen bir gençtir. kendini karakalem çizimlere adamış ve en büyük hayali italya'da resim eğitimi alıp kendini geliştirmektir. bir gün arkadaş grubuyla gönüllü olarak katıldıkları bir motivasyon etkinliğinde sema ile karşılaşır. sema ile tanışması emre 'nin hayatında önemli değişikliklere neden olur, içinde gizli kalmış duyguları gün yüzüne çıkarken artık sema hayatında önemli bir yere sahiptir ve hayatın anlamını, neşesini ifade etmektedir. bir yandan kendisiyle ve hayatla olan mücadelesine devam eden emre, kurduğu gelecek planlarını sil baştan yaparken, çok değer verdiği ve sevdiği sema içinde mücadele etmeye başlayacaktır.
Murat yıldırım ile özge gürel'in başrollerini paylaştığı ilk öpücük, her gün hafızasını kaybeden bahar karakteriyle, onu her gün kendine aşık etmeye çalışan hakan'ın hikâyesini anlatıyor.
Film bulut ve mavi'nin inişli çıkışlı ilişkisine odaklanıyor.
Halil sezai fırtınasının başlangıcı olarak da nitelendirebileceğimiz incir reçeli, benim de bu listedeki favorilerimden. 2011 yapımı film, o alışılagelmiş “yakışıklı esas oğlan, dünyalar güzeli esas kız” kurgusunun dışına çıkıp, sıradan iki insanın aşkını üst düzey oyunculuklar ve sürükleyici bir kurguyla anlatıyor. tamam tamam, son cümleye kadar beklediniz; bir de tabii ki “isyeeeeeeeeaaaaaaaaaaan”
1 eylül 1977 sabahı başlayıp, günümüze kadar gelen; bu sırada izleyenleri 80’ler, 90’lar ve 2000’lerde gezdiren aşk tesadüfleri sever; türk sinemasında örneğine pek az rastladığımız cesur ve başarılı kurgusuyla öne çıkıyor. başrollerinde mehmet günsur ve belçim bilgin’i izlediğimiz filmin müzikleri de en az film kadar başarılı… mehmet günsur’un vokaliyle eşsiz bülent ortaçgil şarkısı “eylül akşamı” hala kulaklarımızda…
Her filmiyle gönlümüzün bam teline dokunmayı başaran çağan ırmak’ın senarist ve yönetmenliğini yaptığı unutursam fısılda, zengin kadrosuyla da dikkat çekiyor. genç oyuncular kerem bursin, farah zeynep abdullah ve mehmet günsur’a, hümeyra ve köksal engür gibi ustaların eşlik ettiği yapımda yine ince çağan ırmak dokunuşları filmin kalitesini arttırıyor. ayrıca yakışıklı oyuncular kerem bursin ve mehmet günsur’u nostaljik versiyonlarıyla izlemek de ayrı bir keyif.
Ağlamaktan gözlerimizin şiştiği, kalbimizi titreten, dokunaklı bir filmle daha listemize devam ediyoruz. başrollerinde farah zeynep abdullah ve engin akyürek’i izlediğimiz film; arka planda eşsiz bozcaada manzaraları ve fonda nil karaibrahimgil’in büyüleyici sesiyle hafızalarımıza kazınıyor. nil’in filme özel yaptığı “kanatlarım var ruhumda” adlı şarkı , youtube’da 50 milyon görüntülenmeyi aşarak elde edilmesi güç bir başarı sağladı.
Yürek parçalayan, dram yüklü, izlerken ağlamaktan helak olduğumuz kore sinemasının ünlü yapımlarından a moment to remember filminin özcan deniz tarafından sinemamıza uyarlandığı evim sensin, güçlü bir fahriye evcen performansıyla öne çıkıyor. hayatları boyunca bir ev, bir yuva arayan iki insanın tutku dolu aşklarını izlediğimiz film size de aynı soruyu soruyor: sizin eviniz kim?
