NATO Askerinden İtiraf: Mültecilere Ateş Ettik

Şeşkov’un bu itiraflarına Batı’nın kurduğu Amnesty ve Human Rights Watch gibi sözde insan hakları dernekleri Polonya’nın bu vahşetlerine kulaklarını tıkadılar. Mültecilerin dramı her geçen gün artıyor. Batı’nın iç savaş çıkarttığı Ortadoğu’da canlarını korumak için ülkelerini terk eden mültecileri durumları her geçen gün daha da kötüleşiyor. Avrupa’ya sığınmak isteyen mülteciler, bu ülkelerin sınır polisi veya askeri tarafından öldürülüyor. En çok mülteci öldüren ülkelerin başında Yunanistan geliyor. Yunanistan Sahil Güvenlik birimleri, kendi karasularında gördükleri mülteci botlarını batırarak ölmelerini sağlıyor. Şişme bot olmayan tekneleri de uluslararası kara sulara iterek denizin ortasında mültecileri ölüme terk ediyor. Yapılan istatistiklere göre Yunanistan Sahil Güvenlik birimleri bugüne kadar 3 bin civarında mülteciyi öldürdükleri tahmin ediliyor. Mültecileri açık bir şekilde ölüme terk eden veya direk üzerlerine ateş açarak öldürmeye çalışan bir diğer Avrupa ülkesinin Polonya olduğu ortaya çıktı.

Polonya hükûmetinin mültecilere “ateş açma” emrini önce uygulayan sonra da mültecilerin ölümüne dayanamayan Emil Şişkov isimli asker, ülkesinden kaçarak silahıyla birlikte Belarus Cumhuriyeti’ne sığındı. Belarus Cumhuriyeti’ne sığınan Emil Şeşkov, Mültecilere yönelik Polonya hükûmeti ve ordusunun işlediği vahşeti bütün dünya ile paylaştı. Online basın toplantısı düzenleyen Şeşkov, Üstlerinin verdiği emir doğrultusunda kendisinin de mültecilerin üstüne direkt ateş açtığını kabul etti. Kendisi ile aynı takımda olan başka askerlerin de ateş ettiğini söyleyen Şeşkov, üç askerin daha ismini verdi. Uluslararası bir katliam ve vahşet deşifre edilmesine rağmen Batılı haber ajansları ve medya kuruluşları bu olayı görmezden geldi.

Kendini insan hak ve hürriyetlerine adayan ve insan hakları ihlallerinin peşinde koştuğunu iddia eden Amnesty ve Human Rights Watch aylardır bu olaya karşısında sağır ve dilsiz davranıyor. Emil Şeşkov’a sahip çıkan Belarus İnsan hakları derneklerinden olan Sistemik İnsan Hakları Merkezi Başkanı Dimitri Belyakov, “Batı’da kurulu bulunan insan hakları örgütlerinin bu olaya karşı suskun kalmasını şaşkınlıkla karşılıyor. Belyakov, başta Amnesty ve Human Rights Watch olmak üzere Batı dünyasında kurulu bulunan insan hakları örgütlerinin bu suskunluğuna isyan ederek şunları söyledi, “İnsan hakları ve insan canı, siyasete, parasal ilişkilere feda edilecek kadar değersiz değildir. İnsan, her şeyden üstündür. Ve maalesef Avrupalı partnerlerimiz, insan hakları konusunda Batı’ya hizmet etmeyen hiçbir konu ile ilgilenmediklerini bir kez daha gösterdiler. Bu durum aslında bütün insanlık için utanç verici üzücü bir durum.

Sistemik İnsan Hakları Merkezi yöneticilerinden Vüsal Cabbarov ise haber sitemize yaptığı özel açıklamada, Batılı insan hakları derneklerinin bu suskunluklarının bir ahlak sorunu olmakla birlikte diplomasideki kırılma noktalarından olan casus belli’nin casus Şeşkov versiyonudur” diyerek sözlerini şöyle tamamladı: “Maalesef şu anda bütün Batı dünyası ve batılıların egemen olduğu ülkelerde bir casus Şeşkov suskunluğu ve utancı var. Burada NATO’ya üye olan bir ülkenin askerleri emir komuta zinciri içerisinde zavallı mültecilere doğrudan ateş açıyor, bazıları ölürken bazıları yaralanıyor. Ama nedense Batı dünyası bu konudan haberiz oluyor. Batı’daki insan hakları derneklerine dikkat edin, tamamı cinsiyet özgürlüğü gibi cinsel azınlıklara daha çoık hassasiyet gösteriyorlar. Bu bir ideolojik tutumdur. Cinsel sapmaları savunmak ve onun yayılmasını sağlama çalışmak ideolojik sapma durumudur. Bunlar insan hakları örgütleriyiz diyorlar ama mesala Çeşkov konusunu kimse sahiplenmedi. Kimse gelip sormadı Çeşkov'u. Bu teşkilatlar eğer Şeşkov ile görüşmüyorlarsa, çalışmıyorlarsa ortada Casus Şeşkov durumu sözkonusu. Genel insan haklarını korumuyorlar bunlar. Demek ki başkası veya başka amaç için çalışıyorlar.” Yayın kurulu üyemiz Erdal Şimşek, Şeşkov’un uluslararası basın toplantısına baştan sona kadar aktif olarak katılımda bulunarak Polonya askerleri tarafından mültecilerin öldürüldüğü vahşeti tüm detayları ile Emil Şeşkov’dan sordu.

POLONYA SINIRINDA NE OLMUŞTU?

Geçtiğimiz aylarda Belarus üzerinden Polonya sınırını geçerek Avrupa’ya sığınmak isteyen mültecilerden 7 tanesi Polonya tarafında öldürülmüştü. Akabinde yine Polonya topraklarında bir çoğu da yaralı olarak bulunmuştu.