Rusya Ne Yapmak İstiyor? Hedef Ukrayna'dan Fazlası mı?

Ukrayna krizini başından beri bir İngilizce konuşan ülkeler ile Rusların tiyatrosu olduğunu söyledik. Ve bu tiyatroda Ukraynalıların kurban seçildiğini ısrarla vurguladık

23.02.2022-13:53 - (Son Güncelleme: 23.02.2022-13:53) Rusya Ne Yapmak İstiyor? Hedef Ukrayna'dan Fazlası mı?

Erdal Şimşek-ANALİZ

Gelinen noktada bu ısrarımızda haklı olduğumuz ortaya çıktı maalesef. Bu konu bahsi diğer. Diğer taraftan Putin'i yaptığını dünyanın şaşırmasına aklım almıyor. Daha doğrusu dünyanın şaşırdığına inanmıyorum. Şaşırması gerekenler elbette vardır ancak, Batının, özellikle Avrupa'nın şaşırmasını aklım almıyor ve kabul etmiyorum. Çünkü bu şaşırma da yine o tiyatro oyununun bir parçası. 

Neden mi? İzah edeyim. Bildiğiniz gibi Ruslar, Deli Petro’dan bu yana hem Avrupa'yı işgal etmek veya sömürmek hem de Akdeniz ve Akdeniz coğrafyasını hegemonyası altına alarak söğürmenin peşindedirler. Ve bunu elde etmek için her fırsatı çok iyi değerlendirmeyi bilen bir plan program çerçevesinde hareket ediyorlar.

Çarlık Rusyası zayıflayıp çöktüğünde Komünist rejime geçerken bir çok sömürge bağımsızlık ve muhtariyetini ilan emişti. Komünist rejim de kurulduktan sonra bu ülkelerin bağımsızlıklarını ve muhtariyetlerin tanıdı. Peki, bu tanımayı ne zamana kadar sürdürdüler? Askeri ve ekonomik olarak güçlü olana kadar. Askeri ve ekonomik olarak güçlü olunca Slovakya ve Baltık denizine kadar bütün Avrupa'yı yeniden işgal etti. Biraz daha güçlü olunca da neredeyse Almanya'nın yarısına kadar işgal etti. Ve Ruslar bu işgal emellerini kıtalararası da yapmaya başladı. Afrika ve Latin Amerika'da birçok ülkede proxy devletler kurarak kendi sömürgeci emellerini gerçekleştirmeye çalıştı ve başardı da. Ancak Rusların Komünist rejiminin çökmesinden sonra yeniden bu ülkenin sömürdüğü devletler bağımsızlıklarını ilan etti. Yine zayıf rusa bu bütün cumhuriyetleri tanıdı.

Bu tanıma da kendisini toparlayıp yeniden güçlerine ne kadar sürdü. Ayakları üzerinde durmaya başlayınca yeniden eski sömürgelerine dönmeye ve Deli Petro'nun yayılmacı politikalarını hayata geçirmeye başladılar.

Petro’nun bu plan ve programı çerçevesinde önce Ermenistan’ı, sonra da 2008’de Gürcistan’ı işgal etti. Dış konjonktür müsait olmayınca işgali durdu. Kısa bir süre yeniden toparlanarak Kırım’ı işgal etti. Bugün de Ukrayna’nın geri kalan bölgelerine kondu. Deli Petro, aşırı paranoyak biri olduğu için Rusların sürekli işgalci olmamalı durumunda Rusların hayatta olamayacaklarına inandı. Rus devlet omurgasını bu deli saçmasına inanan bürokrasi üzerine kurdu. Ve o bürokrasi halen tüm gücü ile varlığını devam ettiriyor. Ukrayna işgalinde sonra Rusların bir sonraki hedefi Moldova ve Romanya olacaktır. Ancak Romanya sınırlarında şimdilik durdurulacak. Fakat 10 sene sonra durdurulabilecekler mi bilemiyoruz şu anda. Moldova’dan sonra Balkanlar ve Sırbistan’a yayılacaktır, Daha şimdiden Bosna Hersek’te iç savaş çıkarttırarak bir sözde Sırp Cumhuriyeti kurma çalışmalarına başladı bile. Rusların bu yayılmacılığı aslında Avrupa’nın çok işine geliyor. Çünkü, Avrupa da sömürgeci bir zihniyete bir kültüre bir temele sahip. Sömürgeciliklerini haklı gösterip sürdürebilmek için bir canavarı göstermeleri lazım. Bu canavar da yaklaşık 250-300 yıldır Rusya'dır Avrupa için. Ve bunu hem içerideki sermaye içerideki milletlerine hem de sömürdükleri milletlere karşı bir tehdit, bir şantaj aracı olarak kullanıyor. Batılı sömürgeciler, bu canavarı tehdit olarak sunup, yani ölümü gösterip sıtmaya razı ediyorlar insanları. Yaklaşık 300 yıldır dünyanın düzeni bu şekilde devam edip gidiyor.

Şimdilerde Rusların Azerbaycan’ı da işgal edeceği iddia ediliyor. Peki Rusya Azerbaycan ı işgal edecek mi gerçekten? Rusya'nın elbette Azerbaycan'ı da işgal etme planı ve hedefi var. Fakat köprünün altından çok sular aktı. Ne bugünkü Türkiye 20. yüz yılın başındaki Türkiye’dir ne de bugünkü Azerbaycan. Azerbaycan'da Türküm diyen herkes Türklük şuuru ve Türk devletine çok ciddi oranda sahip. Ve bu iki ülke yurttaşlarını her iki devleti de kendi devleti gibi görüyor. Yani Anadolu’daki için Ankara ne ise Bakü de odur. Azerbaycan’daki Türk için Bakü ne ise Ankara da o kıymettedir. Yani (Allah korusun) Bakü’ye düşecek bir mermi Türkiye Cumhuriyeti yurttaşları için Ankara’ya düşmüş gibi algılanacaktır. Ve Türkiye'de böylesine milliyetçi güçlü bir duyguya karşı Rusların savaşma isteği akıl karı değildir. Ayrıca Rusya çok iyi biliyor ki Türkiye, Rusya ile sorun yaşayınca sadece Türkiye olarak kalmayacak Bütün Kafkaslar sorunlu bölge haline dönecektir. Türkiye ve Azerbaycan hem silahlı kuvvetler yeteneği, hem de askeri savunma teknolojisini çok ileri boyuta. Türkiye, şu anda dünyada kendisine askeri teknoloji olarak yeten birkaç ülkeden biridir. Rusya bugünkü güç ve potansiyeli ile böylesine bir güçle savaşmayı hiçbir şekilde istemez. Bir diğer sebep de Rusya'nın en büyük korkusu Çin işgaline uğramaktır ne pahasına olursa olsun yakın gelecekte Rusya'yı işgale teşebbüs edecektir. Çünkü Çin’in toprağı kendisine yetmiyor. Rusya'da ise milyonlarca dönümlük bakir topraklar var. Ve Çin buralara almak istiyor. Şimdi böylesine devasa bir güce karşı direnebilmesi için Rusya'nın güçlü ve kendisine saldırmayacak bir müttefike ihtiyacı var.

Çin ile binlerce yıllık bir sıcak temas tecrübesi olan ve şu anda dünyanın sayılı güçlerinden biri olan Türklere ihtiyacı vardır Rusya’nın. Türkiye ve Türk dünyası ekonomik ve sosyal işbirliğine gittiği anda Rusya'nın yanında 200 milyonun üzerinde bir müttefik gücü demektir. Ve Türk silahlı Kuvvetleri’nin savaşkan tecrübesi Azerbaycan'la paylaştığını hatırladığımızda bu tecrübeyi Kazakistan'dan Türkmenistan'a kadar bütün diğer Türk cumhuriyetlerinin orduları ile paylaşacağı kuşkusuzdur. Böylesini savaşkan bir tecrübeye sahip olan bir müttefik Rusya'yı Çin'e karşı koruyacaktır. Bundan dolayıdır ki Rusya, yakın gelecekte Azerbaycan'ı işgal etmeyi planları içerisine almadı. Ancak her hal ü karda bizden daha güçlü olduğu zamanda Azerbaycan'ı ve Türkiye'yi işgal etmeye teşebbüs edecektir.

Putin bunun ipuçlarını Ukrayna işgal ederken verdi. Oraların eski Rus toprağı olduğunu ve o topraklarda Rusların yaşadığını söyledi. Ve yarın Kars, Ardahan, Antalya ve İstanbul için de aynı talepte bulunacağı kuşkusuzdur. Türkiye, çok daha güçlü olduğu zaman bu olur mu? Eğer biz uyarsak eğer içimizdeki bu ufuksuz muhalefete ve bunun onlarca yıl sonraki türevlerine uyar uyup da uykuya dalarsak bir gün Rus süngüsünü İstanbul'da Kars’ta da Ardahan'da da göreceğiz. 

Gazeteci Yazar Erdal ŞİMŞEK, haber365.com.tr Yayın Kurulu Üyesidir

DNC Medya
DNC Medya
bilgi@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal