Türk amfibi deniz piyadeleri, Mavi Vatan’da her türlü senaryoya hazırlıklı olmak amacıyla zorlu eğitimlerini sürdürüyor.
Amfibi deniz piyadelerinin eğitimleri gerçek çatışma ortamlarını aratmıyor.
Eğitimler sayesinde Türk askerinin, fiziki ve askeri üstünlük kazanması sağlanıyor.
Türk Silahlı Kuvvetlerin'in (TSK) "Timsah" olarak adlandırılan gücü amfibi deniz piyadeleri, karada ve suda görev yapabilme yetenekleri sayesinde kritik vazifeleri başarıyla gerçekleştiriyor.
Vatanın bölünmez bütünlüğünü, Mavi Vatan ve tüm uluslararası sularda hak ve menfaatlerini korumakla görevlendirilen Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı, üç tarafı denizlerle çevrili Türkiye'nin jeostratejik konumu ile deniz aşırı menfaatlerinin korunmasında önemli rol üstleniyor.
Derin suların yanı sıra karada da yetenek isteyen harekatlar gerçekleştirebilen amfibiler, terör örgütlerine yönelik yurt içi ve dışında yürütülen mücadeleye de güç katıyor.
Bu seçkin askerler, üstlenecekleri önemli görevler için zorlu eğitimlerden geçiyor. Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın İzmir'in Foça ilçesinde konuşlu Amfibi Deniz Piyade Tugayı'ndaki amfibi timlerin eğitimleri görüntülendi.
Milli Savunma Bakanlığı ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın yaptığı sınavlarla, mezuniyetleri ve başarıları göz önünde bulundurularak fiziki yetenekleri ve zor şartlarda görev yapma kabiliyetlerine göre çeşitli kadrolarda istihdam edilen amfibilerin tamamı subay, astsubay, uzman ve sözleşmeli er olarak profesyonel personelden oluşuyor.
Askerler, yerine getirecekleri her türlü görev için çetin şartlardaki eğitimler sonunda karada ve suda harekat icra edebilen "Timsah" yeteneği kazanıyor.
Gerçek çatışma ortamının yaratıldığı alanlarda, gece ve gündüz eğitimlerinden geçerek üst düzey kara ve deniz fizik kondisyonu kazanan amfibi timleri, baskı altında görevini icra edebilme, yakın dövüş teknikleri, esaretten kurtulma, teçhizatlı arazide uzun mesafe intikal ve hedef bulma gibi kabiliyetlerle donatılıyor.
Güne sporla başlayan askerler, eğitimlerini özel eğitim alanları ve denizde sürdürüyor. Güç ve kondisyon geliştirme parkurunda fiziki dayanıklılıkları artırılan askerler, atış konusunda da en iyi olacak şekilde özenle yetiştiriliyor.
Amfibi Deniz Piyade Tugayında personel, keskin nişancı, tahrip, komando ihtisas, bot operatörü gibi çeşitli ihtisas kurslarına gönderiliyor.
Eğitimlerinde görevleri sırasında karşılaşabilecekleri her türlü ihtimali göz önünde bulunduran timler, bu doğrultuda çeşitli senaryoları icra ediyor.
Amfibi hücum timleri, gerçekleştirdikleri meskun mahal eğitimlerinde de senaryoya göre terör hedeflerini etkisiz hale getiriyor. Gerektiğinde kuleden halatlarla kayarak inen tim, yüksek katlı binalarda camdan giriş tekniğini de uygulayabiliyor.
Silah kullanmada üst düzey olan bu askerler, eğitimlerinde uzun mesafedeki küçük hedefleri tam isabetle vuruyor.
Amfibi timleri, tank çıkarma gemileriyle düşman kıyısına ulaşarak hedefleri yok etmek için de harekatını başarıyla icra edebiliyor.
Toprak üzerinde olduğu gibi derin sularda da rahatça harekat gerçekleştirebilme kabiliyetini geliştirmek için denizde de eğitimler gerçekleştiriliyor. Gemiyi ele geçirme, gemiden hedefe manevra, botlarla sahile çıkarak hedefleri etkisiz hale getirme eğitimleri de büyük titizlikle gerçekleştiriliyor.
Timsah gücü, en zorlu görevleri deniz piyade andında geçen "Ya zafer ya ölüm" sözlerinden hareketle yerine getiriyor. "Vatan sağ olsun" diye biten deniz piyade andı, bu özel yetişmiş birliğin görevlerindeki korkusuzluğu ifade ediyor.
Amfibi hücum timleri, görevleri sırasında kullandıkları ileri teknoloji insansız hava araçlarının da eğitimlerini alıyor.
Yerli vurucu insansız hava araçları, hedefe çarparak infilak ediyor ve hedefi yok ediyor. Pilotunun kontrolünde, üzerinde patlayıcı ile 3-4 dakika içinde atışa hazır hale gelen insansız hava aracı, yaklaşık 5 kilometre uzaklıktaki hedefi vurabiliyor.
Amfibilere, can güvenliklerini koruyarak harekatta üstünlük kurmalarını ve hızlı hava desteği sağlayan bu araçlar, düşman hedefe dalış yapıyor. Hedefe çarparak imha olan bu araçlar bu özellikleri nedeniyle "kamikaze drone" olarak da adlandırılıyor.
Vatanın bölünmez bütünlüğünü, başta mavi vatan olmak üzere tüm uluslararası sularda hak ve menfaatleri korumak amacıyla 30 Ağustos 1968'de kurulan Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı, yurt içinde Şırnak ve Mardin gibi yerlerdeki görevlerinin yanı sıra Kıbrıs Barış Harekatı ile Arnavutluk, Libya, Lübnan, Kosova ve Afganistan'da görevler aldı.
Kıbrıs Barış Harekatı'nda adaya ilk çıkarma yapan ve gazi birlik olan amfibi deniz piyadeleri, Hakkari'de, Irak'ın kuzeyinde terörle mücadelede, Suriye'de Barış Pınarı ve Fırat Kalkanı harekat bölgelerinde, Libya ve Afganistan'da görev icra ediyor.
2. Amfibi Deniz Piyade Tabur Komutanı, komutanlığın vazifesinin etkin, saygın ve caydırıcı kuvvet yapısıyla kendisine verilecek görevleri başarmak için her ortam ve şartta hazır olmak, amfibi harekat ve savaş dışı askeri harekatları etkinlikle icra etmek olduğunu söyledi.
Amfibi hücum timlerinin Deniz Kuvvetleri Komutanlığı'nın Türk bayrağını dalgalandırdığı dünyanın her yerinde görev yaptığını belirten Tabur Komutanı, görevlere hazır olmak için gündüz ve gece şartlarında, her türlü iklim koşullarında eğitim yaptıklarını anlattı.
Tabur Komutanı, "Amfibi Deniz Piyade Tugay Komutanlığı personeli, yurt savunmasında görev verildiğinde deniz piyade andımızda olduğu gibi, 'atalarımıza layık olacak, görevimizi yapacak, gerekirse öleceğiz' düsturu ile daima hazırdır." dedi.
