Rektum kanserinden kurtulmanın başlıca yolu doğru tedavi yöntemi uygulamaktır!

Türkiye’de ve dünyada kanser vakalarındaki artış aynı zamanda yaş aralığının da düştüğünü söylemek mümkün. Güven Hastanesi Genel Cerrahi Bölümü'nden Prof. Dr. Bülent Cavit Yüksel, "Rektum kanserinin neredeyse yüzde 90'ının 50 yaş üstü bireylerde görülmesine rağmen, son yıllarda 50 yaş altı vakalarda da artması dikkati çekici" dedi.

03.02.2024-10:11 - (Son Güncelleme: 03.02.2024-17:33) Rektum kanserinden kurtulmanın başlıca yolu doğru tedavi yöntemi uygulamaktır!

Prof. Dr. Yüksel, kanser hastalığı erken teşhisle kurtulmak mümkün olduğunu söylerken, bunlardan biri de rektum kanseri, bu kanser türünden erken teşhisle önlenebilir ve tedavi edilebilir olduğunu belirterek, gelişmiş cerrahi teknikler ve yeterlilik merkezlerinde yapılan operasyonlar sayesinde, hastaların büyük bir kısmının kalıcı kolostomiden (kalın bağırsakta açıklık) kurtulabildiğini dile getirdi.

Teknik yöntemler mevcut!

Yüksel, “Açık, laparoskopik (Cerrahlar tarafından cilt üzerinde büyük kesiler açmaksızın karın boşluğu ve pelvis içerisine ulaşılmasını sağlayan teknik) ve robotik cerrahi gibi yöntemlerin yanı sıra, TaTME ve intersfinkterik rezeksiyon gibi zorlu tekniklerin kullanılması, tedavi başarısını artırıyor’’ dedi.

Rektum vücudun iç dengesi için büyük önem taşır!

Rektum kanseri

Vücudun dengesinin sağlanması için boşalıma ihtiyaç duyar; rektumun, vücut için kritik bir işlev gören dışkı depolama ve boşaltım işlemlerini gerçekleştirdiğine dikkati çeken Yüksel, "Rektum kanseri erken teşhis ile önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık. Bu kanser türü çoğunlukla poliplerden kaynaklanır ve kolonoskopi gibi endoskopik yöntemlerle erken aşamada tespit edilmesi durumunda, tümörün yayılımı durdurulabilir’’ şeklinde konuştu.

Rektum kanserinin belirtileri nelerdir?

Rektum kanseri

Hastalığa dair bilgileri açıklayan Yüksel, rektum kanserinin kan yolu ile uzak organlara, lenfler yolu ile doğrudan komşu organlara veya bağırsak duvarını aşarak karın zarına yayılabileceğini belirten Yüksel, hastalığın neredeyse yüzde 90'ının 50 yaş üstü bireylerde görülmesine rağmen, son yıllarda 50 yaş altı vakalarda da artışın dikkati çektiğini ifade etti. Geneteik olarak, ailede kolon-rektum kanseri öyküsü olanlar veya inflamatuar bağırsak hastalığı bulunan bireylerin daha yüksek risk altında olduğunu vurgulayan Yüksel,"Hastalığın belirtileri arasında kanla karışık dışkılama, dışkılama alışkanlıklarında değişiklik, karın ağrısı, aşırı gaz ve şişkinlik gibi semptomlar yer alıyor. Erken tanı için fizik muayene, rektal tuşe, kolonoskopi ve biyopsi gibi yöntemler büyük önem taşıyor’’ dedi.

Çalışmalarla önemli gelişmelere ulaşıldı!

Rektum kanserinin tedavisinde son 20 yılda önemli gelişmeler yaşandığını belirten Yüksel, Multidisipliner bir yaklaşımla, diğer doktorlar ile koordineli olarak çalıştıklarını aktararak: Cerrahi, medikal onkoloji, radyoloji ve radyasyon onkolojisi alanlarında ulaşılan ilerlemelere dikkati çeken Yüksel, özellikle kemo-radyoterapi ile tümörün küçültülmesi ve organ koruyucu yöntemlerin geliştirilmesinin tedavi seçeneklerinde önemli bir yer tuttuğunu, kalıcı kolostomi gereksiniminin azaltılmasına yönelik olarak ciddi kazanım elde ettiklerini söyledi.

Tedavi yöntemi oldukça önemli!

Tedavide başarı sağlanması için yöntemlerin önemli olduğunu aktaran Yüsel, gelişmiş cerrahi teknikler ve yeterlilik merkezlerinde yapılan operasyonlar sayesinde, hastaların büyük bir kısmının kalıcı kolostomiden kurtulabildiğinin altını çizen Yüksel, açık, laparoskopik ve robotik cerrahi gibi yöntemlerin yanı sıra, TaTME ve intersfinkterik rezeksiyon gibi zorlu tekniklerin kullanılması, tedavi başarısını artırdığını ifade etti.

Züleyha Koyunoğlu
zuleyhakoyunoglu@haber365.com.tr
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal