Osmanlı’da Issızı Şenlendirmek

Osmanlı döneminin kanunnamelerinde geçer ıssızı şenlendirmek. Issızı şenlendirmek yerleşim yeri olmayan köy, kasaba ve mezra gibi yerlere halkın taşınmasını sağlayıp oradaki ekonominin canlanmasını sağlamak demektir.

24.07.2020-10:36 - (Son Güncelleme: 24.07.2020-10:33) Osmanlı’da Issızı Şenlendirmek

Osmanlıda ıssızı şenlendirmek kazanılan savaş bölgelerinden sonra o kazanılan alan için imar faaliyetlerinin başlatılması demektir. Osmanlıda ıssızı şenlendirmenin örnekleri Neşri ve Aşıkpaşazade dönemlerinde görülebilir. Osmanlıda ıssızı şenlendirmek aslında o bölgeye şehir kurmak diye de adlandırılabilir. Şehrin nüfuslarının çoğaltılması, şehrin imarı, şehrin güvenliğinin sağlanması ve şehircilik ve şehircilikle ilgili her konu Osmanlıda ıssızı şenlendirmek için yapılan işlerdir. Osmanlı siyasi ve kültürel yapılarına çok bağlı bir devlet olduğu için fethettiği yerlere maddi zenginliğini ve kültürel zenginliklerini katarak o bölgeyi şehirleştiriyordu. Osmanlı devletinin en önem verdiği konulardan biri İslam hukuku ve Türk İslam devlet geleneğidir. Bu çok önem verdiği konuya daha fethedilmek üzereyken bu konuya önem vererek adımlar atardı.

Osmanlıda Issızı Şenlendirdikten Sonraki Devamlılık

Fethedilen şehirlerin geleneklerine ve adetlerine bağlılıkları ve o bölgeyi Osmanlı devletine alıştırma Osmanlıda ıssızı şenlendirmek için devamlı yaşanılan bir durumdur. Sancak kanunnamelerinde de yapılmak istenen asıl amaç budur. Fethedilen alanın mimari yapısına fazla dokunulmadan yıkılıp baştan yapılmamasına özen göstererek olan yapıları restore ederek şehirleştirilmeye çalışılırdı fethedilen alanlarda. Osmanlı bir şehri tamamen baştan yapmak yerine olanı kurtarmaya çalışmıştır. Kütahya, Üsküp, Edirne ve Kastamonu Osmanlıda şehri tamamen yakıp yıkarak değil de restore ederek kurulan şehirlerdendir.

Osmanlıda Fethedilen Yere Atanan Kişi

Osmanlı devletinde fethedilen yere ıssızı şenlendirmek adına olan çalışmalarda da görev alması için kadılar gönderilirdir. Osmanlıda fethedilen yere kadı atanırdı. Kadı atandığı yerdeki şeri ve idari sorumluluğu alan ve tek başına fethedilen yeri yöneten kişidir. Günümüzün emniyet görevlilerini örnek gösterebiliriz. Kadılar adli konularla ilgilenirlerdi. Kadıların görevleri iş yapmak değil aslında yapılan işi kontrol etmektir ve yönetmeye çalışmaktır. Osmanlı döneminde kadılar padişahın vekiliydiler. Yalnızca divana ve padişaha karşı sorumluydular. Kadılar padişah dışında kimseden emir almadan bağımsız olarak oldukları bölgeyi yönetirdiler. Osmanlı devletinde medrese eğitimi alan kişiler kadı olabilmekteydi. Osmanlıda ıssızı şenlendirmek için en çok görev yükü ağır olan kişilerdendi kadılar.

Osmanlıda Issızı Şenlendirmek İçin Atanan Kişinin Görevleri

Osmanlıda ıssızı şenlendirmek için görev alan en baş kişi kadılardır. Kadıların atandıkları bölgede adli görevleri idari ve belediye görevleri vardır. Kadıların atandıkları bölgede idari konulara bakmak görevlerinden biriydi. İzdivaç, nikah ve miras bölüştürme gibi konularla kadılar ilgilenirdi. Kadılar dava olduğu zaman bu davalara camii de bakmaktaydı. Osmanlı devletinde atanan kadıların evleri mahkeme olarak da kullanılıyordu. Şehrin imar düzenini sağlamak, esnafları denetlemek, şehrin yönetimi sağlamak ve okul ve cami yönetimi gibi konularla ilgilenmekte kadının görevleri arasındaydı. Şehrin temizliği ve düzeni, kurallara uymayan kişilere ceza vermek ve düzeni sağlamaya çalışmak da kadının görevidir.

YORUM YAZ..

En Çok Okunanlar

Modal