Sizi başarısız kılacak ayağınızdaki prangalardan kurtulun!

Yeni yılın ilk gününde hepimiz hayata daha da umutla bakıyoruz. Bir planlamanın bir beklentinin ve istekler ağı içerisindeyiz. Yaşamın belki güç olduğu kilit noktaları burada gizli; bir mana bir arayış ve bir hedef ölçeğindeyiz. Şimdi aldığımız kararlar doğrultusunda sağlam adımları atma zamanı. Şimdi sizlere reçete mahiyetinde öneriler. Detaylar haberimizde…

01.01.2024-14:21 - (Son Güncelleme: 01.01.2024-14:21) Sizi başarısız kılacak ayağınızdaki prangalardan kurtulun!

Hayat planlamaları almak kolay uygulamak zor, başlamak hele hepsinden daha zor. Şimdi sizlere küçük adımlar atacağınız kolay ve pratik uygulanabilir yöntemleri sunacağız. Unutmayın ki, bir sıfırdan büyüktür! Bir olsun ama sizinle olsun. Ayrıca bazen sadece yolda olmak kıymetlidir, bitirmek asıl mesele değildir…

Yenilmekten, yapamamaktan korktuğunuzdan çok istediğiniz halde başlamıyorsunuz

Yeni yılda aldığınız kararları uygulayan

Dürüst davranmak gerekirse, bu madde aşılması gereken en zorlayıcı eşik olsa gerek, herkesin hayatında bu ömrü sonlanmadan ulaşmak istediği idealler vardır. Ancak cesurlu olup başlamanız gerekmektedir. Araba kullanmayı hala öğrenmemiş veya tek başına seyahate çıkmamış olabilirsiniz. "Ya beceremezsem?" gibi düşünceler yüzünden çok hayal ettiğiniz bir şeyden uzak kalabilirsiniz. Aslında birçok korkunun temeli, şimdiki hayatımızla ve bilinç halimizle ilgisi olmayan, çok geçmişte kalan bir deneyim yüzünden atılmış olur. Korkunun başlangıcına inmek ve ona sebep olan olayı hatırlamak bile, iyi bir başlangıç olabilir. Geçmişte yaşadığınız korku ile şimdi sizi alıkoyan korku arasında ayrım yapmak, ona bir adım dışarıdan bakmanızı sağlar. Bu farkındalık sayesinde cesaretiniz artar. Hayatınızı tehlikeye atmayacak bir konuysa, harekete geçmek için biraz motivasyon ve çaba  yeterli olacaktır.

Sosyal medya yaşantısına mı özeniyorsunuz?

Yeni yılda aldığınız kararları uygulayan

Başkalarının sosyal medyadaki paylaşımlarına ve fotoğraflarına özenmeden duramıyor musunuz? Onların yaşadığı hayatı sizlerde mi istiyorsunuz? Kendinize şunu hatırlatmanız yardımcı olabilir; Eğlence dolu birçok kare, ünlülerin pozları bile aslında bir ön hazırlık sonrasında paylaşılıyor. Sosyal medyada influencer olmak iş haline dönüştüğünde, birçok fotoğraf aslında önceden tasarlanıyor ve üzerine çalışılarak yayınlanıyor. Başka yaşamlarla kendi yaşamınızı çok fazla karşılaştırdığınızı fark ettiğinizde, kendi hayatınızdaki olumlu yanları hatırlayın. Belki de o anda çok daha avantajlı bir durumda olabilirsiniz. Kendi yaşamınızda neleri eksik hissettiğinizi fark etmeye çalışın. Gerekirse aldığınız kararları gözden geçirin. Başka yaşamlarda ne ilginizi çekiyor? İlginizi çeken şey hangi ihtiyacınıza dokunuyor? Aldığınız ama uygulayamadığınız karara bir de bu gözle bakın ve gerekirse kararı gözden geçirin. Fikriniz değişmediyse harekete geçin. Bu sizin kendi yaşamınız. Onun içinde yol alın. Ayrıca sizlere küçük bir sır! Hiç kimsenin hayatı göründüğü gibi toz pembe ve mutluluklar deryası değildir.

Kontrolünüzde olamayanlar için endişeye yer yok

Hayatı sürekli, durmaksızın akan bir nehire benzetebiliriz. İlahi bir güce inanıyorsanız, ondan başkasının müdahale edemeyeceğini de unutmamanız gerekir. Evet, sizin de müdahaleye yetkiniz olmayabiliyor. Bazı olaylar biz ne yaparsak yapalım gerçekleşir. Elimizden geleni yapmış olsak bile istemediğimiz sonuçlar doğuran olaylar yaşamış olabiliriz. Geçmişte sadece bunlar varmış gibi görünse de zihnimizin aslında çoğunlukla kötü anıları hatırlamaya meyilli olduğunu da bilmek gerek. Kontrol edemeyeceğimiz şeyler olabildiği gibi, bundan sonraki birçok şeyin bizim katılımımızla şekillenebileceğini bilmek gerek. Endişe ve kaygı, doğal duygulardır ve hayatın bir parçasıdır. Ancak bunlar sizi eyleme geçmekten alıkoyan seviyeye gelirse, üzerinde durmak gerekir. Yaşamınızda gerçekten neyin sizin elinizde olup olmadığını gerekirse bir kenara yazıp üzerinde çalışın. Halen harekete geçmek sizi korkutuyorsa, kaygı ve anksiyete hali yüksekse, bir uzman yardımı gerekebilir.

Başkalarının sizin hakkınızda ne düşündüğünü fazla önemsemek

Yeni yılda aldığınız kararları uygulayan

Hiç kimsenin ama hiç kimsenin hayatında 3 saniyeden fazla yer almazsınız. Kimse sizi bu süre dışında hayatına koymaz. Herkes kendisini merkeze koyar. Yahut en fazla ardınızdan 15 dakika konuşulursunuz! Hayatınızdaki insanları kırmak istemezsiniz. Davranışlarınızın onlar üzerinde yaratacağı etki sizin için önemlidir. Sağlıklı ilişkilerde bunlar elbette dikkat edilmesi gereken şeylerdir. Ne var ki her attığınız adımda başkalarından gelecek tepkileri hesaplamak sizi bir süre sonra kendi merkezinizden uzak hale getirir. Bu aslında "Etraf ne der?" zihniyetinin modern bir versiyonu sayılabilir. Bunu kendinize yöneltmek, kendi kendinizi sabote etmenize sebep olabilir. Yakın çevrenizin fikirlerini alma ihtiyacı duyduğunuz zamanlar elbette ki olabilir. Yetişkinler, alacakları her kararı birbirine sormaz. Ancak başkalarının düşüncelerine göre yaşar haldeyseniz, kabul görme ve onaylanmama korkusu yaşıyor olabilirsiniz. Geçmişte yaşanan bir olayı ele alın. Bir konuda harekete geçtiğinizde, etraftan aldığınız tepki size ne hissettirdi? Bir düşünün. Tepkiden korkmak sizi durduruyor olabilir. Hisleriniz üzerinde çalışmak size yardımcı olur.

Her şeyde haklı çıkmak mı esaslı olan yoksa mutlu olmak mı?

Yeni yılda aldığınız kararları uygulayan

Herkes yanılabilir! Hepimiz tartışmalarda haklı olmaya gayret ederiz ancak bu, tartışma konusundan daha fazla strese bile neden olabilir. Bazen tartışma esnasında takıldığımız bazı kelimeler ve cümleler, altta yatan daha büyük sorunların önüne geçer. Tartıştığımız kişinin sarf ettiği bir söz bizde bir tetiklenme yaratabilir. Bu da asıl tartışma konusundan uzaklaştıracak yeni bir tartışma zincirini başlatabilir. Sadece haklı çıkmak için küçük detaylara takılı kalmak size vakit kaybettirebilir. Büyük resmi görmekten ve asıl isteklerinizi, kararlarınızı uygulamaktan uzaklaştırabilir. Hayatınızın genelinde enerjinizi ne ile tükettiğinize bakın. Küçük detaylara takılmak ilerlemenizi durdurmuş, motivasyonunuzu düşürmüş olabilir. Günlük yaşamda yapılan tartışmaların etkisi, tartışmanın sebebinden daha büyük hale gelebilir. Bu da öfkeye, endişeye ve kendi kendine konuşma zincirini başlatabilir. Haklı çıkma ihtiyacı yerine kavganın sebebi olan probleme odaklanın. Gerekirse "Aşırı tepki verdim" demekten çekinmeyin. Bu sizi haksız göstermez ama tartışma odağına dönerek konuyu etkili şekilde halletmenizi sağlar.

Züleyha Koyunoğlu
zuleyhakoyunoglu@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal