Orta Doğu'da fırtına öncesi sessizlik: İsrail ve İran arasındaki gerilim yükseliyor!

Orta Doğu'da son dönemde yaşanan gerginlikler, bölgedeki istikrarsızlığın arttığına işaret ediyor. İsrail ve İran arasındaki karşılıklı saldırılar, bölgedeki gerilimi daha da yükseltiyor. Times of Israel'ın son haberine göre, İran'ın nükleer tesisleri, Fordow ve Natanz üsleri, hedef alınacak potansiyel hedefler arasında.

17.04.2024-11:19 - (Son Güncelleme: 17.04.2024-13:16) Orta Doğu'da fırtına öncesi sessizlik: İsrail ve İran arasındaki gerilim yükseliyor!

Orta Doğu'da yaşanan son olaylar, bölgesel güçler arasındaki tansiyonun nasıl hızla artabileceğini gösteriyor. İsrail ve İran arasındaki gerilim, her iki ülkenin de bölgede güvenlik ve istikrar arayışını daha da karmaşık bir hale getiriyor. İki ülke arasındaki bu gerilim, sadece bölgesel değil, aynı zamanda uluslararası arenada da endişelere yol açıyor.

Orta Doğu'da İsrail ve İran arasındaki gerilim, son saldırılarla tırmanmaya devam ediyor. İsrail'in Şam Büyükelçliği'ne yönelik saldırısının ardından İran'ın 320 füze ve İnsansız Hava Aracı (İHA) ile misilleme yapması, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti. Peki, İsrail bu saldırılara nasıl bir yanıt verecek?

İsrail'in karşı saldırı stratejileri

NBC'nin Beyaz Saray'a dayandırdığı habere göre, İsrail'in İran'ın vekil güçlerini hedef alacağı, doğrudan saldırının ise sınırlı olacağı belirtiliyor. Bu durum, İsrail'in İran'a karşı daha ölçülü bir yaklaşım benimsemeyi tercih edebileceğini gösteriyor. Ancak, Times of Israel gazetesi ise İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini hedef alacağını iddia ediyor.

İsrail Genelkurmay Başkanı Herzi Halevi, dünkü açıklamasında İran'ın saldırısına misilleme yapacaklarını duyurdu. Halevi, İran'ın kamikaze İHA'lar ve füzelerle gerçekleştirdiği saldırılara karşılık vereceklerini belirtti. Ancak, nasıl bir strateji izleyecekleri hakkında detaylı bilgi vermedi.

Karşı saldırı senaryoları

Times of Israel ve ABD basını, İsrail'in olası karşı saldırı senaryolarını derledi. İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini hedef alabileceği, vekil güçlerini vurabileceği veya sınırlı doğrudan saldırılar düzenleyebileceği belirtiliyor. Bu senaryolar arasında en olası olanın, İran'ın nükleer programını hedef alan bir saldırı olabileceği değerlendiriliyor.

Bölgesel ve küresel endişeler

İsrail ve İran arasındaki bu gerginlik, Orta Doğu'da güvenlik ve istikrarın daha da bozulmasına yol açabilir. Bölgede yaşanan bu tür gerilimler, uluslararası toplumun da endişesini artırıyor. Özellikle nükleer tesislerin hedef alınması, uluslararası alanda daha geniş çaplı bir krize yol açabilir.

ABD ve İsrail'in ortak hareketi: İran'ı hedef alacakları iddia ediliyor

Orta Doğu'da tansiyon giderek yükselirken, ABD ve İsrail'in İran'a vereceği yanıtlar merak konusu olmaya devam ediyor. NBC'nin Beyaz Saray'a dayandırdığı haberde, ABD'nin İsrail'in İran'a karşı sınırlı doğrudan bir yanıt vereceğini ve odak noktasının İran'ın vekil güçleri olacağını belirttiği kaydedildi. İsrail'in yaklaşımının değişiklik gösterebileceğini vurgulayan ABD'li yetkililer, İran'ın saldırısında ciddi bir hasarın olmaması nedeniyle İsrail'in Tahran'a daha az agresif bir yanıt verme ihtimalini değerlendiriyor.

ABD'nin rolü ve yaklaşımı

ABD'li yetkililer, İsrail'in İran'a yönelik yanıtı konusunda Washington yönetimine bilgi sağlamasını umduklarını belirtti. ABD'nin herhangi bir misilleme saldırısının parçası olmayı istemediği de vurgulandı. Bu durum, ABD'nin Orta Doğu politikalarında değişiklik gösterebileceğine işaret ediyor.

Times of Israel'in raporuna göre, İsrail'in asıl amacı İran'ın nükleer faaliyetlerini sonlandırmak. Bu kapsamda, İsrail'in 4 adet F-35 savaş uçağıyla bir saldırı gerçekleştirebileceği belirtildi. Analizde, İsrail'in ilk hedefinin nükleer sahalardaki hava savunma sistemlerini devre dışı bırakmak olduğu ifade edildi. Saldırıya F-15 ve F-16'ların da dahil olabileceği belirtilirken, yer altındaki Fordow ve Natanz üslerini yok etmek için delici mühimmatların kullanılması gerektiği vurgulandı.

Hedefler ve potansiyel saldırılar

Raporda, İran'ın Arak kentindeki ağır su reaktörünün, İsfahan yakınlarındaki uranyum dönüştürme tesisinin, Bonab, Ramsar ve Tahran'daki araştırma reaktörlerinin saldırıya maruz kalabileceği belirtildi. İsrail'in bu tesisleri hedef alarak İran'ın nükleer faaliyetlerini büyük ölçüde sekteye uğratmayı planladığı değerlendiriliyor.

Orta Doğu'da yaşanan bu gerginlik, bölgede daha büyük çaplı bir çatışma riskini artırıyor. İsrail ve ABD'nin İran'a yönelik olası saldırıları, bölgedeki istikrarı daha da bozabilir. Tüm tarafların soğukkanlılıkla hareket etmesi, diyalog yoluyla sorunların çözümünü araması kritik önem taşıyor.

UAEA: İsrail'in İran'a yönelik saldırı olasılığından kaygı duyuyoruz

Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) Başkanı Rafael Mariano Grossi, İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik olası bir saldırı ihtimalinden kaygı duyduklarını açıkladı. Hafta sonu İran'ın İsrail'e yönelik saldırıları sonrası Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu, güvenlik gerekçesiyle tüm nükleer tesislerini kapatma kararı aldı. Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi (BMGK) toplantısı için ABD'nin New York kentinde bulunan Grossi, İran hükümetinin, nükleer tesislerin kapatıldığı bilgisini pazar günü UAEK müfettişlerine ilettiğini ifade etti.


İsrail Hava Kuvvetleri hazır: Sınırlı bir saldırı planlanıyor

İsrail Hava Kuvvetlerinin, İran'a yönelik muhtemel bir saldırı için yürüttüğü hazırlıkları tamamladığı duyuruldu. İsrail devlet televizyonu KAN'ın yayınında, İsrail'in İran'ın kontrol edebilmesine olanak sağlayacak sınırlı bir saldırı planı üzerinde çalıştığı ifade edildi. Gazze'deki gerginliklerin İran ile yaşanan tansiyonun gölgesinde kalmaması gerektiğine dikkat çekilen yayında, İsrailli yetkililerin, İran'ın doğrudan kendi topraklarından ilk kez bir saldırı gerçekleştirdiği için kırmızı çizginin aşıldığını ve buna karşılık vermenin zorunlu olduğu görüşünü taşıdığı belirtildi.

Nükleer tesislerin kapatılması ve güvenlik endişeleri

İran'ın, İsrail'e yönelik saldırılarının ardından uluslararası toplumda büyük endişe yaratmasıyla Uluslararası Atom Enerjisi Kurumu'nun nükleer tesislerini güvenlik gerekçesiyle kapatma kararı alması dikkat çekti. İsrail'in olası bir saldırıya karşılık vereceği beklentisi, bölgedeki gerginliği artırıyor ve uluslararası toplumda ciddi endişelere neden oluyor. Orta Doğu'da yaşanan bu gerginlik, bölgede tansiyonun her an daha da yükselme potansiyelini taşıyor. Uluslararası aktörlerin bu tür krizlerde soğukkanlılıkla hareket ederek diyalog yoluyla sorunların çözümünü aramaları, bölgesel istikrar için kritik öneme sahip.

İran ve İsrail arasında gerginlik: Savaş kabinesi yeniden toplanıyor

Orta Doğu'da tırmanan gerginlik, İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi'nin İran'ın çıkarlarına aykırı herhangi bir eyleme karşılık vereceklerini açıklamasıyla daha da derinleşiyor. İsrail'de ise hükümet, İran'ın saldırısına nasıl bir yanıt vereceğini belirlemek üzere savaş kabinesini üçüncü kez toplama kararı aldı.

İran'ın Ankara Büyükelçisi Habibullahzadeh'den açıklamalar

İran'ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Hasan Habibullahzadeh, İran'ın İsrail'e yönelik saldırısını ve olası İsrail yanıtını değerlendirdi. "İran İslam Cumhuriyeti'nin saldırısı gerekli ve orantılı olarak yapıldı" ifadelerini kullanan Büyükelçi, saldırının sadece Şam'daki İran Konsolosluğu'na yönelik terör saldırısında kullanılan askeri hedefleri hedef aldığını belirtti. Habibullahzadeh, "İran silahlı kuvvetleri herhangi bir ekonomik yeri veya sivillerin yaşadığı bir bölgeyi hedef almadı. Bu operasyonun amacı karşı tarafa net bir mesaj iletmekti" dedi.

İran'ın bölgedeki çatışmayı tırmandırmaya niyeti olmadığını belirten Büyükelçi, operasyonun ardından bu konunun İran için kapanmış olduğunu vurguladı. Ancak İsrail'in önlem alması durumunda İran'ın tepkisinin hızlı ve kapsamlı olacağını belirtti.

Orta Doğu'da yaşanan bu son gelişmeler, bölgede tansiyonun artmaya devam ettiğini gösteriyor. İki ülke arasındaki bu tür gerginliklerin, bölgesel ve küresel istikrar için ciddi bir tehdit oluşturduğu açık. Uluslararası toplumun bu tür krizlerde soğukkanlılıkla hareket ederek tarafları diyalog yoluyla bir araya getirmeye çalışması, bölgedeki gerginliğin azaltılması için kritik öneme sahip.

Ceren Pekşen
cerenpeksen@haber365.com
YORUM YAZ..

BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Modal